Cumhurbaşkanı Erdoğan Sancaktepe'de Toplu Açılış Töreni'nde konuştu

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Mart 26, 2017 21:56

Cumhurbaşkanı Erdoğan Sancaktepe'de Toplu Açılış Töreni'nde konuştu

Haberin Devamı

 İSTANBUL DHA

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Sancaktepe'de düzenlenen toplu açılış töreninde yaptığı konuşmada, "Siz nasıl 16 Nisan'ı iple çekiyorsanız, birileri de her gece kabus görüyor. İçeride, dışarıda kabus görüyorlar. Halk oylaması günü yaklaştıkça rahatsızlıkları iyice artıyor. İnanın bana ne yapacaklarını şaşırdılar. Eminim sizler de seyretmişsinizdir. Kandil'deki terör baronları hemen her gün bir video mesaj yayınlıyorlar. Düşünebiliyor musunuz? Kandil, İmralı. FETÖ Pensilvanya'dan yayınlıyor. Ne diyorlar? 'Evet çıkarsa biz biteriz diyorlar.' Açıktan alenen 'hayır' diyorlar." diye konuştu.

"BUNLAR BİZİM GENÇLİĞİMİZE İNANMIYORLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Adamlar konuyu bilmiyor. 18 maddeyi okumamış. Ya bir oku. Ama o, 'Ya ben İstanbul'u alırım ya İstanbul beni alır' diyen Fatih'in, bir çağı kapayıp bir çağı nasıl açtığını bilmiyor. Yaşının kaç olduğunu da bilmiyor. 21 yaşında bunu gerçekleştirdi. Ama bunlar bizim gençliğimize inanmıyorlar. Biz inanıyoruz. Ben 18-25 yaş arası gerek erkek, gerek bayanlara hepsine inanıyorum. Bu işi bitireceğiz. Şimdi biz de diyoruz ki seçme ve seçilme yaşı 18 olacak. Kararı kim verecek? Millet verecek, millet." dedi.

"SİZ O BAHARI DAHA ÇOK BEKLERSİNİZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti: "Çukurla, bombayla hayatlarını zindana çevirdikleri benim Kürt

kardeşlerime aba altından yine sopa gösteriyorlar. Aynı şekilde FETÖ ihanet çetesinin de gelmeyen baharları için 16 Nisan'ı beklediklerini görüyoruz. Ne diyorlar? Yayın yapıyorlar değişik yerlerle. 'Baharı bekleyin, bahar geliyor.'

diyorlar. Siz o baharı daha çok beklersiniz. DHKP/C, MLKP gibi ne kadar eli kanlı terör örgütü varsa, bunların yardakçılığını yapan ne kadar çevre varsa, hepsi de sabah 'hayır'la kalkıyor, akşam 'hayır'la yatıyor.



GECİKEN ADALET, ADALET DEĞİLDİR

Türkiye'ye zarar verme fırsatı doğar da bugüne kadar teröristlere hamilik yapmış ülkeler bundan geri kalır mı? Ülkemizin ayağını kaydırma imkanı çıkar da Neo Nazi partilerinin oyuncağı olmuş ülkeler bundan geri kalır mı? Beyler, Almanya, 'Niye bize Nazi diyorlar?' Hollanda, 'Niye bize Nazi diyorlar?' Avusturya aynı şeyi söylüyor. İsviçre aynı şeyi söylüyor. Nasıl söylemeyeyim. Bizim Almanya'daki camilerimizin duvarına gamalı haç işaretlerini çizenler siz değil misiniz? Camilerimizi yakıp yıkanlar siz değil misiniz? Solingen faciasını yapanlar siz değil misiniz? NSU davası hala devam ediyor. Niye bitirmiyorsunuz? 4 bin 500 PKK dosyası verdik, niye çözmüyorsunuz? Geciken adalet, adalet değildir. Bunları kendilerine söyledim. Utanmadan, sıkılmadan söyledikleri şey şu; 'Sizde bizim bir vatandaşımız var.' Kimmiş o vatandaşınız? 'Gazeteci'. Ben de kendisine ne dedim; sayın Şansölye, o gazeteci değil, o ajan terörist. Şunu da bilmenizi istiyorum, o gazeteci dedikleri ajan terörist, bir ay nerede kaldı biliyor musunuz? Tarabya'daki Alman rezidansında kaldı, deniz kenarında. Orada misafir ettiler. Dedim ki yargılanacak. Sizin yargınız madem ki adil, bizim yargımız sizden daha adil. Yargılanacak. Yargılandı ve tutuklandı. Şu anda içeride. Ama benim istediğim o 4 bin 500 dosyadan gelen yok."

"PARLAMENTODAN GEÇTİĞİ ANDA ONAYLARIM"

Erdoğan, alandakilerin "idam isteriz" sloganları üzerine, "Bu talebinize ben 'hayır' demiyorum. Ben diyorum ki şu 16 Nisan'ı önce bir halledelim. 16 Nisan'dan sonra sayın Bahçeli zaten kanaatini açıkladı. Sayın Binali Yıldırım'ın kanaatini de biliyoruz. Kılıçdaroğlu da en sonunda dedi ki 'Ben idama varım.' Madem ki var, parlamentodan geçtiği anda Cumhurbaşkanı olarak bana gelecek, ben de bunu onaylarım. " diye konuştu.

"PARLAMENTODA BENİM RESMİMİ ORAYA ASIYORLAR VE YANINA SİLAHI DA ŞAKAĞA DAYIYORLAR"

Erdoğan, yabancı medyanın her gün manşetlerinden, şimdi Türkçe olarak "hayır" çağrısı yaptığını, Almanya'nın dünyaca meşhur, en büyük gazetesinin "hayır" çağrısında bulunduğunu belirterek, şunları kaydetti: "Bakıyorsunuz İsviçre de aynı şekilde. İsviçre daha da ileri gitti. Şu anda kendi solak partileriyle, Türkiye'nin, oradaki teröristleri bir araya gelip

yürüyüş yaptılar. İsviçre parlamentosunda, bu çok önemli, parlamentoda benim resmimi oraya asıyorlar ve yanına silahı da şakağa dayıyorlar. Bu şekilde İsviçre parlamentosu buna ses dahi çıkarmıyor. Şu anda Dışişleri Bakanlığımız, bu noktada gereken ilişkileri kurmuş vaziyette. Bizler de tabii ki bunun karşısında gereğini yapacağız."

"SİZ TÜRKİYE'Yİ MÜSLÜMAN OLDUĞU İÇİN İÇERİ ALMIYORSUNUZ"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Şimdi Avrupa Birliği üyesi ülkeler Vatikan'da bir araya geldiler. Bu gelişmeler bir şeyi çağrıştırıyor; hayırdır ya Vatikan'da niye bir araya geldiniz? Papa'nın huzurunda niye bir araya geldiniz? Papa ne zamandan beri Avrupa Birliği üyesi oldu. Haçlı ittifakı kendini eninde sonunda gösterdi. Bu budur. Bize bugüne kadar ne dediler? 'İkide bir bize böyle diyorsunuz ama böyle bir şey yok.' Evet, siz Türkiye'yi Müslüman olduğu için içeri almıyorsunuz. Enteresan, bu toplantıya sosyal demokratlar da katılıyor, Hristiyan demokratlar da katılıyor. Allah Allah, nasıl bir iştir? Nasıl bir iştir ya? Şimdi ben bunları konuştum ya siz yarın seyredin. Yarın seyredin. 'Biz Vatikan'a seyahate gitmiştik, orada Papa'yı da bir görelim dedik, yaptığımız buydu.' demeye başlarlar. Ya siz kime bunu yutturacaksınız ya geçin bu işleri. Hayatınız hep bunlarla geçti zaten ve bunlarla kalmadılar. Şehirlerinin en önemli meydanlarını, en büyük salonlarını teröristlere verdiler. Milletimizi aşağılayan kıyafetlerle tüm Müslümanları rencide eden pankartlarla yürüyüş, gösteri yapıyorlar. Eskiden beri uyguladıkları yöntemler fayda etmeyince bu sefer iyice çukurlaşarak atlarıyla, itleriyle, köpekleriyle insanlarımıza saldırdılar." ifadelerini kullandı.

"SİZ NE ANLARSINIZ KADIN HAKLARINDAN YA..."

Erdoğan, "Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımı, ne yazık ki arabanın içine mahkum ettiler ve bir bayan. Hani sizde kadın hakları vardı ya? Lafa geldiği zaman 'kadın hakları şöyle, kadın hakları böyle' diyordunuz. Siz ne anlarsınız kadın haklarından ya. Siz, kız çocuklarını diri diri toprağa gömen o cehalet anlayışının devamısınız. Biz farklı değerlerden geliyoruz ama bunlar farklı cahiliye adetlerinin devamını ortaya koyuyorlar." şeklinde konuştu.

"DEAŞ'A KAZAEN VERECEK SİLAHLARI VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Şimdi de bizi, askerimize silah satmamakla tehdit etmeye başladılar. DEAŞ'a kazaen verecek silahları var. YPG'li teröristlere verecek silahları var. PKK'lı canilere verecek silahları var. Eli kanlı diktatörlere verecek silahları var. Fakat NATO'da müttefiki olan Türkiye'ye son iki yılda, yüzlerce vatandaşını

ve güvenlik görevlisini DEAŞ, PKK, FETÖ saldırısında kaybeden Türkiye'ye gelince silah yok. Üstelik biz onlardan hibe istemiyoruz ha, paramızla istiyoruz. Paramızla istediğimiz halde maalesef yok. Neymiş, kongreden izin çıkmamış. Terör

örgütleri için nasıl çıkıyor? Terör örgütleri için peşinen zaten, bunlara silah yardımı yapılamaz diye kararlar var. Uluslararası anlaşmalarda var, uluslararası hukukta var. Nasıl yapıyorsunuz? Size yazıklar olsun. Unutmayın yılanla çuvala giren, ısırılmaktan kurtulmaz, bunu böyle bilin. Teröristlere verdikleri silahlar, gün gelecek onlara dönecektir ama Türkiye'ye sattıkları silahlar, müttefiklik ilişkisi içinde onları da koruyacaktır. Bu gerçeği unutanlara artık söyleyecek sözümüz kalmamıştır."

"ÇİRKİN YÜZLERİNİ TÜM ÇIPLAKLIĞIYLA ORTAYA KOYUYORLAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dün gece Hakkari'de 19 teröristin, bu sabah Erzincan'da 14 teröristin etkisiz hale getirildiğini hatırlatarak, "Tabii durum böyle olunca da tehditler, ambargolar, bahaneler işe yaramıyor. Bu da onların hıncını, hırsını, pervasızlığını artırdıkça artırıyor. Öyle ki diplomasinin sahte gülücüklerini dahi terk ettiler, çirkin yüzlerini tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyorlar. Onların öfkesinin sebebi, bizim yanlış yola sapmamızdan değil, kendi güdümlerinden çıkmamızdan kaynaklanıyor. Yoksa bizim yolumuz Allah'ın izniyle dosdoğrudur, bizim yolumuz ecdadımızın, tarihimizin, medeniyetimizin yoludur." diye konuştu.

Törene, Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İstanbul İl Başkanı Selim Temurci, Sancaktepe Belediye Başkanı İsmail Erdem ile AK Parti İstanbul milletvekilleri de katıldı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!