Güncelleme Tarihi:
Özden ATİK/İSTANBUL,(DHA) Beşiktaş'ta 7 Haziran seçimlerinde oy kullandıktan sonra evlerine doğru yürüdükleri sırada Albay Çetin Oğuz ve eşi Asuman Oğuz'a motosiklet üzerinden silahlı saldırıya ilişkin 3'ü tutuklu, biri firari toplam 6 sanık hakkındaki davada, savcı esas hakkındaki görüşünü açıkladı. Savcı, iki sanık hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isterken, diğer sanıkların da değişik hapis cezalarına çaptırılmalarını talep etti.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen davada, duruşma savcısı Lütfi Karabacak esas hakkındaki görüşünü bildirdi. Savcı, emekli albay Çetin Oğuz ve eşi Asuman Oğuz'un 7 Haziran 2015'te gerçekleştirilen milletvekili seçimlerinde oy kullandıktan sonra saat 11.05'te Balmumcu'daki evlerine gitmekte oldukları, bu sırada yanlarına hızla gelen bir motosiklet üzerinde kasklı iki kişi tarafından silahlı saldırıya uğradıklarını belirtti.Yaralanan albay ve eşinin çevredeki vatandaşlar tarafından hastaneye kaldırıldıkları, motosikletli saldırganların ise kaçtıkları ifade edildi. Saldırıda kullanılan motosikletin Abbasağa Çıkmazı Sokak'ta terk edilmiş halde bulunduğu anlatılan mütalaada, albay Çetin Oğuz'un görev yaptığı çalışmaları nedeniyle terör örgütlerinin hedefi olduğu, bu yüzden ikamet ettiği Balmumcu'daki askeri tesislerde kendisine yakın koruma verildiği, ancak olay günü kendisinin istememesi nedeniyle koruması olmadan oy kullanmaya gittiği belirtildi.
OLAYI MKP ÜSTLENDİ
Bu eylemin hemen sonrasında Maoist Komünist Partisi (MKP) olarak bilinen terör örgütünün internetteki sitesinde 8 Haziran'da açıklama yaparak eylemi üstlendiği belirtilerek, faillerin tespit edilmesi amacıyla yapılan çalışmalarda eylemi gerçekleştirdiği tespit edilen sanık Esat Naci Yıldırım'ın 12 Haziran 2015'te yakalandığı, Yıldırım'ın suçunu itiraf ettiği anlatıldı.
Mütalaada, sanık Yıldırım'ın ifadeleri doğrultusunda sanık Serhat Karakoç'un çalıştığı köftecide, silahlı saldırı eyleminde kullanılmak üzere kendilerine silah getirdiği ileri sürülen sanık Murat Yerlikaya'nın Kağıthane'de araçta, diğer sanık Ali Haydar Yeşil'in de iş yerinde yakalandığı, sanık Cem Yıldız'ın yakalanmadığı ancak ikametinde ve çalıştığı okulun kantininde arama yapıldığı belirtildi. Mütalaada, okulun kantininde yapılan aramada polis yeleği, bomba düzeneğinde elektrik devrelerindeki akımı kontrol etmek için kullanılan düzenek aparatı, bir bidon içerisinde toz halinde patlayıcı madde olduğu düşünülen maddeler, sahte polis kimliği, tabanca, tabancaya ait mermiler, 4 telsiz, elektrikli şok cihazı, çelik yelek, dijital malzemeler ve örgütsel dokümanlar bulunduğu anlatıldı. Mütalaada, yakalanan sanık Özgül Yapışkan'ın da firari sanık Cem Yıldız ile aynı evde ikamet ettikleri ve okul kantinini birlikte işlettikleri belirtilerek, çevredeki insanlara karı-koca olduklarına dair görüntü verdikleri, örgüte ait patlayıcılar ve diğer malzemeleri örgüt faaliyeti çerçevesinde iş yerinde muhafaza ettikleri öne sürüldü. Sanıkların silahlı terör örgütü MKP üyesi olarak hiyerarşik yapılanma içerisinde yer aldıkları belirtildi.
CEZA İSTEMLERİ
Firari sanık Cem Yıldız'ın dosyanın ayrılması istenen mütalaada, sanık Esat Naci Yıldırım'ın "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten öldürmeye teşebbüs", "Kasten yaralama" ve "Ruhsatsız silah taşımak" suçlarından da 40 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi. Sanık Serhat Karakoç'un "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet, "Kasten öldürmeye teşebbüs" suçundan da 30 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Sanık Ali Haydar Yeşil'in "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Resmi belgede sahtecilik" suçundan 10,5 yıldan 22,5 yıla; sanık Murat Yerlikaya'nın ise "Silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 15 yıla, sanık Özgül Yapışkan'ın "Silahlı terör örgütüne üye olmak", "Tehlikeli maddeleri izinsiz olarak muhafaza etmek" 15 yıldan 35 yıla kadar hapis cezasına çarptırılması istendi.