Güncelleme Tarihi:
Serpil KIRKESER / İstanbul,(DHA)
FETULLAHÇI Terör Örgütü'nün (FETÖ) iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İş adamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın 16. duruşması yapıldı. Duruşmada söz alan sanıklar, FETÖ terör örgütü üyesi olmadıklarını belirterek, suçlamaları reddetti.
"HAİN DARBE GİRİŞİMİNİ LANETLİYORUM"
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan binada görülen duruşmada 8 tutuklu sanık ile 42 tutuksuz sanık hazır bulundu. Duruşmada söz verilen tutuklu sanık Mehmet Ali Göv kendi halinde biri olduğunu belirterek, “Benim FETÖ /PDY silahlı terör örgütüyle işim olmaz. Hain darbe girişimini lanetliyorum. Yapılan duruşmalara katıldım. Mart ayında hakkımda tutuklama kararı verildiğinden haberim yoktu Halen kayıtlı adresimde ikamet ediyorum. GBT sorgusunda hakkımda yakalama kararı olduğunu öğrendim. Bana herhangi bir tebligat yapılmadı. Tutuksuz yargılamayı talep ediyorum" dedi. Sanık Göv, örgüt lideri Fetullah Gülen ile iletişim kurmadığını, herhangi bir derneğe üyeliğinin bulunmadığını, örgütün organizasyonlarına katılmadığını ve herhangi bir bağışta da bulunmadığını savundu. Örgüte üye olmadığını bu nedenle kimseyi tanımadığını kaydeden sanık Göv, darbe girişiminden de bilgisinin olmadığını söyledi.
SANIK ÖZAY: NE İLE SUÇLANDIĞIMI MAHKEME DE ÖĞRENDİM
Tutuksuz Ali İhsan Özay da gözaltına alındığı gün polislere kapıyı açtığını ve polislere yardımcı olduğunu anlatarak “Evde arama yapıldı. Suç unsuru bulunamadı. Telefonuma da el konuldu. Telefonumda da suç unsuru bulunamadı. Sonra Çağlayan Adliyesi'ne gittik. Ne ile suçlandığımı mahkemede öğrendim. Sorgumun ardından serbest bırakıldım" ifadelerini kullandı. “Ticaret yapıyorum çevremi genişletmek amacıyla derneğe üye oldum. Onlardan faydalanırım diye üye olmuştum. Dernektekileri tanımam" diyen sanık Özay suçlamaları reddetti.
"BU KÂBUSTAN UYANMAK İSTİYORUM"
Diş hekimi olduğunu söyleyen tutuksuz sanık Aylin Kılınç Aydın ise " Diş Hekimleri Derneği dışında hiçbir deneğe üye olmadım. Çünkü derneklerin getirdiği sorumlulukların üzerime kalmasından korkan biriydim" dedi. Yapılan 4 duruşmaya katıldığını ve birçok şeyi de duruşmada öğrendiğini anlatan ve zaman zaman gözyaşlarına hâkim olamayan sanık Aydın, evinde bulunan iki kitaptan dolayı da suçlandığını bu kitapların suç olduğunu bilmediğini söyleyerek, "Hiçbir şekilde suçlamaları kabul etmiyorum. Yanlışlık olduğunu düşünüyorum. Bu kâbustan uyanmak istiyorum. Suçluların bulunmasını istiyorum. Ben çok üzüldüm, ülkem daha çok üzüldü. Adalet arıyorum. Ben 'Bylock' isimli programı darbe girişiminden sonra televizyondan duydum, bu programı kullanmadım. Üzerimden 1 ABD doları çıkmadı. Örgüt yöneticilerini ve üyelerini bilmem, irtibatım da yoktur. FETÖ terör örgütü üyesi değilim. Hakkımda adli kontrol var. Yüce mahkemenizden beraatimi ve adli kontrol hükümlerinin kaldırılmasını talep ediyorum" diye konuştu.
"FETÖ ÜYESİ OLMADIĞIM GİBİ SEMPATİZANI BİLE DEĞİLİM"
Tutuksuz sanık Fuat Yılmaz da oturduğu evi almak için kredi fiyatlarının uygun olması sebebiyle 2010 yılının Mayıs ayında Bank Asya hesabı açtığını, örgütsel amaçlı bir hesap açmadığını belirtti. "FETÖ üyesi olmadığım gibi sempatizanı bile değilim" diyen sanık Yılmaz, “15 Temmuz darbe girişiminde ikametinde evimdeydi. Darbeden haberim bulunmamaktadır. Örgüte üye değilim. Darbe girişiminden sonra demokrasi mitinglerine katıldım. Darbe girişimi yapmaya çalışan herhangi bir tanıdığım yoktur. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. Söz alan diğer tutuksuz sanıklar da suçlamaları reddetti. Duruşma yarına ertelendi. Cuma gününe kadar sürecek olan duruşmalar da tutuksuz sanıkların savunmalarının alınması ile devam edecek.
İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından TUSKON'a yönelik yapılan FETÖ soruşturması sonucu hazırlanan iddianamede, firari şüpheliler Fetullah Gülen, TUSKON Başkanı Başkanı Rızanur Meral, TUSKON Genel Sekreteri Mustafa Muhammet Günay hakkında, "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyet hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Silahlı terör örgütü yöneticiliği" ve "Özel belgede sahtecilik" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis 25 yıl 6'şer aya kadar hapis cezası talep ediliyor. Eski İBB Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı işadamı Ömer Faruk Kavurmacı ve işadamı Faruk Güllü'nün de aralarında bulunduğu 83 işadamı hakkında ise "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar hapis cezası isteniyor.