Güncelleme Tarihi:
Gülseli KENARLI - Kamera: Harun UYANIK / İstanbul DHA
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi ve Deprem Araştırma Enstitüsü'nün 150. kuruluş yıldönümü programına katıldı. Kandilli Rasathanesi'nde düzenlenen programda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tsunami tehditi Karadeniz'den Akdeniz ve Ege'ye kadar tüm bölgemiz kapsayacak şekilde izleniyor ve değerlendiriliyor. Bu konuda özellikle AFAD ile iş birliği içinde yürütülen çalışmaların daha da yoğunlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Afetleri engellemek insan iradesini aşıyor olabilir ama afetlerin sebep olacağı yıkımların etkilerini azaltmak bizim elimizdedir. Enstitümüzün çocuklarımızdan başlayarak tüm toplumu ve ilgili kuruluşlarımızı afetler konusunda bilinçlendirmek için yürüttüğü faaliyetleri de takdirle takip ediyoruz" dedi.
TSUNAMİ TEHDİTİ
Erdoğan, “Tsunami tehdidi Karadeniz'den Akdeniz ve Ege'ye kadar tüm bölgemimiz kapsayacak şekilde izleniyor ve değerlendiriliyor. Bu konuda özellikle AFAD ile iş birliği içinde yürütülen çalışmaların daha da yoğunlaştırılması gerektiğine inanıyorum. Afetleri engellemek insan iradesini aşıyor olabilir ama afetlerin sebep olacağı yıkımların etkilerini azaltmak bizim elimizdedir. Enstitümüzün çocuklarımızdan başlayarak tüm toplumu ve ilgili kuruluşlarımızı afetler konusunda bilinçlendirmek için yürüttüğü faaliyetleri de takdirle takip ediyoruz" şeklinde konuştu.
DEPREME KARŞI JAPONYA ÖRNEĞİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, deprem konusunda İstanbul'un kritik öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Gerek tarihteki örnekleri gerekse de Marmara Denizi'nin dibinde yapılan çalışmalar bu tehlikelerin bizi beklediğini gösteriyor. Marmara Bölgemizde yaşadığımız 1999 depreminin acılarını hala unutmuş değiliz. Bu depremden çıkardığımız dersler ışığında, şehirlerin imarından, binaların inşa standartlarına kadar pek çok konuda, tarihi önemde değişiklikler yaptık. Kentsel dönüşüm çalışmalarımızın öncelikle amacı, depreme dayanıksız yerleşim yerlerimizin aslında yeni baştan inşasıdır. Bilimden ve teknolojiden destek alarak bu çalışmaları hızlandırmamız gerektiğine inanıyorum ve bunu biliyoruz. Kaçınılmaz gözüken deprem geldiğinde mümkün olduğu kadar hazırlıklı olmaktan başka çaremiz yoktur. Geçmişte yapılan hatalardan ibret alarak, bu çalışmalarımızı hızlandırmalı ve yaygınlaştırmalıyız. Bu konuda bilim insanlarımızdan daha çok destek bekliyoruz. Ecdadımızdan aldığımız ilham ve yaşadığımız coğrafyanın hakikatleri ışığında, deprem araştırmaları ve hazırlıkları konusunda Türkiye'yi Japonya gibi bu işte zirve yapmış ülkelerin seviyesine çıkarmakta kararlıyız" diye konuştu.
AFRİN'DE ETKİSİZ HALE GETİRİLEN TERÖRİST SAYISI 4 BİN 250
Erdoğan, “Bakınız Afrin'de bugün itibariyle etkisiz hale getirilen terörist sayısı 4 bin 250. Bunun yanında Kuzey Irak'ta etkisiz hale getirilen terörist sayısı 346. Bir diğeri de yurt içinde etkisiz hale getirilen terörist sayısı 236. Şimdi bunların hepsi yoğun bir şekilde devam ediyor. Bugün önünde 2023 hedefleri olan, 2053 ve 2071 vizyonları konusunda kararlı olan bir Türkiye var" dedi.
“FRANSIZ FİRMASINDAN TEMİN EDİLEREK, BU TÜNELLER YAPILIYOR"
Erdoğan, “Dost bildiklerimize bakıyoruz. Örneğin, NATO'da Fransa ile beraberiz. Ama o kadar ilginç ki, bakıyorsunuz o gördüğünüz dev tünellerin bütün betonu meşhur Lafarge denilen Fransız firmasından temin edilerek, bu tüneller yapılıyor. Yoksa böyle taşıma suyla olacak şeyler değil. Oradan betonlar veriliyor. Silaha bakıyorsunuz, sağ olsun stratejik ortak Amerika, 5 bin TIR bölgeye silah gönderiyor, mühimmat gönderiyor, 2 bin kargo uçağıyla gönderiyor. Bunların rakamlarını, her şeyini kendilerine veriyorsun, söylüyorsun. Onlar bize hala 'Bunun teröristlerle alakası yok. DEAŞ ile mücadele biter bitmez, biz bunları seri numarasını aldık, bunları tekrar teslim alacağız.' diyorlar. Kendilerini tabii bir gerçeği hatırlatıyoruz. Diyoruz ki 'Bakın Sayın Bush döneminde de Bush bunları aynen söylemişti. 'Kuzey Irak'ta terörle mücadele biter bitmez, seri numaralarını aldık, biz bunları toplayacağız.' diye. Daha sonra biz Irak'a girdik ve teröristlerle verdiğimiz mücadelede bu silahları toplarken baktık ki, bunlar bize dost görünenlerin onlara verdiği silahlar. Böyle bir tabloyla karşı karşıyayız ve ülkemizin üzerinde oynanan oyun da bu. Bütün bu FETÖ ve bunların arkasında olan yerler belli, bunları gayet iyi biliyoruz" şeklinde konuştu.
“CUMHURBAŞKANI OLARAK BENİM ŞU ANDA ÖNÜMDE 1,5 YILIM DAHA VAR"
Erdoğan, erken seçim konusuna da değinerek, “Halk oylamasıyla seçim arasındaki 2,5 yıllık dönemin Türkiye'nin normal gündemiyle geçmesi halinde herhangi bir sıkıntıya yol açmayacağına inanıyorduk. Ancak iç ve dış siyasi, askeri, ekonomik gelişmelerin seyri bize bu süreyi mevcut sistemle devam ettirmemizin oldukça ciddi maliyetleri olacağını gösterdi. Yoksa Cumhurbaşkanı olarak benim şu anda önümde 1,5 yılım daha var. Yani bu makamın, bu koltuğun hırslısı konumunda olsak 1,5 yıl daha devam edebilirdik. Böyle bir hırsın içinde değil ama yaptığımız bütün bu hesaplar neticesinde bu sıkıntılar bizim ülkemize, milletimize bir bedel ödeteceği endişesiyle dedik ki bu adımı atalım. Bir de öyle bir ana muhalefetimiz var ki sağ olsun, onlar da ikide bir hodri meydan, hodri meydan, hodri meydan dedi. Madem bu kadar hodri meydan diyorsunuz, buyurun meydan demek durumunda kaldık" dedi.
“YÜKSEK SEÇİM KURULU DA ZATEN YOL HARİTASINI ŞU ANDA SÜRATLE HAZIRLIYOR"
Erdoğan, “Şimdi artık bu adımı atalım dedik ve bildiğiniz gibi Milliyetçi Hareket Partisi'nin de bu konudaki olumlu yaklaşımı sebebiyle Sayın Bahçeli'nin salı günü yaptıkları açıklama neticesinde kendileriyle daha önce bir, bir araya gelme davetim olmuştu ve bu davetimize icabetle oturduk, bu meseleleri kendisiyle değerlendirdik. Değerlendirdikten sonra da arkadaşlarımızla da yaptığım istişareler neticesinde 24 Haziran'da Türkiye'de bu erken seçimi gerçekleştirelim istedik. Şimdi ciddi bir heyecanın, olumlu bir havanın ülkemde estiğini görüyorum. Böylece aslında kendi gündemimizde bu durum olmamasına rağmen yapılan çağrıya icabetle erken seçim tarihinin 24 Haziran olması konusunda Sayın Bahçeli ile mutabık kaldık. Parti gruplarımızın Meclis'e sunduğu teklif dün Komisyon'da görüşülerek kabul edildi. İnşallah bugün de Genel Kurulda karar altına alınacak, hemen adından da görüldüğü gibi bu muaccel durumla beraber Yüksek Seçim Kurulu da zaten yol haritasını şu anda süratle hazırlıyor. O yol haritasına göre bizler de hazırlıklarımızı yapacak, 24 Haziran'a giden süreci işletmiş olacağız" şeklinde konuştu.
ÜNİVERSİTEYE GİRİŞ SINAVI
Erdoğan, “Seçimlerin şimdiden Türkiye'ye hayırlı olmasını diliyorum. Bulunduğumuz coğrafyanın ve ülkemizin içinden geçtiği dönemin hassasiyeti, hızlı kararlar vermemizi ve bunları dirayetle uygulamamızı gerektiriyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçmemizin gerisinde de en çok bu ihtiyaç var. Örneğin, biz bu kararı Meclis'te aldığımız anda hemen malum YÖK bana bağlı olduğu için de hemen kendileriyle görüştük ve görüştüğümüz andan itibaren de hemen bu yıl yapılacak olan üniversite giriş imtihanlarının da kararını da hemen kendileri de toplantıyı yaparak 1 hafta ötelemek suretiyle alma imkanını buldu. Bu bir şeyi gösteriyor, yani bu Başkanlık sisteminin ne denli seri karar alma, neticeye gitme imkanını verdiğini ortaya koyuyor. Bu yarın birçok konularda bizim önümüzü açacak ve çok daha seri adımlar atmak suretiyle inşallah ülkemizi muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkarma hedefine ulaşacağız" diye konuştu.
“SEÇİM YAPMA KARARINI BİR ÇEŞİT DEPREME HAZIRLIK FAALİYETİ OLARAK GÖRÜYORUM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Her zaman söyledim, bürokratik oligarşi diye ve ne yazık ki bu bürokratik oligarşiden tüm dünya hep feryat eder. Bizde de öyle ama şimdi en azından bu bürokratik oligarşiyi bu sistemle büyük ölçüde yıkma fırsatını da buluyoruz. Bize bir de bunu getiriyor. Arkadaşlarımla dün de bütün gün bunun çalışmalarını yapıyorduk, getirisi götürüsü nedir ne değildir diye ve inanıyorum ki 24 Haziran'dan sonraki dönemde bir başka Türkiye'yi inşa ve ihya edeceğiz. Geçiş dönemi olması sebebiyle pek çok bürokrat farklı hesaplarla sorumluluk almaktan hep çekinmiştir. Bizzat takibini yaptığımız işlerin yürüdüğü, kafamızı çevirdiğimiz her yerde sorunların baş gösterdiği bir düzeni adeta ite kaka sürdürmeye çalışıyorduk. Erken seçim kararı her ne kadar bizim arzumuzla ortaya çıkmamış bulunsa da yeni yönetim sisteminin bir an önce devreye girmesini sağlayacak olması bakımından çok ama çok isabetli. Bu kararla aynı zamanda ülkemizle ilgili senaryoları da alt üst ettik. 24 Haziran'da seçim yapma kararını bir çeşit depreme hazırlık faaliyeti olarak görüyorum. Aynen öyle" dedi.
“SAYGI DUYMAK BOYNUMUZUN BORCU"
Erdoğan, “Demokrasinin güzelliği, milletimizin yöneticilerinin o güne kadar yaptığı hizmetleri murakabe etme, gelecekte yapacaklarının da onayını verme imkanı sağlıyor olmasıdır. Milletimiz bize yola devam derse yaptığımız hizmetleri katlayarak sürdürecek, hedeflerimize ulaşacak, ülkemizin menfaatlerini her yerde koruyacağız. Eğer milletimizin iradesi başka şekilde tezahür ederse ona da saygı duymak boynumuzun borcu" şeklinde konuştu.
(FOTOĞRAF)