Göz Hastalıkları Uzmanı Atabay: "Göz Kapağı Estetiğiyle Genç Ve Canlı Bakışa Kavuşulabilir"
Güncelleme Tarihi:
IHA
Oluşturulma Tarihi: Ocak 25, 2016 09:58
Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Şeyda Atabay, göz kapağı estetiği ile genç ve canlı bakışlara kavuşulabileceğini söyledi.
Op. Dr. Şeyda Atabay, göz kapağı estetik operasyonlarının üst ve alt göz kapaklarından torbalanmış yağların, gevşemiş ve buruşmuş derinin fazlasının alınması sonucu kişiye genç ve canlı bakış kazandırdığı gibi göz kapaklarındaki kırışıklıkların giderilmesinde bilinen en etkili işlem olduğunu belirterek, “Göz çevresindeki diğer kırışıklıkların giderilmesi veya kaşın kaldırılması için ek işlem gerekir. Göz kapağı estetiği tek başına veya yüz germe, kaş kaldırma, elmacık kemiklerin belirginleştirilmesi, sarkan yanak dokularının düzeltilmesi, kırışıklıklara dolgu enjeksiyonu, Botoks uygulaması gibi birçok başka işlemle birlikte yapılarak yüzün gençleştirilmesi sağlanır. Ve tüm bu uygulama aynı kapak estetiği açıklığından yapılabilir, farklı bir kesi daha yapmayı gerektirmez” dedi.
Yüzde yaşlılık belirtileri ve bozulmaların en erken görüldüğü bölgenin göz çevresi olduğunu kaydeden Op. Dr. Şeyda Atabay, şöyle konuştu:
“Orta yaş ve üzerinde, bazen de genç yaşlarda ortaya çıkan alt ve üst göz kapağı estetiği sorunları, kişiyi olduğundan daha yaşlı, yorgun göstermekte, bakışlardaki canlılık ve dinamizmi azaltmaktadır. Üst göz kapağında oluşan gevşeme, sarkma ve kat oluşumlarının, alt göz kapağında şişkinlik ve torbalanma, deri sarkması ve oluşan derin çizgilerin ortadan kaldırılması için yapılan cerrahi işleme göz kapağı estetiği diyoruz."
Göz kapağı estetiği uygulamasının, risksiz, rahatlıkla yaptırılabilen, etkileyici sonuç ortaya koyan göz çevresi gençleştirme operasyonu olduğunu anlatan Atabay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle göz kapağı operasyonu geçiren kişi, bunu gizleme kaygısı taşımaz. Göz kapağı sorunundan kurtulan hasta, uzun yıllar geçmesine rağmen genç, etkileyici göz çevresine ve bakışlara sahip olmanın rahatlığını hisseder. Tüm bu işlem uygulanırken ameliyata başlama ve ameliyat sırasında özel bir lazer cihazı kullanıldığında dokular daha erken iyileşmekte ve morarma riski minimal olmaktadır.”
Op. Dr. Şeyda Atabay, göz kapağı estetik operasyonlarının üst ve alt göz kapaklarından torbalanmış yağların, gevşemiş ve buruşmuş derinin fazlasının alınması sonucu kişiye genç ve canlı bakış kazandırdığı gibi göz kapaklarındaki kırışıklıkların giderilmesinde bilinen en etkili işlem olduğunu belirterek, “Göz çevresindeki diğer kırışıklıkların giderilmesi veya kaşın kaldırılması için ek işlem gerekir. Göz kapağı estetiği tek başına veya yüz germe, kaş kaldırma, elmacık kemiklerin belirginleştirilmesi, sarkan yanak dokularının düzeltilmesi, kırışıklıklara dolgu enjeksiyonu, Botoks uygulaması gibi birçok başka işlemle birlikte yapılarak yüzün gençleştirilmesi sağlanır. Ve tüm bu uygulama aynı kapak estetiği açıklığından yapılabilir, farklı bir kesi daha yapmayı gerektirmez” dedi.
Yüzde yaşlılık belirtileri ve bozulmaların en erken görüldüğü bölgenin göz çevresi olduğunu kaydeden Op. Dr. Şeyda Atabay, şöyle konuştu:
“Orta yaş ve üzerinde, bazen de genç yaşlarda ortaya çıkan alt ve üst göz kapağı estetiği sorunları, kişiyi olduğundan daha yaşlı, yorgun göstermekte, bakışlardaki canlılık ve dinamizmi azaltmaktadır. Üst göz kapağında oluşan gevşeme, sarkma ve kat oluşumlarının, alt göz kapağında şişkinlik ve torbalanma, deri sarkması ve oluşan derin çizgilerin ortadan kaldırılması için yapılan cerrahi işleme göz kapağı estetiği diyoruz."
Göz kapağı estetiği uygulamasının, risksiz, rahatlıkla yaptırılabilen, etkileyici sonuç ortaya koyan göz çevresi gençleştirme operasyonu olduğunu anlatan Atabay, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu nedenle göz kapağı operasyonu geçiren kişi, bunu gizleme kaygısı taşımaz. Göz kapağı sorunundan kurtulan hasta, uzun yıllar geçmesine rağmen genç, etkileyici göz çevresine ve bakışlara sahip olmanın rahatlığını hisseder. Tüm bu işlem uygulanırken ameliyata başlama ve ameliyat sırasında özel bir lazer cihazı kullanıldığında dokular daha erken iyileşmekte ve morarma riski minimal olmaktadır.”