Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA) TÜRK Böbrek Vakfı, 3-9 Kasım Organ Bağışı Haftası nedeniyle düzenlenen panelde, organ bağışı ve organ nakillerine dair tüm süreçleri detaylarıyla ele aldı. Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, “Ülkemizde organ nakilleri artarken kadavradan bağış konusunda yine yetersiz kaldık” dedi.
"EVLADIMI KAYBETTİM AMA BAŞKA HAYATLARA UMUT OLDU"
Panelde, beyin ölümü gerçekleşen oğlunun organlarını bağışlayan Mukaddes Yamaç da şunları söyledi:
"Elim bir kaza sonucu oğlumu 46 yaşında, hayatının baharında kaybettik. Çok uzun yıllardır vakıfta gönüllü çalıştığım için nakil bekleyen hastaların nasıl zor bir yaşam sürdüklerine tanık oldum. Elbette organ bağışı zor bir karardı. Burada empati devreye giriyor. Benim gencecik evladım, bir organ bağışı ile kurtulabilecek olsaydı, eminim benim gibi biri çıkıp organ bağışında bulunurdu. Oğlum yoğun bakımda iken yanına girdim. Herkes yaşlı, yorgun, perişan. Benim oğlum dipdiri, gencecik, sağlam. Ama bitmişti. Öptüm, kokladım oğlumu. Yarım saat sonra beyin ölümünün gerçekleştiğini söylediler. Hemen 'organ nakli istiyorum' dedim. Böyle bir karara doktor da şaşırdı. Böbrekleri ve korneaları alındı. Kurallar nedeniyle alıcılarla tanışamadım. Ama gence verilmesini istemiştim. Böbreğin birinin 16 yaşındaki bir gence verildiğini duydum. Sağlıklı günler geçirsinler. Çok zor bir karardı. Çok memnunum kararımdan. Bunun örnek olmasını istiyorum.Ben evladımı kaybettim ama organları çürümedi ve başka hayatlara umut oldu. Lütfen hayattayken ailelerinizi bu konuda bilgilendirin."
"2016'DA 3 BİN 416 BÖBREK NAKLİ YAPILDI"
Panelde moderatörlük yapan Türk Böbrek Vakfı Başkanı Timur Erk, Türkiye'de 21 bin 551 kişinin böbrek nakli için beklediğini, canlıdan canlıya nakillerin arttığını ancak kadavradan nakillerin hala yetersiz olduğunu vurguladı. Erk, "2016'da 3 bin 416 böbrek nakli yapıldı, bu nakillerin yüzde 22'si kadavradan yüzde 78’i ise canlı vericiden. Kadavradan organ bağış oranlarını yükseltmemiz gerekiyor. Bu konuda halkın daha bilinçli olması için empati duygumuzu geliştirmemiz gerek. Biz ihtiyaç duyarsak bir başkasının organ bağışlamasını ister miyiz? Bu sorunun cevabı evet ise; hayattayken organ bağışında bulunup, ailelerimize de vasiyet etmeliyiz. Beyin ölümü artık vücudun nihai ölümüdür, buna karşın çoğunlukla bitkisel hayatla karıştırılıyor. Oysa beyin ölümünde artık vücut fonksiyonlarını yerine getiremez ve bizler bu durumda hasta yakınına başka bir hastaya can olabilmesi adına organ nakli öneriyoruz" dedi.
Kronik böbrek hastalığının gelişimi ve Türkiye’deki durumu, nakle giden süreçte ve sonrasında yaşananlar ise ‘Kadavra Donörden Organ Bağışı Önündeki Engeller’ başlıklı panelde ele alındı. Panelde nakil yapılmış hastalar, BÖHAK – Böbrek Hasta Haklarını Koruma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Vahap Acar, organ nakli koordinasyonu ile ilgili uzmanlar ve Türk Böbrek Vakfı gönüllüleri de hazır bulundu.
(FOTOĞRAFLI)