Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS - Cansel KİRAZ / İstanbul,(DHA)
BAŞBAKAN Yardımcısı Mehmet Şimşek, piyasalardaki dalgalanmalara ilişkin, "Biz piyasalarla hiçbir zaman cebelleşmedik. Tabii ki ülkemizin gerçeklerini ve potansiyelini biliyoruz. Bu iniş çıkışların geçici olduğunu, kalıcı bir tahribat yaratmayacağını biliyoruz. Ama bu dalga boylarını sınırlamak için kurumlarımız, hükümetimiz gereken tepkileri vermiştir, vermeye de devam edecektir" dedi.
Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Türkiye Katılım Bankaları Birliği(TKBB)'nin 17. Olağan Genel Kurul Toplantısı'na katıldı. Çırağan Sarayı'nda gerçekleşen toplantıya Şimşek'in yanı sıra TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Melikşah Utku, BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben ile genel kurul üyeleri ve sektör temsilcileri de katıldı.
Toplantının açılışında konuşan Mehmet Şimşek, katılım bankaları sektörüne "Sizin yanınızdayız. Bu sektörün büyümesi ve gelişmesi için ne gerekiyorsa yapmaya hazırız" mesajını verdi. Faizsiz finans ürünlerine olan ilgiyi aktaran Şimşek, katılım sigortacılığının önünü açtıklarını bu konuda sektör temsilcilerinden de ilave çaba beklediklerinin altını çizdi.
"HER ŞEYİ KANUNLA YAPMANIZA GEREK YOK"
Katılım bankaları sektörünün kredibilitesi ve itibarının çok önemli olduğuna vurgu yapan Şimşek, "Güven her şeydir. Sizin geleneksel bankacılık sektöründen ayrı olduğunuzu ortaya koyacak en önemli kurumsal adımlardan bir tanesi budur. Uzun süre, 'kanun gerekiyor' dediler. Her şeyi kanunla yapmanıza gerek yok. Kanun var zaten. O kanuna uygun ikincil bir düzenlemeyle rahat bir şekilde kuruluyor" dedi.
"FAİZSİZ FİNANS SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMESİ İÇİN ÇABALAYACAĞIZ"
Katılım Bankaları sektöründen beklentilerini dile getiren Mehmet Şimşek, şunları söyledi:
"Sizden İslami normlara, ilkelere uygun bir ürünler geliştirmenizi istiyoruz. Güçlü bir şekilde o alanlarda daha aktif olmalısınız. Girişim sermayesi gibi alanlarda daha görünür olmanızı istiyoruz. Özellikle bütün alanlarda kendinizi daha iyi tanıtmalısınız. Faizsiz finans sektörünün gelişmesi için sizlerle birlikte çaba göstereceğiz. Türkiye olarak sermaye piyasalarını geliştirmeye ihtiyacımız var. Geleneksel bankacılık sektörünün sınırları var. Sermaye piyasalarımızın derinleşmesi lazım. İstanbul finans merkezinin en önemli bileşenlerinden biri de faizsiz finanstır. Bu nedenle faizsiz finans sektörünün çok güçlü bir şekilde büyümesi için çabalayacağız. Buradaki gelişme piyasadaki oynaklığı da azaltır."
"PİYASALARDAKİ ENDİŞE"
Döviz piyasalarındaki yaşanan dalgalanmalar ve enflasyon üzerine konuşan Mehmet Şimşek, piyasalardaki endişeleri anladıklarını ve bunun küresel arka planını iyi okuduklarını dile getirdi. Şimşek, "Enflasyon dinamiklerine baktığınız zaman kur eksenli bir baskı söz konusu. Ama önemli ölçüde reel ekonomiden kopuk, döviz piyasası söz konusudur. Bu endişelerin hızlı bir şekilde Merkez Bankası'nın atacağı adımlar, hem de seçim sonrası bu zor dönemin geride kalacağı, yeni bir reform hamlesiyle bu dönemin kapanacağını ümit ediyorum. Reel ekonomik faaliyet düzeyinden kopuk, para piyasaları ve döviz piyasalarındaki gelişmelerin son bulacağına inanıyorum. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde enflasyonun güçlü bir çabayla, bütüncül bir yaklaşımla tekrar tek haneye indirilmesini mümkün görüyorum" değerlendirmesinde bulundu.
"MALİYE POLİTİKALARINDAKİ KAYGILAR YERSİZ"
Mehmet Şimşek, geçmişte de küresel ve yerel piyasalarda buna benzer dalgalanmaların olduğunu bunların önünde sonunda doğru yönetildiğini anlattı. Piyasalardaki endişelere maliye politikalarında bir trend değişikliği olup olmadığına ilişkin kaygıların yersiz olduğunu ifade eden Şimşek, "Piyasalardaki endişelerden biri enflasyon ise diğeri ise maliye politikasına ilişkin atılan adımlardan kaynaklandığını görüyoruz. Şunu net olarak ifade edelim; Türkiye birçok kez seçim yaşadı. Bütün bu seçimlere rağmen hükümetimiz bütçe açıklarını milli gelire oran olarak yüzde 10,5'lerden neredeyse yüzde 0'lara kadar indirmişti. Hain darbe girişimi sonrası ekonomide bir resesyon yaşanmasın diye maliye politikası geçen sene devreye sokuldu. Ondan dolayı açık yüzde 1,9'dur. Bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde geçen sene açık ortalama yüzde 4,4... Toplam şu ana kadar paketin boyutu milli gelirin yüzde 0,7'sidir. Ama bu sene gelir performansı nispeten daha iyi. İmar barışından ve vergi yeniden yapılandırmasından muhtemelen kısa vadeli perspektifle bu harcama artışının yüzde 0,7'nin muhtemelen iki katı kadar bir gelir artışı söz konusu olacak" ifadelerini kullandı.
"PİYASALARLA HİÇBİR ZAMAN CEBELLEŞMEDİK"
Gündemlerinde çok önemli bir vergi reformu olduğunu kaydeden Başbakan Yardımcısı Şimşek, vergi oranlarını hiç artırmadan sadece vergiyi tabana yayarak harcama artışını kalıcı bir şekilde telafi etme yeteneğinin çok net ortada olduğunu açıkladı.
Şimşek, "25 Haziran itibarıyla gerek makro ihtiyati tedbirler ile cari açığın daha da aşağıya çekilmesi vergi reformunun gündeme gelmesiyle vergi oranlarını artırmadan vergiyi tabana yayarak kamu maliyesinin güçlü durumu mümkün. Para politikasındaki normalleşme başladı. Hem bir sadeleşme söz konusu. Biz piyasalarla hiçbir zaman cebelleşmedik. Tabii ki ülkemizin gerçeklerini ve potansiyelini biliyoruz. Bu iniş çıkışların geçici olduğunu kalıcı bir tahribat yaratmayacağını biliyoruz. Ama bu dalga boylarını sınırlamak için kurumlarımız, hükümetimiz gereken tepkileri vermiştir, vermeye de devam edecektir" dedi.
"BARDAĞIN YARI BOŞ OLDUĞUNA DAİR PİYASANIN YAKLAŞIMI VAR"
Başbakan Yardımcısı Şimşek, Türkiye'nin içeride ve dışarıda özellikle de yanı başında yaşanan jeopolitik gerginliklere, FETÖ darbe girişiminin küresel ilişki ağındaki tahribatına rağmen çok güçlü reel ekonomik performans ortaya koyduklarını aktardı.
Büyük resme odaklanılmasında fayda olduğunu kaydeden Şimşek, şunları söyledi:
"Türkiye'nin seçim dönemindeyiz diye tedbir alınmayacak varsayımı yanlıştır. Hiçbir kurumumuzun özellikle de Merkez Bankası'nın eli kolu bağlı değildir. Gerekeni geçmişte yapmıştır, yapmaya da devam edecektir. Reel ekonomi çok daha farklı dengelere işaret ediyor. Dengesizlikler önemli ölçüde önümüzdeki dönemde inanıyorum ki iyileşmeye devam edecektir. Turizmde güçlü bir toparlanma var. Petrol fiyatlarının artışı olumsuz gibi görünebilir. Doğru; doğrudan etkisi olumsuz ama dolaylı etkisi olumlu. Bizim firmalarımız petrol ihraç eden ülkelerde çok daha büyük işler yapacaklar, çok daha yüksek gelir elde edecekler. Dolayısıyla bardağın yarı boş olduğuna dair piyasanın yaklaşımı var. Aslında bardak yarı dolu en azından. Yarısından fazlası bile dolu. Türkiye'nin makro ekonomik temellerine baktığımızda, önümüzdeki dönem vizyon ve kararlılığımıza baktığımız zaman inanıyorum ki piyasalardaki dalgalanmada; 2006'da bir şeyler yaşanmıştı. 2008 ve 2009 yaşanmıştı. Birçok dönemde bu tür dönemsel bir takım piyasaların endişelerinin zirveye çıktığı dönemler yaşanmıştır. Ama bunların hepsi geçici olmuştur. Türkiye çok güçlü bir şekilde yoluna devam etmiştir."
Konuşmasının ardından Mehmet Şimşek'e TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Melikşah Utku tarafından günün anısına bir plaket takdim edildi.