Güncelleme Tarihi:
Yüksel KOÇ/İSTANBUL,(DHA)-ARALARINDA 4 general, 7 albay, 2 yarbay ve 1 binbaşının bulunduğu 14 sanıklı İstanbul'daki ana darbe davasının 23. duruşması yapıldı.
Esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasını yapan tutuklu sanık eski Kurmay Albay Ömer Faruk Özköse, Cumhurbaşkanı'nın konuşmasından sonra birliğine kışlaya dönme talimatı verdiğini savunarak, "Birliklere geri dönme emrini vererek darbe girişimine karşı çıktım. Alay Komutanlığı'nı yaptığım 23. Motorlu Piyade Alayı bu menfur darbe girişiminde kandırılmaya çalışılmıştır. Aslında, öğrendikten sonra darbeye karşı çıkarak, hiçbir olumsuz olaya karışmadan kışlasına dönen bir birlik olarak 23. Alayın tüm personeli takdir edilmesi gerekirken maalesef şu an TCK 309/1 gibi kabul edilmesi imkansız bir durumla karşı karşıyayız" dedi.
Özköse'nin avukatının 69 safyalık yazılı savunmasının ikinci saatinde araya giren Mahkeme Başkanı Cem Karaca, avukatı sürekli olarak aynı şeyleri tekrarladığı ve sürekli şikayetçi olduğu gerekçesi ile uyardı. Başkan Karaca, "Sürekli bir şikayet, sürekli bir intizar, sürekli bir sızlanma halindesin" dedi.
Pazartesi günü yapılan 21. duruşmada Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 9 firari sanık ile tutuksuz sanık Erdal Öztürk'ün dosyasının ayrılmasından sonra 14 tutuklu sanık ile devam edilen davanın 23. duruşması Kartal'da bulunan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi'nde yapıldı.
Darbe öncesi Sarıgazi, Samadıra, Sultanbeyli ve Çekmeköy bölgelerinde konuşlu 23'ncü Motorlu Piyade Alay Komutanı olarak görev yapan tutuklu sanık Ömer Faruk Özköse, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmasında, terör durumu ile karşı karşıya olduğunu düşünerek kışladan çıktıklarını söyledi.
'KIŞLAYA DÖNÜŞ EMRİNİ CUMHURBAŞKANI'NIN KONUŞMASINI DİNLEDİKTEN SONRA VERDİM' İDDİASI
Darbenin başarısız olduğunu görünce gece 04.00 sıralarında birliğine kışlaya dönme talimatı verildiği yönündeki iddiayı kabul etmeyen Özköse, "Ben kışlaya dönüş emrini Sayın Cumhurbaşkanı'nın konuşmasını dinledikten sonra verdim. Saat 01.00 sıralarında darbe girişimi başarısız mıydı? Sağ olsun iddia makamı lehime unsurları çarpıtmış. Birliklere geri dönme emrini vererek darbe girişimine karşı çıktım. Taburdaki personel sayısı bin 200'dür. Kışladan çıkardığım personel sayısı sadece 168. Darbe kastıyla hareket etsem çıkaracağım personel sayısı 168 mi olur. Darbeci olmanın tek kriteri kışladan çıkmak mı. Ya da darbeci olmamanın kriteri kışlada kalmak mı? Defalarca vurguladım; şahsımın Alay Komutanlığı'nı yaptığı 23. Motorlu Piyade Alayı bu menfur darbe girişiminde kandırılmaya çalışılmıştır. Ben ve birliğime bağlı personelim terör durumundaki hassasiyet nedeniyle bu darbeye sürüklenmiş bulunmaktayız. Aslında, öğrendikten sonra darbeye karşı çıkarak, hiçbir olumsuz olaya karışmadan kışlasına dönen bir birlik olarak 23. Alayın tüm personeli takdir edilmesi gerekirken maalesef şu an TCK 309/1 gibi kabul edilmesi imkansız bir durumla karşı karşıyayız. Silah doğrultma, ateş açma gibi hiçbir olumsuz eylem bizim birliğimiz için söz konusu olmamıştır. 15 Temmuz günü bilerek verdiğim ve uygulattığım bütün emirler kanunlara uygundur. Bilgim dahilinde isteyerek darbe kastıyla uyguladığım hiçbir emir yoktur" dedi.
Kışlaya döndükten sonra sabah saatlerinde Sancaktepe İlçe Emniyet Müdürü'nün kışlaya geldiğini söyleyen Özköse, "Kısaca yaşadıklarımızı anlattım. İsterse ifade verebileceğimi söyledim. Emniyet müdürü ile birlikte ilçe emniyet müdürlüğüne gittim. Orada gözaltına alınarak tutuklandım" dedi.
Kartal Köprüsü'nde kendisinin de olduğu ortamda tankın önüne iki defa yatan bir gazinin, "Bu bir darbe girişimidir, yapmayın, etmeyin" şeklindeki iddiası hatırlatılan Özköse, "Böyle bir olayın yaşandığına ilişkin dosyada bir veri bulamadım. Bunun başka bir davanın konusu olduğunu gazete haberinden öğrendim" dedi.
Yurtta Sulh başlıklı WhatsApp grubunda aktif olarak bulunmadığını öne süren Özköse, yoğunluktan dolayı aktif olmasının mümkün olmadığını savunarak, "Bir defa tekmil vermek maksadıyla kullandım" dedi.
Özköse, "Telefon hattımda 6 Ekim ile 9 Ekim tarihleri arasında 6 kez ByLock'a giriş yaptığım görülüyor. Kayıtlara bakıldığında aynı anda hem telefon görüşmesi yaptığım hem de ByLock'a bağlandığım görülüyor. Bu mümkün mü. Aynı anda hem konuşup hem de ByLock'a bağlanmak. FETÖ dahil hiçbir örgütle uzaktan yakından ilgim yoktur. Şu anda ismimin böyle bir örgütle anılmasından büyük bir rahatsızlık duyuyorum. Terör örgütü üyeliği iddiasını reddediyorum. FETÖ'nün hangi kuruluşuyla irtibatım olmuş. Kurmay kıdemli albay olarak atama listesinde ismim yok. Tüm iddialar şüpheye dayanıyor. Şüpheden sanığın yararlandığını hatırlatmak istiyorum" dedi.
Askerin ve polisin darbe yöntemi ile demokrasiyi geliştireceklerine inanmadığını söyleyen Özköse, suç işleme kastıyla hareket etmediğini savunarak beraatine karar verilmesini istedi.
BAŞKANDAN AVUKATA: SÜREKLİ BİR ŞİKAYET HALİNDESİN
Ömer Faruk Özkese'nin ardından Avukatı Vildan Yirmibeşoğlu savunma yaptı. Mahkemeye sunduğu 69 sayfalık yazılı savunmasını okumaya başlayan Avukat Yirmibeşoğlu, iki saatin ardından Cem Karaca tarafından aynı şeyleri tekrar ettiği ve sürekli bir şikayet halinde olduğu gerekçesi ile uyarıldı.
Avukat Yirmibeşoğlu'na yönelik, "Yargılamanın başından beri bir şikayet halindesin" diyen Başkan Karaca, "Son savunma mahkeme heyetine yapılır. Siz bir yerlere savunma yapıyorsanız bunu bilemem. Siz yargılama sırasında uğranılan hak ihlallerini niye anlatıyorsunuz bize. Müvekkiliniz hakkında aleyhe bir karar çıkarsa İstinaf Mahkemesi'ne başvurursunuz, orada dile getirirsiniz bunları. Bize bunları anlatmanızın bir anlamı yok. Sürekli bir şikayet, sürekli bir intizar, sürekli bir sızlanma halindesiniz" dedi.
Başkan Karaca, Avukat Yirmibeşoğlu'ndan, okuduğu savunmasının yazılı halinin zaten dosyada bulunduğunu belirterek özetlemesi konusunda uyarısını sürdürdü.
Avukat Yirmibeşoğlu da savunmasının kalanını özetleyerek okudu. Duruşmaya yarın sabah sanıkların savunması ile devam edilecek.