Güncelleme Tarihi:
Enver ALAS-Hakime TORUN- Güven USTA / İSTANBUL, (DHA)- CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, Şişli Marriott Hotel'de yapılan Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Genel Kurulu toplantısında konuştu.
Erdoğan, Fırat Kalkanı operasyonuna değinerek, "Geçenlerde parlamentoda birisi çıkmış diyor ki, 'bize ne dünyadan' diyor. Lafa bak ya. Gaziantep'te 56 vatandaşımız öldürülüyor. Kilis'te aynı şekilde ben hastaneleri dolaşıyorum. O güne kadar sabretmişiz. O gün artık dedik 'artık duramayız'. Biz şimdi gireceğiz. O gün dedik ki adımı atalım ve ilk adımı attık. Cerablus'tan başladık. Ondan sonra güneye doğru gideceğiz dedik. Akıl vermeye başladılar benim için buralar tehdit bölgeleri. Terörden arındırılmış güvenli bölge diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz bu olmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa her zaman tehditte. Dertleri ney? Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilinmeli. Bu böyle bilinmeli. Şüphesiz şehitlerimiz, canımızı yakıyor. Ama şunu da bileceğiz ki, bir toprağın vatan olması için şehide, gaziye ihtiyacı var" dedi.
"BU KUMPASLARIN HEPSİNE KARŞI GEREKLİ TEDBİRLERİ ALIP OYUNLARI BOZDUK"
Türk Lirası'na geçme çağrısını yenileyen Erdoğan, "Bu kritik dönemde yatırımlarını, projelerini erteleyen herkes benim nazarımda ekonomimize saldıranlar ile aynı saftadır. Bunun altını çiziyorum. Hükümetimiz iş dünyamıza pek çok ilave destek verdi vermeye de davam edecek. Bunun karşılığında iş dünyamızdan beklentimiz piyasayı hareketlendirmesidir. Bu nedenle milli seferberlik diyorum. Eline silah al sokağa çık demiyorum. İşte milli seferberlik bu. Sınırlarımızın içinde ve dışında terör örgütleri ile nasıl can hıraş bir mücadele içindeysek ekonomimize yönelen saldırılar karşısında da aynı kararlılığı göstermek mecburiyetindeyiz. Ekonomimize döviz üzerinden bir saldırı başlayınca Türk Lirası'na geçme çağrısı yaptım. 1994 krizinden beri yaşadığımız bir hakikat var. Birileri döviz spekülasyonu ile ekonomimize yön vermeye çalışıyor. Gerisinde hiçbir rasyonel ekonomik sebep yok. Amaç siyasi operasyonlara zemin hazırlamaktır. Aynısını komşu ülkelerde de yapıyorlar. İşte Rusya, Çin, Azerbaycan buralarda da yapıyorlar. Ama bu oyunları biz bozacağız. Yerli paraya geçmek suretiyle kur baskısını inşallah bu ihracatta, ithalatta üzerimizden sikkeleyip atacağız. Defalarca bu tuzağa çekilmek istendik. Bu kumpasların hepsine karşı gerekli tedbirleri alıp oyunları bozduk" diye konuştu.
"YATIRIMLARIMIZI TL İLE YAPACAK OLURSAK BU ÜLKENİN KİMSE BELİNİ KIRAMAZ"
Erdoğan, "17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişiminin hedefine ülkemizin önemli projelerini yürüten iş adamlarının da olduğunu biliyorum. Sizler de biliyorsunuz. Milletimiz 12 milyar dolar bozdurmasaydı ekonomisine sahip çıkamasaydı aynı oyunu oynayacaklardı. Bu millet sıradan bir millet değil. Çağrımıza hemen cevap verip elindekini bozdurdu piyasaya sürdü. Yatırımlarımızı TL ile yapacak olursak bu ülkenin kimse belini kıramaz. Zaten kıramayacaklar. Bunundan şüphem yok" dedi.
"YİNE SÖYLÜYORUM KAMU BANKALARI DAHİL FAİZİN DÜŞMESİ LAZIM"
Erdoğan, "Yaratırım yapın, Türk Lirası'na geçin, istihdam sağlayın diyorum. Bize zerk edilmeye çalışılan zehirim panzehiri bunlardır. Yine söylüyorum kamu bankaları dahil faizin düşmesi lazım. Girişimcinin önünü açmamız için faizin düşmesi lazım. Böcek gibi sözleşme sözleşmeyi okuyamıyorsunuz bile, karınca misali önüne konanları imzalıyorsun. Böyle tezgah olmaz. Bunu Cumhurbaşkanı söylüyor diye de beyefendiler rahatsız oluyor. Ben dertliyim bu ülkede yatırım olması lazım. Zor şartlarda yatırım olursa bu ülke çökertilmez" ifadelerini kullandı.
"BOTLARIN İÇERİSİNDE BOTLAR ŞİŞLENİYOR. O İNSANLAR ÖLÜYOR HANİ O ZENGİN BATI NEREDE?"
Mülteci sorununa değinen Erdoğan, "Mültecilerle ilgili yaptığımız harcama 20 milyar doları buldu. Nerede Batı. Hani o zengin Batı nerede? Onların böyle bir derdi var mı? Hani insan hakları? Lafa geldiği zaman hemen şöyle bir tane hayvancık, petrol yığınları arasına düştüğü zaman dünyayı ayağa kaldırıyorlar. 2016'nın Akdeniz'de, Ege'de ölenlerin sayısı 6 bine yakın. Bir feryatları var mı? Mülteciler Konseyi açıklama yapmış. Açıklama yapsa ne olur? Tedbir yok. Botların içerisinde botlar şişleniyor. O insanlar ölüyor. Kardeşim, onların çıkışını önlemek için ne yapıyorsunuz? Türkiye'ye verdiği Avrupa Birliği'nin söz var: '1 Temmuz itibarıyla biz 3 milyar avro vereceğiz.' Şu ana kadar 677 milyon dolar. Bize vermiyor, benim bütçeme girmiyor. Bu para, sadece UNESCO vasıtasıyla Kızılay'a, AFAD'a gelen rakam bu 677... Söz verdikleri 3 milyar avroydu. Nerede? Yok. Bunların bütçeleri, gayrisafi milli hasılaları bizden çok çok fazla. Niye gelmiyor? Bunların böyle bir derdi yok. Bunların insanlık diye bir derdi yok. Bunların ezilen, mazlum, mağdur diye bir dertleri yok, bu dert bizde var" diye konuştu.
"KUZEY SURİYE'DE YENİ BİR DEVLET KURMAK. BİZ BÖYLE BİR DEVLETİN KURULMASINA MÜSAADE ETMEYECEĞİZ"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Fırat Kalkanı operasyonuna değinerek şu ifadeleri kullandı: "Geçenlerde parlamentoda birisi çıkmış diyor ki, 'bize ne dünyadan' diyor. Lafa bak ya. Gaziantep'te 56 vatandaşımız öldürülüyor. Kilis'te aynı şekilde ben hastaneleri dolaşıyorum. O güne kadar sabretmişiz. O gün artık dedik artık duramayız. Biz şimdi gireceğiz. O gün dedik ki adımı atalım ve ilk adımı attık. Cerablus'tan başladık. Ondan sonra güneye doğru gideceğiz dedik. Akıl vermeye başladılar benim için buralar tehdit bölgeleri. Terörden arındırılmış güvenli bölge diye bir tezimiz var. Başından beri bunu söylüyoruz bu olmazsa Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa her zaman tehditte. Dertleri ney? Kuzey Suriye'de yeni bir devlet kurmak. Biz böyle bir devletin kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Bu böyle bilinmeli. Bu böyle bilinmeli.
BİZE SEVR'İ DAYATTILAR, LOZAN'A RAZI OLDUK
Şüphesiz ki şehitlerimiz canımızı yakıyor ama şunu da bileceğiz ki bir toprağın vatan olması için şehide ihtiyacı var, gaziye ihtiyacı var. 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğurunda ölen varsa vatandır' diyor şair. Buralara böyle geldik. Bu 780 bin kilometrekare bize durup dururken lütfedilmedi. Son, Cumhuriyet'in kuruluşundan önce şöyle 10 yılı bir ele alırsak, 10 yıl içinde biz 2 milyon, 3 milyon kilometrekareden 780 bin kilometrekareye düştük. Ve bize Sevr'i dayattılar, Lozan'a razı olduk. Yoksa biz buna layık mıyız? Düşünebiliyor musunuz 17'nci, 18'inci asrın bir numarası olan bir devletiz, oradan bu bakiyeye kaldık. Şimdi de diyoruz ne olacak. Biraz daha gidebilir. Zaten bu PKK denen ahlaksızların, alçakların istediği bu değil miydi?"
"KİŞİ BAŞINA MİLLİ GELİRİMİZ, 12 BİN 500 DOLAR OLARAK REVİZE EDİLMİŞTİR"
Türkiye ekonomisine değinen Erdoğan, "Temel ekonomik göstergelerimize ilişkin ulusal hesap sistemimiz, Avrupa hesap sistemi doğrultusunda revize edildi. Gerçekleri bilme bakımından bunu bugün burada açıklamamız lazım. Bu çerçevede mevcut ekonomik göstergeler geriye doğru düzeltilerek, yeniden yayımlandı. Yeni yöntemle daha önce 800 milyar dolara kadar çıkmış gözüken Gayrisafi Milli Hasılamız 949 milyar dolar, 10 bin 800 dolara kadar çıkan kişi başına milli gelirimiz, 12 bin 500 dolar olarak revize edilmiştir. Bunu burada bu şekilde açıklamış olayım. Aynı şekilde 2003'ten bu yana yüzde 4,7 olan büyüme oranımız da yüzde 5,9 olarak düzelmiştir. Bu verilere göre, Türkiye milli geliri 100 milyar doların üzerindeki ülkeler arasında, bu süre içerisinde, Katar ve Çin'den sonra 2010-2015 yılları arasındaki büyüme oranı bakımından 3. sırada yer alıyor. Hatta 2013 yılında bu bakımdan listenin ilk sırasında yer alıyoruz, bu hesaplamaya göre. Yeni yöntemle aynı dönemde tüm ülkeler hesaba katıldığında Türkiye'nin büyüme sıralamasındaki yeri; 51'incilikten 12'nciliğe yükseldi" diye konuştu.
"ÖZEL GÖRÜŞMEMİZDE DİYORLAR Kİ; SİZ MÜSLÜMANSINIZ SİZİ ALMAYACAKLAR. BOŞUNA UĞRAŞMAYIN"
Türkiye- AB ilişkilerine değinen Erdoğan, "Bizi AB'ye bu rakamlar sebebiyle mi almıyorlar. Alakası yok. Alınmayış sebebimiz belli. Bunu kendilerine söylüyorum da burada söylemem pek doğru değil. Ekonomik durumuz ile alakası yok. Karar tamamen siyasi. Tamamen bizim inanıcımız ile alakalıdır. Başka bir şey değil. Türkiye onlara güç verir. Bazıları da gerçeği ifade ediyor. Özel görüşmemizde diyorlar ki; siz Müslümansınız sizi almayacaklar. Boşuna uğraşmayın. Bunu bana bizzat en önemli ülkenin dışişleri bakanı söylüyor. Söyleyince de cevap veremiyorlar. Düşünce inanç hürriyeti nerede var? Bunlar Fransa'da bile Romanları yaşattılar mı? Gönderdiler. Biz iç içe yaşıyoruz. Sıkıntımız yok" ifadelerini kullandı.
(FOTOĞRAF)