Güncelleme Tarihi:
KOCAELİ (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Üniversiteleri özgürlük ortamından çıkarıp hapishaneye, tek tip insan yetiştiren kurumlara, ikna odalarına çeviren bir zihniyet, inanın Türkiye'ye büyük zarar vermiştir" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Gebze Teknik Üniversitesi'ni ziyaretinde yaptığı konuşmada, siyasetçilerden önce akademisyenlerin özgürlüğe, demokrasiye, milli iradeye inanmış olmaları gerektiğini belirtti.
Erdoğan, "1940'lardaki tek parti dönemini özleyen, faşizm, baskı, yasaklama, ret ve inkar özlemi içinde olan üniversite ve akademi dünyasının" geçmişte Türkiye'ye büyük zararlar verdiğini anlatarak, şöyle devam etti:
"Üniversiteleri özgürlük ortamından çıkarıp hapishaneye, tek tip insan yetiştiren kurumlara, ikna odalarına çeviren bir zihniyet, inanın Türkiye'ye büyük zarar vermiştir. İşte biz de öğrenciliğimizi o şartlar içinde geçirdik. Üniversitelerde bu tek parti ve faşizm özlemi içinde olan zihniyet kadar aklını, iradesini, hatta inancını bir takım ihanet şebekelerine kiraya veren zihniyet de aynı derecede tehlikelidir. Nitekim işte o tek partici, faşizm zihniyet ile ihanet şebekelerinin nasıl bir ittifak içinde olduğu, nasıl bir iş birliği içinde olduklarını da bugünlerde görüyoruz. Başörtüsünü yasaklayanlarla, başörtüsüne 'füruat' diyenler kol kola girdiler. Darbecilerle, darbelere övgüler düzenler, düzenleyenler bir araya geldiler. Üst aklın maşası olanlar, ne kadar uçlarda gibi görünseler, bugünlerde görüyorsunuz kucaklaştılar. Bütün hayatları hukuku çiğnemekle geçenler, normalleşen bir hukuk karşısında eski Türkiye'nin hukukunu istemeye başladılar. Bütün hayatları özgürlükleri kısıtlamakla, tehdit etmekle, ret ve inkar etmekle geçenler, gerçek özgürlük karşısında eski Türkiye'nin baskılarını hatırlamaya başladılar. İnşallah o eski Türkiye'ye geri dönüş olmayacak. Türkiye, inanıyorum ki her bir ferdiyle normalleşmeye yani yeni Türkiye'ye sahip çıkacak."
Üniversitelerin ve akademisyenlerin özgürlük ortamına daha fazla sahip çıkmaları, onu daha da geliştirmelerinin en büyük arzuları olduğunu ifade eden Erdoğan, "Bilim de ancak o şekilde gelişecek ancak o şekilde üretilecek ve üretecektir" dedi.
- "Kimi zaman hileyle soru çalarak belli kurumlara sızdılar"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, birikimini, sahip olduğu konumu ülkesi için seferber etmek yerine kriptolu telefonları dinlemeye yoğunlaştıranların nasıl bir ihanet işine girdiklerini herkesin gördüğünü dile getirerek, "Milletin parasıyla okudular, milletten 'himmet' adı altında topladıkları paralarla okudular, kimi zaman hileyle soru çalarak belli kurumlara sızdılar, milletin kurumlarında, milletin imkanlarını kullanarak, ne yazık ki millete çalışmak yerine gittiler uluslararası çevrelere hatta uluslararası istihbarat örgütlerine çalıştılar. İşte TÜBİTAK, bunun en bariz örneğidir. Bilim üretmesi, bilimi, araştırmayı, geliştirmeyi desteklemesi beklenen TÜBİTAK, gizli bir şeklide, sinsi bir şeklide bir ihanet şebekesine, onun maşası olan çevrelere çalıştı" diye konuştu.
Bugün TÜBİTAK'ın bir normalleşme süreci içine girdiğini belirten Erdoğan, "Normalleşmiştir diyemiyorum. Henüz yok. Daha orada ciddi temizliklerin yapılması gerekiyor. Biraz daha zaman alacak. Türkiye'nin şu anda uydusunu inşa edecek imzayı bugün attık. Hayırlı olur inşallah. Üniversitelerimizden de beklentimiz budur. Biz yasaklara ya da kökü dışarıda sahte hocalara aşık değil bilime aşık üniversiteler istiyoruz. İradelerini, zeka ve zihinlerini kurulan tuzaklar neticesinde ihanet şebekelerine kaptıran öğrenciler değil, akademisyenler değil, üniversiteler değil, özgür bireyler, özgür kurumlar istiyoruz" değerlendirmesinde bulundu.
- "Allah nefes verdiği müddetçe bu mücadelemiz sürecektir"
Erdoğan, özgürlük arttıkça aydınlıktan gözleri kamaşıp kendilerine özgürlük isteyenlerin yaygara yapacağını kaydederek, "Ne yaparlarsa yapsınlar, biz birilerinin özgürlüğü için değil 77 milyonun topyekün özgürlüğü için mücadele edeceğiz. Mesele budur. Bunu inşallah başardık, başarıyoruz. Güçlü Türkiye, büyük Türkiye, artık imtiyazlı kesimlere özgürlük sağlayan, imtiyazlı kesimlere çıkar sağlayan operasyonlarla hamdolsun artık başa çıkabiliyor. Dünden itibaren ulusal ve uluslararası medyada ya da bazı çevrelerde başlatılan Türkiye aleyhtarı algı operasyonları da göreceksiniz onlar da boşa çıkacak. Çetelerin hukuku değil milletin hukuku, inşallah Türkiye'yi çok daha özgür bir konuma yükseltecek. Bizler çok mücadele ettik. Türkiye'yi bu noktalara getirdik. Allah nefes verdiği müddetçe bu mücadelemiz sürecektir. Ardından bayrağı genç nesiller alacak. Sizlerin yetiştireceği o nesillere inanıyoruz, güveniyoruz" ifadelerini kullandı.
Üniversitenin hayırlı olmasını temenni eden Erdoğan, öğrencilere ve akademisyenlere başarılar dileyerek sözlerini tamamladı.
- Notlar
Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Haluk Görgün, ziyaretleri nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan'a teşekkür ederek, Erdoğan'ın her fırsatta ülkenin kalkınmasında öncü olacak üniversitelerden beklentilerini dile getirdiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu yöndeki açıklamalarına değinen ve üniversite adına yapılması planlanan faaliyetleri anlatan Görgün, artık üniversitelerin bilgi üretmesinin yanı sıra o bilginin etkin şekilde kullanılmasının sağlanması gerektiğini ifade etti.
"Dünyanın en güçlü silahının ateşlenmiş insan ruhu olduğunu söylerler, bölge insanının ruhunu ateşlemek için üzerimize düşen tüm sorumluluğu almaya hazırız" diyen Görgün, bölge insanının, milletvekillerinin, bürokratların, il ve ilçe yöneticilerinin üniversitelerine olan ilgisinin kendilerini çok mutlu ettiğini dile getirdi.
Gebze Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Görgün, Erdoğan'a konuşmasının ardından, günün anısına üzerinde Osmanlı arması ve padişahlarının portrelerinin yer aldığı porselen tablo hediye etti. Erdoğan da günün anısına Görgün'e hediye verdi.
Etkinliğe Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, Kocaeli Valisi Hasan Basri Güzeloğlu, Büyükşehir Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu ve akademisyenler katıldı.
(Bitti)