Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)-PENDİK'te lise öğrencisi Helin Palandöken'in öldürüp iki arkadaşını da yaralayan Mustafa Yetgin ile Yetgin'i olay araçla olay yerine götüren arkadaşı Halis Can Dağarslan'ın yargılanmalarına başlandı. Davanın ilk duruşması isim benzerliği nedeniyle cezaevinden yanlış sanığını getirilmesi nedeniyle görülememişti.
İstanbul Anadolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın ikinci duruşmasına, tutuklu sanık Mustafa Yetgin ile tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan katıldı. Duruşmada olay sırasında yaralanan Deniz Morsümbül ve Cemil Yıldız de yer aldı.
Kimlik tespitinin ardından birleşen dosya ile davanın sanıkları arasına katılan tutuksuz Halis Can Dağarslan'ın sorgusu yapıldı. Olay günü tutuklu sanık Mustafa Yetgin'i araçla olay yerine götüren Dağarslan, "Mustafa'yı 3 yıldır tanırım Helin ile beni Mustafa tanıştırdı. Olay günü Mustafa Whatsapp'tan mesaj attı, bir arkadaşı ve babasını havalimanına götürmemiz için ısrar etti. Saat 15.00 civarında Mustafa'nın evine vardım. Mustafa bir sırt çantası ve bir karton kutu ile bindi. Beraberce okulun civarında bir yere gittik. Ben Helin'in o okulda okuduğunu biliyordum. Mustafa ile ayrıldıklarını da biliyordum. Okul dağıldığından sağlı sollu öğrenciler vardı. Ben Helin'i görmedim. Mustafa benden durmamı istedi. Alacağımız adamı gördüğünü düşünerek durdum. Kutunun içerisinden bir tüfek çıkardı. Bu nedir dedim. Kuru sıkı olduğunu söyledi. Şaşırmıştım. Arabadan indi. Sonra silah sesi duydum. Arabadan indikten sonra mı yoksa silah sesinde sonra mı oradan ayrıldığımı hatırlamıyorum" dedi.
ÜÇ SAYFALIK YAZILI SAVUNMASINDA HELİN PALANDÖKEN'İN AİLESİNE BAŞSAĞLIĞI DİLEDİ
Ardından tutuklu sanık Mustafa Yetgin'in sorgusuna geçildi. Yetgin, "Ben heyecanlı olduğum için yazılı savunma hazırladım" diyerek 3 sayfadan oluşan savunmasını mahkeme heyetine sundu. Mahkeme Başkanı Haluk Azkın, Yetgin'in 3 sayfalık yazılı savunmasını özetleyerek okudu. Yetkin yazılı savunmasında özetle şunları söyledi: Helin kesin karar aldı ve benimle görüşmek istemediğini söyledi. Tekrar arkadaşlık yapmak istedim. Ortak arkadaşlarımızı arayıp kendisi ile ilgili bilgi alıyor ve kendisini görmek için bahaneler arıyordum. O benim erişilmezim olmuştu. Onu görmek için fırsatlar kolluyordum. Olay günü arkadaşım Halis'i arayarak ona yalan beyanda bulunarak beni alması için onu ikna ettim. Araba ile beni aldı. Okulun oraya gidip Helin ile konuşmak istedim. Helin bir gurup arkadaşı ile bana doğru geldi. Guruptaki arkadaşları beni dövmek gibi hareketler yaptı. Helin de değmez dedi. Hakaretvari el hareketleri yaptılar. Aşağılandığım için araba ile önlerine doğru gittim. Halis'e arabayı sürmesini ve onları görünce durmasını istedim. Silahı alıp onları korkutmak istedim. Helin'e silahı doğrulttuğumun farkına varmadan silah ateşlendi. Nereye ve kim doğrulttuğumun farkına varamadım. Okulun merdivenlerinde bana doğru ateş edilmesi ile kendime geldim. Silahla kafama dayadım ancak mermi bitmişti. Ona zarar verdiğim için kendimi kahrediyorum. Helin'e zarar verdiğim için çok pişmanım. Helin'e zarar verdiğim için ailesine başsağlığı diliyorum."
" HELİN BANA DÖNEREK, 'NE YAPTIN SEN' DEDİ "
Sanık Yetgin, çapraz sorgu sırasında da şu savunmayı yaptı:
"Okulun etrafında güvenlik kamerası kayıtları vardır. Bu kayıtlarda Deniz'in bana yaptığı hareketlere ilişkin görüntü de vardır. Arabada beni gördüler. Halis Can'a, 'Helinleri görünce duralım' dedim, o da durdu. Şarjörler doluydu. Tüfeğin ağzına fişeği nerde verdiğimi tam hatırlamıyorum. İlk vurulanın Deniz olduğunu zannediyorum. Helin bana dönerek, 'ne yaptın sen' dedi. Millet kaçışmaya başladı. Birden ortada kaldım, paniğe düştüm. Helin ile aramızda yaklaşık 3 metre mesafe vardı. Ben nişan almadım, rastgele ateş ettim. Sonraki olaylarda bilinçli davranmadım. O yüzden hatırlamıyorum. Okulun kantininden bıçak aldığımı da hatırlamıyorum. Kantinden aldığım bıçakla ne yapacağımı da bilmiyordum. Tüfekle okulun içerisinde ateş etmemin sebebi de panik olmamdır."
Bu sırada sanık gülümseyince Helin Palandöken'in babası ve avukatı buna tepki gösterdi. Başkan Haluk Azkın da bu durumu şu cümlelerle tutanağa geçirdi: Sanığın sorgusuna başlanırken sakin başlayıp kısa bir gülme moduna girdiği tekrar sakinleşerek normal konuşma moduna döndüğü görüldü
'HELİN YENİ SEVGİLİN BU MU DEDİ VE BANA İKİ EL ATEŞ ETTİ'
Olayda yaralanan mağdur Cemil Yıldız, "Okuldan çıktık. Ben, Helin ve Deniz. Üçümüz yürüyorduk sohbet ederek. Sonra önümüze bir araba kırdı. Aracın arka kapısından biri indi. Deniz ile arasında herhangi bir konuşma olmadan Deniz'i bacağından vurdu. Helin ile yan yanaydık. Bana döndü, 'Helin yeni sevgilin bu mu' dedi ve bana iki el ateş etti. Biri sol bacağıma, ikincisi de karın bölgeme geldi. Ben düştüm. Deniz bu arada kaçtı. Sonra Helin'in yanına geldi, Helin'e sıktı. Helin yere düştü. Helin yerde iken de ona sıktı. 3 veya 4 kez ateş etti Helin'e. Sonra da okula doğru gitti. Sanık Mustafa'nın savunmasında belirttiği şekilde olaydan önce benim veya Deniz'in kendisine hakaret etmemiz veya dövmek üzere üzerine yürümemiz veya Helin'in kendisine söylediği bir söz yoktu" diye konuştu.
'HELİN KENDİSİNE YAPMA DİYE YALVARIYORDU'
Deniz Morsümbül ise , okuldan çıktıktan sonra Helin'in kırmızı araba içinde oturan Mustafa Yetgin'i kendisine gösterdiğini belirterek, "Helin daha önce bana Mustafa ile ilişkisi olduğunu anlatmıştı. Bana Mustafa'nın bir fotoğrafını göstermişti, fiziken görmemiştim. Yürüyorduk. Bu sırada kırmızı araç karşıdan bize doğru geldi. Araç bizim önümüze doğru kırdı. Mustafa sağ arka kapıdan silahla indi. Selamün aleyküm gençler dedi ve gülmeye başladı. Bir el sıktı. Sağ bacağımdan vurulmuştum. Daha sonra tüfeği Cemil'e çevirerek Helin'e hitaben, 'Yeni sevgilin bu mu' dedi. İki el sıktı. Cemil vurulup düştü. Kaçmaya çalıştım, Helin arkamda kalmıştı. 3 veya 4 el Helin'e ateş etti. Helin kendisine, 'yapma yapma' diye yalvarıyordu" dedi.
"ŞİKAYETÇİYİM. CİĞERİM YANIYOR"
Söz alan Helin Palandöken'in babası Nihat Palandöken ise "Hepimizin evlatları vardır. Ben diliyorum ki burada örnek bir ceza çıksın. Caydırıcı bir ceza çıksın. Öz kızım olan Helin'i öldürmüştür. Helin bana Mustafa'dan bahsetmedi. Ben onun hem anasıyım hem babasıyım. Şikayetçiyim. Ciğerim yanıyor" dedi.
Mahkeme Başkanı Haluk Azkın bunun üzerine, "Herkesin canı yanıyor. Yanar, evladın. Başın sağ olsun" dedi.
Duruşma savcısı Hasan Çakıcı, tutuksuz sanık Halis Can Dağarslan'ın, "Tasarlayarak öldürmeye yardım" ve "Öldürmeye teşebbüs etmeye yardım" suçlarından tutuklanmasını talep etti. Tutuklama talebini reddeden mahkeme, Halis Can Dağarslan'ın yurt dışına çıkışını yasakladı.
BASIN AÇIKLAMASI
Duruşma öncesi İstanbul Kadın Meclisi, Helin Palandöken'in okul arkadaşları, CHP ve İYİ Parti temsilcilerinin katılımı ile adliye önünde basın açıklaması yapıldı.
Açıklamada konuşan Helin Palandöken'in babası Nihat palandöken, kadın cinayetlerine çeşitli indirimler uygulandığını hatırlatarak, "Bu ülkede kadınları öldürenlere ödül gibi ceza veriliyor. Kadın cinayetlerinin durdurulması ve önlenmesi için caydırıcı cezaların uygulanması lazım" dedi. Nihat Palandöken, kızı Helin için adalet talebinden asla vazgeçmeyeceğini söyledi.
İstanbul Kadın Meclisleri adına konuşan Figen Ataseven, geçtiğimiz şubat ayında 47 kadının öldürüldüğünü belirterek, "28 gün, 48 kadın, 48 yaşam, 48 hayat. Bu demektir ki her an her yerde öldürülme tehlikesi altındayız. Bunu durdurmak mümkün" dedi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede Mustafa Yetgin için, "Tasarlayarak kasten öldürme", "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Kasten silahla yaralama", "İş yerinde silahlı yağma", "Tehdit" ve "Korku, kaygı veya panik yaratacak tarzda silahla ateş etme" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl 6 aya aya kadar hapis cezası isteniyor. Halis Can Dağarslan için de, "Tasarlayarak öldürmeye yardım" ve "Öldürmeye teşebbüs etmeye yardım" suçlarından 21.5 yıldan 30 yıla kadar hapis cezası isteniyor.
(FOTOĞRAF)