Güncelleme Tarihi:
Özgür ALTUNCU - Taner YENER/İSTANBUL, (DHA) EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci, İstanbul'da düzenlenen İhricat Zirvesi'nde konuştu. Zeybekci, "Türkiye'nin bütün ekonomik göstergelerine baktığımızda, Türkiye'nin endişe edecek hiçbir şeyi yoktur. Speküle edebilecekleri, biraz endişeye sevk edebilecekleri, gayret edebilecekleri alanlardan bir tanesi kur oyunu. Kurla ilgili endişeye gerek yok" dedi.
"HİÇBİR ÜLKE BÖYLE BİR TESTTEN ÇIKMADI"
Türkiye ekonomisinin 15 Temmuz darbe girişimiyle daha önce hiçbir ülkenin tabi olmadığı bir testten geçtiğini söyleyen Zeybekci, "15 Temmuz'dan sonra Türkiye, devletiyle milletiyle ve ekonomisiyle yüz yüzünde hiçbir ekonominin tabi olmadığı bir stres testinden geçti. Dünyada hiçbir örneği yok. Dünyanın hiçbir ülkesi böyle bir teste tabi olmadı ve böyle bir testten başarıyla çıkmadı" diye konuştu.
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ
Anayasa değişikliğiyle Türkiye'nin siyasi olarak da rahatlayacağını söyleyen Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, "Siyasi operasyonlarıyla ilgili son delikleri de tıkanacak. Türkiye bir daha, 'hükümet kurulacak mı?' ' İstikrar ne olacak ?'. 'Koalisyon mu kurulacak' diye endişelerden kurtulacak. Bunu da 2017 itibariyle, TBMM'miz anayasa ile ilgili değişikliği yaptıktan sonra halkın referandumuyla artık şu kararı verecek; seçim sonuçlarıyla ilgili sıfır tereddüt. Kim gelirse gelsin yüzde 51'le gelecek en az. Başka bir türlü gelemeyecek. Yüzde 51'le gelen de, 'önümüzdeki 5 yıl boyunca uzlaşma çıkar mı? Koalisyon kurulur mu ?'. Böyle bir dert yok. 5 Yıl boyunca Türkiye geleceğini çok rahat bir şekilde görebilecek" diye konuştu.
"Bunu çözdükten sonra, geriye kalıyor sadece ekonomi ile ilgili endişe" diyen Zeybekci sözlerini şöyle sürdürdü:
Türkiye'nin bütün ekonomik göstergelerine baktığımızda, Türkiye'nin endişe edecek hiçbir şeyi yoktur. Speküle edebilecekleri, biraz endişeye sevk edebilecekleri, gayret edebilecekleri alanlardan bir tanesi kur oyunu. Kurla ilgili endişeye gerek yok. Çünkü Türkiye'nin toplam kısa vadeli borçları, Merkez Bankası döviz mevduatları, şirketlerin kendi öz varlıklarına, şirketlerin yurt dışındaki imkan ve kabiliyetlerine baktığınız zaman, borçları itibariyle döviz mükellefiyetleri itibariyle speküle edilebilecek hiçbir şey yoktur. Net söylüyorum. Onun için kurla ilgili spekülatif yaklaşımlara Merkez Bankasıyla ilgili şunu söyledik; 'dokunmamak lazım'. 'Müdahale etmemek' lazım. Dokunmayacağız ve müdahale etmeyeceğiz. Çünkü dokunmamızı ve müdahale etmemizi gerektirecek birşey yoktur."
OYUNU GİRERSEK, ZARAR GÖRÜRÜZ
Kur artışının ekonomiye etkisinin sıfır olmadığını belirten Zeybekci, "Bunu bilmeyecek kadar da herhalde gözümüz kapalı değil. Enflasyonla ilgili kısa dönemde olsa bir etkisi var mıdır ? Vardır. Kur artışı sebebiyle maalesef bütün girdileri TL olmak zorunda olan kuruluşlarımızın, yanlış bir kararla borçlarını ve mükellefiyetlerinin tamamını dövize bağladıklarında uğradıkları zararı da biliyorum. Ama bu kısa vadeli zararlardır. Zaman içerisinde telafi edilir. Ama spekülatif amaçlı birilerinin bu oyunlarına girersek, Türkiye olarak önemli zararlar görürüz. O zarara Türkiye'de müsaade etmeyeceğiz. 'Piyasalarda bir sıkışıklık var' Doğrudur. Yaşadığımız şey az buz şey değilki. Türkiye'de gerçekleşen şey, engellenen şey az buz değilki. Bir tedirginlik yaratması, bu tedirginliğin devam etmesi, o hastalığın bir süre daha insanda biraz halsizlik, biraz iştahsızlık, biraz uykusuzluk yapması normaldir. Ama Elhamdülillah vücut sapa sağlamdır. Toparlanacaktır" dedi.
AB ÜYELİĞİ HEDEF DEĞİL, AB STANDARTLARI HEDEF
AB'ye üye olmanın Türkiye için bir hedef olmadığını söyleyen Zeybekci, "Ama vazgeçilmez hedef değil. Bizim için vazgeçilmez bir hedef var. AB şartlarını tutturmak. Bizim için vazgeçilmez hedef AB standartlarını tutturmaktır. Bunu tutturduktan sonra
AB'ye üye olsan ne olur olmasan ne olur ?" diye konuştu.
İŞSİZLİK RAKAMLARI
"'İşsizlik rakamları yüzde 11.3 çıktı, adam bir kelime bile bahsetmedi demeyin" diyerek bugün açıklanan işsizlik rakamlarına değinen Zeybekci, "Türkiye yüzde 5'in altında büyüdüğü sürece mutsuz olacak bir ülkedir. Yüzde 4.5'lar seviyesinde olduğu zaman Türkiye yerinde sayan bir ülke demektir. İşsizliği düşmeyen bir ülke demektir. Bakın 27 çeyrekten bu yana, Türkiye yüzde 5 ortalamayla büyüyor. İşsizlik artıyor. Biliyoruz. Sadece doğum oranı değil. Sadece iş gücüne katılımla, 'ben çalışmıyorum' diyen ev hanımının katılımıyla, kırsaldan kente katılımların artışıyla, 700 bin ek insan üretime katıldı. Net doğum oranı hariç. Onun için Türkiye olarak biz yüzde 5'in üzerinde ortalama büyümek zorunda olan bir ülkeyiz. Bütçe disiplininden taviz vermeden, mali disiplinden taviz vermeden , ekonomik dengeleri bozmadan, cari açığı finanse edilebilir bir seviyede tutarak büyümediği, yüzde 5.5-6 aralığında tutacaksınki, senin işsizlik rakamın yüzde 10'un altına inmeye başlasın. Bunu yapmadığımız sürece sonuç budur. Onun için yeniden seferberlik" diye konuştu.
(FOTOĞRAF)