Güncelleme Tarihi:
Gül KABA - Özgür KUMANOVALİ/ İSTANBUL, (DHA) Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezinde gerçekleştirilen 22. Doğu Akdeniz Uluslararası Turizm ve Seyahat Fuarı'nın (EMITT) ardından basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Afrin harekatını değerlendiren Bakan Kurtulmuş, "Bu operasyon inşallah Türkiye turizmini etkilemeyecek. Burada Alman Turizm Seyahat Acentaları Birliği Başkanı'nın konuşmasını dinlediniz. Onun ifadesine göre, bu yıl Almanya'dan bu yıl artan rezervasyon miktarı yüzde 70 civarındadır. 2018 yılı içersisinde Türkiye ciddi bir ivme kazanacaktır. Biz de kendimizi anlatıyoruz. Türkiye'nin Zeytin Dalı Operasyonu'nun ne kadar önemli bir operasyon olduğunu, terörün ve terör örgütlerinin Türkiye'ye zarar vermesini önlemek için yapılan bir müdahale olduğunu bütün dünya biliyor ve bunu da anlatmaya gayret ediyoruz. Ben bu operasyonun, Türkiye'de turizm sektörünü hiçbir şekilde olumsuz etkilemeyeceğini görüyorum. İnanıyorum. Sonuçları da gelince öyle olacak." dedi
"GELİN BİR OLALIM"
Kurtulmuş, HDP Milletvekili Osman Baydemir'in TBMM'de dün düzenlediği basın toplantısında, Zeytin Dalı Harekatı'yla ilgili sözlerinin sorulması üzerine şu yanıtı verdi:
"Zeytin Dalı Operasyonu Türkiye'nin sadece orada konuşlanmış bir kaç militandan ibaret bir terör örgütüne karşı verilen bir mücadele değil, o terör örgütü üzerinden bölgedeki emperyalist planlarını gerçekleştirmek isteyen bir takım emperyalist güçlerin planlarını bozmak üzere yapılan bir harekattır. Türkiye'de bütün milletimizi bir araya getiren buluşturan milli bir harekattır. "Benim söylediğim budur. Herkes safını belli etsin. Emperyalistlerin oyun planlarının içinde mi olacaklar yoksa milletin birliğinin, beraberliğinin, bekasının yanında mı olacaklar? Benim söylediğim son derece açıktır, nettir. Bu çerçevede herkes yerini belli etsin. HDP yerini belli etsin. Sayın Baydemir'in söylediği sözlere cevap vermek istemem ama heralde bizim özelliğimizi bilirler. Biz Allah'tan başka kimseden korkmayız, Allah'tan başka hiç kimsenin önünde eğilmeyiz, Allah'tan başka hiç kimsenin önünde diz çökmeyiz. Bu, dünyanın hangi büyük gücü olursa olsun. Hangi emperyalist gücü olursa olsun. İslami bir ıstılahla konuştuğu için, bir ayet mealini hatırlattığı için kendi bilgisine yine İslami ıstılah içinde şunları da söylemek isterim; Hazreti Peygamber buyuruyor ki 'Kim kavmiyetçilik davasına insanları çağırırsa, benden değildir. Kim kavmiyetçilik davası için ölürse benden değildir. Kim kavmiyetçilik davası için savaşırsa benden değildir.' Dolayısıyla biz Bunu çok iyi bilen, özümseyen bir millet olduğumuzu hatırlatmak isterim. Hazreti Ali efendimizin şu unutulmaz tarihi sözünü bi kere daha hatırlatırım. ; "Ey Malik diyor. gittiğin yerde insanlara hükmederken bil ki insanlar ya yaradılışda eşindir ya da dinde kardeşindir." Biz insanları kavmiyetlerine göre ayırmayız. Kavmiyetleri üzerinden herhangi bir politika geliştirmeyiz. Biz insanları yaradılışta eş olarak kabul eder, Müslümanları da dinde kardeş olarak kabul ederiz. Dolayısıyla ne dediğimizi biliyoruz. Türkiye olarak, aziz millet olarak neye odaklandığımızı biliyoruz. Bu bölgedeki emperyalistlerin oyunlarını çözebilecek olan güce sahip olduğumuzu da biliyoruz. Hiç kimse merak etmesin, bu coğrafyada yaşayan Türkleri, Kürtleri, Arapları diğer etnik unsurlardan kardeşlerimizi birbirinden ayırmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. Böl, parçala, yönet politikasını uygulayan emperyalistler bu politikalarını artık bundan sonra uygulayamayacaklardır. Ne etnik yapı üzerinden ne mezhep üzerinden bu bölge halklarının bölünmesine asla rıza göstermeyeceğiz. Gelin bir olalım. Biz bu coğrafyanın insanları olarak, kendi birliğimize, dirliğimize sahip çıkalım. Safımız budur. Bu bölgede bu coğrafyada Türklerin, Arapların, Kürtlerin ve diğerlerinin, hepsinin bir ve beraber olduğunu ilan eden bir siyasi çizgiyi takip ediyoruz. ve bu anlamda da bu inanç içinde ya emperyalistlerin oyunlarının yanında, yöresinde yer alınacak ya da bu coğrafyanın halklarının birliği, bütünlüğü etrafında yer alınacaktır. Söylediğimiz bundan ibarettir. Bir kez daha söylüyorum. HDP de Türkiye'de faaliyet gösteren bir siyasi parti olarak, yolunu çizmelidir, safını belli etmelidir.Tercihlerini belli etmelidir. Bunu bir kez daha tekrarlama fırsatı verdiği için sayın milletvekiline teşekkür ediyorum."
"ALTIN TAÇ TÜRKİYE'YE GETİRİLECEK"
Kurtulmuş, Truva hazinelerinin Türkiye'ye getirilmesine yönelik ne gibi çalışmaların yapıldığına ilişkin soruya ise şu yanıt verdi:
"Maalesef ülkemizden yıllar içinde binlerce eser yurtdışına kaçırılmış. Maalesef bunların önemli bir kısmı Batı ülkelerin önemli müzelerinde sergileniyor. Biz bakanlık olarak bu konuda ciddi bir müktesebata sahibiz. Bütün eserlerimizi takip ediyoruz. Bunların içinde yıllar içinde Türkiye'ye getirilenler var. Şu anda gelmesini beklediğimiz 56 tarihi eserimiz var. Bu eserlerin Türkiye'ye getirilmesi tabii kolay değil. Tespit ediyorsunuz, mahkeme açıyorsunuz, bilir kişi raporları, mahkeme kararları. Bunlar da yetmiyor, muhatap olan ülkenin de sizinle işbirliği yapmaya hazır olması lazım. Dolayısıyla bir eserin geri getirilmesi, Herakles Lahidi'nin Türkiye'ye getirilmesi 7 yılı aşan bir süreç oldu. Şubat ayı içinde Edinburg'ta yakalanan Karya dönemine ait altın tac Türkiye'ye getirilecek. Karun Hazineleri ve Truva hazineleriyle ilgili çok sayıda kültürel varlığımızın maalesef yurt dışında çalınmış olduğunu ve oralarda sergilendiğini biliyoruz. Bunların her biriyle ilgili tespitleri yaptırıp, mahkemelerimizi açıyoruz, geri getirmek için gayret sarf ediyoruz."
(FOTOĞRAF)