Güncelleme Tarihi:
Hayati KILIÇ /İSTANBUL,(DHA) FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişiminde görev almayıp, daha sonra yapılabilecek eylemler için kendilerini gizledikleri iddia edilen, aralarında muvazzaf asker ile merkeze alınan vali yardımcısının da bulunduğu 41'i tutuklu 45 sanığın yargılandığı davanın ikinci duruşması sanıkların savunması ve çapraz sorgusunun yapılmasıyla devam ediyor.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşısındaki binada yapılan ikinci duruşma sanıkların savunmalarının alınması ve çapraz sorgularının yapılmasıyla devam ediyor.
"İTİRAFÇININ İDDİALARI ASILSIZ VE MESNETSİZDİR"
Savunmasını yapan tutuklu sanık Gürol İçli, itirafçı Hasan Polat'ın kendisi hakkında asılsız ithamlarda bulunduğunu belirterek "İtirafçı Hasan Polat'ın beyanlarında maddi unsurlar eksiktir. iddiaları asılsız ve mesnetsizdir. Beni harp okuludan tanıdığına dair hiçbir ifadesi olmamıştır. Harp okulundaki 4 yıllık eğitimim boyunca İstanbul'un Tuzla ilçesinde bulundum. Bekar olarak yaşadım ve herhangi bir eve gidip kalmam mümkün değildir. Fatih'e gidip sohbetlere katıldığım iddiaları asılsızdır. O dönemde Fatih'e bir kez dahi gitmedim. Hafta sonu genelde okulda kalır ve dışarı çıkmazdım. Hasan Polat'ın isimlerini zikrettiği Kadir Akyol, Fehmi Demir, İsmail İpekçi ve Yavuz Al ile hiç birlikte izne çıkmadım. Buradan da anlaşılıyor ki, Hasan Polat, Deniz Harp Okulunun yıllık albümüne bakarak ismimi teşhis etmeye çalışmıştır. 15 Temmuz'da darbe girişiminde bulunmadım. FETÖ'nün talimatları doğrultusunda hiçbir iş yapmadım" dedi.
"SINAVSIZ OLARAK DENİZ HARP OKULUNA GİRDİM"
Tutuklu sanık Murat Koca ifadesinde, 1985 yılında deniz lisesine girdiğini ve tanınan hak ile sınavsız bir şekilde de Deniz Harp Okulu'na başladığını belirterek "Sınav sorularını aldığım iddialarını kabul etmiyorum. Hasan Polat'ın teşhisiyle 8 aydır tutuklu bulunuyorum. Ailemin maddi durumu iyi olmadığı için ben yatılı olarak okumak zorunda kaldım. Deniz Lisesi'ne girişim bu şekilde olmuştur. Sınavsız olarak da Deniz Harp Okulu'na girdim. Hasan Polat'ın, beni ne şekilde tandığı, kimlerle görüştürdüğü konuları açık bir şekilde ifade edilmemiştir. Polat'ın iddiaların hepsinde çelişki vardır. FETÖ üyesi olamam çünkü yaşam tarzım bellidir. Ailemde bu örgütle irtibatlı bir kişi bile yoktur. Terör örgütüyle ilişkilendirilmem gururuma dokunmuştur. Örgütün, iletişim programlarını kullanmadım. 15 Temmuz darbe girişimine katılmadım. Beraatimi istiyorum" dedi.
Mahkeme Başkanı Cem Karaca sanığa “23 sene önceki fotoğraflara bakarak Yavuz Al teşhiste bulunmuş. O nasıl hatırlıyor sizi?" dedi. Sanık Murat Koca, “Fotoğrafa bakarak nasıl teşhis edilmiş ben de anlamadım. O fotoğraflara bakarak hatırlayamadığım kişiler var" dedi.
"AT İZİ İT İZİNE KARIŞMIŞ DURUMDADIR"
Tutuklu sanıklardan Hasan Pakır sanıkların hiçbirini tanımadığını öne sürerek “Terörist ifadesini asla kabul edemem. Mahkemenizden mutlak adalet beklemiyorum, çünkü at izi iti izine karışmış durumdadır. Ömrümde ismini duymadığım, yüzlerini görmediğim bu kişilerle aynı mahkemede yargılanıyorum. Hakkımdaki iddialara bakınca bazı itirafçıların ifadelerinden başka bir şey yok.İşim gereği yurt dışında bazı pazar arayışına başladım. Birkaç yerden olumlu teklifler aldım. Eşim ve çocuklarımı da yanıma alarak Hollanda ve Almanya'ya seyahat planı yaptım. Hava limanında gözaltına alındım. Kaçarken yakalandığım yönünde haberler yapıldı. Hakkımda arama veya gözaltı kararı yokken, beni arayan ifadeye çağıran yokken nasıl olur da kaçarken yakalıyorum. Ben kaçmadım. Şirketimde çalışan 7 kişiyi işten çıkarmamak ve onları mağdur etmemek için pazar arayışındaydım" dedi.
"BİZ MİLLET OLARAK BİR TAŞLA İKİ KUŞ VURMAYA ÇALIŞIRIZ"
Mahkeme Başkanı Cem Karaca, “İş bağlantısı yapmak için neden ailenle yurt dışına çıkıyorsun" sorusuna Pakır “Biz millet olarak bir taşla iki kuş vurmaya çalışırız. Almanya'da yeğenim vardı. Uzun süredir çağırıyordu. Akraba ziyareti olsun diye ailece gitmek istedik" diye cevap verdi. Mahkeme Başkanı Cem Karaca sanık Pakır'ı uyararak, “40 dakikadır paradoks muhabbeti yapıyorsun iddianamedeki suçlamalara cevap ver" dedi. Savunmasına devam eden Pakır, birçok belediye ve bankanın reklam işlerini yaptığını belirterek, "Talimatla bankaya para yatırdığı iddialarını kabul etmiyorum. Silahlı terör örgütü FETÖ'nün haberleşme programı ByLock'u kullanmadım. Hasan Polat'ın kardeşi Muhammet Polat'la iş ortağıyım" dedi.
Mahkeme başkanı Karaca, sanık Pakır'ın, 2014 yılında Bank Asya'da iki hesap açtığını ve bu hesaplardaki para hareketliliğini sorması üzerine, Hasan Pakır "Banka hesapları çocuklarımın adına fakat söz konusu hesapları ben açtım. Aynı tarihte (2014 yılı) Beykoz'da 2B arazimi 300 bin liraya sattım. Çocuklarımın birey bazında eğitimlerini düşündüğüm için onların adına Bank Asya'da hesap açarak parayı buraya yatırdım. Çocuklarım geleceği için yaptım. Malum sıkıntıları gördüm ve paramı çekmek istedim. Fakat uzun süre çekemedim" dedi.
Duruşma sanıkların savunmalarını yapmasıyla devam ediyor.