Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 16 Şubat (DHA) - Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Dairesi'nin (DİSK-AR), Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK tarafından açıklanan Hanehalkı İşgücü Araştırması ile Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) açıkladığı sigortalı verilerini karşılıklı değerlendirmesi ile "gerçek işsiz sayısının altı milyon olduğunu" duyurdu.
DİSK-AR tarafından yapılan açıklamada, “TÜİK tarafından açıklanan dar tanımlı işsizlik oranı geçen yılın aynı dönemine göre 1.8 puan azalarak yüzde 10.3 olarak açıklandı. Geniş tanımlı işsizlikte ise ümitsiz olanların sayısı 621 olarak açıklanırken, iş aramayıp çalışmaya hazır olanların sayısı ise bir milyon 598 olarak hesaplandı” denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
"TÜİK verilerine göre dar tanımlı (standart) işsizlik oranı yüzde 10.3, mevsimsel etkilerden arındırılmış işsizlik oranı ise yüzde 10.2 olarak gerçekleşti.
" Kasım 2017 verilerine göre geniş tanımlı işsiz sayısı beş milyon 981, geniş tanımlı işsizlik oranı ise 17.6 olarak hesaplandı.
"Tarım dışı işsizlik yüzde 12.1, genç işsizliği yüzde 19.3 olarak gerçekleşti.
"Ne eğitim ne istihdamda olan gençlerin oranı yüzde 23.9 olarak açıklandı.
".Yükseköğrenim işsizliği yüzde 12.2 olarak açıklanırken, cinsiyete göre incelendiğinde erkeklerde yüzde 9.0 olan yüksek öğretim işsizlik oranı, kadınlarda yüzde 16.6 olarak hesaplandı.
"SGK verilerine göre son bir yılda (Kasım 2016-2017) sigortalı çalışan sayısında bir milyon 852 bin artış yaşandı ancak bu artış, 2016 Kasım ayında 423 bin olan çırak, stajyer ve kursiyer sayısının Kasım 2017’de yüzde 261 artarak bir milyon 107 bine yükselmesiyle gerçekleşmiştir"
DİSK-AR İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için şu önerilerde bulundu:
- “Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37.5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
- Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
- İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
- Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
-Uluslararası Çalışma Örgütü ILO’nun “insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
- Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
- Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
- Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.
- İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
- İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmelidir.
- Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır. (Grafik - Tablo)