Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- ABD'nin Tel Aviv'deki Büyükelçiliği'ni Kudüs'e taşıması nedeniyle yapılan protestolarda 61 Filistinli hayatını kaybetti. Amerika'nın silah lobisi vasıtasıyla yaşanan olaylardan kâr sağlayacağını söyleyen daha önce adı geçen bölgede görev yapmış olan Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen, "Amerika, kan ve kaosla besleniyor" dedi.
İsrail güvenlik güçlerinin Gazze sınırındaki gösterilere müdahalesi katliama dönüştü. Gerçek mermi kullanılan müdahale sonucunda 61 Filistinli hayatını kaybetti, 2 bin 700'ü aşkın kişi yaralandı. Bölgede yaşananları değerlendiren İstanbul Rumeli Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen, Kudüs'te yaşananların kabul edilemez olduğunu ifade etti. Kalıcı ve adil barışın bu şartlar altında mümkün olmadığının altını çizen Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen, "Batı bölgede barışı tesis etme konusunda samimi değil. 1917'de İngilizler bölgeye girdi ve bununla beraber bölgedeki Yahudi nüfusunu artırmaya başladılar. 1517-1917 tarihleri arasında Osmanlı İmparatorluğu’nun kontrol ve yönetiminde olan şehirde huzur, barış ve müreffeh bir toplum hayatı mevcutken 1917 sonrası dönemde yaşanan sistematik gelişmeler; bugünkü kaos, karmaşa ve çatışmaları meydana getirdi" dedi.
1917'deki nüfus dağılımına dikkat çeken Dr. Öğretim Üyesi Süleyman Özmen şöyle devam etti:
"O tarihe baktığınızda şu andakinin tam tersini göreceksiniz. O dönemde Yahudiler nüfusun 8'de 1 oranındayken şimdi tam tersi 8'de 7'ye çıktı. Yine toprak durumuna bakalım. Manda yönetimi sona erdiğinde, Yahudilerin elindeki topraklar ancak yüzde 6 kadarken bugün Filistin Özerk Bölgesi'nin elinde kalan toprak sadece 6 bin 220 kilometrekare Filistin nüfusu ve sahip olduğu toprak hakimiyeti sistematik olarak çeşitli yollarla azaltıldı. Bu adaletsiz karmaşanın nedenini anlamak için ileriye değil geriye bakmak lazım. Bütün bunların sebebi Arapların 1916 senesinde Türklerle yapmış oldukları ittifakı bozmaları" diye konuştu.
İNGİLİZLERİN BÖLGEYE GİRMESİNDEN 100 SENE SONRA
Amerika'nın geçtiğimiz kasım ayında Kudüs'ü başkent olarak tanıdığına dikkat çeken Süleyman Özmen, "İngilizlerin bölgeye girmesinden tam da 100 sene sonra Amerika bunu açıkladı. Büyükelçiliği açıyorum dediği zaman da İsrail'in devlet olarak kabul edildiği tarih. 70 sene sonra da bunu açıklıyor. Bunu Yahudileri sevdiği için onları koruyup kayırdığı için yapmıyor. Müslüman-Yahudi çatışması veya bölgede çıkartılmaya çalışılan Şii-Sünni çatışması en çok neye ve kime hizmet ediyor ona bakmak lazım. Bölgede ne kadar karmaşa olursa Amerika o kadar bu işten kâr sağlayacak. Amerika kan ve kaosla beslenir. Kapitalizm birinci küresel krizini 1873-1896'da yaşadı. İkinci kriz ise 1929-1934 arasındaydı. Her ikisinin ardından birer dünya savaşı çıktı ve milyonlarca insan hayatını kaybetti. 2008'den beri kapitalizm üçüncü büyük küresel krizini yaşıyor. Amerika'da kendi içerisinde bu krize bağlı ciddi ekonomik sıkıntılar yaşıyor. Bunu aşmasının tek yolu olarak da Orta Doğu'yu kana boğacak silah satışı olarak görüyor" ifadelerini kullandı.
Birleşmiş Milletler'in (BM) Kudüs'le ilgili aldığı kararları İsrail'in hiçbir zaman dinlemediğini de vurgulayan Özmen, "Buna rağmen hiçbir ciddi yaptırımla karşılaşmamıştır. O zaman BM neden var ve neden karar alıyor. BMGK kararlarını bile İsrail hiçe sayıyor. O zaman ne kadar gerçekçi şekilde bu devlet olarak kabul edilebilir onu düşünmek lazım" şeklinde konuştu.
(FOTOĞRAF)