IHA
Oluşturulma Tarihi: Şubat 01, 2016 12:21
Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Cengiz Bahadır, diz kireçlenmesinin giderek daha sık görülmekte olan bir hastalık olduğunu belirtti.
Hastalığın yeni bir yöntem olan PRP ve kortizon ile tedavileri hakkında bilgi veren Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Prof.Dr. Cengiz Bahadır, “Platelet Rich Plazma (PRP) yani trombositten zengin plazma tedavisi, kişinin kendi kanından iyileştirici özelliği olan hücrelerin ayrılarak eklem içine verilmesi olarak özetleyebileceğimiz yeni bir tedavi yöntemidir. PRP kireçlenme tedavisinde, özellikle de diz kireçlenmesinde giderek artan bir sıklıkta kullanılmaktadır. PRP yöntemi ile elde edilen trombositlerden salınan iyileştirici faktörler kıkırdak tamirinde rol oynayarak etkili olmaktadır” dedi.
Kortizon tedavisinin ise onlarca yıldır romatizma ve birçok hastalığın tedavisinde kullanılan bir ilaç olduğunu kaydeden Prof.Dr. Cengiz Bahadır, “Kortizon aslında insan vücudunda bulunan bir hormondur ve sentetik olarak elde edilerek ilaç niyetine kullanılan çok sayıda kortizon molekülü geliştirilmiştir. Kortizon çok kuvvetli bir antiromatizmal tedavi ajanıdır. Romatizmanın esasını teşkil eden kimyasal olayları başından durdurur ve böylece romatizmanın eklemlere vereceği zararı önler” diye konuştu.
PRP VE KORTİZON TEDAVİLERİNİN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI NELERDİR?
Prof.Dr. Cengiz Bahadır, PRP kişinin kendi kanından elde edildiğinden ve içine başka bir ilaç katılmadığından hemen hiç bir yan etkisinin olmadığını belirterek, şöyle konuştu:
“Bir kaç yıla kadar iyileştirici etkisi devam eder. Buna karşın göreceli pahalı olması, genelde birer ay arayla 3 kez uygulanması, ağrı kesici etkisinin hemen başlamaması ise dezavantajlarıdır. Yaygın kanının aksine tek bir kortizon enjeksiyonunun yan etkisi çok azdır. Hasta tansiyon hastası ise tansiyonu biraz çıkarabilir, şeker hastası ise kan şekerini biraz yükseltebilir. Bu etkiler bir hafta içinde düzelir. Bunun dışında kalan yan etkiler önemsizdir ve bu yan etkilerin tamamı kontrol altında tutulabilir. Kortizonun asıl yan etkileri yüksek doz ve uzun süreli kullanımda ortaya çıkarsa da eklem kireçlenmelerinde kortizon bu şekilde kullanılmadığından sorun teşkil etmez. Yılda aynı ekleme 3-4 kez kortizon enjeksiyonu uygulanabilir. Ama genelde 2 kez yeterli olmaktadır. Kortizonun en önemli avantajı ucuz olması ve ağrıyı hızla kesmesidir. En önemli dezavantajı ise etkisinin 3 ay-6 ay arasında sürmesidir. Diz kireçlenmesine ne zaman PRP ne zaman kortizon yapalım? Kıkırdak harabiyeti fazla değilse, hasta yaşı çok ileri değilse ve ağrı şiddetli değilse PRP tedavisi çok daha uygun bir seçenektir. Araştırmalar 65 yaş altında PRP tedavisinin daha ileri yaşlara göre daha etkili olduğunu göstermektedir. Dizde kıkırdak harabiyeti fazla ise, hasta yaşı ileri ise, dizde yoğun sıvı varsa, ağrı şiddetli ise kortizon iğnesi tercih edilmelidir. PRP yapılmış ekleme kortizon enjeksiyonu yapılması uygun değildir çünkü kortizon PRP’nin etkisini azaltır. Buna karşın diz çok ağrılı ise düşük doz kortizon yapılabilir. Böyle şiddetli ağrısı olan dizlerde ve özellikle eklemde sıvı toplanması da varsa dizlerden önce kortizon yapılıp hastanın ağrısı azaltılır ve bir ay kadar sonra PRP tedavisine başlanabilir. Böylece kortizon ile eklemde sıvı toplanması ve şiddetli ağrı önlenirken devamında yapılan PRP uygulaması ile de kıkırdak tamiri gerçekleştirilir. Bu sayede hızlı başlayan uzun süreli bir iyilik elde edilebilir. Ama PRP ya da kortizon veya ikisi ardı sıra da uygulansa unutulmaması gereken diz kireçlenmesinde tedavi bir bütündür ve bu tedaviler diz egzersizleri, kilo kontrolü, diz eklemini koruma programları ile kombine edilmelidir. Bu sayede ancak uzun ve kalıcı bir iyilik elde edebiliriz.”