Darbe girişiminde 1'inci Ordu Komutanlığı'nda yaşananlar

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mayıs 10, 2017 14:12

Darbe girişiminde 1'inci Ordu Komutanlığı'nda yaşananlar

Haberin Devamı

 

Ümit TÜRK/İSTANBUL, (DHA) 15 Temmuz darbe kalkışmasında Üsküdar Selimiye'deki 1. Ordu Komutanlığı Harekat Merkezi ile Üsküdar Çevikkuvet Şube Müdürlüğü'nde yaşananlara ilişkin soruşturma tamamlandı.  52'si tutuklu 128 şüpheli hakkında "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. 
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu savcılığı tarafından hazırlanan iddianame 546 sayfadan oluşuyor. İddianamede 52'si tutuklu 128 kişi şüpheli olarak yer alırken aralarında Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Ümit Dündar ile üzerinden iki tank geçen Sabri Ünal'ın da bulunduğu 28 kişi müşteki olarak gösterildi. Tüm şüpheliler için "Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" ve "Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından 3'er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. 
4 şüpheli için "Silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan 7,5 yıldan 15'er yıla kadar, 24 şüpheli için ise ayrıca, "Kamu malına zarar verme, Mala zarar verme, Bir suçun işlenmesini kolaylaştırmak ya da yakalanmamak amacıyla kasten öldürmeye teşebbüs ve Silahla kasten yaralama" suçlarından da 134 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezası talep edildi.

1. ORDU KOMUTANLIĞI ADETA KARARGAH OLARAK KULLANILDI
İddianamede, İstanbul'daki darbe girişimi esnasında 1. Ordu Komutanlığı'nın 'adeta karargah olarak kullanıldığı' ifade edildi. Buradaki darbe kalkışmasını yürüten ismin ise 1. Ordu Komutanlığı Harekat Kurmay Başkanı Tuğgeneral Eyüp Gürler olduğu, Gürler'in ana darbe davasında tutuklu olduğu belirtildi. 

İLK GÖREV 1. ORDU KOMUTANI DÜNDAR'I DERDEST ETMEK
Darbeci Eyüp Gürler'in ilk olarak, 4 harp akademisi öğrenci subayını 1. Ordu Komutanı Orgeneral Ümit Dündar'ı ikametinden alarak derdest etmekle görevlendirdiği Fenerbahçe Orduevi'ne giden darbecilerin Ümit Dündar'ın 15 dakika önce emniyet müdürüyle görüşmek için konutundan ayrılması üzerine geri döndükleri kaydedildi. Gürler'in ayrıca Doğan Medya Center binasında yayınların kesilmesi icin helikopter ile harp akademisinden takviye amaclı gelen 3 Subay ile 11 eri görevlendirdiği belirtildi. 

DARBECİ GENERALİN EMRİYLE 103 KAMERANIN GÖRÜNTÜ KAYDI SİLİNDİ
İddianamede Harekat merkezini ele geçiren Eyüp Gürler'in dışarıdan gelen darbeci subaylarla birlikte faaliyetlerini buradan yönettikleri, Gürler tarafından görevlendirilen iki uzman erbaşın Görüntü İzleme Merkezi'nde bulunan 103 kameranın görüntü kayıtlarının sildiği, 22.45 sılarından itibaren kayıt cihazını kapattırdığı ve kayıt alınmadığı belirlendi. Daha sonra Görüntü İzleme Merkezi'nin kontrolünün dış birlikten gelen akademi öğrencisi yüzbaşı Batur Alp Çakır'a geçtiği anlatıldı. 

DARBE GİRİŞİMİNDE SİVİL ASKER İLİŞKİSİ...
İddianamede darbe girişimi gecesi Feyzullah Şahan isimli sivil bir kişinin istihbarat astsubayı ile irtibatta olduğu ortaya çıktı. Kahramanmaraş'tan bir gün önce gelen Feyzullah Şahan'ın darbeden haberdar olduğu ve 1. Ordu'da görevli İstihbarat Astsubayı Eshabil Saka ile 15 Temmuz günü çok sayıda telefon görüşmesi gerçekleştirdiği belirtildi. Şahan'ın, kiraladığı aracı da istihbarat astsubayı Eshabil Saka'ya tahsis ettiği, Saka'nın da darbecilere katılmak için söz konusu araçla 1. Ordu Komutanlığı'na giriş yaptığı belirtildi. İdianamede Feyzullah Şahan'ın FETÖ'nün iletişim kurmak icin kullandığı "bylock", "eagle" ve "surespot" isimli şifreli mesajlaşma uygulamalarını kullandığı ve sosyal medya hesaplarından sürekli FETÖ'yü övücü paylaşımlarda bulunduğu tespitine yer verildi.    

RÜTBELİLER GELİŞMELERİ TV'DEN TAKİP ETMİŞ
Kalkışma icerisinde yer alan rutbeli personelin eğitim elbiseli, tam teçhizatlı, tabanca, makinalı tabanca veya piyade tüfekli bir şekilde gelişmeleri TV haberlerinden, Whatsapp grubundaki yazışmalardan ve telsiz görüşmelerinden takip ettikleri belirtildi. Darbenin başarısız olduğunu anlayan çoğu rütbeli askerin 16 Temmuz sabahı sivil kıyafetlerini giyerek kışladan ayrıldıkları belirtildi. 

TARİHİ SELİMİYE KIŞLASI: YENİÇERİLERİN İSYANI SONUCU YIKILMIŞ 
İddianamede 1. Ordu Komutanlığı'nın bulunduğu Selimiye Kışlası'nın tarihteki yerine de değinildi. İddianamede yer alan bilgiye göre; "Üsküdar'da bulunan Selimiye Kışlası, III. Selim tarafından Nizam-ı Cedid askerleri icin kesmetaş bir kaide uzerinde ahşap olarak inşa edilmiştir. Yeniceriler'in isyanı sonucunda yıkılan bu kışla II. Mahmud devrinde kagir olarak yeniden inşa edilmiştir. Sultan Abdulmecid devrinde iki defa yenilenen kışlanın dört köşesine yedişer katlı birer kule ilave edilmiştir. Kışla, Kırım Savaşı sırasında İngiliz askerlerine tahsis edilmiştir. Modern hemşireliğin kurucusu  Florence Nightingale 1854'te kışlaya gelerek yaralı İngiliz askerlerinin tedavisinde görev almıştır. Florence Nightingale ve beraberindeki hemşirelerin kaldığı oda gunumuzde müzeye dönüştürülmüştür."

ÜZERİNDEN İKİ TANK GEÇEN SABRİ ÜNAL'IN İFADESİ... 
Darbecilere direnmek için tankların önüne geçen ve üzerinden iki tank geçen Sabri Ünal'ın ifadesi de iddianameye girdi
Ünal'ın,  "Saat 01.30 da Altunizade'de darbe teşebbüsü olduğunu öğrendim. Vatanım icin tepkimi koydum. Tanımadığım ve görmediğim leopar tarzı tank üzerime geldi, bende kaçamayacağım icin tankın orta açıklığına gelecek şekilde yere yattım. Tank üzerimde durdu. Sonra devam etti. Ayağa kalktığımda karşımda yine bir tank vardı, üzerime geldi, dur işareti yaptım, fakat, üzerime gelmeye devam edince sağa doğru kaçmaya çalıştım, kaçamayınca yine tankın orta yerine gelecek şekilde yere yattım. Tank sağ kolumun üzerinden geçti. Ben, TSK mensuplarından davacı ve şikayetciyim" dediği kaydedildi.

ÜSKÜDAR ÇEVİKKUVVETTE YAŞANANLAR...
İddianamede darbe girişiminde Üsküdar'daki Çevikkuvvet Yerleşkesinin ele geçirmeye çalışılması da anlatıldı. Çevikkuvetin ele geçirilmeye çalışılması ve kontrol altında tutulmasına ilişkin 2. Zırhlı Tugay Komutanlığı'ndan 12 tank 1 askeri araç içerisinde 1'i yarbay, 3'ü üsteğmen, 1'i asteğmen, 2'si astsubay, 22'si uzman çavuş, 46'sı er olmak üzere 75 askerin sevk edildiği belirtildi. Darbecilerin başında yer alan Yarbay İrfan Arat'ın tankları çevikkuvvetin arka kapısına konuşlandırarak, polislere, "Size zarar vermeyeceğiz, ülke yönetimine el konuldu. Teslim olsun" dediği, polis amirlerinin de, "Yaptığınız kanunsuz bir eylem, teslim olmak yok. Kışlanıza dönün, binaya girmeniz durumda gerekli müdahale yapılacak" dediği vurgulandı. 

POLİS AMİRLERİNE YÖNELİK TANK TOPU İLE ATEŞ ETME EMRİ VERDİ
Bunun üzerine darbeci yarbayın, bir tankın yönünü çevikkuvetteki amirlere doğru çevirtirerek, tank topu ile ateş etme emri verdiği belirtildi. Bu esnada kalkışmaya tepki göstermek üzere bölgeye gelen vatandaşların güvenlik güçleri ile birlikte şüphelilere müdahale ettikleri, zırhlı araçları durdurarak icindeki askeri personeli etkisiz hale getirmeye çalıştıkları, kalabalığın artması üzerine askeri birliğin olay yerindeki hakimiyetini kaybettiği, zırhlı araçların olay yerinden kaçmaya calışırken girdikleri dar sokaklar içerisinde ilerleme ve manevra kabiliyetlerini yitirdikleri, bu durum üzerine Yarbay İrfan Arat'ın “araçları ezip geçin" emri üzerine bölgedeki birçok aracın tanklar tarafından ezildiği anlatıldı.

TANKLARIN ZARAR BİLANÇOSU 
İddianamede vatandaşların ara sokaklarda sıkıştırdığı darbecilerin ateş etmesi sonucu, 1 kişinin silahla, 5 kişinin ise zırhlı tankların çarpması sonucu yaralandıkları, 2 kişiyi ise öldürmeye teşebbüs ettikleri belirtildi. Ayrıca darbecilerin söz konusu bölgede bulunan 1 ikamete, 18 sivil şahsa ait araca, 1 adet de kamu kurumuna ait araca zarar verdikleri tespitine yer verildi. Tankların durdurulması sonrası darbeci askerlerin gözaltına alındığı, ancak yarbay İrfan Arat'ın olay yerinden kaçtığı ve halen yakalanamayıp firari olduğu kaydedildi. 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!