Dink Cinayeti davası'nda dönemin İstanbul İl Jandarma görevlisi: Ortada olmayan bir görüntüden dolayı suçlanıyorum

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 12, 2018 14:04

Dink Cinayeti davası'nda dönemin İstanbul İl Jandarma görevlisi: Ortada olmayan bir görüntüden dolayı suçlanıyorum

Haberin Devamı

 

Özden ATİK /İSTANBUL, (DHA) AGOS Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ elebaşı Fethullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, jandarma ve eski emniyet görevlileri ile ana dava hükümlülerinin de aralarında bulunduğu 9'u tutuklu 85 sanığın yargılandığı davaya devam edildi. Duruşmada tutuklu sanık dönemin İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlisi astsubay Yavuz Karakaya, görüntü inceleme tespit tutanağında cinayet işlendiği sırada orada bulunduğuna ilişkin iddiayı reddederek "Ortada olmayan bir görüntüden dolayı suçlanıyorum" dedi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, dönemin İstihbarat Dairesi Başkanı Ramazan Akyürek ve Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz ile eski jandarma ve emniyet görevlilerinin de aralarında yer aldığı tutuklu sanıklar getirilirken; 13 tutuksuz sanık da hazır bulundu. Duruşmaya, 3 tutuklu sanık ise Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile katıldı. 

"ORTADA OLMAYAN BİR GÖRÜNTÜDEN DOLAYI SUÇLANIYORUM"

Duruşmada, dönemin tutuklu sanıklarından İstanbul İl Jandarma Komutanlığı görevlisi Astsubay Yavuz Karakaya savunmasını yaptı. "Bu kirli davaya adının karıştırılmasından ötürü utanç duyuyorum" diyen sanık Karakaya, suçlamaları reddetti. Sanık Yavuz Karakaya, diğer sanıklar Yusuf Bozca ve Ogün Samast'ın soruşturma ve dava aşamasında verdikleri ifadelerle kendisini suçladıklarını, ayrıca dosyada yer alan görüntü inceleme tespit tutanağında, cinayetin işlenmesi sırasında orada bulunduğunun iddia edildiğini ancak kesinlikle orada bulunmadığını belirtti. Sanık Karakaya, "İstanbul TEM ekiplerince cinayet mahallindeki güvenlik kameralarının incelenmesine ilişkin hazırlanan tespit tutanağında, bir grup jandarma personelinin bulunduğu iddia edilmiş ve bu şahıslar da sanık Yusuf Bozca'ya onaylattırılmaya çalışılmıştır. Ortada olmayan bir görüntüden dolayı suçlanıyorum. Tutanaktaki görüntüdeki şahısların bir kısmına emekli, bir kısmına da FETÖ'cü denilmiştir. Bu tutanağı hazırlayan arkadaşlar, görüntüde emekli olarak belirttikleri şahısların emekli olduklarını ense tıraşından mı anladılar? 30 yıldır jandarma görevlisiyim böyle bir şeye hiç şahit olmadım" dedi. 

"TUTANAK CİDDİYETTEN UZAK HAZIRLANMIŞTIR"

Tutanaktaki bilgilerle Ogün Samast'ın ifadelerinin çelişkili olduğunu belirten sanık Karakaya, şunları söyledi:

 "Samast cinayetten 9 yıl sonra cinayette ihmali olan kamu görevlilerine ilişkin soruşturmada verdiği ifadesinde cinayet günü olay yerinde kendisini takip eden ve kameraya çeken kişilerden bahsetmiştir. Bu görüntülerin Samsun’da gözaltına alındığında kendisine gösterildiğini anlatmıştır. Ogün Samast’ın 9 yıl sonra anlattığı, varlığı bile kesin olamayan görüntüler nedeniyle bu davaya dahil edildik. Bu görüntülere ben ulaşamadım. Bu görüntülerin var olup olmadığı ortaya konulamamıştır. Soyut delil ötesine geçemeyen yorumları ete kemiğe büründürme çabasından başka bir şey değildir. Adı geçen tutanak ciddiyetten uzak hazırlanmıştır" diye konuştu.

Savunmasının ardından üye hakimin, "Sanıklardan Muharrem Demirkale'nin kendisine 'abi' diye seslendiğini" sorması üzerine sanık Yavuz Karakaya, "Bu ciddiyetsiz bir iddia. Muharrem Demirkale herkese aynı şekilde hitap eden kişidir" diye cevap verdi. Duruşmaya, öğle arası verildi.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!