(geniş haber)Cumhurbaşkanı Erdoğan “Büyük İstanbul Mitingi"nde konuştu

Güncelleme Tarihi:

(geniş haber)Cumhurbaşkanı Erdoğan “Büyük İstanbul Mitinginde konuştu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 17, 2018 22:13

(geniş haber)Cumhurbaşkanı Erdoğan “Büyük İstanbul Mitingi"nde konuştu

Haberin Devamı

Gülseli KENARLI-Harun UYANIK/İSTANBUL,(DHA)-YENİKAPI Miting Alanı'nda düzenlenen Ak Parti'nin “Büyük İstanbul Mitingi" gerçekleştirildi. Cumhurbaşkanı Erdoğan mitingdeki konuşmasının başında “İstanbul... Aşkım, sevdam, yarim İstanbul. Yoldaşım, sırdaşım, sığınağım İstanbul. Kardeşim, kaderdaşım, yoldaşım İstanbul. Sade bir semtini sevmenin bile bir ömre bedel olduğu İstanbul. Güleni şöyle dursun, ağlayanı bile bahtiyar İstanbul" dedi. 
Erdoğan, “Rant odaklarının saldırılarını püskürttük Bay Muharrem... Bak, yolsuzluklardan falan bahsediyorsun, haddini bil. İstanbul'a bunca yatırımları yaptık. Hem yatırımlar, hem borç ödedik. Biz buyuz. Önce bizi tanıyacaksın. Sen bizim yaptığımız yatırımlara kör müsün, görmüyor musun bu yatırımları? Adam tam kör. Adam soygunlardan bahsediyor, haddini bil" diye konuştu. 

“BAY MUHARREM ŞÖYLE HABİTAT'I BİR SOR, SORUŞTUR"
Erdoğan, “Biz buyuz Bay Muharrem, sen bu işlerden anlamazsın. Ben sana CHP'yi, CHP'nin yaptıklarını anlatıyorum ve bir de bizim yaptıklarımızı anlatıyorum. İnsanların yaşamaktan usandığı bir şehri 4.5 yıl içerisinde Türkiye'nin huzur ve güven adasına çevirdik. İstanbul'a itibarını biz yeniden kazandırdık. Kültür, sanat, ulaşım, çevre, sosyal yardım ve diğer alanlarda İstanbul'u tarihinin en kaliteli belediyecilik hizmetleriyle tanıştırdık. Bay Muharrem şöyle Habitat'ı bir sor, soruştur. Habitat'a da sor. Habitat 2 toplantısında sonuç bildirgesine bir şey kaydedildi. Neydi biliyor musunuz? Dünyanın en temiz şehri İstanbul. Bak ben sana belge veriyorum. Nereden aldık nereye getirdik. Bir taraftan rant odaklarının saldırılarını püskürttük Bay Muharrem... Bak, yolsuzluklardan falan bahsediyorsun, haddini bil. 2,5 milyar dolar borçla devraldım ben İstanbul Büyükşehir Belediyesini. Bunun yanında da İstanbul'a bunca yatırımları yaptık. Hem yatırımlar, hem borç ödedik. Biz buyuz. Önce bizi tanıyacaksın. Sen bizim yaptığımız yatırımlara kör müsün, görmüyor musun bu yatırımları? Adam tam kör. Adam soygunlardan bahsediyor, haddini bil. . Biz Marmaray'ı neyle yaptık? Avrasya Tüneli'ni neyle yaptık? Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü neyle yaptık? Osmangazi neyle yaptık? Nissibi Köprüsü'nü neyle yaptık? Bizde icraat var, icraat, laf değil" şeklinde konuştu.
Erdoğan, “Bunlara sor, 'Ne yapacaksın?' diye. 'Şunu yapacağım.' dedikleri yok. Sadece Tayyip Erdoğan'a hakaret ediyor, başka bir şey yok" dedi.

RAMİ KIŞLASINA KİTAPLIK
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Meşhur Rami Kışlası'nı biliyorsunuz değil mi? Şimdi Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne 5 milyon cilt kitaplı kütüphane yapıyoruz. Rami Kışlası'nı da aynı şekilde şimdi 7 milyon cilt kitaplık bir kütüphaneye çeviriyoruz. İnşaatı devam ediyor. Orayı da hallediyoruz. Niye? Ankara'da 5 milyon olursa İstanbul daha fazla olması lazım. Bunun için de bütün kitabevleri ile alakalı mücellithanesi, vesairesi bunların hepsi olacak. Şu anda devam ediyor. Biz yeniden İstanbul'u kültür-sanat noktasında bir merkez haline dönüştürüyoruz. Bu adımları biz atıyoruz. Bunlara sor, 'Ne yapacaksın?' diye. 'Şunu yapacağım' dedikleri yok. Sadece Tayyip Erdoğan'a hakaret ediyor, başka bir şey yok. Kuleli Askeri Lisesi'nin restorasyonunu yaparak onu da müze haline dönüştürüyoruz. Ülkemizin birçok şehrinde tematik müzeler yapıyoruz, inşallah. İstanbul'da müzik müzesi ve sikke müzesi kuracağız" diye konuştu. 

“EY MUHARREM; MENDERES VE ARKADAŞLARI İPE GÖTÜRÜLÜRKEN SİZ NE YAPTINIZ?"
Erdoğan, “O yassı adayı, Demokrasi ve Özgürlükler Adası'na çeviriyoruz" diyerek, adanın son görüntülerini de dev ekranlardan katılımcılara izletti. Erdoğan, daha sonra şunları kaydetti:
“Onlar, o CHP zihniyeti Menderes gibi insanları ipe götürdü. Ey Muharrem; Menderes ve arkadaşları ipe götürülürken siz ne yaptınız? Arkadan siz de desteklediniz. Çünkü 'Sizi buraya getiren zihniyet öyle emretti' dediler ve ipe götürdüler. Siz, tarihe kendinizi affettiremeyeceksiniz. İşte şu anda bu adayı biz bu hale getirdik, getiriyoruz, Allah'ın izniyle, burada biz uluslararası toplantılar yapacağız ve bu uluslararası toplantılarımızda adaya kapanacağız, 2 gün, 3 gün, 4 gün ve buradan netice alarak çıkacağız. Bu uluslararası camiada var ama bizde yoktu. Şimdi biz bunun ilk adımını burada atıyoruz ve adı da Demokrasi ve Özgürlükler Adası. Biz buyuz. Bay Muharrem, bak ben laf salatası yapmıyorum, icraattan bahsediyorum. Sen de bir şeyden bahset. 'Şunu yapıyorum.' de."

ELAZIĞ'A MİLLET BAHÇESİ
Erdoğan, CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce'nin Elazığ mitingindeki millet bahçesi sözleri hakkında ise şunları kaydetti: “Geçenlerde orada biliyorsunuz maalesef şehitlerimiz oldu. Emniyet Müdürlüğünün önünde ve dün, TOKİ'ye talimat verdim. TOKİ orayı konut planına almıştı dedi ki orada konut filan yapmayacağız, orayı millet bahçesi yapacağız. Yaklaşık 26 dönümlük bir yer, o 26 dönümlük yeri Elazığ'da şu anda zaten Emniyet Müdürlüğü binası yıkılmış vaziyette, hemen süratle TOKİ yeni projesini hazırlıyor, çarşambaya kadar inşallah ilk taslağı bize de getirecek ve orayı da Elazığ'a bir millet bahçesi olarak kazandırıyoruz, ortasına da güzel bir yere bir şehitler anıtı da koyacağız. Biz buyuz. Biz icraat üstüne icraat yapıyoruz. Elazığ'ımıza bu millet bahçemiz de hayırlı olsun."

“HALİÇ TERSANESİ'Nİ BİLİM VE TEKNOLOJİ MERKEZİ YAPIYORUZ"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Haliç Tersanesi'ni bilim ve teknoloji merkezi yapıyoruz. Hazırlıklar tamam. Süratle inşallah yıkımı yapılacak ve Haliç Tersanesi devasa bir bilim ve teknoloji merkezine dönüşecek ve bu Avrupa'nın en büyük bilim ve teknoloji merkezi oluyor" dedi. 
Erdoğan, 29 Ekim'de 3. havalimanını açacaklarını, havalimanının açılışıyla Atatürk Havalimanı'nda Millet Bahçesi için yıkım çalışmalarının başlayacağını aktardı. 

“BUNLARIN HAVSALASI ALMAZ"
Erdoğan, “Havalimanımız dünyanın ilk üçü içinde olacak. Bay Muharrem, senin havsalan böyle bir havalimanını alır mı? Zaten kafadan karşı çıktılar. 'Ne işimiz var havalimanıyla?', 'Ne işimiz var bizim Kanal İstanbul ile?' diyor. Hale bak hale. Anlamaz. Bugün Panama'yı Panama yapan Panama Kanalı'dır. Süveyş Kanalı, Mısır'ın en büyük maddi kaynağı. Ama bunların havsalası almaz. Çıkıyor hala bakıyorsun ileri geri bol bol yalandan konuşuyor. Gerçekleri söyle. Hayatınızda zaten bir şey yok. Gereğini zaten bir hafta sonra yapacağız" şeklinde konuştu. 

“TAKMIŞ KAFAYI BİZİM KÜLLİYEYE"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bunlar nerede geziyor, biz nerede geziyoruz? Öyle zannediyorum ki, bunlar uçaklarla inmeyecekler, kağnılarla gelecekler. Onun için diyorlar 'Ne gerek var bu kadar havalimanına?' Büyük devlet olmak, büyük ülke olmak bunu gerektirir. Takmış kafayı bizim külliyeye. Zaten ustası da öyleydi ya. 'Gelmeyeceğim' dedi sonra kuzu kuzu geldi" dedi. 

“MUHTAR KİM? SİZİN O KABULLENEMEYECEĞİNİZ İNSANLAR"
Erdoğan, külliyeye dikkat çekerek, “Bay Kemal, Bay Muharrem ben bu sene, çok amaçlı salonumuzda 2 iftar verdim. Bunun bir tanesini muhtarlarımızla yaptık. İkinci iftarı yapamadım. Dedim ki sahur yapalım. Sahuru da muhtarlarımızla yaptık. Muhtarlarımıza dedik ki, 'mahallenizden bir kardeşimizi de alın öyle gelin.' Onlarla açılışını yaptık buranın. Biz dertliyiz. Bak şimdi aynı anda orada biz 2 bin 500 kişiye yemek verebiliyoruz. Şimdi bu onları rahatsız ediyor. Bu, bu ülkenin, bu devletin, bu milletin neleri olduğunu gösteriyor. Gelen kim? Muhtar. Muhtar kim? Sizin o kabullenemeyeceğiniz insanlar. Siz bana öyle de dediniz ya. Başlıkları öyle attılar. 'Muhtar bile olamaz' dediler. Benim milletim bu evladını, muhtar olmanın da ötesine çıkardı, Cumhurbaşkanı yaptı. Yapacağımız daha çok iş var" diye konuştu. 

YERLİ OTOMOBİL
Erdoğan, “Yerli, milli otomobil' diyoruz. 20 yıl geriden geliyor. Yerli, milli otomobili hangi tür yapacağımızdan da haberi yok ya. Bir sor, bu bir defa akülü olacak, burada mazotlu veyahut da benzinli değil" dedi. 
Erdoğan, “Hayırlı olsun, diyeceğin yerde '20 yıl geriden geliyorlar' niye bunu konuşuyorsun? Hayatınız boyunca dikili bir taşınız, dikili bir ağacınız yok ya. Ya bir de 'made in Turkey' (Türk malı) diye bize ait bir araç olsa, güzel olmaz mı? Niye rahatsız oluyorsun? Ve inşallah isteseler de istemeseler de ben 5 tane babayiğit aradım ve bu 5 tane babayiğidi buldum. Bir araya getirdik, imzaları attık ve en sonunda sağ olsun CEO'yu onlar buldu ve CEO çalışmalarına orada başlıyor" ifadelerini kullandı.

ADALARDAKİ ATLAR
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Adalar'daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanları yaralayan görüntülere şahit oldum. Bu konuda gerekli adımları attık. Adalar'daki atları, faytonların boyunduruklarından kurtarıp, özgürlüklerine kavuşturmak için bir çalışma yapıyoruz. Biz, hayvanlar için vakıf kurmuş, selatin camilerinin üzerine kuş evleri yapmış, peygamberi, kedisi ölmüş bir çocuğa başsağlığına gitmiş bir medeniyetin mensuplarıyız. Zaman zaman gerek eziyet gören köpeklerle ilgili, gerek Adalar'daki faytonlarda kullanılan atlarla ilgili vicdanları yaralayan görüntülere şahit olduk. Sevgili Peygamberimiz, bir gün yanında sahabelerle giderken yol kenarında bir köpek leşi var, yanındaki sahabeler burunlarını tutuyor. Fakat Peygamber Efendimiz, dişlerine bakıyor. 'Ahh dişleri ne kadar da güzelmiş' diyor. Biz böyle bir peygamberin ümmetiyiz. Şimdi yeni düzenlemelerle özellikle bu hayvan sevenler. İster ev, ister sokak... Bunlar üzerindeki çalışmaları, 5119 sayılı yasayı çok daha farklı şekilde ele alıp, değerlendireceğiz" şeklinde konuştu.

OPERATÖR GÖZALTINA ALINDI
Erdoğan, patileri kesilen yavru köpeğin ölümüne ilişkin gözaltına alınan operatörün tutuklandığını belirterek, “Olayın kabul edilebilir hiçbir yanı yok ama bu hassasiyeti göstermek çok çok önemli" dedi.

“NEYİ BEKLİYOR BATI,  'ACABA ERDOĞAN NASIL ÇÖKECEK?"
Erdoğan, batının 24 Haziran'a baktığını belirterek, “Neyi bekliyor batı, 'Acaba Erdoğan nasıl çökecek' Batıya da gerekli dersi vermeye hazır mıyız? Onun için bugüne kadar hep verdiniz, ben size inanıyorum, Allah'ın izniyle yine vereceksiniz." diye konuştu.

“MAŞALLAH ŞİMDİ CAMİDEN ÇIKMIYOR"
Erdoğan, "Şimdi Muharrem İnce kalkmış din eğitimi, din hürriyeti üzerine ahkam kesiyor. Daha dün kamuda çalışan personelin kılık kıyafeti ile ilgili AK Parti ile MHP'nin 411 oyla meclisten geçirdiği düzenlemeyi genel başkanı ile beraber Anayasa Mahkemesi'ne götürüp iptal ettiren sen değil misin Bay Muharrem? Ya siz ne zamandan beri tereciye tere satmaya başladınız. Dürüst olun dürüst, daha düne kadar imam hatiplere de diğer okullarda verilen din derslerine de karşı çıkan siz değil misiniz? Arşivlerde bu seçimlere kadar senin camide namaz kılarken çekilmiş tek bir resmin var mı ya? Maşallah şimdi camiden çıkmıyor. Ama biz buna üzülmeyiz, tam aksine seviniriz. Maşallah bıraksalar ilahiyatlarda hocalık yapacak. Baya iyi gidiyorlar. Bunlar ucuz oyunlar Muharrem, dürüst ol, Kürt kardeşlerimin dillerini öğrenme hakkında bahsediyor, AK Parti'nin tüm bu hakları verdiğinden haberi yok. Ya bu hakkı biz verdik. Geldik anadilde öğrenmenin önünü biz açtık. Bütün bilboardlara seçim kampanyalarına kendi ana dillerinde kampanya yapabilmelerinin önünü biz açtık. Başbakanlığım döneminde annelerin evlatları ile cezaevlerinde Kürtçe konuşabilmelerinin önünü biz açtık, kime anlatıyorsun ya dürüst ol istismar peşinde bunlar" ifadelerini kullandı. 

HUKUKSUZ ÇALIŞTIRILAN ÖĞRETMEN
Erdoğan, Muharrem İnce'ye yönelik olarak, “Yalova'da kendisinin dershane müdürlüğü yaparken, hukuksuz bir şekilde öğretmen çalıştırdığından ve bu yüzden çok büyük cezalar ödediğinden hiç bahsetmiyor. 'Milletin sofrasında ne var ne yok' diye soruyor. AK Parti'nin 16 yılda Türkiye'yi 3.5 kat büyüttüğünden, zenginleştirdiğinden haberi yok" diye konuştu.
  
“PROJENİN KEKİNE TAKILIP KALMIŞLAR"
Erdoğan, millet kıraathanesi eleştirilerine karşı ise, “Onlar bu projenin kekine takılıp kalmışlar. Bugün Elazığ'da herkesin elinde kek var. Bay Muharrem bak, sana ben bir şey söyleyeceğim; eğer dürüstsen çık Zeytinburnu'ndaki Millet Kıraathanesi'ne gel. Bak bu bizim Zeytinburnu Belediye'mizin yaptığı, daha devlete başlamadık. Ben sadece sana şimdi belediyemizin yaptığı söylüyorum. Bizim belediyemizin ulaştığı yerlere sizin kudretiniz ulaşamaz. Şu anda bizim belediyemiz, orada öğrencilere çorba veriyor. Bunu belediyemizi yapıyor. Kek, bunun yanında çayı, kahvesi, simidi... İnşallah bu bizim projemiz" dedi. 

“YA YALAN SÖYLEME"
Erdoğan, Beyazıt'ta Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın eski Millet Kütüphanesi'ni restore ettiğini belirterek, “Gel yüreğin yetiyorsa, bir ibret al ya, git orayı bir gez. Bak bakalım nasıl bir şey olmuş. Muhteşem bir eser. Biz buyuz. Bunların kek olduğunu biliyorduk ama 3,5 kuruşluk keke tamah edeceklerine ihtimal vermiyorduk. Arnavut ciğerinden bahsediyor, Tatar böreğinden bahsediyor. Ya ben bunlardan hiçbir yerde bahsetmedim. Böyle bir şey konuşmadım. Ya yalan söyleme. Maalesef meğerse bunların vizyonu kek kadar kek. Bunların sadece sözleri değil, hayatları da yalan. Bu millet hak ve özgürlüklerini CHP'nin lütfuyla değil, idam edilen başbakanlarının fedakârlığıyla, bedel ödeyerek kazandı. 10 yıl boyunca milletimizi tarihi nitelikli hizmetlerle buluşturan Menderes, hizmetlerinin karşılığını CHP'nin kışkırtmasıyla gerçekleşen darbe sonucu canıyla ödedi. Tanıyan herkesin 'Tam bir beyefendi' dediği merhum Mendres'i uyduruk davalarla, asılsız ithamlarla, iftiralarla bunların ağa babaları ne yaptı? Darağacına götürdü. CHP'liler anı tavrı Özal'a da takındı. Görev süresinde rahmetli Özal hakkında atmadık iftira, söylemedik söz bırakmadılar. İktidar yolunu milletin gönlünde değil, cuntacıların icazetinde aradılar. Şimdi ne diyor? 'Yok, Edirne'den bilmem nereye kadar gönül köprüsü kuracağız.' Ya geç kaldın geç. O gönül köprülerini biz bu ülkenin en doğusundan en batısına kadar kurduk. Öğrencilerimizi aldık doğudan batıya, batıdan doğuya taşıdık. Biz bunları yaptık Bay Muharrem" şeklinde konuştu. 

“İFTİRA VE YALAN SİYASETLERİNDEN BİR TÜRLÜ VAZGEÇEMİYORLAR"
Erdoğan, “CHP'nin faşist, baskıcı karakteri yıllar geçse de asla değişmiyor. Her seferinde çuvallasalar da iftira ve yalan siyasetlerinden bir türlü vazgeçemiyorlar. Dün merhum Menderes'e iftira atıyorlardı, bugün bize atıyorlar. Dün hizmetlerinden dolayı merhum Özal'ı eleştiriyorlardı, bugün bizi eleştiriyorlar. Yaptırmamak için diğer siyasetçilere adeta kan kusturdukları eserler üzerinden güya bizim eserlerimizi de kötülemeye çalışıyorlar" diye konuştu. 
Erdoğan, İnce'nin köprü geçiş fiyatlarını diline doladığını belirterek, “Sen İstanbul'dan Yalova'ya gidip gelirken, niye Körfez'i dolaşmıyorsun da Osmangazi Köprüsü'nü tercih ediyorsun?" diye sorarak, "Demek ki işine yarıyor, eğer bizim yaptığımız bu köprü olmazsa sen bizim aleyhimizde atıp, tuttuğun mitinglerine bile yetişemezsin. Eğer bizim yaptığımız havalimanları, bölünmüş yollar olmazsa, sürekli yalan söylediğin o il mitinglerini yapamazsın ya. Bir de kendince ince cinlik yapıyor. İmayı Boğaz'daki köprüye yapıyor. Fiyatı, üstelik de en büyük araç tarifesinden Osmangazi Köprüsü'nden veriyor. Bunlar hizmetten, yatırımdan, icraattan anlamaz" dedi.
 
“BAY MUHARREM GİDİP EDİRNE KAPALI CEZAEVİ'NDE ZİYARET EDİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “7 Haziran'da 'Herkes sokağa' diyor, sokağa döktükten sonra da 53 Kürt kardeşimi orada öldürüyorlar. 15 yaşında Yasin Börü'yü kurban eti dağıtırken öldürüyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Bu talimatı veren kişiyi Bay Muharrem gidip Edirne Kapalı Cezaevi'nde ziyaret ediyor. Ankara'dan İstanbul'a sözde adalet yürüyüşü yapan bunlar değil mi? Bunlar. Ne adaletiydi? Hiç, sadece laf ola beri gele. Bunların adaletle falan da bir alakası yok. Şimdi bunların elinden gelse Türkiye'yi 1940'a dönüştürürler. Ellerinden gelse bölücü örgütün siyasi uzantısıyla el ele verip Türkiye'yi yasakların kol gezdiği Baas Rejimi'ne döndürürler. Ama milletimiz bunların karakterini iyi biliyor. Bu millet CHP zihniyetinin ne demek olduğunu gayet iyi biliyor. Yokluk, yoksulluk... Hatırlayın büyükbabalarımızın, benim babamın cüzdanında, karnesinde o yokluk döneminin damgaları vardı. Yağ kuyrukları, orada hepsinin mühürleri var. Ama şimdi böyle bir şey var mı? Çıkıyor fakirlikten bahsediyor. Hamdolsun nereden nereye geldik. Bu çakma takiyyecilere bekledikleri cevabı inşallah bir hafta sonra veriyor muyuz? Onun için tekrar 'Vakit dirlik vakti' diyor muyuz? 'Vakit İstanbul vakti' diyor muyuz? 'Vakit Türkiye vakti' diyor muyuz? Öyleyse hep beraber Rabia'mıza yönelelim. Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet. Bir olacağız, iri olacağız, diri olacağız, kardeş olacağız, hep birlikte Türkiye olacağız. İnşallah haftaya pazar Rabbim bizlere zaferi lütfeylesin" şeklinde konuştu. 
(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!