Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK - Ümit TÜRK/İSTANBUL,(DHA) Fethullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) medya yapılanmasına yönelik "fuatavni" hesabının kurucusu olduğu tespit edilen Said Sefa ve şarkıcı Atilla Taş'ın da aralarında bulunduğu 25'i tutuklu toplam 29 sanığın yargılandığı davada sanıklar ifade veriyor.
İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki ilk duruşmaya, tutuklu sanık Atilla Taş'ın da aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların tümü ve bir tutuksuz sanık katıldı. CHP'li Milletvekilleri Mahmut Tanal, Selina Doğan ve Şafak Pavey ise duruşmada izleyici olarak hazır bulundu.
"ESKİDEN ŞARKICIYDIM, ŞİMDİ GAZETECİLİKTEN TUTUKLUYUM"
Kimlik sorgusu sırasında mesleği sorulan Atilla Taş, "Eskiden şarkıcıydım. Şimdi gazetecilikten tutukluyum" dedi. Aylık geliri sorulan Taş, "Cezaevindeyim, para kazanmıyorum" diye cevap verdi.
REDDİ HAKİM TALEBİ REDDEDİLDİ
Sanıklar Atilla Taş ve Murat Aksoy'un avukatı, Mahkeme Başkanı İbrahim Lorasdağı'nın soruşturma safhasında Atilla Taş, Murat Aksoy, Mutlu Çölgeçen ve Gökçe Fırat'ı tutukladığını anımsattı. Bu nedenle reddi hakim talebinde bulundu. Heyet, bu talebi reddederek sanık savunmalarına geçti.
"FUAT AVNİ'Yİ TANITMA GİBİ BİR DURUM SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Sanık Ahmet Memiş savunmasında, Rota Haber ve Haberdar isimli sitelerde haber koordinatörü olarak çalıştığını belirtti. Fuat Avni'yi tanıttığı yönündeki iddiaya yönelik Memiş, "Benim, 'fuatavni'yi tanıtma gibi bir durum söz konusu değildir. Zaten tweet attığım zamanlarda tanınan bir hesaptı, paylaşımları çok sayıda beğeniliyordu, bunu bütün Türkiye biliyor" dedi. Yaptığı bazı haberlerin FETÖ aleyhinde olduğunu savunan Memiş, Fetullah Gülen'in ses kayıtlarıyla ilgili bir haber yaptığını ve bu nedenle Fetullah Gülen'in kendisine dava açtığını da iddia etti. Memiş, ByLock kullanmadığını, Bank Asya'dan 10 sene önce bir kredi kartı aldığını, ancak kullanmadığını belirtti.
"SUÇLAMALAR YALAN"
Sanık Abdullah Kılıç ise savunmasında 21 yıllık gazeteci olduğunu ve üç ödül aldığını belirterek "45 yaşında terör örgütü üyesi olarak suçlanacağım hiç aklıma gelmezdi. Sadece gazetecilik yaptım. Suçlamalar yalan ve iftiradır" dedi. Kılıç, Habertürk'te Haber Koordinatörlüğü yaptığı dönemde 17 Aralık operasyonu fezlekelerinin elinde olduğuna şeklindeki bir tanık ifadesine değinerek "O gün benim sabah saat 07.00'da kanalda olduğum ve söz konusu 17 Aralık fezlekelerinin bende olduğu tanıkların iftirasıdır. O gün, kanser hastası olan eşimin tedavisi için hastaneydim. Şayet benim kanalda olduğum tespit edilirse verilecek cezanın en üst sınırdan verilmesini kabul ederim. Fezlekeyi ne o gün, ne de sonra hiç görmedim" dedi.
"HAKAN FİDAN BENİ TEBRİK ETTİ"
MİT Müsteşarının savcılığa çağrılması haberinin ise ilk olarak başka sitelerde yayınlandığını, bunu teyit edebilmek için de dönemin İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Turan Çolakkadı'yı telefonla aradığını, Çolakkadı'nın da haberin yalan olduğunu söylediğini anlatan Kılıç, "Bunun üzerine MİT Müsteşarının savcılığa çağrıldığı haberinin yalanlandığını son dakika olarak verdik" dedi. Kılıç, MİT krizi ile ilgili olarak Cumhurbaşkanlığı'nın bir resepsiyonunda karşılaştığı Hakan Fidan'ın sorumlu haberciliğinden dolayı kendisini tebrik ettiğini de sözlerine ekledi.
"ZAMAN GAZETESİ YAYIMLAMAYINCA BAŞBAKAN'A GÖTÜRDÜM"
Abdullah Kılıç, FETÖ'nün yayın organlarında çalıştığını ancak bu sürelerde de cemaati eleştiren yazılar da yazdığını ifade ederek "Basın İlan Kurumu'nun üç tane gazete çıkaran bazı kuruluşlara yüksek miktarlarda ödemeler yaptığını ortaya çıkardım. Ancak o dönem Zaman Gazetesi'ndekiler haberde ismi geçen Alaaddin Kaya'dan dolayı bu haberi yayımlamadılar. Ben de haberi önce Cumhurbaşkanlığı Sekreteri'ne götürdüm. Onlar da beni Başbakanlığa yönlendirdi. Dönemin Başbakan'ı Erdoğan da Basın İlan Kurumu'na operasyon düzenletti" şeklinde konuştu. Bylock kullanmadığını, Bank Asya'daki hesabın ise Meydan Gazetesi'nde çalıştığı dönemde maaş olarak yattığını söyleyen Kılıç, 15 Temmuz darbe girişiminde Yalova'da bulunduğunu, en yakın birliğin önüne giderek burada darbe karşıtı nöbet tuttuğunu ifade etti. Kılıç, "Darbe başarılı olasaydı, ben yine tutuklanacaktım" dedi. Duruşma, sanık savunmalarıyla devam ediyor.
İDDİANAME...
İddianamede, Twitter'de "Fuat Avni" hesabını açan firari sanık Said Sefa'nın "Darbeye teşebbüs ve silahlı örgüt yöneticiliği" suçundan ağırlaştırılmış müebbet ve 15 yıla kadar hapsi talep ediliyor. 196 sayfalık iddianamede, Fuat Avni hesabının "örgütün kara propaganda ve dedikodu hesabı" olduğu vurgulanıyor. İddianamede, Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Atilla Taş, Bayram Kaya, Bülent Ceyhan, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu, Cihan Acar, Cuma Ulus, Davut Aydın, Emre Soncan, Gökçe Fırat Çulhaoğlu, Habib Güler, Halil İbrahim Balta, Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhammed Sait Kuloğlu, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç, Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız'ın ise "Silahlı örgüte üye olmak" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapisleri isteniyor. Şarkıcı Atilla Taş'ın FETÖ / PDY'nin basın kuruluşu olduğu değerlendirilen ve kapatılan Meydan Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaptığı, yazıları ve sosyal medya paylaşımları nedeniyle her ne kadar örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek suçundan tutuklanmış ise de fiilen örgütle irtibatı sebebiyle kapatılan TV kanallarına giderek destek olması gibi hususlar dikkate alındığında örgüt üyesi olduğu kanaatine varıldığı ifade ediliyor.