Güncelleme Tarihi:
Taner YENER-İdris TİFTİKCİ-İSTANBUL,(DHA)
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, "Şimdi ispat edeceksin, söyleyeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsem kimle gitmişim? Söyle bakalım, ispat et. Yanımda birileri varmış. Kim varmış? İspat et. İspat etmezsem namertsin, bak yine söylüyorum. Bu kadar açık ve net söylüyorum."dedi
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin Haliç Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'İstanbul aday tanıtım' toplantısına katıldı. Toplantıya, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, AK Parti İstanbul İl Başkanı Bayram Şenocak, milletvekilleri, milletvekili adayları, il ve ilçe yöneticileri ve partililer katıldı. Erdoğan, partililerin tezahüratları eşliğinde 'Bir şarkısın sen bir ömür boyu' şarkısı eşliğinde salona girdi. Partililer, Türk bayrakları ve AK Parti flamalarıyla Erdoğan'a sloganlar atarak sevgi gösterisinde bulundular.
Burada yaptığı konuşmada 5 Mayıs'ta başlayan seçim maratonunun 24 Haziran akşamı zaferle neticeleneceğini söyledi.
İstanbul'un 24 Haziran seçimlerinde belirleyici olacağını belirten Erdoğan, "Cumhurbaşkanlığı seçiminde de Türkiye genelinde hedefimize ulaşabilmenin yolu, önce İstanbul'u veya İstanbul'da başarıyı yakalamaktan geçiyor. Zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan çalışacağınıza inanıyorum. Eskiler zahmetsiz rahmet olmaz derler. Bizim siyaset tarzımızda çok çalışmadan, emek vermeden, terlemeden, fedakarlıkta bulunmadan netice almak diye bir şey söz konusu değildir. Biliyorsunuz, 6 Mayıs'ta yine İstanbul'da 'Erdem, irade ve cesaretle Türkiye şahlanıyor' diyerek seçim manifestomuzu açıkladık. Ardından 24 Mayıs'ta tüm adaylarımızın tanıtım toplantısında, seçim beyannamemizi Ankara'da kapalı spor salonunda milletimizle paylaştık. Her şehrimizde aday tanıtım toplantıları ve yoğun bir programla sabah erken saatlerden sahura kadar kesintisiz şekilde milletimize yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatıyor, destek istiyoruz. Bugün de İstanbul'da zaten başlamış olan çalışmalarımızı bu tanıtım toplantısıyla taçlandırmış oluyoruz. Biz de Erzurum'dan başladığımız miting maratonumuzu, her gün bir veya iki il mitingi şeklinde, çoğunlukla iftarlarda da farklı bir programla seçime kadar sürdüreceğiz. Sizlerin de 24 Haziran'da zaferimizi ilan ettiğimiz ana kadar durmadan, duraksamadan çalışacağınıza inanıyorum." diye konuştu.
"VAR GÜCÜMÜZLE ÇALIŞIYOR MUYUZ? GENÇLER"
Erdoğan, konuşma sırasında salondaki partililere "İstanbul; milletimizle birlikte 'Vakit birlik vakti' demek için gece-gündüz çalışıyor muyuz? Hanımlar; seçim gününe kadar 'Vakit İstanbul vakti' , 'Var gücümüzle çalışıyor muyuz? Gençler, liseden üniversiteye, tüm öğrencilerimizi, çalışan gençlerimizi 'Vakit Türkiye vakti' diyerek sandık başına getiriyor muyuz? Milletvekili adaylarımızla güçlü Meclis için, İstanbul'un gönlüne girmeye hazır mıyız? Cumhurbaşkanlığında, güçlü hükümet için yeni yönetim sistemini herkese anlatmaya hazır mıyız? İstiklalimizin ve istikbalimizin teminatı olan güçlü Türkiye için hep birlikte çok çalışıyor muyuz?" diye sordu. Salondakilerden "Evet" cevabını alan Erdoğan, "Rabbim sizlerden razı olsun" diye seslendi.
"ÜLKEMİZİN BÜTÜNLÜĞÜNÜ CANIMIZ PAHASINA KORUYACAĞIZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bugün aynı zamanda 29 Mayıs. Yani İstanbul'un fethinin 565. yıl dönümü. Türkiye'ye fethin 600. yılı olan 2053 vizyonunu kazandırmış bir parti olarak bugünün anlamı bizim için çok daha farklıdır. Bu salondan rabbimizin ve ecdadımızın huzurunda, İstanbul'a ve tüm milletimize bir söz veriyoruz; Fatih'in askerleri ve manevi rehberleriyle fethettiği bu şehre, namahrem eli uzanmasına asla izin vermeyeceğiz. Bu mübarek beldenin üzerinde dalga dalga yayılan ezanların dinmesine asla müsaade etmeyeceğiz. Bayrağımızı yere düşürmek isteyenlere, fırsat vermeyeceğiz. Şehitlerimizin ve gazilerimizin ruhlarını asla muazzep etmeyeceğiz. Bu aziz şehri ve bu güzel ülkeyi örselemek için fırsat kollayanların heveslerini bir kez daha kursaklarında bırakacağız. İstanbul'un her bir tepesinde, her bir mabedinde, her bir hanesinde yanan o fetih ışığını söndürmek isteyenlere meydanı ve meydanları
asla bırakmayacağız. İstanbul'un boynunu bükük koymayacağız. Milletimizin birliğini, beraberliğini sonuna kadar savunacağız. Ülkemizin bütünlüğünü canımız pahasına koruyacağız. Devletimizin bekası uğrunda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağız. İşte bütün bunlar için Rabia'mızı her fırsatta tekrarlamaya devam edeceğiz. Şöyle Rabia'mızı coşkuyla haykıralım. Tüm Türkiye duysun, ezberlersin ve kavrasın. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Türkiye 24 Haziran'dan sonra yeni yönetim sistemiyle Rabia'sına daha sıkı sarılacaktır. 15 Temmuz'da canımız pahasına sahip çıktığımız özgürlüğümüze ve geleceğimize inşallah yeni dönemde daha güvende bakacağız. Bunun için bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. Mesele bu." şeklinde konuştu.
"SOSYAL RESTORASYONLA KARDEŞLİĞİMİZİ YÜCELTTİK"
"Davamız bu ülkeye, bu aziz millete hizmet davasıdır." diyen Erdoğan, "Ülkemiz büyüdükçe, kalkındıkça, milli egemenliğimiz ve bağımsızlığımız perçinlendi. Gençler, milli gelirimizi 3,5 kat artırdığımızda, ihracatımızı 5 katına çıkardığımızda, enflasyonu tek haneli rakamlara düşürdüğümüzde Türkiye'mizin hem kalkınmasına hem özgürleşmesine hizmet etmiş olduk. Yerli ve milli siyaset işte tam da budur. Ama bunu kavramayanlar oldu. Milli olmak; milli geliri artırmak, milletin iş ve aşını büyütmek demektir. Milli olmak; faize giden parayı, yatırımlar ve sosyal yardımlar yoluyla millete aktarmak demektir. Yerli olmak, Türkiye'yi 5 cente muhtaç halde IMF kapısında bekletmemek, savunma sanayinde dışa bağımlı olmamak demektir." Şu 16 yıllık iktidarları döneminde devlet-millet kaynaşmasının geliştiğini, devletin milletin emrine girdiğini vurgulayan Erdoğan, "Bürokratik oligarşinin hakimiyetine biz son verdik. 'İnsanı yaşat ki devlet yaşasın' anlayışını biz hakim kıldık. 'Halkımız demokrasinin en ileri standartlarına layıktır' dedik. Sosyal restorasyonla kardeşliğimizi yücelttik. Anayasal değişikliklerle sistemimizi demokratik hale getirdik" ifadelerini kullandı.
"ŞİMDİ KURUMSAL DÖNÜŞÜMÜ TAMAMLAMA ZAMANIDIR"
"Zihniyet dönüşümünü tamamladık" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi kurumsal dönüşümü tamamlama zamanıdır. Yeni bir düzen inşa etmek zahmetlidir. Eski düzenden beslenenler değişime düşman olurlar. Geride bıraktığımız 16 yıllık diriliş döneminde büyük dirençlerle karşılaşsak da bir zamanlar hayal edilmesi dahi imkansız olanı hep birlikte başardık." şeklinde konuştu.
"HİÇBİR ŞEY İSTEMİYORLAR Kİ"
Yapımı süren üçüncü havalimanına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunların ayrıntılarını sizler zaten biliyorsunuz ve inanıyorum kiatır satır milletimize anlatıyorsunuz. Burada sadece birkaç husus üzerinde duracağım. Bunlara dikkat edelim. Ekranları başında bizi izleyen milletime özellikle bunları duyurmak istiyorum. Çünkü muhalefet veya diğer cumhurbaşkanı adayı olan arkadaşlarımızın yaklaşımlarını anlamak mümkün değil. Yeni havalimanı, Türkiye'nin sadece prestij projesi değil. Aynı zamanda 2023 hedeflerinin de
manivelası olacaktır. Şimdi ana muhalefetin adayı, ona kalsa zaten böyle devasa ve dev bir havalimanını istemez. Hiçbir şey istemiyorlar ki. Kanal İstanbul, 'hayır.' Tutturmuş birşey; 'Üçüncü köprüyü Erdoğan yaptıysa ben de dördüncüyü yaparım.' Ya yapamazsın, senin havsalan bunu almaz. Bak biz denizin altından Marmaray'ı geçirdik. Haberin var mı? Biz denizin altından Avrasya Tüneli'ni geçirdik. Haberin var mı? Biz Osmangazi Köprüsü'nü yaptık. Haberin var mı? Biz Adıyaman'a bağlanan Nissibi Köprüsü'nü yaptık. Haberin var mı? Ya basmaz bunların kafası basmaz. Yatırım denince akla AK Parti gelir. Bu yola çıktığımızdan beri
bunu yaptık. Şimdi bak sayın İnce, sana bir nasihatte bulunayım. Atatürk Havalimanı boşalınca da burayı İstanbul'a yakışır bir millet bahçesi haline getireceğiz. Sen buna da karşı çıkarsın ama milletim zaten sandıkta sana gereğini gösterecek ve sadece bu değil, buranın bir özelliği var. Nedir? Atatürk Havalimanı'nın büyüklüğünü biliyor musunuz? 12 bin dönüm. Dünyadaki devasa,
örneğin Amerika'da Central Park, İngiltere'de Hyde Park. Central Park, bunun dörtte biri, üçte biri küçüklüğünde olacak. Biz Türk'e yakışanı yapacağız. Biz Türk milletine yakışanı yapacağız. Türkiye'ye yakışanı yapacağız." diye konuştu.
MİLLET BAHÇESİ
Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü:
Şimdi düşünebiliyor musunuz? Atatürk Havalimanı'nı biz millet bahçesi haline dönüştürdüğümüzde, şimdi geçen akşam Yenikapı'ya polislerimizle iftara geliyorum. Gelirken baktım ki deniz kenarında vatandaş iftar sofralarını kurmuş. Onlar iftar sofralarını kurunca ben şöyle hemen şoförüme dedim ki; 'Burada hemen bir dur.' Hemen durdurdum, indim ve hemen vatandaşlarımızın yanına geçtim.
Vatandaşlarımızla beraber, tabii sohbete başladık. Hemen orada ufak butik de olsa şöyle bir miting alanı oluşturduk. Resimler vesaire, güzel buluşmalar oldu. Bazıları sorunlarını anlattı, bunları da bir tarafından kayda aldık. Fakat bir taraftan da devam ediyoruz. İlk gerçeği anlatıyorum. Nedir o? Bak bizim millet bahçelerine ne kadar ihtiyacımız var? Şimdi Allah nasip eder, inşallah 24 Haziran'da milletin bize bu görevi verdiği andan itibaren, zaten 29 Ekim'de inşallah o dev havalimanımızın açılışını yapacağız. Bak onun da özelliğini
söyleyeyim. Sayın İnce onu da öğren. İlk etapta yılda buraya inip kalkan uçakların getirdiği yolcu sayısı ne olacak biliyor musun? 90 milyon/yıl kapasiteli bir havalimanı. 2023, cumhuriyetimizin 100. yıl dönümünde ne olacak biliyor musun? 150 milyon/yıl yolcu kapasitesi olacak ve bunun 200 milyona kadar çıkma potansiyeli var. Ey İnce, sen bunlardan anlamazsın. Diğerlerini konuşmaya
gerek yok zaten. Bu iş, yürek işi, yürek. Bu iş, zihniyet işi, zihniyet.
"ÖĞRENMEK İSTİYORSAN BUNLARI SANA AYRI BİR DERS OLARAK VERİRİZ"
Erdoğan: "Kanal İstanbul'a karşı yaptırmam diyor sen kimsin de neyi yaptırmayacaksın? Ey benim sevgili vatandaşım, eğer Boğaz'da yeni tanker faciaları yaşamak istemiyorsak, eğer geçen gün olduğu gibi yalı faciaları yaşamak istemiyorsak, Kanal İstanbul'un niçin yapılması gerektiğini sizlere tekrar hatırlatıyorum ve Kanal İstanbul'un yapımıyla birlikte, değerli kardeşlerim, biz çevre facialarına karşı, çevre katliamı her an olabilir Boğaz'da, buna karşı biz Kanal İstanbul'u yapıyoruz ve dünyada bir marka olacak orası. Ey İnce bunu milli bütçeden değil kamu özel bunları öğrenmek istiyorsan bunları sana ayrı bir ders olarak veririz. Cepteki parayı harcamak kolaydır. Biz bu sistemi kullanarak buralara geldik .Otomobilleri milli bütçeden yapmayacağız ki. Türkiye'nin bu sektördeki 5 tane devi bir araya geldiler. 2020-2021 gibi yerli otobilimizi üreteceğiz. Biz bu üretimde en ileri teknolojiyi kullanacağız. Kısa süre önce Tesla sahibi Elon ziyaretime geldi kendisiyle konuştum. İnce biz işi böyle götürüyoruz. İstanbul'a belediye başkanı olduğum zaman bu belediyeyi CHP'den almıştık. Bugünkü CHP de aynı. CHP zihniyeti kirlilik demektir." diye konuştu.
"BEN PENSİLVANYA'YA GİTMİŞSEM KİMLE GİTMİŞİM? SÖYLE BAKALIM, İSPAT ET."
CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin iddialarını hatırlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakın enteresan yalanlardan bir tanesi daha. Ben AK Parti'yi Pensilvanya'yla görüşerek adımını atmışız, temelini atmışız. Dün Akhisar'da söyledim. Bilmiyorum duyanlarınız oldu mu? Dedim ki, 'Şimdi bak buradan sesleniyorum' dedim. Benden cevap istedi. Buradan sesleniyorum, aslında muhatap alınacak kalitede, kariyerde birisi değil. 'Buradan sesleniyorum' dedim. 'Pensilvanya'dan bunun görüşmesini yaparak, AK Parti'yi kurma çalışmasını başlattığımı ispat etmekle sen mükellefsin. Müddei, iddiasını ispatla mükelleftir. Eğer ispat edemezsen namertsin.' dedim, dün Akhisar'da. Milletime de bunu duyuruyorum. Ya benim hayatımda, belediye başkanlığım dönemimde Altunizade'de bulunurlardı, o zaman iki veya üç kere kendisiyle görüşmem olmuştur. Partimin kuruluşuyla alakalı asla. Kim ki o, gidip ona soracağım. Bizim bu yolda arkadaşlarımızla biz istişarelerimizi yaptık ve cezaevinden çıktıktan sonra biz kime gittik biliyor musun? Pensilvanya'ya değil, halkımıza gittik ve 81 vilayette dev bir kamuoyu araştırması yaptırdık. 42 bin donörle görüşme yaptık. O bilimsel görüşmenin sonucunda amblemimize varıncaya kadar, adına varıncaya kadar, partimizin kurulmasının gereğini, milletimizden aldığımız icazetle kararını verdik. Ey İnce, biz bir yerlerden gelen talimatla değil, milletimizden aldığımız talimatla bu adımı attık. Onun için ne oldu? Partiyi kurduk, 16 ay sonra bu millet, bu aziz millet bizi nereye getirdi? İktidara getirdi. Niye? Çünkü kararı o verdi. Millet kararı verdi. Şimdi ispat edeceksin, söyleyeceksin. Ben Pensilvanya'ya gitmişsem kimle gitmişim? Söyle bakalım, ispat et. Yanımda birileri varmış. Kim varmış? İspat et. İspat etmezsem namertsin, bak yine söylüyorum. Bu kadar açık ve net söylüyorum." ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasının ardından İstanbul'un 1, 2 ve 3'üncü bölge milletvekili adayları tek tek sahneye çağrıldı. Adaylarla tokalaşan Erdoğan daha sonra birlikte fotoğraf çektirdi.