Güncelleme Tarihi:
Ümit TÜRK/İSTANBUL,(DHA)-FETÖ'nün mülkiye yapılanması soruşturması kapsamında hazırlanan iddianamede, eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun İstanbul emniyetindeki kritik birimlere yapılan atamaların dönemin İstanbul Emniyet Müdürü olan Hüseyin Çapkın'ın tasarrufunda olduğunu söylediği, Çapkın'ın da İstihbarat, KOM ve TEM Daire Başkanlıkları'nın merkezi planlama yaparak il emniyet müdürlerine fazla takdir yetkisi bırakmadan merkezden atama yaptıklarını ifade ettiği belirtildi. Çapkın'ın 7 Şubat MİT krizi hakkında ise bilgisinin olmadığını, "Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılacağından hiçbir şekilde bilgi sahibi olmadım, haberim olsa bu hususu Başbakana bildirirdim, savcının ifadeye çağırdığını ise medyadan öğrendim" dediği belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Özel Soruşturma Bürosu savcısı Emine Koçak tarafından hazırlanan FETÖ'nün mülkiye yapılanması iddianamesinde soruşturma kapsamında tutuklanan eski İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu ile tutuklandıktan sonra adli kontrol şartıyla serbest bırakılan eski İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'ın ifadelerine yer verildi.
MİT KRİZİNDEN SONRA KRİTİK BİRİMLERE FETÖ ÜYELERİ ATANDI
İddianamede, 7 Şubat'ta MİT Müsteşarı Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılmasından bir gün sonra, FETÖ'nün kumpas soruşturmalarında tutuklanan Yurt Atayün, Yakup Saygılı gibi emniyet müdürlerinin İstihbarat, Terör ve KOM gibi kritik birimlerinin başına dönemin valisi Hüseyin Avni Mutlu'nun oluruyla getirildiği belirtildi. Yapılan bu atamaların da FETÖ/PDY terör örgütüne üye olan kamu görevlilerinin devlet aleyhine başlatmış oldukları 17/25 Aralık kumpas soruşturma dosyaları ile Selam Tevhid kumpas soruşturmalarının devam etmesini ve soruşturmanın sızmamasının sağlanmaya çalışıldığı vurgulandı.
"ATAMALARI EMNİYET MÜDÜRÜ TALEP ETTİ... ONA SORULSUN..."
Söz konusu atamaların sorulduğu Hüseyin Avni Mutlu'nun verdiği cevap, iddianamede şu şekilde yer aldı; "Bu tür kişilerin emniyet içerisinde görevlendirilmeleri, görev yeri değişiklikleri, il emniyet müdürlüğünün talebi doğrultusunda Valiliğe sunulur, il emniyet müdürünün çalışma müdürlerini kendi isteği doğrultusunda verdiğimiz bir onaydır, hangi maksatlara yönelik bir planlama amacıyla yapılıp yapılmadığı Vali olarak benim uhdemde olan bir konu olmayıp daha ziyada emniyetin, emniyet müdürü ile astları arasındaki ilişkiyi düzenleyen bir talebi olarak görülür. Ben emniyet müdürünün talep ettiği, yakın tanıdığı mesai arkadaşlarını onun gibi bilemem, açıkçası bu personelleri bu kadar yakın izleyebilmem de İstanbul Valiliği gibi yoğun bir mesai altında mümkün değildir, sorunun mahiyetini İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'dır, kendisine sorulmadır"
"MİT KRİZİNDEN SONRA İSTİHBARAT MÜDÜRÜNÜ GÖREVDEN ALDIM"
Mutlu, MİT krizine ilişkin soruya ise, "Bana sorulan şahıslardan, bu konu ile ilgili yani MİT konusu ile ilgili asıl sorumlunun istihbarat birimi olduğu değerlendirilerek istihbaratın başındaki istihbarattan sorumlu emniyet müdür yardımcısını görevden aldım, bunun altındaki yer değişikliğinin mahiyeti, neden bu tür değişiklikler yapıldığının izahı il emniyet müdürü tarafından açıklanabilir" ifadesinde bulundu.
ATAMALAR MERKEZDEN YAPILDI
İddianamede aynı soru, dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Hüseyin Çapkın'a da soruldu. Çapkın'ın ise söz konusu atamaların Emniyet Genel Müdürlüğü Daire Başkanlıkları tarafından yapıldığını söylediği belirtildi. Çapkın ifadesinde şunları söyledi; "İstihbarat, KOM ve TEM Daire Başkanlıkları merkezi planlama yaparak il emniyet müdürlerine fazla takdir yetkisi bırakmadan merkezden atama yaptıklarından dolayı bu saydığımız şubelere direkt olarak müdahale söz konusu olmamaktadır. Benim
İstanbul İl Emniyet Müdürü olarak atandığımda Türkiye gündeminde 2007 yılı itibari ile geniş yer bulan Ergenekon, Balyoz gibi davaların soruşturmalarını yürüten İstihbarat, KOM ve TEM birimlerinin mevcut kadrolarına müdahalem olmadı, hazır yürüyen kadro ile merkezi yönetimin de uygun gördüğünden dolayı mesaiye devam ettik. İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne atandığımda kendimin bizzat istediği on kişiden fazla yönetici kadrosuna talebim olmamıştır, bunlar da görevlerinin başında devam etmektedirler"
"O GÜNLERDE FETÖ YOKTU... YUMUŞAK CEMAAT GÖRÜNTÜSÜ VARDI..."
Eski Organize Şube Müdürü olan ve şuan FETÖ'nün birçok soruşturmasında tutuklu bulunan Nazmi Ardıç'ın ise ise Mehmet Likoğlu'nun talebi üzerine İstanbul'a atamasının yapıldığını belirten Çapkın, "Bu aşamada böyle bir terör örgütü bulunmadığından ve yumuşak bir cemaat görüntüsü ile kendini toplum nezdinde kabul ettirdiğinden bu isimlerin de bu cemaat görüntüsü altındaki terör örgütüne üye olduklarını veya kimlerin bunlardan olduğunu bilmem mümkün değildir, genel anlamda böyle bir araştırma da yoktu" dedi.
"MİT MÜSTEŞARININ İFADEYE ÇAĞRILDIĞINI MEDYADAN ÖĞRENDİM. HABERİM OLSA BAŞBAKAN'A BİLDİRİRDİM"
Çapkın MİT krizine ilişkin ise bilgisinin olmadığını savundu. Soruşturmayı adli kolluk ve şube müdürlerinin arasında yürütüldüğünü kendisine ise sadece bilgi notu olarak aktarıldığını söyleyen Çapkın, "Emniyet Müdürlüklerinde operasyon planlandığında operasyon safahatına geçilmeden bir bilgi notu makama iletilir, operasyonda hedef sayısı, hangi suçlardan hangi maksatla yapıldığı ve hedeflerin önem derecesi bildirilir, teamüller bunu gerektirir, ancak şube müdürleri yukarıda saymış olduğunuz soruşturma dosyalarında olduğu gibi bilgi ve belge saklamak isterler ve kumpasta kurarlarsa bilgimiz olmaz, 7 Şubat MİT krizi olayında Hakan Fidan'ın ifadeye çağrılacağından hiçbir şekilde bilgi sahibi olmadım, haberim olsa bu hususu Başbakana bildirirdim, savcının ifadeye çağırdığını ise medyadan öğrendim" dedi.