Güncelleme Tarihi:
Merve DUNDAR / İSTANBUL, (DHA)- TÜRKİYE ile Almanya arasındaki gerilimi taraflar açısından değerlendiren İbn Haldun Üniversitesi Rektör Danışmanı Hakkı Öcal, yaşanan gerginliğin Türkiye açısından 'yerli bir önlemin devamı', Almanya açısından ise 'bir seçim yatırımı' olarak yorumladı ve ekledi: "Merkel seçimlerden sonra eski Türkiye politikasına geri döner. "
Yaşanan gerilimin ana gidişatta çok fazla bir şey değiştirmeyeceğini belirten Öcal, "Mesela Almanya'nın Avrupa Birliği (AB) ile Türkiye arasındaki mevcut Gümrük Birliği anlaşmasını erteleriz, durdururuz yaklaşımı yersiz, çünkü Almanya'nın böyle bir yetkisi yok. Diğer yandan zaten Gümrük Birliği anlaşmasını iyileştirme görüşmeleri 2 yıldır devam ediyor. Eğer bir yere gidecek olsaydı şimdiye kadar çoktan gitmiş olurdu" dedi.
"İLK ADIMI ALMANYA ATAR"
Almanya'nın bu gerilimde ilk adım atacak taraf olacağını dile getiren Öcal, "Çünkü bu durum Almanya açısından seçim için zorunlu bir gelişmeydi. Avrupa'da ve dünyada doğmuş olan 'Türkiye otoriteryanizme gidiyor, Erdoğan diktatörleşiyor' söylemi artık Avrupa'da normal bir hale gelmeye başladı. Almanya'daki taraflara baktığınızda hem muhalefet hem de Merkel'in kendi koalisyon ortağı, Merkel'i Erdoğan'ın baş destekçisi olmakla suçluyor. Bunlara karşı Merkel ise Erdoğan'ı daha fazla suçlama yoluna giderek kendini savunmaya çalışıyor. 'Önlemler alıyorum, Türkiye'yi AB'ye de sokmayacağım, hatta Erdoğan'a destek anlamına gelen Gümrük Birliğini genişletme projesine engel oluyorum' diyor. Bu tamamen bir seçim politikası. Bu baskı ortamı sona erdikten sonra Merkel eski tavrına geri dönecektir" diye konuştu.
"TÜRKİYE İÇ İŞLERİMİZE KARIŞIYOR TEPKİSİ YERSİZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya'daki Türklere yaptığı 'Hristiyan Demokrat Birliği (CDU), Sosyal Demokrat Parti (SPD) ve Yeşiller'e oy vermeyin' çağrısını ve bu durumun Almanya cephesinde 'iç işlerimize karışma' olarak yorumlanmasını da değerlendiren Öcal, "Almanya'daki 3 milyon Türk seçmenin çok az bir kısmı oy kullanıyor. Türkiye'deki son referandumu göz önüne aldığımızda, Almanya'daki Türklerin yüzde 50'sinin 'evet' dediği ortalaması söz konusu. Yani Erdoğan'ın sözünü dikkate alacak kısım oradaki 3 partiye oy vermeyecek gibi geliyor. Aslına bakarsanız orada Türklerin oy verebileceği çok fazla aday da yok. Öte yandan iç işlere karışma meselesi ise çok yersiz. Bugün İsrail'deki seçimlere bütün dünya karışıyor ya da Suriye'de kimin lider olacağı konusunda tüm dünya yorum yapıyor. Bunlar iç ilere karışma olarak algılanmazken, Erdoğan'ın çağrısının bu şekilde yorumlanması çok yersiz" diyerek sözlerini sürdürdü.
"TİCARETTE KAHRAMANLIK GÖSTERİSİ OLMAZ"
AB'nin, Türkiye ile Gümrük Birliği'nin genişletilmesi görüşmelerini ortadan kaldırması veya mevcut anlaşmayı daraltması durumunda Türkiye'nin bundan olumsuz etkileneceğini ifade eden Öcal, "Ancak ticaret siyasetten farklıdır. Siyasette tek taraflı davranabilirsiniz ama ticarette kahramanlık gösterisi olmaz. Siz eğer Türkiye'den ithal ettiğiniz kromun, çeliğin, buğdayın fiyatını artıracak olursanız Türkiye de o zaman sizden aldıklarının gümrük vergisini artırır. O zaman da Türkiye yeni pazar arayışlarına girer. Örneğin Başbakan Binali Yıldırım'ın Singapur ziyareti bu pazar arayışları arasında gösterilebilir. Çünkü Türkiye AB'nin alacağı olası bir olumsuz karara karşı önlemini almak zorunda" dedi.
(FOTOĞRAF)