Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA) "Barış İçin Akademisyenler İnisiyatifi" üyelerine destek amacıyla geldiği İstanbul Adalet Sarayı'nda terör örgütü propagandası yaptığı iddiasıyla hakkında 5 yıla kadar hapis istemiyle dava açılan İngiliz akademisyen Christopher Stephenson, ilk duruşmada beraat etti.
DESTEKLEDİĞİ AKADEMİSYENLER DE DURUŞMA SALONUNDAYDI
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya, tutuksuz yargılanan Christopher Stephenson katıldı. HDP Milletvekili Garo Paylan ile Stephenson'un daha önce desteklediği akademisyenlerden Esra Mungan ve Kıvanç Ersoy da pek çok izleyiciyle birlikte destek için duruşma salonunda hazır bulundu.
YAZILI SAVUNMASINI TÜRKÇE OKUDU
Olay günü adliyeye "Bu suça ortak olmayacağız" başlıklı bildiriye imza atan akademisyen arkadaşlara destek amacıyla geldiğini belirten Stephenson, yazılı savunmasını Türkçe okudu. Birleşik Krallık vatandaşı olduğunu ve 1991 yılında Türkiye'ye geldiğini ifade eden Stephenson, çeşitli üniversitelerde ders verdiğini kaydetti. 25 yıldır Türkiye'de yaşayan biri olarak sivil toplumda rolünü oynamaya çalıştığını anlatan Stephenson, sendikalara üye olduğunu belirtti.
"TERÖR VE ŞİDDETİN ÇİRKİN YÜZÜNÜ GÖRDÜM"
Türkiye'de bir çocuk büyüten baba olarak ülkedeki barış ile ilgilenmekten doğal bir şey olmadığını söyleyen Stephenson, üye olduğu sendikanın çağrısıyla 10 Ekim 2015'te Ankara'daki Barış Mitingi'ne katıldığını ifade etti. Bu mitinde patlayan canlı bombalardan 20 metre uzakta olduğunu belirten Stephenson, "Yara almadım ama terör ve şiddetin çirkin yüzünü gördüm. Kızımın babasız kalmaya ne kadar yakınlaştığını hissettim. Bir kaç öncesine kadar bu topraklarda barış ve huzur içinde yaşayan bizlerin bu noktaya nasıl gelmiş olduğumuzu sorguladım" dedi.
"DAVETİYELERİ KİMSEYE VERMEDİM"
"Barış için akademisyenler" metnine imza attığını hatırlatan Stephenson, bu metne imza atanlardan 3'ünün tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edildiğinde süreci takip etmek için adliyeye geldiğini söyledi. Girişteki aramada çantasındaki davetiyelerin çıktığını ifade eden Stephenson, kendisini mahkemeye getiren sürecin böyle başladığını belirtti. Stephenson, "İddianamede 'terör örgütü propagandası' yapmakla suçlanıyorum, bunu hiçbir şekilde yapmadım. Israrla iddianamede çantamdaki davetiyeler 'broşür' olarak tarif ediliyor ve broşüre davetiye süsü verilmesinden bahsediliyor. Broşür Fransızca bir kelime, Türkçesi kitapçık. Kitapçık kelimesinin anlamı küçük kitap. Anladım ki çantamdaki kartpostaldan küçük üzerinde birkaç kelime olan tek yapraklı davetiye broşür olmaz" dedi. Davetiyeleri hiçkimseye vermediğini belirten Stephenson, her görüşe saygılı olduğunu, başörtülü öğrencilerinin eğitim hakkı için de çetin bir mücadele verdiğini vurguladı. "Beni buraya getiren barış isteğim oldu" diyen Stephenson, hala barış istediğini ve tüm suçlamaları reddettiğini söyledi.
BERAATİNİ ALKIŞLADILAR
Savcı Yavuz Pehlivan esas hakkındaki mütalaasında, her ne kadar sanık hakkında "Terör örgütü propagandası yapmak" suçundan dava açılmışsa da yapılan yargılama, toplanan delillere göre sanığın üzerinde çıkan broşürlerin herhangi bir yerde kullanılmadığını, atılı suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek beraatini talep etti. Stephenson da mütalaaya katıldığını belirterek "Beraatimi istiyorum" dedi. Mahkeme heyeti, unsurları oluşmayan suçtan sanığın beraatine karar verdi. Duruşma salonundaki izleyiciler, beraat kararını alkışlarla kutladılar.