Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL, (DHA)- İSTANBUL Ebelik Günleri’nde konuşan Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, “Günümüzde doğumu daha acısız ve daha risksiz hale getirmek artık doktorlara verilmiş kutsal bir görev. Asırlardır doğum esnasında kadının en büyük destekçisi olan ebeler ise sistemin dışında, mesleki becerilerinden yoksun kalmış durumdalar” dedi.
1. Uluslararası 2. Ulusal İstanbul Ebelik Günleri Medipol Üniversitesi ev sahipliğinde gerçekleşti. Türkiye genelinden ve dünyadan ebelerin buluştuğu zirvenin açılışına Yeşilay Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Esra Albayrak, Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın, Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ömer Ceran, İstanbul Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu, Medipol Mega Üniversite Hastanesi İşletme Direktörü Özer Koca, Dünya Sağlık Örgütü'nden Prof. Dr. Lale Say ve Avrupa Ebeler Birliği'nden Barbara Finderle’nin de aralarında olduğu yurt içi ve yurt dışından 700’e yakın ebe ve ebelik öğrencileri katıldı.
“Ebeler için uzman eğitim, hayat için sağlıklı bir adım” temasıyla yola çıkılan kongrede, ebelik mesleğinin doğum sürecindeki rolü ve normal doğumun önemi vurgulandı.
“MÜDAHALESİZ DOĞUM, GÜÇLÜ ANNE, GÜÇLÜ BEBEK, GÜÇLÜ TOPLUM DEMEKTİR”
Dr. Esra Albayrak normal doğumun her kadının tatması gereken bir duygu olduğunu söyledi. Müdahalesiz doğumun gelecek için güçlü bir toplum oluşturacağını söyleyen Albayrak sözlerine şöyle devam etti:
“İstatistiklere göre anne ve bebek ölümleri doğumun hastane ortamlarına taşınması ile azaldı. Fakat değişim, sadece fiziksel ortam ile kalmadı, doğumun gebe zihnindeki algısı da değişti. Bunun karşılığında önemli bedeller ödendi. Doğum hastaneye ve patolojiye yakın hale geldikçe, anne ve bebek arasına kimyevi ilaçlar, ağrı dindiriciler, suni sancılar, sezaryen ameliyatları, formül mamalar girmeye başladı. Annenin sesini ve ihtiyaçlarını duymak imkânsız hale geldi. Doğum eyleminin anne içgüdülerinden koparılması, merkezine tıbbi müdahalelerin yerleştirilmesi şüphesiz sezaryen rakamlarında orantısız artışa neden oldu. Türkiye’de yüzde 53 ile sezaryen alarm verici boyutta. Bir anne için, doğumun her anının farkında olmak, paha biçilemez bir tecrübe, aynı zamanda doğum sonrası hayata adapte olabilmek için güç kaynağıdır. Vakti beklenmiş, doğum dalgaları tecrübe edilmiş müdahalesiz bir doğum, güçlü bir anne, güçlü bir bebek ve gelecek için güçlü bir toplum demektir. Doğumun, insanoğlunun yaratıldığı ilk andan itibaren süregelen bir tecrübe olduğunu ve içinde barındırdığı her aşamanın fıtri olduğunu unutmamak gerekiyor. Ebe ile gerçekleşen doğumların birçok açıdan fıtri süreçlere daha uygun olduğunu düşünüyorum. Doğumda hekimin rolü riskli durumlara müdahale etmek iken ebelerin rolü sabır ve sükunetli halleri ile doğum eyleminin gerçekleşmesini beklemektir. Beklemek kelimesini bilinçli tercih ettiğimi ifade etmek isterim. Zira gerçek bir ebe; doğum eyleminin kendisinin veya başka bir sağlık personelinin yardımı ile değil, kendiliğinden gelişen bir süreç olduğunu bilir ve sabırla bekler. Gebenin ve etrafındakilerin bu sürecin normal olduğu konusunda rahatlamasına yardımcı olur.”
“DOĞUM DA TIBBİ HALE GELDİ”
Doğumun insanın yaratıldığı çağlardan itibaren sosyal, duygusal ve kendi seyrinde ilerleyen fizyolojik bir süreç olduğunu kaydeden Albayrak, “Günümüzde ise doğum sıklıkla takip edilmesi gereken riskli bir süreç olarak kabul ediliyor. Doğumu daha acısız ve daha risksiz hale getirmek artık doktorlara verilmiş kutsal bir görev. Asırlardır doğum esnasında kadının en büyük destekçisi olan ebeler ise sistemin dışında, mesleki becerilerinden yoksun kalmış durumdalar” diye konuştu.
“EBELİĞİN GÖREV ALANINI GENİŞLETMEK ZORUNDAYIZ”
Medipol Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Sabahattin Aydın da ebeliğin insanlık tarihi kadar eski olduğunu belirtti. Eğitim düzeyi artırıldıkça ebeliğin işlerliğinin azaldığını ifade eden Aydın, meslekler arasında paylaşmaların kargaşaya neden olduğunu, ebelik eğitimi ve müfredatı ile ilgili sorunlar yaşandığını söyledi. Prof. Dr. Aydın, “Yetkin bir ebelik ordusu oluşturmak istiyorsak, önce bu müfredatı nasıl hayata geçireceğimizi, uygulamaları nasıl yapacağımızı çözmemiz lazım. Ebeliğin görev alanını yeniden genişletmek zorundayız. Ayrıca normal doğumu artırmak istiyorsak ebelerin mesleki sorumluluk sigortasını üstlenmemiz gerektiğini düşünüyorum. Doğurganlığın düşmesi ve normal doğumun azalması ebelik mesleğinin gittikçe kenara itilmesi gibi bir risk taşıyor. Üniversitemizde de uzman ebelik konusuna da ağırlık veriyoruz. Ebelik eğitimin önemli bir kısmı da teorik olmanın yanı sıra uygulamaya dayalıdır” diye konuştu.
MEMİŞOĞLU: İSTEĞE BAĞLI SEZARYEN ANNEYE DE BEBEĞE DE HAKSIZLIK
İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu da ebelik mesleğinin çok daha etkin hale gelmesi gerektiğini ifade etti. Özellikle son yıllarda doğumun fizyolojik tarafının zayıfladığını, cerrahi yönünün ağırlık kazandığını belirten Memişoğlu, “Genel cerrahi uzmanı olarak söylüyorum sezaryen bir ameliyattır. Sezaryen, ameliyatla bebeğin olduğu yerden çıkarılma işlemidir. Maalesef sezaryeni doğum olarak algılıyoruz. Doğum doğmaktan gelir. Hekimin fizyolojik sınırlar haricine çıkan problemler varsa hekimin dahil olması gerektiğini hem meslektaşlarımıza hem topluma anlatmamız gerekir. İsteğe bağlı sezaryen hem anneye hem de bebeğe de haksızlık” dedi.
“EBE DOĞUM SÜRECİNİN HER YERİNDE OLMALI”
Kongre Düzenleme Kurulu Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Nuran Aydın gebelik ve doğumun normal bir süreç olduğunu ve bu süreçte ebenin muhakkak olması gerektiğini vurguladı. Aydın, “Türkiye’deki en önemli sorunumuz normalin dışındaki şeylere zihinlerin alışmış olması.Gebelik ve doğum normal bir süreç ve ebe bunun her yerinde olmalıdır. Eskiden beri bebeğin doğumundan bakımına kadar her süreçte ebe zaten her yerdeydi şimdi ise biraz daha görünürlüğü artıyor. Sağlıklı bir anne ve bebek için ebelerden başka çıkar yolumuz yok” ifadelerini kullandı.
“EBELER ANNELERE HEP DESTEKTİR”
Ebelerin gebelik sürecinde hem annenin hem de anne adayının bebeğin sağlığını kontrol amaçlı gebeye destek verdiğini söyleyen ebe Sabiha Çağlayan,“Doğumdan sonraki süreçte de ebeler gebeye hep destektir ve süreçlerini takip eder. İnsanların ağrı süreci değişken olduğu için aslında iki ebenin bir gebeye bakım süreci var. Destek tedavi çok önemlidir. Türkiye’de hekimler doğuma katkı sağlıyor ve sezaryen doğum ön planda. Medipol Sağlık Grubu doğum sürecinin yaşatılmasını umut eden bir kurumdur” dedi.
(FOTOĞRAF-GÖRÜNTÜ)