Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK / İSTANBUL, (DHA) - 39 kişinin hayatını kaybettiği Reina katliamını gerçekleştiren ve 11 Şubat'ta tutuklanan Abdulkadir Masharipov nöbetçi mahkemeye verdiği ifadesinde, "Bana Türkiye aleyhine çalışıyor. Türkiye'ye karşı diyorlar, ben Türkiye Devleti'ne karşı bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Türkiye karşıtı bir harekette bulunmadım. Öç aldım. Yaptıklarımdan pişman değilim. Kısas yaptığımı düşünüyorum" dedi.
TERCÜMANLA SORGULANDI
Nöbetçi İstanbul 11. Sulh Ceza Hakimliği'nce tercüman eşliğinde sorgulanan Abdulkadir Masharipov kimlik sorgusunda, üniversite mezunu ve öğretmen olduğunu belirtti. Masharipov, "Ben DEAŞ örgütü üyesiyim. Bu örgütün amacı İslami halefinin meydana getirilmesidir. Örgütün lideri Abu Bakir Bağdadi'dir" dedi. Reina olayından önce herhangi bir eyleme katılmadığını belirten Masharipov, "Dünyada Hıristiyanların yaptıkları öldürme olaylarına karşı onlardan öç almak amacıyla onların bayram günü eylem yapmayı düşündüm. Amacım Hıristiyanları öldürmekti" dedi.
"TELEGRAMLA İRTİBAT KURUYORDUK"
Afganistan'da silah eğitimi aldığını, 2016'da Van'dan Türkiye'ye girdiğini, daha sonra İstanbul'a geldiğini belirten Masharipov, "Eşim ve çocuklarımla Suriye'ye gidecektik ancak giriş kapalıydı.Türkiye'de Horasan'dan Şam'a gidenler vardı. Onlar yardım yapıyorlardı. Geçimimi bu şekilde sağlıyordum. Türkiye'de herhangi bir örgütsel toplantıya katılmadım. Telefonla irtibat kurmuyorduk. Bilgisayarda telegram programı vardı. Suriyedekilerle bu program ile irtibatım oluyordu" dedi.
BİR HAFTA ÖNCE EYLEM TALİMATI ALMIŞ
Olaydan bir hafta önce Ebu Cihad'ın eylem talimatı verdiğini talimat sonrası Başakşehir ve Kayaşehir'de daire kiraladığını, Suriye'den gelen bir kişinin eve silah getirdiğini, bu kişinin yüzünü açmadığını ve adını söylemediğini anlatan Masharipov, çanta içerisinde silahları bıraktığını söyledi.
TAKSİM'DEN VAZGEÇMİŞ
Silahların nereden bulunduğunu bilmediğini öne süren Masharipov, "Önce Taksim Meydanı'nda eylem yapacağımı söylediler. Taksim'de ayın 31'inde keşif yapmak istedim. Eğer karar verseydim, silah kullanıp oradaki insanları öldürecektim. 31 Aralık akşamı saat 20.00'de fikrimi değiştirdim. Taksim'e giriş yoktu. Her taraf polis kaynıyordu . Saat 21.00'de Reina'ya keşif yapmaya gittim. Daha önceden Reina'nın içine girmemiştim. Ebu Cihad ile konuştuğumda 'bunu 31 Aralık'ta yapayım, yoksa başka bir gün yapamam' dedim" diye konuştu. Ebu Cihad'ın Reina'nın adresini ve 5-6 fotoğraf gönderdiğini söyleyen Masharipov, "Kapının önüne kadar gittim. Polis yoktu. Güvenlik de göremedim" dedikten sonra Zeytinburnu'na gidip silahları aldıktan sonra Reina'ya geldiğini söyledi.
"İDAM HÜKMÜ VERİLSE İYİ OLUR"
Silahlar teslim edildiğinde el bombası olarak bildiği şeyin, flash bang olduğunu bilmediğini de ifade eden Abdulkadir Masharipov, ilk geldiğinde polis görseydi olayların daha farklı gelişebileceğini de iddia etti. Masharipov, "İçeri girmek isterken polis beni gördü, ateş açtı. Sonra ben polise açtım. İçeri girdim. Kalaşnikofu rastgele insanların üzerine ateş ettim. Mermiler bitince iki tane flash bang attım. Üçüncüsünü intihar etmek için yüzüme tuttum. Ama ölmedim. Rehin düşmeyeyim diye kendini öldürecektim. İdam hükmü verilse iyi olur. Aslında ölmek için girmiştim." diye konuştu.
"MAĞDURLARDAN BİRİYMİŞİM GİBİ EMEKLEYEREK DIŞARI ÇIKTIM"
Eşyaları ve silahı çıkmaya çalışırken içeride bıraktığını, kapının hemen yanında üzerindekileri çıkardığını belirten Masharipov, "Sanki ben de mağdurlardan biriymişim gibi emekleyerek dışarıya çıktım. Kapının girişinde iki tane silahlı kişi vardı. Ellerinde otomatik silah vardı. Beni de yaralanmış biri zannederek iki kolumdan tuttular ve dışarıya götürüp yolun kenarına kaldırımın üzerine bıraktılar. Beni bırakıp gittiler. Ben de kalktım, daha sonra yavaşça gittim. Yüzümü yıkadım. Yolun kenarına çıkıp arabaları durdurmaya çalıştım. İlk taksi beni götürmek istemedi" dedi.
UYGURLU EMLAKÇIYLA İRTİBAT KURMUŞ
Tam dört taksi değiştirdiğini, Zeytinburnu'nda bir lokantada tanıdığı Uygur uyruklu bir gençten borç alarak taksi parası ödediğini, sabaha kadar kalmakta ısrar edince içeride kaldığını, kendisinden telefon istediğini Ebu Cihad'a ulaşmaya çalıştığını, ulaşamayınca Uygur emlakçı Tulpar ile irtibat kurduğunu, Tulpar'ın kendisini bir daireye getirdiğini, bu dairede Ebu Cihad ile irtibat kurduğunu, Ebu Cihad'ın kendisine araba gönderdiğini ve başka bir yere gönderdiğini anlattı.
"ÖRGÜTÜN NEDEN MÜSLÜMAN ÜLKELERE EYLEM YAPTIĞINI BİLMİYORUM"
Türkiye'de herhangi bir örgütle bağlantısı olmadığını söyleyen Masharipov, "Yakalandığım gün evde yatıyordum. Kapı çalınmaya başladı. Evde Ali diye emlak işlerine yardımcı olan kişi, benim nikahımda olan bayan ve iki bayan daha vardı. Ali bana kapıyı çaldıklarını söyledi. Sustum ve yattım. Polisler içeriye geldiler ve beni yakalayıp götürdüler. Örgütün neden Müslüman ülkelere karşı eylem yaptığını bilmiyorum. Gücü yetse başka dinden ülkelere de hakimiyet kurabilir" ifadelerini kullandı.
"ÖÇ ALDIM, PİŞMAN DEĞİLİM"
Abdulkadir Masharipov son sözünde ise "Bana Türkiye aleyhine çalışıyor. Türkiye'ye karşı diyorlar, ben Türkiye Devleti'ne karşı bir şey yaptığımı düşünmüyorum. Türkiye karşıtı bir harekette bulunmadım. Öç aldım. Yaptıklarımdan pişman değilim. Kısas yaptığımı düşünüyorum" dedi.
11 ŞUBAT'TA TUTUKLANMIŞTI
Abdulkadir Masharipov, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme", "Silahlı terör örgütüne üye olma", "Tasarlayarak birden fazla kişiyi kasten öldürme", "Nitelikli bir şekilde birden fazla kişiyi kasten öldürmeye teşebbüs etme" ve "Vahim nitelikte silah bulundurma" suçlarından 11 Şubat'ta tutuklanmıştı.