Galatasaray - Göztepe maçının ardından (3)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Aralık 24, 2017 23:03

Galatasaray - Göztepe maçının ardından (3)

Haberin Devamı

Tamer Tuna: "Lige renk katıyoruz"

"Atmosferden etkilenmedik"

"Yabancı sayısı düşerse, bu kaliteli futbolu göremeyiz"

"Bu kulübü Avrupa'ya taşımak istiyorum"

Fatih Terim: "Oyuncularım bana güzel bir 'hoş geldin' dedi"

"Ben olsam Sabri'yi göndermezdim"

"Koskoca Galatasaray'ın, ilk yarının sonunda sol beki yok"

"İnsan o kadar heyecanlanıyor ki.."

"Eboue hakkında gerekeni yaparız"

"Herkes elini taşın altına sokmalı"

"Pozitif taraflara bakalım"

"En kızdığım şey, mağlubiyete reaksiyon göstermemek"

"Yardımcı konusunda değişik düşüncelerim var"

Ata SELÇUK - Mustafa AKIN - Serhan TÜRK / İSTANBUL, (DHA)

Süper Lig 17'nci hafta mücadelesinde Galatasaray, sahasında Göztepe'yi 3-1 mağlup etti.
Mücadelenin ardından iki takım teknik direktörleri maçı değerlendirdi. İlk olarak söz alan Göztepe Teknik Direktörü Tamer Tuna, "Birinci yarı ve ikinci yarı arasında farklar vardı. Gomis'in geriden oyun kurulurken merkezdeki etkisi çok önemliydi. Stoperlerimiz bunu bozamadı. Kendi anlayışımıza gelirsek, ilk yarıda topa ne kadar süre sahip olursak, o kadar etkili olabileceğimizi biliyorduk. İkinci yarının başlangıcıyla birlikte çok hata yaptık. Galatasaray'ın topa hakim olma süresi 8 saniyenin altına düşmedi. Bizim birçok kez 7 saniyenin altına düştü. Galatasaray'ın merkez hücumlardaki hareketliliği, ikinci yarıda oyunun lehini Galatasaray'a çevirdi" dedi.
"LİGE RENK KATIYORUZ"
17 maçın 9'unu kazanan bir Göztepe olduğunu hatırlatan Tuna, "Güçlenen ve iyiye giden bir takımız. Lige renk katıyoruz. Kazanmaya yönelik oynuyoruz. Galatasaray'ı tebrik ediyorum, Fatih hocaya başarılar diliyorum. Bir enerji kattığı kesin. Ama tabii ki Göztepe'nin yapacakları 2'nci yarıdaki oyunumuzun önüne geçmeli" diye konuştu.
"ATMOSFERDEN ETKİLENMEDİK"
"Stadyumdaki atmosferden etkilendiniz mi" sorusuna yanıt veren Tamer Tuna, "Açıkçası etkilenmedik. Neyle karşılaşacağımızı biliyorduk. Galatasaray, bundan önce oynadığı maçlarda bu coşkuyu yaşıyor. Biz yaşamadığı anlarda topa sahip olarak bundan kurtulmaya çalıştık. Merkezde Gomis'le gerçekleştirdikleri hücumsal harekete, iyi cevap vermemiz gerekiyordu. Bunu yapamadık. Kadu'nun oyuna başlayamaması, bizi olumsuz etkiledi. Gomis'le birebir eşleşecek isim oydu. Kazandığımız toplarla iyi çıkabilirdik. Ama bunu yapamadık. Biz de içeride bu coşkuyu rakiplerimize yaşatıyoruz. İkinci yarıyı bizim verdiğimiz bir oyun olarak görüyorum" ifadelerini kullandı.
"SAVUNMADAN ZİYADE, HÜCUMU ÖNEMSİYORUZ"
Takımın ilk yarı itibarıyla fazla gol yediği ile ilgili gelen bir eleştiriye yanıt veren Tuna, "Bu yıl lige baktığımızda, sanırım ilk 9'dayız gol yeme oranında. 3 maçta gol yemedik. Savunmadan ziyade, ofansif anlayışı daha fazla önemsiyoruz. Bugün ikinci yarıda kaleye yakın oynadık. Biz kaleye uzak oynayan bir takımız. Sezon başında savunmada sakatlıklar yaşamamız, oyuncuların yeni oluşu, bizi etkiledi. Ama ben bunları telafi edebileceğimizi düşünüyorum. Peybernes'in uzun süre oynamamasına rağmen sadece onunla sahada oluşumuz, bizim üzerimizde zafiyet oluşturdu" dedi.
"YABANCI SAYISI DÜŞERSE, BU KALİTELİ FUTBOLU GÖREMEYİZ"
Tamer Tuna, "Ligdeki güzel futbolu neye bağlıyorsunuz" sorusuna, "Kalitenin artışı, oyuncularla ve takımlarla alakalı. Yerli teknik adam sayısı çok arttı. Oyundaki değişkenlikler çok arttı. Bugün baktığımızda, 3-1'ken maçı çevirebilecek hamleler yapabiliyorsunuz. Bu takımlardaki etki yabancıyla ilgili. İstatistik olarak ciddi artışlar var. Topun oyunda kalış süresinde artış var. Göztepe ilk yarıda topun en çok oyunda kaldığı maçları oynadı. Bunun sebebi, yabancı sayısındaki artış ve takımlardaki kalite artışı. Pozisyon zenginliği fazla oluyor, hücumda zorlanmıyorsunuz. Eskiden yaratıcı sıkıntısı vardı, artık bu da yok. Biz de arada 3-4 yerliyle oynuyoruz, bence yaratıcı Türk oyuncu profilini artırmak gerekiyor. Özeleştiriyi oradan yapabilirim. Yabancı sayısı düşerse, kaliteli futbolu bulamayız. Teknik adamlarla birlikte çalışarak bu iş geliştirilmeli. Umarım sezona renk katmaya devam ederiz. Her şey istatistik değil" şeklinde yanıt verdi. 
"BU KULÜBÜ AVRUPA'YA TAŞIMAK İSTİYORUM"
Tuna son olarak "Nasıl bir transfer politikası izleyeceksiniz ve sezon için hedefiniz ne" sorusuna, "İçerideki oyuncuları değerlendirmemiz gerekiyor, transfer politikası buna göre şekillenecek. Yukarıdaki 7-8 takımın Avrupa'yı planlaması, ligin kalitesini gösteriyor. İkinci yarıda daha iyi bir fikstürle oynayacağız. Rakiplerimizle İzmir'de oynayacağız. Hedefler bitmez. Bu ligin takımının nerede olduğunun önemi yok. Avrupa'ya gittiğinizde de bu böyle. Geçen yıl Avrupa'ya giden takımları görüyoruz. Avrupa'ya gidip, gelecek yıl düşme hattında olan bir Göztepe olacaksa, ben gitmek istemiyorum. Ama bunun zıttını yaşayacaksak, bu daha iyi. Tabii ki ben de uzun zaman sonra bu kulübü Avrupa'ya taşımak istiyorum" cevabını verdi ve basın toplantısını noktaladı.
FATİH TERİM: "OYUNCULARIM BANA GÜZEL BİR 'HOŞGELDİN' DEDİ"
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim ise, taraftarların ve oyuncuların kendisine güzel bir hoş geldin dediğini söyledi.
Terim, "Bana güzel bir hoş geldin dediler oyuncular ve taraftarlar Ali Sami Yen Stadı'nda. Kendilerine teşekkür ediyorum. Tekrar burada olmak galip gelmek çok güzel. Göztepe takımını tebrik ediyorum. Tamer hocayı da tebrik ettim, bir daha edeyim buradan. Çok güzel bir takım yapmış. Herkese, her yerde, her şeyi yapabilecek bir takım. O camiaya da böyle bir takım yakışırdı. Taraftarlarımıza da teşekkürler. Onlar bizimle olduğunda her şey daha kolay.
Sadece iki antrenmanla maça çıktık. Tüm başarı oyuncularıma aittir. Ben çok bir şey yapmadım. Onları canı yürekten tebrik ediyorum. İlk yarı gol yiyorsunuz, güzel oynadığımız da söylenemez. İkinci yarı bunun üstüne oyunun belirli bölümlerinde güzel mesajlar veriyorsunuz. Dolayısıyla, son 7 haftada 4 mağlubiyet alan takımdan bir anda büyük bir değişim bekleyemezsiniz. Hocası değişmiş, işler iyi gitmiyor. Galatasaray bir sene 4 maç kaybeder ama 7 haftada  4 maç kaybedilmiş. Futbolda bu var. Şimdi benim yoğun çalışma dönemim başlıyor. Ekibimle birlikte tüm teknik konuları masaya yatıracağız. Tüm Galatasaraylılar olarak, güzel günlere beraberce yürüyeceğiz inşallah. Yarın akşam üstü antrenmanımız var, sonra Buca maçı için kampa gireceğiz. Benden önce verilen izinlere ben de katıldım" dedi.
"BEN OLSAM SABRİ'Yİ GÖNDERMEZDİM"
Mesut Yılmaz ve ailesine baş sağlığı dileyerek sözlerine devam eden Terim, Sabri Sarıoğlu ile ilgili olarak, "Galatasaray, emek verenlere vefa gösterir. Bu da çok güzel bir jestti. Sabri bunu hak etmiştir. Ben olsam göndermezdim. Kötü de oynasa burada kalırdı. Büyük camialar sembolleriyle ayakta kalır. Sabri bunlara layık bir çocuk" diye konuştu.
"KOSKOCA GALATASARAY'IN, İLK YARININ SONUNDA SOL BEKİ YOK"
Devre arasında yaşananlar ile ilgili konuşan Terim, "Ben önce taktik değişiklik yaptım, oyun içerisinde iyi gitmeyen şeyler vardı. Artı, büyük takımların reaksiyonunun böyle durumlarda olacağını bilmek lazım. Esas işi onlar yaptı. Hep söylerim, devre araları, antrenörlerin çay molası olmamalıdır. Bir şeyler değiştirilmelidir. Bazen olmayabilir ama size verilen 5 dakikalık bir süre. Bugün bizi sıkıntıya sokan, kimi hazırlamaya kalksak, bize başka yerden sakat haberi geldi. Bugünkü gibi hiç karar değiştirdiğimi hatırlamıyorum. İlk yarıda bir değişiklik hakkımız gitti. Olur böyle şeyler. Değiştirebileceğimiz gerçeklere odaklanıp emek harcamalıyız. Mevcut kadromuzun performansını yukarı çekmeliyiz. Muhakkak göndereceklerimiz olacak. Eksiklerimiz var. Koca Galatasaray takımı, ilk yarının sonundayız sol bek yok. Sağ bek Linnes sakatlansa, kimi koyacağız? İlla koyarsınız ama onlar da hazır değil. Bir bütün halinde hazır olmamız gerekiyor. Profesyonelce ve mutlu bir şekilde devam edeceğiz. Oynadığımızdan zevk alacağız. Zevk alırsak, performansımız yukarıda olur. Eksiklerimiz var, seyircilerimizin kızdıkları var. Biz koyduktan sonra onlar bir şey demezler sağ olsunlar. Ama bunlar önemlidir. Birkaç mevkide ihtiyaç var. Kulübün durumunu sarsmayacak isimler olacak. Alınması ve gönderilmesi gereken kişiler var. Zamanımız az, işimiz çok. Bugün Denayer ve Linnes çok iyi oynadı. Rodrigues sakatlanmasaydı, çok daha iyi oynayabilirdi. Yasin geldi, onu hiç aratmadı. Müthiş oynadı" ifadelerini kullandı.
"İNSAN O KADAR HEYECANLANIYOR Kİ.."
Taraftarlar hakkında konuşan deneyimli çalıştırıcı, "Ben gittiğimde 47 bin 500 ortalamayla oynuyorduk. O kadar heyecanlanıyor ki insan. Bu sevgi, sizi başka taraflara götürmeden geçmiyor. Benim futbolcu kimliğimle başladığım Galatasaray serüveninde, adı konmamış, herkesin yerini bilmesine rağmen müthiş bir ilişkimiz var. Dünyanın her tarafındaki Galatasaraylılar için elimizi kalbimize götürüyoruz" diye konuştu.
"EBOUE HAKKINDA GEREKENİ YAPARIZ"
Eboue'nin durumu ile ilgili konuşan Terim, "Soyunma odasında haberim oldu. Elimizden ne gelirse yaparız. Arkadaşlar inceliyorlar. Yapılacak olan bir şey varsa, elimizden geleni yaparız" 
Fatih Terim bu işin heyecansız olmayacağını söyledi ve şunları ekledi:
"Heyecansız olmaz. İçinizdeki coşku biterse, başka bir mevkiye çekilmek zorundasınız. Bu tutkuyu kaybetmemek lazım. Bizimki hem Galatasaray, hem futbol tutkusu. Allah bunu kaybettirmesin. Ben çalışmadığım zaman da futbolla ilgiliyim, herkesten fazla maç seyrederim. Yeni şeyler üretmeye bakarım. Bir hayatım ailem, bir hayatım futbol, bir hayatım Galatasaray. Hepsi bir araya geldi."
"HERKES ELİNİ TAŞIN ALTINA SOKMALI"
"Açıkçası yukarıdakilerin sonuna kadar gideceğini düşünüyorum. Rakiplerimiz kaybediyorlar, biz de kaybedeceğiz. İnşallah kaybetmeyiz ama futbolda her şey var. Rakipler neyi kaybederse kaybetsin, bizim kazandığımız maçlarda iyi futbol oynamamız çok önemli. Şampiyonluklar hiç kolay değil. Yolumuz çok uzun, çok zorlu. Tüm Galatasaray camiası, kenetlenmeli, yürümeli. Hepimiz taşın altına elimizi sokmalıyız. İyi günlere gideceğiz."
"POZİTİF TARAFLARA BAKALIM"
"Futbolun değil, ülkemizin konusu bu. Her kurumda çok çabuk göndeririz, çok çabuk sever ve üzeriz. Bu ülkemizin karakteristik özelliği. Açıkçası 20-30 sene evvel konuştuğumuz şeyleri hala konuşuyoruz. Haklısınız ama vereceğim cevabı 20 kez vermişimdir: İşin pozitif tarafına bakalım, mutlu şekilde devam edelim."
"EN KIZDIĞIM ŞEY, MAĞLUBİYETE REAKSİYON GÖSTERMEMEK"
"Burada en önemli konu, bizim kazanmamızdı. Benim ilk maçım. Malatya'dan mağlubiyetle dönmüş bir Galatasaray. Kendi içerisinde çalkantılar yaşamış. Kaybettiğimiz zaman, devre arasının getireceği sıkıntıyı düşünsenize. Kazanmanın önemi çok yüksek. Amaç, ligin sonu geldiğinde birinci olmak. Çok zor bir süreçte geçeceğiz. Rakiplerimiz çok iyi, güçlü. Gerek Beşiktaş, gerek Fenerbahçe, gerek Başakşehir, gerek Trabzonspor... Pardon deme lüksümüz yok. Her maç daha iyi oynayacağız. Bir puan bizi tatmin etmeyecek. 3 puan için sıraya gireceğiz adeta. Bunu bir alışkanlık haline getirmemiz lazım. Benim en çok kızdığım şey, mağlubiyete reaksiyon göstermemektir, kabullenmektir. Mağlup olabilirsiniz ama kaybederken de Galatasaray taraftarlarının gurur duyacağı bir takım olmalısınız. Bunun için işimiz zor, rakiplerimize saygı duyuyoruz. Ve taraflı tarafsız oynadığımız oyunla, bize gösterilen teveccühü hak etmek istiyoruz."
"YARDIMCI KONUSUNDA DEĞİŞİK DÜŞÜNCELERİM VAR"
"Yardımcı antrenör konusunda başka planlarım var, değişik düşüncelerim var. Yerli yabancı, Galatasaray'a hizmet etmiş, Galatasaray'la beraber çok şey yapmış, benimle beraber yürümüş birçok değerli arkadaşımız var. Başkan ve yönetimle konuşup, onları bir araya getirmeyi düşünüyorum. Bunlar içinde en önemlisi Taffarel. Onu bir getirebilirsek, yakınlarda bir yerde hepsini bir araya koyacağız."

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ:
-Fatih Terim'in açıklamaları
-Tamer Tuna'nın açıklamaları

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!