Güncelleme Tarihi:
"Ailem ve çocuklarımın Türklüğü öğrenmesini, görmesini, buraya uyum sağlamalarını, dilini öğrenmelerini çok istedim ve onlar da bunun üzerine geldi"
"Galatasaray'ın zirvede olması için elimden gelebilecek en yüksek performansı göstereceğim"
Süper Lig İlhan Cavcav Sezonu'nun ilk 5 haftasında 7 gol kaydeden golcü futbolcu Bafetimbi Gomis, Galatasaray Televizyonu'nun sorularını yanıtladı.
Soru-cevap şeklindeki röportaj şayle;
-3 ay geride kaldı. Bu 3 ay senin için nasıl geçti özetleyebilir misin?
"Benim için çok güzel geçti. Galatasaray'ı keşfetmiş olmaktan dolayı çok mutluyum. Burası bir aile gibi. İnsanlar beni iyi bir şekilde karşıladı. Burada takım arkadaşlarıma, teknik ekibe ve taraftarlara teşekkür ediyorum. Beni ayrıca havaalanında da taraftarlar çok güzel karşıladı. Onlar sayesinde de hızı bir şekilde adapte olabildim Galatasaray'a."
-Yeni bir takım kuruluyor ve transferin de hemen transfer sezonun başında gerçekleştirildi. Bu projede nasıl bir rol alacağın anlatıldı?
"Bu bir takım projesiydi. Cenk Bey'le (Cenk Ergün) görüştüm. Kendisinin büyük bir yönetici olduğunu düşünüyorum. Onun da kurulumunda büyük emeği olduğu bir takım var burada. Büyük bir takım olacağını zaten kendisi bana belirtmişti. Takım kurulduktan sonraki hedefin de Avrupa olduğunu söylemişti. Bana ayrıca burada performansım da iyi olursa taraftarların bunu memnuniyetle karşılayacağını, yeni bir sayfa açılacağını belirtti. Bu konuda beni buraya getirdiği için ona çok fazla borçluyum. Bana inandı ve güvendi. Ona ve hocaya sonsuz saygılarımı iletiyorum."
-Taraftarlarla bu kadar etkili bir bağ yakalayacağını bekliyor muydun?
"Ben bekliyordum. Galatasaray'a geldim çünkü Marsilya'ya benzer bir tarzı var. Benim için çalışma prensibi çok önemli. Burada Marsilya'da olduğu gibi baskılı bir çalışma ortamı var. Bu benim tarzım. İki sene boyunca Galatasaray'ı takip ettim ve kulübü tanımaya çalıştım. Çalışıyorum ve beni seveceklerini tahmin ediyordum. Galatasaray'ın hedeflerini gerçekleştirebilecek bir golcü olduğumu düşünüyorum."
-Gol sevincin de herhalde bu bağın oluşmasında bir etki yaratmıştır...
"Evet ama ben havaalanındaki karşılamadan çok fazla etkilendim. 32 yaşıma geldim ve bugüne kadar böyle bir şey görmedim. Açıkçası hazır olmadığım ilk maçlardan sonra biraz üzüldüm. Çünkü Avrupa kupalarında devam etmek istiyorduk ve edemedik. Bu sevinci onlara yaşatamadım. Hazır olmadığım ve oynayamadığım için de çok üzüldüm bu konuda. Ancak bunu telafi etmek için çok çalışıyorum, gayret gösteriyorum. Taraftarların beklentilerinin büyük olduğunun bilincindeyim ve bu beklentiyi karşılamak için de her şeyi yapacağım."
-Sadece Galatasaray değil diğer takımların taraftarlarının da saygısını kazandın. Bununla ilgili ne söyleyebilirsin?
"Teşekkür ediyorum. Bu, çok memnuniyet verici bir şey. Bu aslında bana olan saygının bir göstergesi. Türkiye'de kötü şeyler olduğunu duyuyordum televizyondan ama buraya gelince farklı bir ortam olduğunu gördüm. Türkiye'ye gelince açıkçası insanların beni ne kadar benimsediğini gördüm. Onun üzerine de ailemi çağırdım. Burada Türklerin beni ülkelerine kabul etmelerini, sevmelerini, saymalarını ailemin de tecrübe etmesini istediğim için onları da buraya çağırdım. Ailem ve çocuklarımın Türklüğü öğrenmesini, görmesini, buraya uyum sağlamalarını, dilini öğrenmelerini çok istedim ve onlar da bunun üzerine geldi. Bunun taraftarlarla, Türk insanı ile karşılıklı bir aşk olduğunu düşünüyorum."
-Marsilya'da geçen sezon son 3 haftada gol atmıştın. Bu sezon da 5 lig maçında gol attın. Üst üste 8 maçtır gol atıyorsun. Burada çok hızlı bir başlangıç oldu. Bunu bekliyor muydun?
"Buraya geldiğim zaman tam anlamıyla formda değildim. Bu nedenle de çok fazla çalışmaya ihtiyaç duyuyordum ve bu çalışmayı sağladım. Yeni takım ve yeni arkadaşlarımla beraber de oynamayı öğrendim. Onlarla birlikte form tuttum. Formda olmak için çok fazla çalışmak gerekiyordu. Galatasaray taraftarlarının oluşturduğu beklenti beni olumlu etkiliyor. Bu beklentiyi kaldırabilen bir oyuncu ancak büyük takımlarda oynayabiliyor. Ben de ancak beklentilerin yüksek olduğu yerlerde oynayabiliyorum. Galatasaray'ın da tarihi zengin olan bir kulüp olduğunu biliyorum. Baktığınız zaman 4 yıldızı takmış olması, o kadar kupayı almış olması Galatasaray'ın büyüklüğünü gösteriyor. Benim oynayabileceğim tek yer de burasıydı."
-Çok özel bir kariyerin var ama kariyerinde lig şampiyonluğun yok. Bu hedef seni nasıl motive ediyor?
"Maalesef daha önceki oynadığım takımlarda lig şampiyonluğu elde edemedim. Ama önümde daha uzun yıllar var. Bu süreç içerisinde Galatasaray benim için önemli bir şans. Galatasaray sayesinde kupa kazanmak ve Avrupa'da oynama şansını yeniden elde ettim. Kariyerimde çok fazla gol atmış olsam da lig şampiyonluğu kazanan bir takımda ne yazık ki olamadım. Fakat kendime ve takımıma güveniyorum. Bu noktada Allah'a inanıyorum. Galatasaray'a daha önce de gelebilirdim ama Allah şimdi gelmemi istedi. Galatasaray'ın burada bana ihtiyacı olduğunu belki hissetti. Ben Galatasaray'ın zirvede olması için elimden gelebilecek en yüksek performansı göstereceğim. Fakat tabii bu sadece benimle biten bir şey değil. Takım çalışması da önemli. Ama ben en iyisinin yapılması için elimden gelen her şeyi yapacağım."
-Bursaspor maçı hakkında ne düşünüyorsun?
"Zor ve ambiyansı yüksek bir maç olacak. Paul Le Guen'i tanıyorum. Kendisi oyun tarzı olarak iz alan bırakan bir hoca. Ancak bizim de bunun karşısında kendi yeteneklerimiz var. Bu düğümü çözebileceğimize inanıyorum. Oraya gidip serinkanlı olup iyi bir maç çıkaracağımıza inanıyorum."
İSTANBUL / DHA (FOTOĞRAFLI)