Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 15 Mayıs (DHA) – Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü (DİSK-AR) teşvik ve istihdam seferberliğine karşın işsizlik artışının hız kesmediğini ve sanayi istihdamında gerileme yaşandığını belirtti.
DİSK-AR, TÜİK’in işsizlik rakamlarıyla ilgili verisini değerlendirirken TÜİK’in açıkladığı Şubat 2017 dönemi resmi (dar tanımlı) işsizlik oranının bir önceki yılın Şubat ayına göre 1.7 puanlık artış göstererek yüzde 12.6'ya yükseldiğine dikkat çekti. Toplam dar tanımlı işsiz sayısının 2016 Şubat ayına göre 676 bin kişi arttığı ve 3 milyon 900 bine yükseldiğini vurgulayan DİSK-AR değerlendirmesinde, 2017 Şubat ayı itibariyle işsizlik oranlarında artışın sürdüğünü ve sanayi istihdamında gerileme yaşandığına dikkat çekti. DİSK–AR’ın değerlendirmesine göre, Şubat 2016'da 6 milyon 437 bin olan geniş tanımlı işsiz sayısı Şubat 2017'de 546 bin artarak 6 milyon 983 bine yükseldi. Geniş tanımlı işsizlik oranı da yüzde 20.9 olarak gerçekleşti.
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde, TÜİK’in kullandığı dar tanımlı (standart) genel işsizlik oranının işgücü piyasalarındaki durumu bütün boyutlarıyla ortaya koyamadığına belirtiyor. TÜİK’in işsiz tanımına göre referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan kişilerden, iş aramak için son dört hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve iki hafta içinde işbaşı yapabilecek durumda olan 15 ve daha yukarı yaştaki kişilerin işsiz kabul edildiği anlatılıyor. Bu hesaplama yöntemi işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşılmasını zorlaştırdığına dikkat çeken DİSK-AR, değerlendirmesinde işsizliğin gerçek boyutlarının anlaşılması için alternatif işsizlik verilerine ve diğer işsizlik türlerine bakmak gerektiğini işaret ediyor. DİSK-AR’a göre geniş tanımlı işsizlik hesaplaması, klasik dar tanım kapsamında yer alan işsizler yanında, iş bulma ümidini kaybeden işsizleri, iş aramayan ancak çalışmaya hazır olan işsizleri, mevsimlik ve zamana bağlı eksik çalışanları kapsayan alternatif işsizlik tanımıdır ve çalışma ekonomisi literatüründe kullanımı giderek artan bir hesaplama yöntemidir. Değerlendirmeye göre, geniş tanımlı işsizlik verileri yıllardır ABD Çalışma Bakanlığı Çalışma İstatistikleri Bürosu tarafından da kullanılıyor.
DİSK-AR’ın değerlendirmesinde TÜİK tarafından açıklanan resmi işsizlik oranının işsizliğin bütün boyutlarıyla anlaşılması için yeterli olmadığı vurgulanarak bu işsizlik oranının tarım ve tarım dışı, cinsiyet ve yaş farkı gözetilmeksizin ortalama işsizliği yansıttığı, oysa işsizliğin kentsel alanlarda, gençlerde ve kadınlarda daha yüksek seyrettiği kaydediliyor.
DİSK-AR işsizlik değerlendirmesinde, doğru işsizlik oranları hesaplamasının açıklamasından sonra Şubat 2017 döneminde bütün işsizlik türlerinde artışın devam ettiğine dikkat çekiliyor. Buna göre, işsizlik türleri yüzde 12.6 ile yüzde 30.7 arasında büyük değişiklikler gösteriyor. Şubatta kadın işsizliği yüzde 14.8’e yükselirken, genç işsizliği yüzde 23.3 olarak görünüyor. Tarım dışı işsizlik oranları genel işsizlik oranlarına göre çok daha yüksek seyrediyor. Tarım dışı işsizlik yüzde 14.8 olurken, tarım dışı kadın işsizliği yüzde 18.9’a, tarım dışı genç işsizliği ise yüzde 25.9’a yükselmesi dikkat çekiyor. Tarım dışı genç kadın işsizliği yüzde 30.7’ye ulaşıyor. İşsizlik oranları son bir yıl içinde artmaya devam ederken en yüksek artış tarım dışı genç ve tarım dışı genç kadın işsizliğinde yaşanması dikkat çekiyor.
Teşviklere rağmen istihdam artmıyor, reel sektörde düşüş var
DİSK-AR’a göre 2017 Ocak, Şubat ve Mart ayları ortalamalarını yansıtan TÜİK 2017 Şubat istihdam ve işsizlik verileri, hükümet tarafından “istihdam seferberliği” adı altında yürütülen ve işsizlik sigortasından büyük kaynakların aktarıldığı kampanyanın henüz kayda değer bir etki yaratmadığını ortaya koyuyor. Ekonomi Şubat 2016-Şubat 2017 arasında sadece 500 bin yeni istihdam yaratabilirken, işsiz sayısı 676 bin artış gösteriyor. Bu durum, ekonominin iş yaratma kapasitesinin işsizliği azaltmaya yetmediğini gösteriyor.
TÜİK’in “Aralık 2016’da 26 milyon 669 bin olan toplam istihdam, Şubat 2017’de 287 bin artarak 26 milyon 956 bine yükseldiği” verisi, DİSK-AR’a göre SGK verileri tarafından desteklenmiyor. Bu artışın büyük bölümünü tarımsal istihdam artışı ve sosyal hizmetlerdeki artış oluşturuyor.
DİSK-AR’a göre tarımda 121 bin kişilik bir artış yaşanırken, imalat sanayiinde 29 bin, madencilikte 11 bin ve inşaat sektöründe 42 bin kişilik bir azalma dikkat çekiyor. Hizmet sektöründe en yüksek istihdam artışının da 93 bin kişi ile insan sağlığı ve sosyal hizmetler alanında gerçekleştiği belirtiliyor. Bu alanda yaşanan istihdam artışı büyük ölçüde evde engelli bakım hizmeti ve toplum yararına çalışmaya dayanıyor. İstihdam seferberliğinin özellikle sanayiinde artışa yol açmadığı görülüyor.
“TÜİK ve SGK verileri çelişkili”
DİSK-AR değerlendirmesinde TÜİK verileri ile SGK verileri arasında ciddi bir çelişki yaşandığı öne sürülüyor. Değerlendirmeye göre SGK resmi internet sitesinde kısa bir süre yer alan ve bir süredir ulaşılamayan SGK verilerine göre toplam sigortalı istihdamda Aralık 2016-Şubat 2017 arasında 257 bin kişilik azalma yaşandı. SGK verileri istihdamda artışı teyit etmezken, TÜİK verileri tarımsal istihdamda ve İŞKUR destekli hizmet sektörü istihdamında artış olduğunu, sanayi istihdamında ise gerileme yaşandığını ortaya koyuyor.
Değerlendirmede ayrıca istihdam seferberliği kapsamında yaşanan istihdam artışına ilişkin İŞKUR verilerinin Mart 2017’den bu yana yayınlanmadığı ifade ediliyor ve “Gerek TÜİK verileri ve gerekse SGK verileri istihdam seferberliği kapsamında gerçek bir istihdam artışını teyit etmiyor.” görüşü savunuluyor.
Değerlendirme ve öneriler
DİSK-AR, Değerlendirme ve Öneriler başlığı altında şu görüşleri dile getiriyor:
“TÜİK'in Ocak, Şubat ve Mart 2017 aylarını kapsayan Şubat 2017 dönemi Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçları işsizlikte hızlı artışın devam ettiğini gösteriyor. Genişletilmiş işsiz sayısı 7 milyon gibi rekor bir sayıya ulaşmış durumda. İşsizlikteki artış en çok kentsel alanları, kadınları ve gençleri etkiliyor. İddiaların aksine istihdam teşvik programlarının istihdam üzerinde olumlu etkisi henüz ortaya çıkmadı. Tersine sanayi istihdamında düşüş var. İşsizliğin azaltılması ve istihdamda kalıcı ve güvenceli artış sağlanması için önerilerimiz:
• "Herkesin çalışması için, herkesin daha az çalışması” ilkesi doğrultusunda haftalık çalışma süresi gelir kaybı olmaksızın 37.5 saate, fazla mesailer için uygulanan yıllık 270 saat sınırı, 90 saate düşürülmelidir.
• Uluslararası çalışma normları doğrultusunda herkese en az bir ay ücretli yıllık izin hakkı tanınmalıdır.
• İstihdam artışlarında kamunun payı dikkate değerdir. Kamu istihdamının artırılması, kamuda eğreti ve güvencesiz çalışma biçimleri yerine, kadrolu ve güvenceli istihdam artışının sağlanması yaşamsal önemdedir. Kamu girişimciliği ve hizmetleri istihdam yaratacak şekilde yeniden ele alınmalı ve kamuda personel açığı derhal kapatılmalıdır.
• Güvencesiz çalışma biçimlerine son verilmeli, tüm taşeron işçilere kadro verilmelidir. Kamu taşeron işçileri kamu işçisi olarak kadroya alınmalıdır.
• Uluslararası Çalışma Örgütü ILO'nun "insana yaraşır iş” yaklaşımı temelinde herkese güvenceli ve nitelikli işler sağlanmalıdır.
• Kiralık işçilik yasası (6715) Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmelidir.
• Sendikal hak ve özgürlüklerin kullanımı güvence altına alınmalı, sendikal barajlar kaldırılmalı, herkesin sendika hakkını özgürce kullanabilmesi için gerekli yasal düzenlemeler yapılmalıdır.
• Toplum yararına çalışma programları kapsamında çalıştırılanlar daimi işçi statüsüne geçirilmelidir.
• İş başında eğitim adı altında çırak ve stajyerlerin ucuz işgücü deposu olarak kullanılması uygulamasına son verilmelidir.
• İşsizlik Sigortası Fonunun amaç dışı kullanımına son verilmeli, işverenlere teşvik adı altında işsizlik fonundan kaynak aktarılmamalıdır.
• Kadın istihdamının artırılması ve işsizliğinin azaltılması için işgücü piyasalarındaki cinsiyetçi uygulamalara son verilmeli, ev içi bakım hizmetleri devletin gereken nitelikli, yaygın ve ücretsiz bakım hizmetlerini sağlaması ile kadının üzerinden alınmalıdır.
(Tablo ve Grafik)