Görmez: Hiç kimsenin mezhebini dinin önüne geçirme hakkı olamaz

Güncelleme Tarihi:

Görmez: Hiç kimsenin mezhebini dinin önüne geçirme hakkı olamaz
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2016 01:05

Görmez: Hiç kimsenin mezhebini dinin önüne geçirme hakkı olamaz

Haberin Devamı

İSTANBUL, (DHA) - DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Görmez :

"İslam aleminin içinden geçtiği bu süreçlerde, hiç kimsenin mezhebini dininin önüne geçirme hakkı olamaz. Hiç kimse bir sultasından dolayı, Müslüman kardeşlerini katletme cürmünü işlemeye kalkışmamalıdır. Müslümanların en büyük zorluğu, hep kendi içlerinden fitne, fesat tohumları ekenlerden, en büyük tehlike daima onlardan gelmiştir"

Diyanet İşleri Başkanlığının "Muharrem İftarı ve Kerbela Şehitlerini Anma" programı bu akşam Eyüp'teki Bahariye Mevlevihanesi'nde yapıldı. Program öncesi, su ve tuzun bulunmadığı sofrada, etsiz hazırlanan yemeklerle oruç açıldı.

"KERBELA MÜSLÜMANIN ORTAK ELEM VE KEDERİDİR"

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, programda yaptığı konuşmada, muharrem, Aşura ve Kerbela'nın Müslümanların ortak konuları olduğuna vurgu yaparak kendisini mümin ve Müslüman kabul eden, ırkı, rengi, coğrafyası, mezhebi ve meşrebi ne olursa olsun herkes için Kerbela'nın ortak elem ve keder olduğunu bildirdi.

Kerbela'dan alınacak en büyük dersin, dine karşı nifak, fitne ve fesat hareketlerine karşı uyanık kalınması olduğunu vurgulayan Görmez, "Çünkü Kerbela'da Seyid-i Şüheda'yı, Hz. Hüseyin'i, Hz. Zeynep'i katledenler de mümin ve Müslüman olduklarını söylüyorlardı. Onlar, bunu din adına yaptıklarını söylüyorlardı. Müslümanları kötülüklerden koruyacaklarına inanıyorlardı. İşte hala karşı karşıya kaldığımız tehlikelerden biri, bu olmaya devam ediyor. Müslümanların açık düşmanlarla baş etme konusunda herhangi bir problemi olmaz. Çünkü Müslümanlar ölümün de hayatın da Allah'tan olduğuna inanırlar. Çünkü onlar yüce değerleri adına can vermenin Allah'a vuslat olduğuna inanırlar. Vatan savunmasının cihat olduğuna inanırlar." ifadelerini kullandı.

"MÜSLÜMANLARA EN BÜYÜK TEHLİKE FİTNE EKENLERDEN GELMİŞTİR"

"Fakat bizatihi, din hakikat rengine bürünerek fitne ve fesat ile dine karşı bir başka din ile uydurdukları bir dinle hareket etmeye başladıklarında, Müslümanların yapabilecekleri bir şey yok." diyen Görmez sözlerini şöyle sürdürdü:

"Allah Resulü, Medine'de 10 sene en çok Yahudilerden mi yoksa münafıklardan mı çekti? Mekke'den gelen müşriklerden mi çekti, yoksa Medine'de yuvalanan, ona karşı Dırar Mescidi'ni inşa eden münafıklardan mı çekti? Müslümanların en büyük zorluğu, hep kendi içlerinden fitne, fesat tohumları ekenlerden, en büyük tehlike daima onlardan gelmiştir. İşte bizim Kerbela'dan alacağımız en büyük ders bu. Eğer biz bugün, hala 14 asır geçtikten sonra hala Kerbela'nın ahu figanları üzerine bir güç ve iktidar inşa etmeye çalışırsak, Yezid'in düştüğü hataya düşmez miyiz? Yezid'in yaptığından ne farkımız kalır? Kadınları, çocukları katletmeye devam edersek, insanları öldürmeye devam edersek, biz hangi yüzle Kerbela'yı yad eder, Hz. Hüseyin'in yanına gider, ehlibeytin huzuruna gideriz?"

"KERBELA BÜTÜN MÜSLÜMANLARIN MEKTEBİDİR"

Görmez, Kerbela'nın bir mektep olduğunu ve bundan öğrenilecek çok şey bulunduğuna dikkati çekerek, "Bu mektep sadece, Şiilerin, Alevilerin, Sünnilerin mektebi değil, bütün Müslümanların mektebidir. Kerbela'dan çıkaracağımız çok büyük dersler vardır. Kerbela'da can veren her canın, bugüne hitap eden bir mesajı vardır. Biz sadece bir araya gelip matemlerimizi yenileyerek mi yetineceğiz?" dedi.

"ÖZGÜRLÜĞÜ KAYBEDİNCE İMAN KALMAZ"

15 Temmuz'daki darbe girişimine de değinen Görmez, "15 Temmuz, millet olarak bize bir kez daha bir şey gösterdi. 15 Temmuz'da can veren yavrularımız, şehitlerimiz, bize şunu söyleyerek gittiler. Dediler ki 'siz bu vatanı, birliğinizi, beraberliğinizi kaybederseniz, o zaman ne Aleviniz, ne Sünniniz, ne Caferiniz, ne Kadiriniz, ne Nakşiniz kalır. Hiç bir şeyiniz kalmaz.' Özgürlüğü kaybedince, iman kalmaz. Din, özgürlüktür aynı zamanda. Özgürlük olmadığı zaman, insan dinini yaşayamaz. 15 Temmuz bize, bir umut verdi aynı zamanda. Daha 18-19-20-21 yaşında gençlerimiz evlerinden çıkarken, annesiyle babasıyla helalleşip sokakta gördüğü göletten abdestini alarak şehadete koşan o gençlerimiz, bize aynı zamanda bir umut verdi. Bu milletin ruhunun ölmediğini, bütün aleme gösterdi. 15 Temmuz Kerbela'da ortaya çıkan fitne, fücur, fesat hareketlerinin, dine karşı bu topraklarda hala ayakta

kalmaya çalıştığını, bize gösterdi. 'Hep beraber, uyanık olun, agah olun' dedi." şeklinde konuştu.

“HİÇ KİMSENİN MEZHEBİNİ DİNİN ÖNÜNE GEÇİRMEYE HAKKI YOK"

Görmez sözlerini şöyle tamamladı: "Yahu sünnet de Muhammed'in, ehlibeyt de Muhammed'in değil mi? Ehlibeytin yolu sünnetten başka bir yol mu? Sünnet dediğimiz yol, Muhammed'in yolu ise ehlibeytin yolu başka bir yol mu? Bunu anlatmaya çalıştım. Bazı dostlarımdan taan yedim. Taan edilmeye başlandım ama ben bunu söylemeye devam edeceğim. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın her tarafından söylemeye devam edeceğim. İslam aleminin içinden geçtiği bu süreçlerde, hiç kimsenin mezhebini dininin önüne geçirme hakkı olamaz. Hiç kimse bir mezhep sultasından dolayı, Müslüman kardeşlerini katletme cürmünü işlemeye kalkışmamalıdır. Dün Yemen'de bir taziye evine bomba düştü, 100'ü aşkın Müslüman öldü. Bütün bu cürümler işlenirken, biz küçük meselelerimizi tartışma konusu yaparak, dini katletmeye devam ediyoruz. Biz Kerbela'nın ahu figanı üzerine iktidarımızı yükseltiyoruz. Bunu yapan, hangi ismi verirse versin, bu Müslüman'a yakışmaz."

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Hasan Kamil Yılmaz, İstanbul Vali Yardımcısı Osman Ateş, İstanbul Müftüsü Prof. Dr. Rahmi Yaran ve Alevi kanaat önderleriyle çok sayıda davetlinin katıldığı program, kaside ve mersiyelerin okunmasıyla sona erdi.

(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!