Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Rumeli Üniversitesi, "Ermeni Meselesinin Dünü, Bugünü, Yarını ve Hocalı Katliamı" başlıklı uluslararası panele ev sahipliği yaptı.
İstanbul Rumeli Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen'in moderatörlüğünde düzenlenen ve Hocalı Katliamı'na dair bilinmesi gerekenlerin ele alındığı panele konuşmacı olarak Azerbaycan Uluslararası Üniversitesi’nden Dr. Teymur Gasımlı, araştırmacı yazar Turgay Uzsoy, Dr. Ahmet Akter, Alternatif Politikalar Merkezi Bölgesel Araştırmalar Direktörü Dr. Güray Değerli, İstanbul Rumeli Üniversitesi’nden araştırmacı yazar Yusuf Ziya Arpacık ile ve Al Kuds Üniversitesi’nden Dr. Nirmeen Mabed Al Borno katıldı.
"BU MİLLETİN GENLERİNDE KATLİAM DİYE BİR ŞEY YOKTUR"
Panelin açılış konuşmasını yapan İstanbul Rumeli Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Salih Aynural, "Bizi yapmadığımız bir işten dolayı suçluyorlar. Türk milletinin genetik özelliklerine baksınlar. Bu milletin genlerinde katliam diye bir şey yoktur. Bu millet tarih boyunca mazlumun, haklının ve adaletin yanında olmuştur" dedi.
Panelde konuşan araştırmacı yazar Yusuf Ziya Arpacık, Osmanlı ve Türk devletinin her zaman Ermenilere önemli görevler verdiğini ifade ederek, “Karakin Pastırmacıyan var. 1908’de Erzurum mebusu seçiyoruz. 1914’te savaşa gidiyoruz, Rusların tarafına geçiyor. Gönüllü birlikler kurup bize saldırıyor. Dünyada böyle bir şeyin bir örneği var mı acaba? Milletvekili seçmişiz, bizim birinci ve ikinci Meclis-i Mebusan da Ermenilerin 32 milletvekili var. 29 tanesini paşa yapmışız, 7 tane büyükelçi yapmışız. 7 Ermeni dış ülkelerde Türkiye’yi temsil ediyor. 11 tane konsolos ve başkonsolos var. Biz zulüm etmek isteseydik bu kadar mevki, makam vermezdik” diye konuştu.
Moderatör Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen ise, "Osmanlı Devleti’ni parçalama projeleri çerçevesinde suni olarak ortaya çıkarılan Ermeni Meselesi, Şark Meselesi’nin unsurlarından bir tanesidir. Bu suni meselenin ortaya çıkmasında ve Ermeni teröründe Ermeni Komiteleri kadar İngiltere, Rusya, Fransa ve Amerika gibi devletler birinci derecede rol oynamıştır. Dolayısıyla onlar da Ermeni teröründen sorumludur. Esasında bizi soykırımla suçlayan ülkelerin tamamı tarih içinde sayısız soykırıma imza atmış milletlerin uzanımı olan ülkelerdir. Bu duruma psikolojide projeksiyon denir. Bu durum uluslararası kamuoyunun ne denli aldatılmaya müsait olduğunun da açık bir göstergesidir. Özellikle Batılı emperyalist düşüncelere hakim milletlerin mesnetsiz, asılsız iddialar üzerinde bir milleti lekeleme çabasıdır bunlar. Bence tüm bu önyargılı, etik değerlerden nasibini almamış unsurlara; 'Biz yapmadık, bakın bunlar da bizim haklı olduğumuzu gösteren belgelerimiz' demeyi artık bırakmalıyız" dedi.
(FOTOĞRAFLI)