(Ek bilgilerle) - Süleyman Yeşilyurt'un ilk duruşmada tahliyesine karar verildi

Güncelleme Tarihi:

(Ek bilgilerle) - Süleyman Yeşilyurtun ilk duruşmada tahliyesine karar verildi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 01, 2017 17:08

(Ek bilgilerle) - Süleyman Yeşilyurt'un ilk duruşmada tahliyesine karar verildi

Haberin Devamı

 

Serpil KIRKESER / İSTANBUL, (DHA) YAZAR Süleyman Yeşilyurt katıldığı 'Derin Tarih' isimli televizyon programında sarf ettiği sözlerle "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarını işlediği iddiasıyla hakkında açılan dava kapsamında ilk kez hakim karşısına çıktı. Sanık Yeşilyurt, programdaki konuşmaları Atatürk'e hakaret kastıyla yapmadığını belirterek, “Konuşmaların üslup ve yorum farklılığı kapsamında ele alınması gerekir. Yanlış anlaşıldıysam sevdalısı olduğum Türk Milleti'nden defalarca özür dilerim" dedi. Kadın Hakim Minire Bilici Tutav, duruşmada söz konusu programın CD çözümleme tutanağını okuduğu sırada “Atatürk'ü magazin figürü haline getirmişsiniz. Bunun kime ne faydası olacaksa!" diyerek tepki gösterdi. Mahkeme, sanık Yeşilyurt'un tahliyesine karar vererek duruşmayı erteledi.  

YEŞİLYURT DURUŞMADA HAZIR BULUNDU

Bakırköy 35. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmaya tutuklu sanık Süleyman Yeşilyurt ile avukatı aynı zamanda kızı Berrin Yeşilyurt hazır bulundu. 

“DOĞRULARI ANLATMIYORLAR"

Kimlik tespitinin ardından savunmasına başlayan sanık Yeşilyurt, “Mustafa Armağan ile 2011 yılında tanıştım. İsmini vermek istemediğim bir devlet büyüğünün profesör torunu aracılığı ile tanıştırıldım. Tarih araştırmaları yaparım,  aynı zamanda yayıncıyım. Mustafa Armağan da Osmanlı Tarihi konusunda bilgiye sahip olduğu söylenerek tanıştırıldım. Dünya siyasi görüşlerimiz farklı olmasına rağmen tarih bilgisinden yararlanacağımı umdum. O da benim yakın tarihi bilgimden zaman içerisinde faydalanmıştır. Kendisi Derin Tarih isimli yayınlanan derginin ve programın genel yayın yönetmenidir. Kendisi tarafından televizyonda yapılan programlara toplamda 8 kere katıldım. Yine Yavuz Bahadıroğlu'nun programlarına da toplamda 4 defa katıldım. 2014 yılında Fetullah Gülen üzerine 'Pensilvanya Canbazı' isimli kitap yazdım. 2015 yılında Mustafa Armağan bu kitapla ilgili konuşmak üzere beni Yavuz Bahadıroğlu'nun 'Derin Tarih' isimli programına konuk olarak çağırdı. Her ikisi de beni kitapla ilgili yorum yaptığım programda bulunmaktaydılar. Fetullah Gülen ile ilgili sert eleştiriler yapmam üzerine  programı yarıda kestiler. Yavuz Bahadıroğlu ile de bu program aracılığıyla tanıştım. Programın yarıda kesilmesi tepki alınca bir hafta sonra yalvar yakar programa çağırıp yeniden program yaptılar. Benim bunları anlatmaktaki gayem  iddianameden anladığıma göre bu kişiler beni birkaç defa gördüklerini söylemişler. Kendileri ile ilgili vaziyeti kurtarmak istemişler. Doğruları anlatmıyorlar." diye konuştu.

“ZAYIF HALKA OLAN BENİM HAKKIMDA DAVA AÇILDI"

Mustafa Armağan'ın programın konuğu olmadığını genel yayın yönetmeni olduğunu söyleyen Yeşilyurt şunları dile getirdi: “Yavuz Bahadıroğlu ile birlikte konuşmalara katılarak moderatör, yorumcu olarak da programda görev yapmıştır. Konuşma içeriklerinden bu durum anlaşılır. Bu kişiler 8 gün kaçıp sonrasında Cumhuriyet Savcılığı'na gelip gerçekleri anlatmadan takipsizlik kararı almışlardır.  Programın yapıldığı gün Mustafa Armağan beni arayıp elinde Atatürk'ün eşi Latife Hanım'a ait bir mektup olduğunu İsviçre'den temin ettiğini söyledi. Bu mektup üzerine konuşacaklarını ancak programın yarım saatlik süresini doldurabileceğini, yaptıkları Derin Tarih isimli programın 2,5 saat kadar sürmesi nedeniyle programı doldurmak için 16 yıl önce yazdığım Atatürk'ün Gönül Galerisi isimli kitabımı anlatıp anlatamayacağımı sordu. Kabul edip programa gittiğimde programdan önce yayın odasında genel yayın yönetmenliğini Mustafa Armağan'ın yaptığı Derin Tarih isimli derginin kapağını gördüm. 'Atatürk çakma Napolyon'dur' başlığı atılmıştı. Atatürk'ün eşi Latife Hanım'ın yaşadığı dönemde çakma kelimesinin kullanımda olmadığını ayrıca Latife Hanım'a ait mektupların Türk Tarih Kurumu'nda bulunup mirasçısı Mehmet Öke tarafından da yayınlanmasının 20 yıl ötelendiğini bu durumda mektubun yayınlanmasının suç ettiğini, programda bu konuda konuşmayacağımı söyledim. Zaten mektup ile ilgili de bilgim de yoktur. Mektubu yayınlayan mektubu programda gösteren kişiler hakkında takipsizlik kararı verilirken zayıf halka olarak benim hakkımda dava açıldı." 

“YANLIŞ ANLAŞILDIYSAM SEVDALISI OLDUĞUM TÜRK MİLLETİNDEN DEFALARCA ÖZÜR DİLERİM"

Yeşilyurt, “İddianamede yer alan ve programda sözlediğim “Afet İnan Çankaya'nın huzur çağlayanıdır" ifadeleri Falih Rıfkı Atay'ın 'Çankaya' isimli kitabının 1. cildinde vardır. Kitabımda kaynak olarak gösterdim. Beyan ettiğim 'Çankaya'nın Nikahsız first laydsidir' bilgisini de Lord Kinross isimli yazarın Bozkurt isimli kitabından aldım. 16 yıl önce yayınladığım kitabımda bu ifadeler vardır. Ben yine iddianamede yer alan programı çözüm tutanağında yer alan konuşmaları Atatürk'e hakaret kastıyla yapmadım. Üslüp ve yorum farklılığı kapsamında ele alınması gerekir. Yanlış anlaşıldıysam sevdalısı olduğum Türk Milleti"nden defalarca özür dilerim. Benim anlatımlarım 16 yıl önce yayınlanmış kitabımda yer alan bölümlerle ilgilidir. Dışına çıkmadım. Programda benimle birlikte yer alan kişilerin beyanlarından beni nasıl sattıklarını anladım. Programa katıldığıma pişman oldum. Suçlamaları kabul etmiyorum." ifadelerini kullandı.     

 HAKİMDEN SANIK YEŞİLYURT'A HATIRLATMA

Süleyman Yeşilyurt “Atatürk'ün Gönül Galerisi' isimli kitabıyla ilgili hakaret suçundan Ankara daha önce dava açıldığı, beraat ettiğini ve Arı İnan'ın (Afet İnan'ın kızı) davaya müdahil olmadığını söyledi. Bunun üzerine Hakim Minire Bilici Tutav, Arı İnan'ın “Bu düzeysizliğe müdahil olmak istemiyorum" diye açıklama yaptığını söyledi.

HAKİMDEN SANIK YEŞİLYURT'A TEPKİ

Hakim Minire Bilici Tutay daha sonra Yeşilyurt'un katıldığı Derin Tarih isimli programın 3 sayfalık CD çözümleme tutanağını okudu. Hakim Tutay, çözümleme tutanağını okurken, “Atatürk'ü magazin figürü haline getirmişsiniz. Bunun kime ne faydası olacaksa!" diyerek tepki gösterdi.

AVUKAT DA TAHLİYE İSTEDİ

Sanık Yeşilyurt'un avukatı Berrin Yeşilyurt da, müvekkilinin 70 yaşında olduğunu, ciddi sağlık problemleri yaşadığını, tutukluluğun bir tedbir olduğu dikkate alınarak tahliyesini talep etti. 

 MAHKEME TAHLİYESİNE KARAR VERDİ

Mahkeme heyeti de savunmasının alınmış olması, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve tutuklulukta geçirmiş olduğu süreyi de göz önüne alarak Süleyman Yeşilyurt'un tahliyesine karar verdi. Duruşma eksikliklerin giderilmesi için Kasım ayına ertelendi. 

İDDİANAME

Bakırköy Basın Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Ertuğrul Sarıyar'ın hazırladığı iddianamede,  6 Mayıs 2017 tarihinde 'TVNET' isimli televizyon kanalında  yayınlanan Yavuz Bahadıroğlu'nun  (Niyazi Birinci) moderatörlüğünü yaptığı programa Mustafa Armağan ve Süleyman Yeşilyurt'un konuk olarak katıldığı hatırlatıldı. “Derin Tarih" isimli programın bir bölümünde şüpheli Süleyman Yeşilyurt'un  söz aldığı ve suça konu sözleri söylediği belirtildi. İddianamede,  Şüphelinin kullandığı ifadelerle Cumhuriyetin kurucu büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün toplum ve izleyici gözünde gittiği bir müsamerede 17 yaşında bir kız çocuğunu beğenip evlatlık alıyormuş kisvesi altında Çankaya'ya  götürüp onunla aşk hayatı yaşayan bir kişi gibi lanse etmeye çalıştığı, Atatürk'ün toplum  gözündeki değerini düşürmeyi, toplumun bir kesiminin sinir uçları ile oynamayı toplumu tahrik etmeyi amaçladığı anlaşılmıştır" ifadelerine yer verildi. 

Yeşilyurt'un "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi isteniyor. Öte yandan bir videoda  söylediği sözlere ilişkin hakkında "Atatürk'ün hatırasına alenen hakaret etme" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından 2,5 yıldan 7,5 yıla kadar hapsi istenen Hasan Akar ise 22 gündür firari, hala yakalanamadı. 

DAVANIN ARDINDAN AVUKATI AÇIKLAMA YAPTI

Duruşmanın ardından Avukat Berrin Yeşilyurt adliye önünde açıklama yaptı. Yeşilyurt, müvekkilinin 23 kitap yazdığını,  Atatürkçü ve milliyetçi bir insan olduğunu belirterek, duruşmada yaşananları anlattı. 

Avukat Berrin Yeşilyurt, müvekkilinin 20 gün sonra da tahliye olduğunu ve mağdur edildiğini belirterek, babasının kaçmadığını, kendisinin teslim olduğunu anlattı.  “Olmaması gereken bir tutukluluktu"  diyen Avukat Yeşilyurt, “Ankara 2. Asliye Ceza Mahkemesi tarafından beraat etmişti kitapta söylediklerinden. Bir hakaret varsa bu ülkenin kurucusuna tabi ki cezalandırılmalı. Ama müvekkilim kurban edilip tek başına bırakıldı. Mahkeme ne diyecekse boynumuz kıldan incedir. Babam 70 yaşına geldi. Heyecana kapılıp farklı üsluplar, yorumlar tarzı söylemler bulunabilir. Kullanılmaması gereken üsluplardı..  Babam 'Yanlış anlaşıldıysam özür dilerim' dedi mahkemede. Bu program gerçekten  hiç yapılmaması gereken bir programdı" ifadelerini kullandı. 

(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!