FETÖ'nün İBB'yi işgali davası…

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Kasım 27, 2017 18:06

FETÖ'nün İBB'yi işgali davası…

Haberin Devamı

Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA)-İSTANBUL Büyükşehir Belediyesi'nin (İBB) 15 Temmuz'da Fetullahçı Terör Örgütü tarafından işgali ve burada çıkan olaylarda Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit edilmesine ilişkin 50 sanığın yargılandığı davada, bazı sanıklar savunmasını tamamladı. Sanık asteğmen Fatih Sultan Mehmet Samancı, “İBB önünde albay, sivillere 'vur' emri verince darbe olduğunu anladım" dedi.
İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Cezaevi'nin karşısında bulunan salonda yapılan duruşmada, ilk savunmayı yapan sanık er Yahya Durak, olay günü içtima alanına çağrıldıklarını, asteğmenin kendilerine dolu şarjör dağıttığını söyledi. Sanık Durak, daha önceden tanımadığı Albay Zeki Demir'in geldiğini, albayın 'Emir komutanın kendisinde olduğunu, her ne yapılıyorsa vatan, millet için yapıldığını, bir binanın emniyete alınması gerektiğini' söyledikten sonra İBB binasına gittiklerini anlattı.

“YÜZBAŞI TOMA'YA ATEŞ ETMEMİ SÖYLEDİ"
Olaylar sırasında albayın iki kişiyi vurduğunu ve askerlere “Ateş edin" emri verdiğini ifade eden sanık Yahya Durak, “Silah hiç kullanmadım. Geri çekildim, korkmuştum ağlamaya başladım" dedi. Sanıklardan yüzbaşı Ramazan Ertürk'ün kendisini çağırıp, “TOMA'ya ateş edeceksin" dediğini söyleyen sanık Durak, yüzbaşıya “Neden ateş ediyoruz, TOMA'da polis yok mu" diye sorduğunda, “Ya öldüreceksin ya öleceksin" diye cevap aldığını da söyledi. Daha sonra yüzbaşı Ertürk'ün TOMA'ya ateş ettiğini anlatan Durak, arkadaşlarının İBB binasına girdiğini, o sırada karşı taraftan ateş edildiği için kendisinin binaya girme şansının olmadığını söyledi. 

“ÖNCE KENDİNİ KURTARMAYA ÇALIŞ"
Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık er Muhammed Hasan Yalın ise, İBB binasına gittikten sonra sanık albay Zeki Demir'in kendilerine “Gelene geçit vermeyin, geçit yok" demesi üzerine kapıdan kimseyi geçirmediklerini söyledi. Vatandaşların kapıya geldikten sonra yanlarına albayın geldiğini ifade eden sanık Yalın, “Albay önce havaya ateş etti ve gitti. Sonra tekrar geldi. Vatandaşlara doğru ateş etti. Hayatımda ilk defa böyle bir şey gördüm. 2-3 kişi yere düştü. Şoka girdim" dedi. Daha sonra yanına sanık asteğmen Fatih Sultan Mehmet Samancı'nın geldiğini belirten sanık Yalın, “Asteğmen bana dolu şarjörleri, komutanların vatandaşa ateş etmede kullandığını söyledi. Bu yüzden bizden dolu şarjörleri teslim alarak sakladı. Asteğmenin masum olduğunu düşünüyorum" demesi üzerine hakim, “Sen onun avukatı değilsin, sen de burada sanıksın. Önce kendini kurtarmaya çalış" dedi.
 
“ALBAY 'VUR' EMRİ VERİNCE DARBE OLDUĞUNU ANLADIM"
Sanık Asteğmen Fatih Sultan Mehmet Samancı savunmasında, akşamüzeri tatbikat olduğu bilgisiyle hareket ettiğini söyleyerek sanık Albay Zeki Demir'in kışlada, “Ben Ankara Genelkurmay'dan geliyorum. Bu gece size ben emir komuta edeceğim" dedikten sonra kışladan çıktıklarını söyledi. Yeni erlere bile silah verildiğini vurgulayan sanık Samancı, “Teğmen Ömer Sevim'e 'Nereye gidiyoruz' diye sordum. 'Ya darbe yapıyoruz ya da dünyanın en büyük tatbikatı' diye cevap verdi. Gülerek söylediği için şaka yapıyor sandım. İBB önünde albay 'Vur' emri verince darbe olduğunu anladım. Teğmenin yanına gidip, 'Ne oluyor, sivillere ateş etmemiz isteniyor' dedim. O da 'Gelmeseler vurulmazlar' dedi. 15 dakika tartıştık. Teğmen bana 'Sen kendini ne sanıyorsun, sen bir ersin' dedi. Ben 'Bu albayı vururum' dedim. Teğmen 'Ben de seni vururum' dedi. Teğmen olsun, yüzbaşı olsun, tek tek omuzlarına dokunup 'Sakın halka ateş etmeyin, albayı dinlemeyin' dedim. Albayı engellemeye çalıştım ama o sadece öldürmek için kurulmuştu. Albay yanımıza gelip, 'Ne duruyorsunuz' dedi ve bir sivili vurup gitti" şeklinde konuştu. Darbeye karşı çıktığını da belirten sanık Samancı, “25 yaşında bir asteğmenim. Aşiret çocuğuyum. Öz amcamın arabasının havaya uçurulması, öz kuzenimin silahlı saldırıya uğraması, köyümüzün imamının bacaklarının kesilmesi bölücü terör örgütü tarafından gerçekleştirilmiştir. Böyle bir aileden gelen birinin vatan haini olması hayatın olağan akışına aykırıdır" dedi. Diğer sanıklar da suçlamaları reddetti.

İDDİANAME
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede, 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında İBB'yi işgale giden 47. Motorlu Piyade Alay Komutanlığı 2. Tabur 4 .Bölük emrinde görevli 50 tutuklu asker yer alıyor. İddianamede darbe girişimini engellemeye çalışan vatandaşlar ve emniyet güçlerinin üzerilerine açılan ateş sonucu Prof. Dr. İlhan Varank'ın da aralarında bulunduğu 14 kişinin şehit olduğu, 152 kişinin ise yaralandığı belirtiliyor.
İddianamede, işgale giden sanık askerlerden yüzbaşı Ömer Faruk Nazlıcan, yüzbaşı Cihan Şahin ve er Emrah Akbulut tarafından halka ve emniyet güçlerine karşı silahla ateş açıldığı, güvenlik güçlerince yapılan silahlı müdahalede bu üç kişinin öldürüldüğü de yer alıyor. Toplam 50 sanık hakkındaki iddianamede, tüm şüphelilerin "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" ve "TBMM'yi ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.
 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!