Günay Özarslan’ın öldürülmesi ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 11, 2016 12:15

Günay Özarslan’ın öldürülmesi ile ilgili soruşturmada takipsizlik kararı

Haberin Devamı

Yüksel KOÇ/İSTANBUL, (DHA) DHKPC’li Günay Özarslan’ın, Bağcılar’da 24 Temmuz 2015 tarihinde yapılan operasyon sırasında bulunduğu evde öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma takipsizlikle sonuçlandı.
Takipsizlik kararında, Günay Özarslan’ın polise iki kere ateş etmeye çalıştığı, ardından polisin karşı ateşiyle öldürüldüğü belirtilerek, “Emniyet mensupları, evdeki ahaliye ya da polislerden birisine zarar verme ihtimaline binaen ateş ederek kanunun emrini yerine getirdiler, kanunda yazılı meşru müdafaa haklarını kullandılar” denildi.
“Eli silahlı olan, ısrarla teslim olmayan ve saldırıya geçen bir kişiye karşı yapılabilecek başka uygun bir işlemin bulunmadığı” belirtilen takipsizlik kararında, “Dolayısıyla bu olayda yetki ve görev sınırının aşılması durumunu söz konusu olmadığı, işlemlerin kanun ve kurallara uygun olarak yapıldığı” belirtildi.
Kararda, Adli Tıp Kurumu tarafından gönderilen otopsi raporunda Özarslan’ın vücuduna 8 kurşun isabet ettiği bilgisine de yer verildi.

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu tarafından yürütülen soruşturma sonucunda verilen takipsizlik kararında herhangi bir şüpheli ismi yer almadı.
Yılmaz Viraner isimli bir kişinin yakalanması amacıyla Günay Özarslan’ın bulunduğu eve sabah saat 06.00’da gidildiği belirtilen takipsizlik kararında, “Fakat o gün bu evde misafir olarak kalmaya gelen, kendisini ev halkına Zeynep olarak tanıtan ve daha sonra yapılan otopsi sırasında asıl ismi Günay Özarslan olduğu tespit edilen silahlı bir bayanla karşılaşılmıştır” denildi.
‘UZUN SÜREN ÇABALARA RAĞMEN TESLİM OLMADI’
Ölen şüpheli Günay Özarslan’ın polisin kapıya gelmesi ile birlikte taşıdığı ruhsatsız tabancayı eline aldığı, bulunduğu odanın penceresine çıktığı, camı açarak bir ayağı içeride bir ayağı dışarıda olacak şekilde oturduğu belirtilen takipsizlik kararında, “Hem içeriye hem dışarıya doğru slogan atıp bağırdı. Kendisini misafir eden ev sahiplerinin ve polisin ısrarlı ve uzun süren çabalarına rağmen teslim olmadı. Silah çekip tehdit ederek polise mukavemet etti. En sonunda elindeki silahla iki kere polise doğru ateş etmeye çalıştı, ancak polisin karşı ateşi üzerine vurularak etkisiz hale getirildi. Ambulans çağrılmasına rağmen kurtarılamadı ve olay yerinde öldü” ifadelerine yer verildi.
VÜCUDUNA 8 KURŞUN İSABET ETMİŞ
Takipsizlik kararında, Adli Tıp Kurumu Morg İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen otopsi raporuna da yer verildi. Rapora göre Özarslan’ın vücuduna 8 adet ateşli silah mermi çekirdeğinin isabet ettiği belirtilen kararda, 2 kurşunun öldürücü nitelikte olduğu, diğerlerinin öldürücü nitelikte olmadığı belirtildi.
EV SAHİBİ TANIK OLARAK DİNLENDİ
Ev sahibi G.C.’nin tanık olarak dinlendiği belirtilen takipsizlik kararında, “Sabah saatlerinde kapımızdan kırılır gibi ses geldi. Sese fırladım, dışarı çıktım. Oğlum, kızım kapıdaydı. Dışarıdaki ses, ‘kapıyı aç, polis’ diye bağırıyordu. Bu sırada ve evde bulunan diğer kişiler kapının arkasında toplandık. Zeynep’in elinde silah gördüm. ‘Zeynep, bu silah ne’ dedim. O da, ‘odalarınıza girin, kapılarınızı kapatın, korkmayın, bana 5 dakika müsaade verin’ dedi. Bu sırada kapı kırıldı, tam içeri girilecek, ‘içeri girmeyin, kızda silah var’ diye bağırdım. Birkaç kere tetik sesi geldi. Polise, ‘silah patlamıyor, ben kızı size teslim edeceğim, size zarar gelirse sorumlusu benim’ dedim. Polis bana, ‘yalvar teslim olsun’ dedi. Zeynep’e, ‘yapma, etme gel teslim ol’ diye çok yalvardım. Polisler de kendisini, ‘Zeynep teslim ol, yapacak bir şey yok’ diyerek ikna etmeye çalıştı. Fakat teslim olmadı. Yanında silah olduğunu, arandığını, polisten kaçtığını bilmiyordum” denildi.

Ölen Günay Özarslan’ın teslim olması için hem ev sahibi G.C.’nin hem de polisin uzun süre ısrar ettiği belirtilen takipsizlik kararında, “Teslim olmadığı gibi ikna çabaları sırasında aniden elindeki silahı ateş etmek üzere doğrultması üzerine görevliler tarafından ondan önce davranmak suretiyle ateş edilerek etkisiz hale getirildiği” ifade edildi.
‘OLAYDA YETKİ VE GÖREV SINIRININ AŞILMASI DURUMUNUN SÖZ KONUSU OLMADIĞI…’
Kararda, Günay Özarslan’ın içinde bulunduğu örgüt kurallarına göre teslim olmasının mümkün olmadığı, ne kadar çaba gösterilirse gösterilsin ölmek ya da öldürmek dışında bir seçeneği tercih etmediği ve etmeyeceği belirtilerek, “Kendisini bu eyleminden uzaklaştırmak için başka bir ihtimal kalmadı. Olaya müdahale eden görevli emniyet mensuplarının ‘evdeki ahaliye ya da polislerden birisine zarar verme ihtimaline binaen’ ateş ederek kanunun emrini yerine getirdikleri, hem de kanunda yazılı meşru müdafaa haklarını kullandılar. Eli silahlı olan, ısrarla teslim olmayan ve saldırıya geçen bir kişiye karşı yapılabilecek başka uygun bir işlemin bulunmadığı, dolayısıyla bu olayda yetki ve görev sınırının aşılması durumunu söz konusu olmadığı, işlemlerin kanun ve kurallara uygun olarak yapıldığı” ifade edilerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!