Güncelleme Tarihi:
Â
 Gülseli KENARLI - Ä°hsan YALÇIN - Taner YENER/Ä°STANBUL, (DHA)ÂSEÇİM manifestosunu açıklayan CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Milletin tercihiyle kabul edilen yeni yönetim sistemimiz yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi daha güçlü ve yargıyı daha bağımsız hale getirecek" dedi. ErdoÄŸan, "Yeni sistemde yönetimde söz sahibi olmanın yegane yolu seçimlerle milletin iradesinden geçecek. Vesayet düzeni de bürokratik oligarÅŸi de tamamen son bulacak" diye konuÅŸtu.Â
"Ahdim olsun ki; yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak" diyen Erdoğan, "Ahdim olsun ki faizler, enflasyon ve cari açık düşecek", "Ahdim olsun ki dar gelirli vatandaşlarımızın hayat standartları mutlaka artacak" dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul İl Kongresi'nde seçim manifestosunu açıkladı.
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, Ataköy'deki Sinan Erdem Spor Salonu'nda, Ä°stanbul 6'ncı OlaÄŸan Ä°l Kongresi'ne katıldı. ErdoÄŸan'ın yanı sıra kongreye, BaÅŸbakan Binali Yıldırım, Genel BaÅŸkan Yardımcıları Hayati Yazıcı, Mahir Ãœnal, Erol Kaya, Ravza Kavakçı, BaÅŸbakan Yardımcıları Bekir BozdaÄŸ, Recep AkdaÄŸ, İçiÅŸleri Bakanı Süleyman Soylu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Maliye Bakanı Naci AÄŸbal, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenci, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Numan KurtulmuÅŸ, Milli EÄŸitim Bakanı Ä°smet Yılmaz, Milli Savunma Bakanı Nurettin Canikli, Orman ve Su Ä°ÅŸleri Bakanı Veysel EroÄŸlu, UlaÅŸtırma Denizcilik ve HaberleÅŸme Bakanı Ahmet Arslan, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide SarıeroÄŸlu,  İstanbul BüyükÅŸehir Belediye BaÅŸkanı Mevlüt Uysal, AK Parti Ä°stanbul Ä°l BaÅŸkanı Bayram Åženocak da katıldı.Â
“BİL OĞLUM" TÜRKÜSÜ ÇALDI
ErdoÄŸan, salona gelmeden önce hayatını anlatan kısa bir video yayınlandı. CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasında önce Esat Kabaklı'nın “Bil oÄŸlum" türküsü çalındı. ErdoÄŸan konuÅŸmasına baÅŸladığı sırada tribünlerden 3 dev Türk bayrağı ve ErdoÄŸan'ın posterleri açıldı.Â
“İRADE, ERDEM, CESARET, TÜRKİYE ŞAHLANIYOR"
AK Parti'nin 24 Haziran seçimlerinde kullanacakları yeni sloganlarını “İrade, erdem, cesaret, Türkiye ÅŸahlanıyor" olarak açıklandı. ErdoÄŸan'ın konuÅŸması boyunca sloganın arkasında bulunan barkovizyona yansıtıldığı görüldü.Â
SALONA EŞİ EMİNE ERDOĞAN İLE BİRLİKTE GİRDİ
ErdoÄŸan salona eÅŸi Emine ErdoÄŸan ile birlikte girdi. Salondakileri selamlayan CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan konuÅŸmasının başında, "Bu toprakları bize vatan yapan azim milletim…1071 Malazgirt Zaferi'nden beri bu topraklar bize yurt oldu, vatan oldu.  Bizi biz yaptı. Bizim devletimiz Söğüt'te, yörük çadırlarında kuruldu.  Dedem Osman Gazi'nin rüyası hakikat oldu. Göğsündeki çınar, devleti ebed müddet oldu.  Devletimiz adalet sevdası ile büyüdü, Bursa ve Edirne'de zamana kök saldı. Ä°stanbul'da yeni bir çağın kapısını açan müjdelenmiÅŸ ordu, bizim ordumuzdu.  Sultan Fatih bizim ceddimizdi.  Süleymaniye'nin kubbelerinde bizim tekbirlerimiz yankılandı.  Sina Çölü'nde Resul-ü Ekrem'in ardına düşen, Haremeyn'e hizmetkâr olan Yavuz bizdik. Kudüs'ü alan Selahattin Eyyübi bizdik.  'Kanla alınan toprak, parayla satılmaz' diyen Abdülhamit bizdik. Çanakkale'de yedi düvele meydan okuyan, canını veren ama düşmana geçit vermeyen bizdik.  Sırtladığı top mermisiyle kahramanlık destanı yazan Seyit Onbaşı bizdik.  Gazi Mustafa Kemal Atatürk “size ölmeyi emrediyorum" dediÄŸinde bir ok gibi siperlerinden fırlayan aslanlar bizdik.  Kut'ül Amare'de ümmetin zafere inanmış iradesi bizdik. Milli Mücadelede varıyla yoÄŸuyla cepheye koÅŸan, destan yazan bizdik. MaraÅŸ'ta Sütçü Ä°mam, Ä°zmir'de Hasan Tahsin, Erzurum'da Nene Hatun, Antep'te Åžahin Bey bizdik.  Bu yurdun namusunu iÅŸgalcilere çiÄŸnetmeyen bizdik.  Toprağı sıksan şühedamızın fışkırdığı, destanımızın yazıldığı, türkümüzün okunduÄŸu Türkiye'mizi aziz bildik. 1920'de Meclis'imizi açarken dua dua yakaran bizim ellerimiz, bizim kalbimizdi.  1923'te Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde devletimizin yönetim ÅŸeklini Cumhuriyet olarak ilan eden bizim irademizdi. 27 Mayıs darbesi bize yapıldı, daraÄŸacına çekilen de bizim irademizdi. 12 Mart muhtırası bize verildi.  12 Eylül darbesi bizi hedef aldı.  28 Åžubat'ta milletin inancını boÄŸmaya kalkıştılar.  Her darbede hapse düşen, zulüm gören, acı çeken biz olduk. Varlığımıza, birliÄŸimize, dirliÄŸimize, refahımıza, huzurumuza kastettiler.  Yılmadık, yıkılmadık.  Mücadeleden bir adım geri durmadık.  Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi ÅŸahlandırdık" dedi.Â
"BİZE OLAN ÖFKE VE TAHAMMÜLSÜZLÜK DAHA DA KABARDI"
Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:
"Hep birlikte büyüdük, hep birlikte özgürleştik. Biz durmadık, onlar da durmadı. Bir gece 27 Nisan 2007'de bu kez bir e-muhtırayla karşımıza çıktılar, milli iradeye, sivil siyasete gölge düşürülmesine fırsat vermedik. Biz ülkemizi güçlendirdikçe, milletin emanetine sahip çıktıkça onlar daha da öfkelendi.  Geri çekilmedik, kimsenin önünde eğilmedik, diklenmeden dik durduk.  Millet iradesine pranga vurmak isteyenlerle mücadele ederken, onların küresel efendilerine de eyvallah etmedik. Küresel düzenin haksızlıklarına karşı dünya beşten büyüktür diye haykırdık. Gazze'deki, Arakan'daki, Suriye'deki, Afganistan'daki, Somali'deki, Bosna'daki katliamlara karşı hem gür bir ses verdik, hem taşın altına elimizi koydu. Katliamları sadece gündeme getirmekle kalmadık, hesabının sorulmasını sağlayacak mekanizmaları da harekete geçirdik. Başkalarının ilgisizliğine aldırmadan kendi imkanlarımızla vicdanın sesi, mazlum coğrafyaların umudu olduk. Bugün dünyanın en çok insani yardım yapan ülkesiyiz.  Zulme karşı merhametten, sömürüye karşı ortak çıkardan, kibre karşı kardeşlikten yana olduk. Milli davamız Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti konusunda her zaman yüksek hassasiyetimizi koruduk. Mazlum Filistin halkının davasını her platformda savunduk.  Davos'ta işgalcilere 'One Minute' dedik. Suriye ve Irak'tan ülkemize gelen milyonlarca muhacire, hiç tereddüt etmeden kapılarımızı açtık, evimizi, ekmeğimizi paylaştık. Tehditlere, gizli-açık ön kesme çabalarına rağmen, milletimiz ve tüm kardeşlerimiz için doğru bildiğimiz yoldan şaşmadan mücadelemize devam ettik. Türkiye ekonomisini büyüttükçe… IMF'den borç alan değil borç veren haline geldikçe… Köprüler, tüneller, barajlar, havalimanları, yollar, hızlı tren hatları, eğitim, sağlık, enerji yatırımlarıyla ülkemiz sınıf atladıkça… Bize olan öfke ve tahammülsüzlük daha da kabardı."
"GEZÄ° KALKIÅžMASIYLA DEMOKRASÄ°MÄ°ZÄ° HEDEF ALDILAR"
"2013 yılında, ekonominin her alanında en yüksek rakamları yakaladığımız bir dönemde şer cephesi yeniden harekete geçti" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Gezi kalkışmasıyla istikrarımıza kastettiler, şehirlerimizi talan ettiler, demokrasimizi hedef aldılar. 17-25 Aralık'ta devletimize sızmış ihanet çetesi aracılığıyla siyasetimizi, irademizi teslim almaya kalktılar. Ne yaptılarsa teslim olmadık, milletin emanetini çiğnetmedik, her zaman hakkın gücüne inandık, milletimizin engin ferasetine güvendik. Milletimizin teveccühüyle Cumhurbaşkanı seçilerek hainlerin planlarını başlarına çaldık. Cumhurbaşkanı seçilişimizin hemen ardından, emperyalistlerin beslemesi olan bölücü terör örgütlerinin düğmesine basıldı. 6-8 Ekim olaylarında 50 canımızı şehit verdik. Ömürlerinin baharında kalleşçe şehit edilen Yasinler bizdik. Yetmedi, PKK'yla, DEAŞ'la, FETÖ'yle topyekûn saldırıya geçtiler, insanımızı katlettiler, kardeşliğimize kastettiler.  Hamdolsun yine muvaffak olamadılar. Takvimlerin 15 Temmuz'u gösterdiği gece, bu sefer tanklarla, toplarla, helikopterlerle, savaş uçaklarıyla üzerimize geldiler.  Devletimizin silahlarıyla milletimizin canına kast ettiler. Türk milleti tek vücut olup kendilerine karşı geldiğinde de 251 kardeşimizi şehit ettiler, 2 bin 193 kardeşimizi yaraladılar. Bu ülkenin gördüğü en büyük ihaneti, yakın tarihin kaydettiği en cesur, en kahraman direnişle, milletimizle birlikte başarısızlığa uğrattık. Biz, 15 Temmuz gecesi çıplak elleriyle tankları durduranlarız, o gece ölümü öldürenleriz. Biz, 15 asırdır Okçular Tepesini bekleyenleriz. Biz, gölgesini üzerimizde hiç eksik etmeyecek o al sancağın bekçileriyiz. Biz, bu toprakları kanlarıyla yoğurarak vatan kılanlarız, şehitler tepesini boş bırakmayanlarız. Biz, Çanakkale ruhunu yeniden canlandırıp vatanı işgalden kurtaranlarız.  Ülkemizi içeriden çökertemeyince sınırlarımızı terör koridoru ile kuşatmaya kalktılar. Sınırlarımız boyunca bir terör koridoru oluşturmak isteyenlerin beslediği kiralık katillerin başını inlerinde ezdik. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekâtlarıyla terör koridorunu paramparça ettik. Sadece ülkemizin güvenliği değil, komşularımızın, dostlarımızın, gönül coğrafyamızın huzuru, selameti bizim meselemizdir. Ülkemizi hedef alan tüm planları nasıl büyük bir kararlılıkla bozduysak, bundan sonra da aynı kararlılıkla bozacağız. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız ve her türlü kirli oyunu hep birlikte bozacağız. İşte bu, aziz milletimizin ortak hikayesidir" ifadelerini kullandı.
"16 YILLIK YOLCULUĞUMUZDA SÖZÜMÜZE HEP SADIK KALDIK"
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "AK Parti'yi kurarken biz ne dedik? 'Biz Türkiye'nin dünü, bugünü, yarınıyız. Biz Türkiye'nin Kızılırmak'ı, Harran'ı, Sakarya'sıyız. Biz Türkiye'nin Yunus'u, Mevlana'sı, Pir Sultan'ıyız. Biz Türkiye'nin hür iradesi, bölünmez bütünlüğüyüz. Biz Türkiye'yiz.' Evet, iÅŸte bu sözle ve 'biz millete efendi deÄŸil hizmetkar olacağız' diyerek yola çıktık, hep bu aÅŸk ve sevdayla çalıştık. 16 yıllık yolculuÄŸumuzda bu sözümüze hep sadık kaldık. Yıllar önce Pınarhisar Cezaevinden tahliye olduktan sonra bizi karşılamaya gelenlere şöyle seslenmiÅŸtik: 'Ãœlkemizin yüz yüze olduÄŸu iç sorunlarla, karşı karşıya geldiÄŸi uluslararası sorunlarla ve baskılarla baÅŸa çıkabilmenin en önemli ÅŸartı, milletin desteÄŸine sahip milli politikalar geliÅŸtirmektir. Yerli bir duruÅŸa, milli bir duruÅŸa ÅŸiddetle ihtiyacımız var.' Evet, bu sözlerimizin üzerinden tam 19 yıl geçti. O gün bugündür yerli bir duruÅŸun, milli bir siyasetin kavgasını verdiÄŸimiz, bu yolda milletimizle beraber yürüdüğümüz için bahtiyarım. Ä°nÅŸallah Rabbim, bundan sonra da bizi bu yoldan ayırmaz.  Daha önce merhum Menderes'e, merhum Özal'a, merhum Erbakan hocamıza, merhum TürkeÅŸ'e, merhum YazıcıoÄŸlu'na, diÄŸer milli ve yerli siyaset insanlarımıza verdiÄŸiniz emaneti, ÅŸimdi biz muhafaza ediyoruz.  Görevi teslim aldığımız günden beri, bayrağı düşürmeden, sırat-ı müstakim üzere yürüyerek, hedefe varmaya çalıştık.  Emanetin sahibinin millet olduÄŸunu hiç aklımızdan çıkarmadık.  İstiklal Åžairimiz Mehmet Akif'in çaÄŸrısına kulak vererek, 'Korkmadık'. İçeriden ve dışarıdan gelen her türlü engelleme çabalarını; 'Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir îmânı boÄŸar, Medeniyet dediÄŸin tek diÅŸi kalmış canavar' diyerek boÅŸa çıkardık" ÅŸeklinde konuÅŸtu.Â
"ADALET VE KALKINMA İDEALİNİ ŞİAR EDİNDİK"
Erdoğan konuşmasında ayrıca şunları kaydetti.
"2001 yılında partimizi kurarken, adalet ve kalkınma idealini şiar edindik. Sizlerin en büyük özleminin iki kadim değer olduğunu bildiğimiz için partimizin adını Adalet ve Kalkınma Partisi koyduk.  AK Parti'nin hamurunu milletimiz yoğurdu, rotasını milletimiz çizdi.  AK Parti'nin hikayesi Türkiye'nin hikayesidir.  Bu hikayede; gariban sofralarının mesajları var. Başının okşanmasına hasret yetimlerin özlemleri var.
Dili dualı anaların istekleri var. Bu hikâyede; ailesinin helal lokmasını kazanan babaların beklentileri var. Okul sıralarındaki gençlerin umutları var. Genç kızlarımızın mutlu yarınları var. Bu hikâyede, medeniyetimize ve tarihimize ait ne varsa, hepsi mevcuttur.  Hamdolsun, milletimiz bizi dualarına, isteklerine, umutlarına, yarınlarına, destanlarına ortak ederek, emanetine layık gördü.
İşte bu yüzden, milletimize hizmet yolculuğumuza çıkarken daha çok demokrasi dedik, daha çok özgürlük dedik, daha çok büyüme dedik.  Sadece daha çok yol, daha çok hastane, daha çok okul, daha çok köprü, daha çok iş, daha çok hizmet sözümüzü tutmak için çalışmakla kalmadık, aynı zamanda adaletin tesisi yolunda da gece gündüz mücadele ettik. Kıyafetinden, düşüncesinden dolayı eğitim imkânı elinden alınan yavrularımızın elinden tuttuk. Etnik ve mezhebi kimliğinden, kültüründen dolayı mağduriyete uğrayan vatandaşlarımızın hakkını teslim ettik. Farklı dinlere mensup vatandaşlarımızın kurduğu vakıfların haklarını onlara iade ettik. Vesayetin kontrolündeki iktidarı milletin emrine verdik. Millet devlet için değil, devlet millet içindir dedik. 'Millet efendi, biz hadimiz' dedik.
'Yeter! söz de karar da milletindir' dedik.  Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi şahlandırdık."
"DAVAMIZ BU ÃœLKE, BU AZÄ°Z MÄ°LLETE HÄ°ZMET DAVASIDIR"
"Davamız bu ülkeye, bu aziz millete hizmet davasıdır. Ãœlkemiz büyüdükçe, kalkındıkça milli egemenliÄŸimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi" diyen CumhurbaÅŸkanı Recep Tayyip ErdoÄŸan, "Milli gelirimizi 3,5 kat artırdığımızda, ihracatımızı 5 katına çıkarttığımızda, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde, Türkiye'mizin hem kalkınmasına, hem özgürleÅŸmesine hizmet etmiÅŸ olduk.Â
Yerli ve milli siyaset, iÅŸte tam da budur. Milli olmak, milli geliri artırmak, milletin iÅŸ ve aşını büyütmek demektir. Milli olmak, faize giden parayı yatırımlar ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak Türkiye'yi 5 sente muhtaç halde IMF kapısında bekletmemek, savunma sanayiinde dışa bağımlı olmamak demektir. Åžu 16 yıllık iktidarımız döneminde devlet-millet kaynaÅŸması geliÅŸti, devlet milletin emrine girdi. Bürokratik oligarÅŸinin hâkimiyetine son verdik. 'Ä°nsanı yaÅŸat ki devlet yaÅŸasın' anlayışını hâkim kıldık. 'Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır' dedik. Sosyal restorasyonla kardeÅŸliÄŸimizi yücelttik, anayasal deÄŸiÅŸikliklerle sistemimizi demokratikleÅŸtirdik, sivilleÅŸme adımlarıyla siyasetimizi normalleÅŸtirdik. Zihniyet dönüşümünü tamamladık, ÅŸimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanıdır. Yeni bir düzen inÅŸa etmek zahmetlidir.  Eski düzenden beslenenler deÄŸiÅŸime düşman olurlar.Â
Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde büyük dirençlerle karşılaşsak da, bir zamanlar hayal edilmesi imkânsız olanı hep birlikte başardık. Demokrasiden ekonomiye kadar attığımız her adımı, milletimizin adalet ve kalkınma arayışının bir parçası olarak gördük.
Yerli ve milli olanı evrensel insanlık birikimiyle, modern demokratik siyasetin gerekleriyle harmanladık. Sabitlerimizi koruduk, ancak ülkemizin deÄŸiÅŸen ihtiyaçlarına ve deÄŸiÅŸen dünyaya duyarsız kalmadık.  Bunları yaparken tecrübe kazandık, güçlendik. Buna karşılık kuruluÅŸ hedeflerimizden, bu aziz millete hizmetkar olma idealimizden hiç sapmadık. Biz milletimizle hep dertleÅŸtik, hep ona hesap verdik. Kapalı kapılar ardında pazarlıklar yapmak yerine, herkesin gözü önünde muhasebe yaptık. Milletimize olan saygımızın ve sevgimizin gereÄŸi olan bu siyaset tarzımızı, sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız" diye konuÅŸtu.Â
"İNİSİYATİF SAHİBİ GÜÇLÜ BİR ÜLKEYE DÖNÜŞÜYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Zor bir coğrafyada, risk ve tehditlerle dolu bir bölgede büyük dönüşümlere gebe bir zaman diliminde yaşıyoruz. Osmanlı Devleti'nin yıkılışından sonra bölgemizin bağrına düşen ateş, son yıllarda yeniden harlandı ve ne yazık ki yeni bir yangına dönüştü. Küresel şer odaklarının sömürge politikaları bölgemizi terörizmin, fanatizmin, radikalizmin kuşatması altına soktu.
Halkından kopuk yönetimler, geri kalmışlık, kardeÅŸ kavgası, etnik ayrılıkçılık ve mezhep taassubu, bölgemizi kaosa sürükledi.Â
Bu kadim coğrafya, ne acıdır ki, vekâlet savaşlarının arenası haline geldi. Rabbimize şükürler olsun ki Türkiye, sahip olduğu demokratik güçlü devleti, büyüyen ekonomisi ve milli seferberlik ruhu sayesinde, bu ateş denizi içinde bir istikrar adası olarak kalabildi.
Küresel ÅŸer odakları bölgemize terörizm ve ayrılıkçı ideolojiler zerk etmeye çalışırken, Türkiye barış, huzur ve güven getirmek için tüm gücüyle gayret gösterdi. GüçlendirdiÄŸimiz ekonomik ve demokratik altyapımızın desteÄŸiyle, son yıllarda güvenliÄŸi ve refahı tüm bölgemize yaymaya yönelik çok önemli adımlar attık. Böylece, hem kendi geleceÄŸimizi, hem de dostlarımızın geleceÄŸini güvence altına alma yolunda tarihi mesafeler kat ettik. Artık bölgemizde Türkiye'ye raÄŸmen, Türkiye'nin menfaatlerine aykırı adımlar atmak mümkün deÄŸildir.  Artık coÄŸrafyamızda Türkiye'nin güçlü iradesine raÄŸmen kirli oyunlar kurmak, sınırlar tanzim etmek, oldubittiler yapmak mümkün deÄŸildir. Önümüzde yeni bir dünya var. Yeni çatışma dinamikleriyle ÅŸekillenen bu dünyada, uluslararası alandaki mücadelelerin günden güne daha da sertleÅŸtiÄŸini görüyoruz. Devletler artık, tepkisel ve dışlayıcı hareketler tarafından ele geçirilme tehdidiyle karşı karşıya.  Milli menfaatler ve milli güvenlik kaygıları ön plana çıkıyor. Artık 1990'ların tek kutuplu dünyasında deÄŸiliz.  2000'li yılların küreselleÅŸme hayallerinin yerinde yeller esiyor. Tarihin de, mücadelenin de bitmediÄŸine hep birlikte ÅŸahit oluyoruz.Â
Batı'da fanatizm, kültürel ırkçılık ve Ä°slam düşmanlığı günden güne büyüyor ve Avrupa'nın üzerinde yükseldiÄŸi deÄŸerleri tehdit ediyor.Â
Ä°slam dünyasının ortasında bir ur gibi ortaya çıkan DEAÅž terör örgütü, OrtadoÄŸu'da ve kardeÅŸ coÄŸrafyalarda daha çok parçalanmaya ortam hazırlıyor. Buna karşılık küresel alanda yeni güç merkezleri, yeni ittifak ve iÅŸ birliÄŸi zeminleri oluÅŸuyor. Bu süreç, uluslararası aktörler için yeni fırsat ve imkanları da beraberinde getiriyor. Türkiye, tüm muhataplarıyla azami müştereklerde iÅŸ birliÄŸi yapmak suretiyle bu yeni dünyada kendine onurlu bir yer elde etmenin mücadelesini veriyor.  Bölge halklarının gönlünde taht kuran Türkiye, siyasi, askeri ve ekonomik gücüyle küresel bir aktör haline geliyor. Ãœlkemizin tarihi birikimi ve mevcut potansiyeli, Batı'yla ve DoÄŸu'yla, Kuzey'le ve Güney'le aynı anda iliÅŸki kurabilmesinin, ittifaklar geliÅŸtirebilmesinin yolunu açıyor.  Bizim için esas olan, milli güvenliÄŸimiz, huzurumuz ve hedeflerimizdir.  Bunları sadece kendimiz deÄŸil, tüm dostlarımız ve kardeÅŸlerimiz için de istiyoruz. Arkamızda yüz milyonlarca kardeÅŸimizin duasını ve desteÄŸini alarak, küresel zeminde irade sahibi, söz sahibi, inisiyatif sahibi güçlü bir ülkeye dönüşüyoruz" ifadelerini kullandı.Â
"AB'YE TAM ÜYELİKTEN ASLA VAZGEÇMEDİK"
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan konuÅŸmasının devamında, "Türkiye, 16 yıl önce AB kapısında bekleyen ama pazarlık ÅŸansı olmayan bir ülkeydi" dedi ve ekledi:Â
"Dünya siyasetiyle ilişkisi kendi eliyle kurulmamıştı. Tek bir yöne bakan, statükocu, değişimden korkan, kendine güvensiz, mücadele ruhu körelmiş, içine kapanmış bir Türkiye vardı. Çok parçalı koalisyonlar ve zayıf iktidarlar Türkiye'nin vizyonunu daraltmıştı.
AK Parti iktidarları döneminde siyasi istikrar ve ekonomik büyümeyle tanışan Türkiye, her alanda gücünün farkına vardı ve dünyaya açıldı. Demokratik standartlarını yükselten Türkiye, karşılıklı çıkar ve saygı temelinde dünyaya açıldıkça, bölgesel bir güç haline geldi.Â
Ãœlkemiz, AB ile katılım müzakerelerini baÅŸlattı, Türk dünyasından OrtadoÄŸu'ya, Balkanlar'dan Kafkaslara kadar her bölge ile yakın iÅŸ birliÄŸi geliÅŸtirdi. Kendimizi hiçbir zaman herhangi bir kampa muhtaç, mecbur ve mahkûm hissetmedik. Ãœlkemizin büyüklüğüne, menfaatlerine, ihtiyaçlarına uygun olarak aktif ve çok boyutlu bir dış politika takip ettik. Demokrasimizin standartlarını, insan hak ve hürriyetlerini geliÅŸtirme konusunda, ÅŸartlar ne olursa olsun müspet ve kararlı davrandık. Ä°nsani kalkınma, terörle ve uyuÅŸturucuyla mücadele, güvenlik, ticaret gibi uluslararası iÅŸbirliÄŸi gerektiren konularda müttefiklerimizle yan yana olmaktan mutluluk duyduk. Son zamanlarda muhataplarımızda aynı kararlılığı ve isteÄŸi görmesek de Avrupa BirliÄŸi'ne tam üyelik hedefinden asla vazgeçmedik.Â
Bununla birlikte Batılı muhataplarımız bize karşı çifte standart uyguladıklarında, bekamıza tehdit oluşturan terör örgütlerini desteklediklerinde, bunu yüzlerine açıkça ifade etmekten çekinmedik. Bununla kalmadık, kendi politikalarımızı da kararlılıkla uyguladık.
Siyasi engellemelere, çifte standartlara ve ayrımcılığa karşı Türkiye'nin menfaatlerinden taviz vermedik. Dün olduğu gibi bugün de demokrasiden, özgürlükten, hakların serbestçe kullanılmasından yanayız, yarın da öyle olacağız. Ancak biz aynı zamanda güçlü olmaktan, bağımsız olmaktan da yanayız. Bunları birbirinin alternatifi değil tamamlayıcısı olarak görüyoruz.  Biz, milletin egemen olduğu tam bağımsız, tam demokratik ve müreffeh Türkiye istiyoruz. Bu yolda, her türlü fedakârlığı ve riski göze alarak, sonuna kadar mücadele etmekte kararlıyız."
"24 HAZÄ°RAN'DA ÅžAHLANIÅžA TALÄ°BÄ°Z"
CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Tıpkı Kasım 2002'de, Temmuz 2007'de, Haziran 2011'de, AÄŸustos 2014'te, Kasım 2015'te, 16 Nisan 2017'de olduÄŸu gibi, 24 Haziran'da da biz bu ÅŸahlanışa talibiz. Tecrübelerimiz, milletimizin umutlarının hizmetkârıdır.  Bizim yeniden yükseliÅŸimiz, bölgemizin de, dünya mazlumlarının da salih-i selamete çıkışı olacak. İçinde bulunduÄŸumuz dünyada Türkiye, bölgesinin en önemli gücü haline geliyor.Yeni dönemde Türkiye küresel bir güç, öncü bir ülke olacak. Ä°nÅŸallah önümüzdeki dönemde, erdem, irade ve cesaretle Türkiye ÅŸahlanacak. AK Parti'nin bu güne kadar kazandığı 12 seçimin her biri, hayati derecede önemliydi. Ama 24 Haziran seçimleri Türkiye için bir milat olacak. Seçimlerin ardından CumhurbaÅŸkanlığı Hükümet Sistemiyle ÅŸahlanış ve yeniden yükseliÅŸ idealimiz tüm unsurlarıyla hayata geçecek. Milletin tercihi ile kabul edilen yeni yönetim sistemimiz, yasamayı daha itibarlı, yürütmeyi daha güçlü ve yargıyı daha bağımsız hale getirecek. Tam kuvvetler ayrılığı ile Meclis yasa yapmaya ve hükümeti denetlemeye, hükümet etkili icraata, yargı da bağımsız ve tarafsız bir biçimde adaletin tecellisine odaklanacak. Milli irade siyasetin merkezine tam yerleÅŸeceÄŸi için, demokrasi tüm kurum ve kurallarıyla eksiksiz iÅŸleyecek.  Demokrasinin daha fazla derinleÅŸmesi ve kurumsallaÅŸması ise özgürlüklerin garantisi olacak. Yeni sistemde, yönetimde söz sahibi olmanın yegâne yolu, seçimlerle milletin iradesinden geçecek. Vesayet düzeni de bürokratik oligarÅŸi de tamamen son bulacak. Demokratik siyasetin kurumsallaÅŸtığı bu yeni sistemde, istikrar kalıcı hale gelecek. Hızlı karar, gecikmeyen icraat ve etkili yönetimle, ekonomik büyüme ivme kazanacak. Refah ve kalkınma hız kazanacak. Türkiye 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine daha emin adımlarla yürüyecek" dedi.Â
"GELÄ°R GRUPLARI ARASINDAKÄ° MAKAS HIZLA KAPANACAK"
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle milli gelir artacağı ve tabana daha fazla yayılacağı için, gelir grupları arasındaki makas hızla kapanacak. Ekonomik kalkınma yolunda taş üstüne taş koyan herkes başımızın tacı olmaya devam edecek. İşvereninden işçisine, yöneticisinden memuruna, yatırımcısından esnafına ülke ekonomisine katkıda bulunan kim varsa, bizi yine yanında görecek.
Herkesin mal güvenliği ve ticaret yapma özgürlüğü, daha güçlü bir şekilde hukuk devletinin güvencesi altında olacak.
Dünyadaki korumacı ekonomi dalgasına rağmen Türkiye'nin rekabetçi ve dışa açık yapısı sürecek. Biz bugüne kadar hangi sözü verdiysek yerine getirdik, ahde vefa gösterdik, bundan sonra da aynı şekilde devam edeceğiz."
"TÜRKİYE MUASIR MEDENİYET SEVİYESİNİN ÜSTÜNE ÇIKACAK"
"Ä°ÅŸte buradan milletimle ahitleÅŸiyorum: Ahdim olsun ki; yeni dönemde Türkiye muasır medeniyet seviyesinin üstüne çıkacak.Â
Türkiye küresel bir güç olarak dünya sahnesindeki yerini alacak. İhracattaki yükselişimiz hızlanarak devam edecek. Enerjide dışa bağımlılığımız büyük oranda azalacak.  Yüksek teknolojili ürünlerde yerlilik oranı artacak.  Yerli otomobil ve savunma sanayii alanındaki projelerimiz süratle hayata geçecek.  Şehirlerimiz kültür sanat üreten kimlikli şehirler haline gelecek. Bölge ve sektör bazlı teşviklerle istihdam artışı sağlayacak yeni fabrikaların önü açılacak."
"FAİZLER, ENFLASYON VE CARİ AÇIK DÜŞECEK"
"Ahdim olsun ki; faizler, enflasyon ve cari açık düşecek. Türk ekonomisi dış şoklara ve finansal saldırılara daha dirençli hale gelecek.
Türkiye'nin yatırım cazibesi daha da yükselecek. Kanal İstanbul ve 1915 Çanakkale Köprüsü gibi büyük projeler mutlaka hayata geçecek. İstanbul'daki yeni havalimanımız bu yıl Cumhuriyet Bayramımızda hizmete girecek. Tarım ve hayvancılık teşvikleri daha etkin hale getirilerek, ülkemiz bu alanlarda hedeflerine uygun bir konuma çıkartılacak."
"VERGÄ° SÄ°STEMÄ° DAHA ADÄ°L HALE GELECEK"
Ahdim olsun ki; dar gelirli vatandaÅŸlarımızın hayat standartları mutlaka artacak. Vergi sistemi daha adil hale gelecek, dar gelirli vatandaÅŸlar üzerindeki vergi yükü düşecek. Hantal bürokrasiden etkin bürokrasiye geçilmesiyle birlikte devlet kurumları arasındaki koordinasyon artacak, karar alma süreçleri hızlanacak.  Daha icraatçı hale gelecek bakanlıklar, uzun vadeli planlamaların ve etkin politikaların aracı haline dönüşecek. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün dediÄŸi gibi, Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacak. Bütün bunları birlikte baÅŸaracağız.  El birliÄŸiyle Türkiye ekonomisini büyütecek ve dünyaya markalar sunacak küresel bir güç haline getireceÄŸiz. Nitekim kısa bir süre önce bunun ilk adımlarını attık.  VatandaÅŸlarımıza, kamu kurumlarına olan borçlarını yeniden yapılandırma imkânı getirdik.  Daha önceki yapılandırmalarda borçlarını ödeyememiÅŸ olanları da bu kapsama dahil ettik. Vergi ve sosyal güvenlik kurumu primleri konusundaki ihtilaflara, matrah artışı ÅŸartıyla uzlaÅŸma yolunu açtık. Stok beyanıyla, vergi mükelleflerinin gerçek varlıklarıyla muhasebe kayıtlarını tutarlı hale getirdik.  Asıl büyük müjdeyi emeklilerimize verdik.  12 milyon emeklimizin tamamına Ramazan ve Kurban bayramlarımızda biner lira ikramiye verme kararı alarak, kendilerine olan şükranlarımızı ifade ettik.Â
Ä°ÅŸ yeri açan emeklilerimizin yüzde 15 destek primi yüklerini kaldırdık.  İmar barışıyla ülkemizin kangren olmuÅŸ bir sorununu kökten çözdük.  Ülkemizdeki bağımsız binaların yarısını oluÅŸturan imarsız veya imara aykırı yapıların durumuna hukuki çözüm getirdik.Â
Böylece kentsel dönüşüm ve planlı yapılaşma çalışmalarının önündeki engelleri kaldırmış olduk. Üniversitelere kayıt yaptırıp da çeşitli sebeplerle eğitim-öğretimine devam edemeyenlere bir fırsat daha verdik. İş hayatına yeni atılan 18-29 yaş arasındaki gençlerimize destek için, mevcut teşviklere ilave olarak, bir yıl boyunca Bağ-Kur primlerini de üstlendik.  Yaşlılık aylığını yaklaşık iki kat artırarak 500 liraya çıkardık.  Böylece, milletimizin her kesiminin derdine deva olmaya, devletimizle milletimizin arasında hiçbir ihtilaflı konu bırakmamaya çalıştık."
"DIÅž POLÄ°TÄ°KADA DA ERDEM, Ä°RADE VE CESARETLE TÃœRKÄ°YE ÅžAHLANIYOR"
"Dış politikada da erdem, irade ve cesaretle Türkiye ÅŸahlanıyor. Dış politikamızın temel ilkeleri 'bağımsızlık', 'milli çıkar', 'milli güvenlik' ve 'vicdani duruÅŸ' olmaya devam edecek. Kimsenin efendiliÄŸini kabul etmediÄŸimiz gibi kimseye de efendilik taslamayacağız.Â
Nasıl kazan-kazan ilkesini, bir adım önde olmak anlayışını benimsediysek, yine onurlu ve saygın bir iÅŸ birliÄŸi zemininde yapıcı bir dış politikayı öne çıkaracağız. Muhataplarımızla göz hizasında, eÅŸit seviyede, somut çıkarlar ve öncelikler doÄŸrultusunda iliÅŸkilerimizi sürdüreceÄŸiz. 'Lider ülke Türkiye' vizyonumuz devam edecek. Savunma alanında dışa bağımlılığımız azaldığı oranda, dış politikadaki etkinliÄŸimiz ve caydırıcılığımız artacak. Küresel bir güç olmak için kendi silahlarımızı üretmeye devam edeceÄŸiz.  Altay tankımız gibi, Atak helikopterimiz gibi, Ä°HA'larımız, SÄ°HA'larımız gibi savunma sanayii deÄŸerlerimizi artıracağız.  Hedefimiz karada, havada, denizde, her alanda yüzde yüz yerli savunma sistemlerine sahip olmak.  Bir yandan süratle kendi teknolojimizi üretirken, diÄŸer yandan ihtiyaçlarımızı gidermek için alternatif arayışlarımızı sürdüreceÄŸiz. Türkiye hem büyük tehditler, hem de büyük fırsatlar barındıran yeni uluslararası ortamın güçlü bir aktörü olacak. Yeter ki siyasi istikrarımızı koruyalım, yeter ki güçlü bir siyasal liderlikle yolumuza devam edelim.  Önümüze çıkarılan bütün zorluklar bölgesel bir güç olan ülkemizin küresel bir güce dönüşmesini engellemek içindir.Â
Türkiye güçlendikçe, sadece “dünya beşten büyüktür" diye haykırmakla kalmayacak, dünyanın beşten büyük olduğunu dosta düşmana gösterecek. Ülkemizin birliğine ve dirliğine kast eden terör örgütleriyle her alandaki mücadelemizi, içeride ve dışarıda en küçük bir zafiyete meydan vermeden sürdüreceğiz. Şahlanışımızın en önemli ayaklarından biri de ülkemizi hedef alan terör örgütlerini bütünüyle yok etmek, onları tarihin çöplüğüne yollamaktır. Bu can bu bedende olduğu müddetçe terör örgütlerine dünyayı dar etmekten asla vazgeçmeyeceğiz."
"TERÖRLE MÜCADELEMİZ İSTİKLAL MÜCADELEMİZİN BİR CÜZÜDÜR"
"Terörle mücadelemiz istiklal mücadelemizin bir cüzüdür. Türkiye, yeni dönemde sınırlarını terör örgütlerinden temizlemek için Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı gibi harekâtlarına yenilerini ekleyecektir. Güney sınırlarımız boyunca oluÅŸturulmaya çalışılan terör koridorunu, bu harekâtlarımızla paramparça ettik.  En son Afrin'de destan yazan kahramanlarımız, yeni görevlere hazırdır. Aynelarab'tan Haseke'ye, oradan Sincar ve Kandil'e kadar tek bir terörist bırakmayana kadar operasyonlarımız sürecek.  İstiklal Marşı'mız 'Ben ezelden beridir hür yaÅŸadım, hür yaÅŸarım' diyerek hürriyetin milletimiz için vazgeçilmez olduÄŸunu söyler. Millet olmanın temel ÅŸartı olan hürriyet, siyaset anlayışımızın temelini oluÅŸturan “milli irade"nin tecellisi için kaçınılmazdır. Milli iradeye dayanan siyaset her türlü boyunduruktan, zorlamadan ve baskıdan azade olarak yapılan siyaset anlamına gelir. AK Parti özgürlükler partisidir ve öyle olmaya devam edecek.Â
Milletimizin refahını sağlamak ne kadar önemliyse, din ve vicdan hürriyetinin önündeki engelleri kaldırmak da, bireysel özgürlükleri güvence altına almak da o kadar önemlidir. Irkçı, yabancı düşmanı, İslam düşmanı, cinsiyetçi, bölücü olmayan tüm fikirlerin özgürce ifade edilmesi, yayılması, propagandasının yapılması ve örgütlenmesi devletimizin güvencesi altındadır. Oylarınızı, milli iradenizi, siyasi kararlarınızı nasıl emanet bildiysek, bireysel özgürlükleriniz de emanetimizdir. 15 Temmuz gecesi hürriyetini müdafaa etmek için canından vazgeçen bir milletin özgürlüklerini kısıtlamaya kalkmak da, milletimizin buna razı geleceğini düşünmek de, akla ve mantığa uygun değildir. AK Parti yürüyüşüne başladığımız günlerde 3-Y olarak adlandırdığımız yolsuzlukla, yoksullukla ve yasaklarla mücadele etmek, en önemli hedeflerimiz arasında olmaya devam edecektir."
"DAVAMIZIN ÖZÜNDE ADALET VARDIR"
Bir kez daha haykırıyoruz. Davamızın özünde adalet vardır. Zalime duyduğumuz öfke de, mazluma duyduğumuz şefkat de adalete olan bağlılığımızdandır.  24 Haziran'dan sonra da adaletin kurumsal yapısının güçlendirilmesi, özellikle sosyal adaletin tam anlamıyla ve her alanda tesisi önceliğimiz olacaktır.  Ekonomide, devlet hizmetlerinde, çalışma hayatında, eğitimde, siyasette ve diğer tüm alanlarda adaletin tesisi, siyasetimizin amacını oluşturmaya devam edecektir. Zira adalet bizim medeniyetimizin kurucu ilkesidir. Biz inanıyoruz ki 'adalet güneşinin doğacağı ilk yer idarecinin kalbidir.' Devletin, mülkün, nizamın, sosyal barışın temeli adalettir. Onun için 'insanı yaşat ki, devlet yaşasın' anlayışını şiar edindik. Kuruluş ve diriliş döneminin kaçınılmaz çalkantıları içerisinde huzurundan olan, kendisini ötelenmiş hisseden, hakkını alamadığını düşünen herkese, devletimizin şefkat, merhamet ve adaletli kolları sonuna kadar açıktır.  Milletimizin huzuruna, birliğine, dirliğine düşmanlık etmeyenler, bizimle aynı rüyayı görmeseler, aynı ideali paylaşmasalar bile, aynı derecede değerlidir.  Bu zamana kadar yanımızda olmayan ya da karşımızda bulunanlara da diyorum ki;  Milletimiz bir bütündür.
Her bir vatandaşımızın iradesi değerlidir, tercihi saygındır. Birimiz özgür olmadıkça, diğerlerimiz de özgür olamaz. Birimiz kendini huzurlu hissetmedikçe, diğerlerimiz de kendini huzurlu hissedemez.  Birimiz geleceğini güvende görmedikçe, diğerleri de göremez.
Onun için helalleÅŸme, balkon konuÅŸması, empati, beyaz sayfa açmak, kapıyı herkese açık bırakmak gibi kavramları Türk siyasetinde biz iÅŸler hale getirdik. Onun için 'Gel, ne olursan ol yine gel' dedik; 'Gelin canlar bir olalım' dedik; 'Yaratılanı severiz Yaratan'dan ötürü"' dedik. Onun için adaleti de, kalkınmayı da vatandaÅŸlarımızın tamamı için istiyor, hayata geçiriyoruz. Önümüzdeki dönemde, bu temel ilkeye çok daha sıkı sarılacağız. Tek bir vatandaşımızın dahi adalet dairesinin dışında kalmaması için her türlü çabayı göstereceÄŸiz.Â
Bizim millet olarak, maziden atiye uzanan bir kader ortaklığımız var. Ülkemizin küresel boyutta iddia sahibi olmasının arkasındaki en önemli güçlerden biri de, toplumsal yapımızın bu zenginliğidir.  Siyasi, ideolojik, dini, mezhebi, etnik farklılıklarımızı ayrışma ve düşmanlık noktaları değil, hayatın renkleri olarak gören herkesle, bu yolda birlikte yürümeye hazırız. "
KADINLARA SESLENDÄ°...
KonuÅŸmasında kadınlara seslenen CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan, "Sevgili kadınlarımız… Bu kutlu yola çıktığımız günden beri bizi hiçbir zaman yalnız bırakmadınız. Bu davaya hizmet edenlerin, bu davanın yükünü çekenlerin ve bu dava için fedakârlık yapanların başında sizler geliyorsunuz.  Sizlerin gücüne, yola çıktığımız ilk günden beri inandık. Türkiye'ye partimizin kadın kollarını etkinleÅŸtirerek, kadınların siyasal yaÅŸama katılımları noktasında büyük bir eÅŸik atlattık. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde kadınlarımızın temsil oranını tarihin en yüksek seviyesine taşıdık. Sosyal hayatın bütün alanlarında ve karar mekanizmalarında kadınlarımızın varlığını, katkısını geleceÄŸimiz için hayati gördük ve bu yönde adımlar attık. Kadınlarımızı güçlendirmenin ülkemizi güçlendirmek olduÄŸuna hep inandık. Bundan sonra da aynı anlayışla hareket edeceÄŸiz. Önümüzdeki tarihi dönemeçte yükü kadınlarımızla birlikte omuzlayacağız. Yeni yönetim sisteminde imkanları kadınlarımızla daha fazla paylaÅŸacağız.  EÄŸitim-öğretimden istihdama, saÄŸlıktan aileye kadar her alanda kadınları desteklemeye devam edeceÄŸiz.  Kadına karşı istismar, ÅŸiddet ve taciz insanlığa karşı iÅŸlenmiÅŸ büyük suçlardır.  Bu ayıbı ülkemizden tamamen silene kadar bütün çabamız ve gayretimizle devam edeceÄŸiz. Kadına karşı her türlü cahiliye âdetini ayaklarımızın altına alacağız. Kadınları bu ülkenin ve milletin, her türlü hakka eÅŸit olarak sahip bireyleri haline getirene kadar mücadeleyi sürdüreceÄŸiz" dedi.Â
SEVGÄ°LÄ° GENÇLER…Â
"Sevgili gençler... Siz şahlanışımız ve yükselişimizsiniz" diyen Erdoğan, "Erdem, irade ve cesaretle Türkiye'yi siz şahlandıracaksınız.  Siz, 2053 ve 2071 hayalimizi emanet ettiğimiz, geleceğimizsiniz.  Size emretmeyeceğiz. Size dikte etmeyeceğiz. Sizi kalıplara sokmak için çalışmayacağız. Biz sadece sizinle birlikte çalışacağız. Sizinle birlikte yol yürüyeceğiz. Bütün gayretimizle size daha fazla alan açacağız. Doğruyu sizinle beraber tartışıp, hayata geçireceğiz. Yanlışları sizinle birlikte tespit edip, düzelteceğiz. Ülkemiz sizinle küresel güç olacak. İstihdamımız sizinle büyüyecek.  Vizyonumuz sizinle genişleyecek. Adalet sizinle yükselecek. Eğitim-öğretim sistemimizi sizin beklentilerinizi karşılayacak şekilde geliştireceğiz. Hiçbir terör örgütünün, şer odağının ağına düşmenize izin vermeyeceğiz.  Size daha nitelikli imkânlar sunmayı, ülkemizin geleceğine yatırım olarak görüyoruz. Eğitim-öğretim hayatınızın ardından, edindiğiniz bilgi, beceri ve birikimlerinizi iş hayatına aktarmanızı sağlamak için gereken adımları birlikte atacağız.  Farklı lisanlar, güncel gelişmeler, ileri teknolojilerle elbette dünyayı tanıyacaksınız. Bunun yanında medeniyetinizi, tarihinizi, kültürünüzü de en iyi şekilde öğreneceksiniz. Geçmişini bilmeyen geleceğini inşa edemez. Kökleri kurumuş bir ağacın uzun süre ayakta kalamayacağı gibi geçmişiyle bağları kopmuş bir toplum da eninde sonunda yıkılmaya mahkûmdur. Avrupa'yı da, Amerika'yı da, Orta Asya'yı da, Kuzey Afrika'yı da, Balkanları ve Kafkasya'yı da, hâsılı bütün dünyayı bilmeniz, anlamanız bir o kadar da kendi yerli ve milli duruşunuzla hareket etmeniz için size destek olacağız. Tarihinizi öğrendikçe özgüveninizin arttığını, vizyonunuzun derinleştiğini, bakış açınızın genişlediğini göreceksiniz. Gelin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemini sizlerle birlikte hayata geçirelim" diye konuştu.
AKÄ°TLEÅžME...
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, konuşmasının "akitleşme" adını verdiği son bölümünde söylediklerini partilileleri ayağa kaldırarak tekrar ettirdi. Erdoğan bu bölümde şunları söyledi:
"Ey milletim… Önümüzde uzun bir yol var. Yapılacak çok işimiz var. Bizi yolumuzdan döndürmeye çalışanlar hiç bitmeyecek.  Ama bizim de birliğimiz, dirliğimiz Allah'ın izniyle hep sürecek. Cumhur İttifakı; Bu birlik ve beraberlik anlayışının siyasete yansımasıdır.
Yerli ve milli anlayışın Türkiye'nin bekası için seferber olmasının adıdır.  Türkiye'nin yeni hükümet sistemiyle şahlanışıdır.
Türkiye'nin aydınlık geleceği için tüm toplum kesimleriyle siyasi ahitleşmenin ta kendisidir.  Bu yolda yapmamız gereken birliğimizden ve dirliğimizden taviz vermemektir.  Biz işte bu ahdi rabiayla sembolleştirdik.  Tek millet, Tek bayrak, Tek vatan, Tek devlet
Bu dört ilkenin çevresinde, yerli ve milli herkesle birleÅŸerek, el ele vererek, güçlü ve bağımsız Türkiye mücadelesine devam edeceÄŸiz.Â
Ä°ÅŸte Cumhur Ä°ttifakı bunun için kuruldu.  Cumhur Ä°ttifakı erdem, irade ve cesaretle Türkiye'nin ÅŸahlanışının adıdır.  Çanakkale Zaferi, birliÄŸimizin senedidir. Milli Mücadele, birliÄŸimizin teminatıdır. Cumhuriyet, birliÄŸimizin zeminidir. Demokrasi, birliÄŸimizin sigortasıdır. 15 Temmuz DireniÅŸi ve Yenikapı ruhu, birliÄŸimizin mührüdür.  Hedeflerimize ancak bu ruhla yürüyebiliriz.  Milletimize, bayrağımıza, vatanımıza, devletimize kast edenlere buradan bir kez daha haykırıyoruz: BaÅŸaramayacaksınız. Milletimizin birliÄŸi dirliÄŸi hep daim olacak.  Bayrağımız göklerde hep dalgalanacak.  Vatanımız ilelebet bu millete yurt olacak.  Devletimiz hep payidar kalacak.  Ezanlarımız hep bu kubbede yankılanacak.  Hep dimdik duracağız. Bu ülkeye diz çöktüremeyecekler.Â
Bu halka boyunduruk vuramayacaklar.  Bin yıldır yürüdüğümüz bu yoldan bizi geri döndüremeyecekler.  Bizi hedeflerimizden vazgeçiremeyecekler.  İşte bütün bunlar için önümüzde yeni bir imtihan, yeni bir yarış var, o da 24 Haziran seçimleridir.  15 Temmuz'da olduğu gibi bağımsızlığımızı canımız pahasına hep koruyacağız.  Bin yıllık yolculuğumuz binlerce yıl akıp gidecek. Tüm hedeflerimiz gerçekleşecek. İşte bütün bunlar için; Tarihin önünde, ecdadımızın huzurunda, şehitlerimizin şahitliğinde Allah'a and olsun ki davamızı 2023'e, 2053'e, 2071'e taşıyacağız. Şimdi hep birlikte tekrar edelim; Yemin olsun yolumuzdan dönmeyiz. Yemin olsun hedeflerimizden vazgeçmeyiz. Yemin olsun kardeşliğimize halel getirmeyiz. Rabbim davamızı, birliğimizi, ahdimizi aziz; yolumuzu açık eylesin..."
ErdoÄŸan'ın konuÅŸmasının sonunda, AK Parti tarafında katarakt ameliyatı yaptırılan Sudan ve Somalili 10 kiÅŸi sahneye çıkarak fotoÄŸraf çektirdi.Â
(FOTOÄžRAF)