IHA
Oluşturulma Tarihi: Aralık 21, 2015 16:01
İÇ HASTALIKLARI UZMANI DR. MUSTAFA NAFİZ KARAGÖZOĞLU, EGZOZ DEYİNCE DAHA ÇOK ARABALARIN YAKIT ATIKLARINI DIŞARI ATAN CİHAZIN AKLIMIZA GELDİĞİNİ BELİRTEREK "HÂLBUKİ YAKITLARI KULLANDIKTAN SONRA DIŞARI ATAN FABRİKA BACALARI BİRER EGZOZ" DEDİ.
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, egzoz deyince daha çok arabaların yakıt atıklarını dışarı atan cihazın aklımıza geldiğini belirterek "Hâlbuki yakıtları kullandıktan sonra dışarı atan fabrika bacaları birer egzoz" dedi.
Dr. Karagözoğlu, Amerikan Havacılık ve Uzay Dairesi (NASA)’nın uydu haritalarının son 10 yılda İstanbul’daki kontrolsüz büyüme ile havadaki solunumu kirleten AzotDioksit(NO2) oranının yüzde 50 oranında arttığını tespit ettiğini belirterek yapılması gereken önlemleri anlattı.
“HEPİMİZ FİLTREYİZ”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, yaptığı açıklamada, “Yaşamak için nefes alıp vermek zorundayız. Bu da içinde bulunduğumuz havayı solumamız demek. Bu yönden hepimiz bir hava filtresi gibiyiz. Yani soluduğumuz havayı süzüyoruz. Ne soluyorsak oyuz" diye konuştu.
Hava kirliliğinin dünyada her yıl 3 milyon insanın ölümüne neden olduğunu anlatan Dr. Karagözoğlu, şunları söyledi: "Bu değer dünyadaki toplam ölümlerin (ortalama 55 milyon) yüzde 5’ini oluşturmaktadır. Ölümlerin yüzde 90’nı gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir.”
“ÇOK EGZOZ, AZ SAĞLIK”
Karagözoğlu, İngilizce exhaust kelimesinin dilimize egzoz olarak yerleştiğini belirterek şöyle konuştu:
"Kelime anlamı olarak ’çıkartmak, boşaltmak, tüketmek’ anlamında kullanılır. Egzoz deyince daha çok arabaların yakıt atıklarını dışarı atan cihaz aklımıza gelir. Hâlbuki yakıtları kullandıktan sonra dışarı atan fabrika bacaları birer egzoz. Yakıt kullanıldıktan sonra partikül maddeler, karbonmonoksit, azot oksitler, kükürtdioksit, yağlayıcı madde artıkları ve hidrokarbonlar gibi insan sağlığını olumsuz etkileyen maddeler ortaya çıkar. Soluk alınan havada bu maddelerin miktarı arttıkça sağlığımız azalır.”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, azotDioksitin akciğer sisteminin derinlerine nüfuz edebileceğini belirterek açıklamasını şöyle sürdürdü:
"Savunma sistemini etkisiz hale getirir. Bronş mukusunun hareketliliğini olumsuz etkiler. Akyuvarları azaltıcı etki yapar. AzotDioksit(NO2) akciğeri tahriş eder ve solunum enfeksiyonlarına neden olabilir, akciğerdeki belirli hücrelerin ölümüne neden olabilir ve solunum fonksiyonlarının düzenini bozabilir. Belirtileri uykusuzluk, çarpıntı ve mukusda oluşan bozukluklarla fark edilebilir. AzotDioksit (NO2) gazının yoğunluğu 285 µg/m3 veya üzerinde olduğunda insan sağlığı üzerinde öldürücü etkilere sahip olabilir. Ayrıca havadaki bu maddeler ozon oluşumuna sebep olabilir. Azot oksitler ayrıca, göz tahrişine, üst solunum sisteminde enfeksiyona (özellikle çocuklar), astımın şiddetlenmesine, bronşitin artmasına neden olabilir."
“KALP HASTALARI DİKKATLİ OLMALI”
Akciğerle ilgili sorunların kalp hastalarını etkilediğini anlatan Karagözoğlu, sözlerine şöyle devam etti: "Tüm dokularda oksijenin kullanılmasının azalması sorun oluşturur. Kalp damar tıkanıklığı olanlar gelen oksijenin azalması, gelen oksijenden faydalanılmaması durumunda telafisi mümkün olmayan sonuçla karşılaşabilir. Bu durumda özellikle akciğer, kalp hastalığı olanların düzenli ilaç kullanmaları daha da önemlidir. Bebekler, çocuklar, gebe ve diğer kronik hastalarda bu olumsuzluktan erken etkilenecek riskli gruplardır.”
İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Mustafa Nafiz Karagözoğlu, bu konudaki ölçümlerin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından takip edildiğini belirterek sözlerini şöyle tamamladı:
"N.A.S.A‘nın yaptığı açıklama önemli. Bu kirlilik artışının tedbirlerinin alınması açısından erken uyarı kabul edilmeli. Bununla beraber kişisel olarak bedenimizi takip edip, şikâyetlerimizi önemsemeliyiz. Gerektiğinde doktora başvurmayı ertelemek tedbirsizlik olacaktır. www.havaizleme.gov.tr adresinden herkes güncel hava kirliliği ölçümlerine ulaşabilir.”