Hakimden "FETÖ/PDY"ye tutuklamalar"ın en açık gerekçesi: Örgütün var olduğu herkesçe bilinen bir gerçek

Güncelleme Tarihi:

Hakimden FETÖ/PDYye tutuklamaların en açık gerekçesi: Örgütün var olduğu herkesçe bilinen bir gerçek
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2016 14:59

Hakimden "FETÖ/PDY"ye tutuklamalar"ın en açık gerekçesi: Örgütün var olduğu herkesçe bilinen bir gerçek

Haberin Devamı

 

 Arzu KAYA / İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL merkezli 3 ilde yapılan FETÖ/PDY operasyonları kapsamında tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilen 26 kişiden 20'si tutuklandı. 3'ü adli kontrol hükümleri uygulanarak toplamda 6 kişi ise serbest bırakıldı.

12 SAAT HAKİMLİK SORGUSU
Anadolu 5. Sulh Ceza Hakimliği'nde yaklaşık 12 saat süren sorgunun ardından hakimlik kararını açıkladı. Hakimlik, 6 şüphelinin "Silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve üye olmak", "Terör örgütünün finansmanını sağlamak" ve "Terör örgütü propagandası yapmak" suçlarını işlediklerine dair tutuklanmasını gerektirir somut delil bulunmadığını, şüphelilerin tutuklanması halinde ileride telafisi imkansız zararların doğabileceği ve suç vasfının değişme ihtimalinin olduğu gerekçesiyle serbest bırakılmasına karar verdi. 6 şüpheliden 3'üne adli kontrol hükümleri uygulandı.

20 ŞÜPHELİ TUTUKLANDI
Şüphelilerin "Silahlı terör örgütü kurmak, yönetmek ve üye olmak", "Terör örgütünün finansmanını sağlamak", "Terör örgütü propagandası yapmak", "Suçtan kaynaklanan mal varlığı değerlerini aklamak" gibi suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin olduğunu belirten hakimlik 20 kişinin ise tutuklanmasına karar verdi.

HAREKET MERKEZİ OLARAK BELİRTİLEN RESTORANIN SÖZLÜK ANLAMI: SAKLANAN
Hakimlik, 20 şüphelinin söz konusu suçları işlediklerine dair kuvvetli suç şüphesinin bulunduğunu belirterek toplamda 25 sayfalık kararında tutuklama gerekçelerini açıkladı. Mali Suçları Araştırma Kurulu(MASAK) ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu(BDDK) raporları ile HTS kayıtlarının dosyada delil olduğunu belirten hakimlik gerekçesinde, operasyondan haber alan bazı örgüt elemanlarının kaçtığını ifade etti. Kararda, toplanan himmet, burs, kurban vb. paraların şüphelilerin kendi aralarında havale gibi işlemlerle şirket karı gibi gösterilerek örgüte aktarılmasında aktif rol oynadığını belirten hakimlik, "Pinhan Restorant olarak bilinen ve maruf olan bu yerin hareket merkezi olarak kullanılmış olması, buluşma noktası olarak tespit edilmiş olması ve pinhanın sözlük anlamının 'gizlenen, üzeri örtülen, saklanan' olarak Arapça ve Farsçada kullanılan bir kelime olduğu kanaatine varılmıştır" dedi.

"DEVLETİN ORTAYA ÇIKMASINDAN SONRA HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜ SÖZ KONUSU"
Şüphelilerin söz konusu para hareketlerini makul ve mantıklı şekilde hayatın olağan akışına uygun düşecek şekilde açıklayamadıklarını ifade eden hakimlik kararında, "Suç konusunun önemi de dikkate alındığında öncelikle devletin var olması gerektiği, devletin ortaya çıkmasından sonra hukukun üstünlüğünün söz konusu olabileceği ve devletin devamlılığı için hukukun üstünlüğünün de zorunluluk olduğu dikkate alındığında adalet duygusunun zedelenmemesi için dosyanın bulunduğu aşama ve kapsam dikkate alındığında hakimliğimizce bu yönde karar vermek gerektiği kanaate hasıl olmuştur" cümlelerine yer verdi.

"ÖRGÜTÜN VAROLUP OLMADIĞI TARTIŞMASIZ"
Hakimlik kararında, "Söz konusu örgütün var olup olmadığı hususunun tartışmasız olduğu, böyle bir örgütün var olduğunun herkesçe bilinen bir gerçek olduğu, böyle bir örgütün maruf olması nedeniyle maruf olan şeyin ispata muhtaç olmadığı, bu örgütün herkesçe de bilindiği üzere belli hedeflere ulaşmak için her türlü yöntemi mübah saydığı, dolayısıyla TCK'da örgütlü suçların soruşturma aşamasında basit şüphenin dahi çok büyük önem arz ettiği gibi dosyamızda söz konusu bu kararımızın verilmesi için makul ve yeterli şüphe bulunmuştur" dedi.

"LEGAL GÖRÜNÜMLÜ İLLEGAL YAPI"
Yapılan soruşturmalar nedeniyle yurt dışına kaçışlar olduğu ifade edilen kararda, "FETÖ-PDY Milli Güvenlik Kurulu'nun legal görünümlü illegal yapı olarak tanımladığı örgütün uzun zamandan beri var olan hukuka ve devletin güvenliğine aykırı bir takım hedeflerinin olduğunun son zamanlarda ortaya açık şekilde çıkmış olduğu, uzun yıllardan beri sistematik çalışmalarla hedeflerini gerçekleştirmek üzere belli plan ve proje çerçevesinde zaman içerisinde yol aldıklarının açık ve net şekilde toplum nezdinde ortaya çıktığı kanaatine varılmıştır" denildi.

"ÖRGÜTÜN ARKASINDA BİR ÇOK ULUSLARARASI GÜCÜN OLDUĞU..."
Kararda, "Söz konusu örgütün sadece Türkiye Cumhuriyeti devleti içinde değil birçok devlet içinde kurumsallaştığı, birtakım faaliyetlerde bulunduğu, 160'a yakın ülkede faaliyet gösterdiğine dair herkesçe bilinen bir durumun söz konusu olduğu, bir çok ülkede faaliyet gösterebilme yeteneğinin de bu örgütün arkasında bir çok uluslararası gücün olduğunu ve bir çok eylem ve işlemlerde, olaylarda desteklendiğini gösterdiği kanaatine varılmıştır" ifadesi kullanıldı.

"SAKLANDIKLARI, KAÇTIKLARI BİLİNEN BİR GERÇEK OLDUĞUNDAN..."
Türkiye Cumhuriyeti yargısının çalışma sisteminin örgüt tarafından iyi bir şekilde bilindiğini ifade eden hakimlik, "Bu yeteneğini kullanarak yakalama ve tutuklama aşamasında soruşturma ve kovuşturmaları sonuçsuz bırakmak için ülke içinde saklandıkları yahut yurt dışına da kaçtıkları bilinen bir gerçek olduğundan şüphelilerin kaçma şüphelerinin bulunması, delillerin tamamının toplanmamış olması, delilleri karartma şüphelerinin bulunması nedeniyle ayrı ayrı tutuklanmasına karar verilmiştir" dedi.

 

 


 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!