Cumhurbaşkanı Erdoğan " Sakın yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin" (2)

Güncelleme Tarihi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan  Sakın yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin (2)
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 18, 2017 15:49

Cumhurbaşkanı Erdoğan " Sakın yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin" (2)

Haberin Devamı

Güven USTA/ İSTANBUL,(DHA) Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, cuma namazını Yıldız Hamidiye Camii'nde kıldı. Erdoğan namaz sonrası camiden çıkarken gazetecilerin sorularını yanıtladı.

Erdoğan, Almanya Başbakanı Angela Merkel'in, Gümrük Birliği anlaşmasının güncellenmeyeceğine yönelik açıklamalarının sorulması üzerine, "Türkiye'nin tansiyon düşürme noktasında herhangi bir sorumluluğu yoktur. Eğer bu konuda sorumluluk aranıyorsa bunun baş sorumlusu Almanya'nın ta kendisidir. Almanya şu ana kadar kendi iç siyasi çekişmelerini sürekli olarak Türkiye ile ve diğer bazı Avrupa ülkelerini de yanına almak suretiyle bu sürece taşımıştır. Almanya, Avrupa Birliği müktesebatına uymayan bir ülke konumuna düşmüştür" dedi.


 

"ALMANYA'DA YAŞAYAN TÜM VATANDAŞLARIMIN BİR ONUR MÜCADELESİDİR"

Erdoğan, "Bir vize konusu olmuştur, Avrupa Birliği sözünde durmamıştır. Aynı şekilde mültecilerle ilgili Türkiye'ye ödeme vaadinde bulundukları biliyorsunuz bir rakam olmuştur ki bu bizim bütçemize girecek bir para olmamıştır. 3 artı 3 milyar avro gibi bir söz vermişlerdir. Bu parayı vermedikleri gibi şu ana kadar arazide kullanan rakam 825 milyon avrodur. Bizim ise harcamış olduğumuz rakam, 30 milyar avroyu aşmıştır. Avrupa Birliği bu noktada vaadinde durdu mu? Durmadı. Şu anda Almanya neyi konuşuyor? Almanya şu anda işte 25-30 gün sonra yapılacak olan seçim için adeta SPD ve Hristiyan Demokratlar olarak 'Türkiye'yi ne kadar hırpalarsak o kadar içeride fazla oy alırız.' havasına düşmüşlerdir. Ben de Almanya'daki bütün soydaşlarıma diyorum ki, sakın bir yanlışa düşüp de bunları desteklemeyin. Ne Hristiyan Demokratları ne SPD'yi ne Yeşilleri... Bunların hepsi Türkiye düşmanıdır. Orada şu anda Türkiye'ye karşı düşmanlık yapmayan siyasi partilere gerekli desteği verin. Birinci parti, ikinci parti olmaları önemli değil, onlara verin. Çünkü bu bir yerde artık Almanya'da yaşayan tüm vatandaşlarımın bir onur mücadelesidir. O soylu mücadeleyi demokratik haklarını kullanmak suretiyle vermelerini tavsiye ediyorum" diye konuştu.


 

"1 MİLYONA YAKIN OY KULLANACAK OLAN TÜRK SEÇMEN VAR"

"Almanya'dan da Avrupa Birliği müktesebatı sürecine yönelik onların aklına da ihtiyacımız yoktur" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bir defa buradaki siyasi partilerin bu mücadeleyi demokratik bir tavır içerisinde yürütmeleri lazım. Bunu yapamamışlardır. Bunu özellikle de Hamburg Zirvesi'nde de gördük. Kendileriyle bunları konuştuk, kendilerine bunları çok açık, net söylememize rağmen, oradan döndük geldik ama değişen bir şey yok. Hala yine aynı kafadalar, aynı anlayıştalar. Değişen bir şey olmadığına göre orada asıl bu işi değiştirecek olan bir defa 1 milyona yakın oy kullanacak olan Türk seçmen var. Ben Türk seçmenlerimize özellikle Türkiye'ye bu

denli saldıran, bu denli saygısızlık yapan bu siyasi partilere karşı sandıkta oylarını kullanırken gerekli dersi vermeleri gerekir diye düşünüyorum. Bu bakımdan da hiçbir zaman Avrupa Birliği üyesi ülkelerle biz bir kavganın içerisinde olmadık ve asla da böyle bir şeyi düşünmüyoruz, düşünmedik ama bizim haysiyetimizle bizim onurumuzla da biz hiçbir ülkeyi oynatmayız" şeklinde konuştu


 

"DEAŞ'I ŞİDDETLE KINAMANIN ÖTESİNDE LANETLİYORUZ"

İspanya'daki terör saldırısının sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Bunu kınıyoruz ve DEAŞ ile ilgili tavrımız bizim biliyorsunuz belli. DEAŞ'ı şiddetle kınamanın ötesinde lanetliyoruz ve onlara karşı çok ciddi bir mücadele veriyoruz, içeride ve dışarıda. Bildiğiniz gibi biz sadece Fırat Kalkanı Harekatı'nda 3 bini aşkın DEAŞ'lıyı o bölgede etkisiz hale getirdik, ülkemizde

aynı şekilde... Fakat tabii Batı maalesef DEAŞ'a karşı Türkiye'nin attığı adımları aynı kararlılıkla atmıyor. Temenni ederim ki bundan sonraki süreçte onlar da daha kararlı adımlar atar ve bir dayanışma içerisinde bu mücadeleyi birlikte sürdürürüz" yanıtını verdi.


 



"ONLAR ÜSTELİK SUÇLUYU İSTİYOR, BİZ TERÖRİSTİ İSTİYORUZ"

Adil Öksüz'ün Almanya'da olduğu iddiaları üzerine bu ülkeye nota verilmesi sonrasındaki gelişmelerinde sorulduğu Erdoğan, 

"Biz şu anda üzerimize düşen diplomatik görevi yapıyoruz. Biz notamızı verdik ve Almanya'dan bu konuda gerekli adımı atmasını istiyoruz. Almanya, kendi vatandaşlarını bizden isterken nasıl bir farklı tutum içine giriyorsa, biz de şu anda orada bulunan bu teröristleri kendilerinden istiyoruz. Onlar üstelik suçluyu istiyor, biz teröristi istiyoruz. Daha önce de söyledim, 4 bin 500 terörist dosyasını Sayın Merkel'in kendisine verdim. Bunlardan bize herhangi olumlu bir dönüş olmadı. Hala bekliyoruz. Şu anda onların burada 3-5 tane diyelim ki tutuklusu var, onları sürekli bizden istiyorlar. Onları bizden isterken, kusura bakmasınlar, onların yargısı varsa, bizim de yargımız var. Yargımız, bu konuda kararı verir, kararı verdikten sonra da gereği neyse onu yaparız" dedi.


 

"CANAN AYBÜKE. KIZIM KOYDU ADINI..."

Torunun ve kızının sağlık durumunun da sorulduğu Erdoğan,  "Canan Aybüke. Kızım koydu adını, eşiyle beraber. Tabii çok tatlı, hoş. Altıncı torunum. Allahıma dua ediyorum, yarabbi bunların sayısı daha da inşallah çoğalsın. Çünkü milletçe sayımızın yükselmesi lazım" diye konuştu. Erdoğan, gazetecilere "Darısı sizin de başınıza, hem evlat olarak hem torun olarak. Bilmiyorum, adımları attınız mı? Çok ağırdan alıyorsunuz gibi geliyor bana. Bunları biraz hızlandırın" tavsiyesinde bulundu. Erdoğan, bir gazetecinin hamile olduğunu söylemesi üzerine de "Aferin, bak hamile varmış. Çok da güneş altında durma" şeklinde konuştu.


 

"HEPSİNİN NASIL SÜKLÜM PÜKLÜM MAHKEMELERE ÇIKTIĞINI GÖRÜYORSUNUZ"

"FETÖ'nün suikast timi yakalandı Balıkesir'de. Bununla ilgili değerlendirmeniz nedir?" sorusu üzerine Erdoğan, "Gerek emniyet teşkilatımız gerekse yargı yakın takip içerisinde, bütün değerlendirmeler yapılıyor. Bunlar dökülecek. Bunlar bizi sürekli tehdit ediyorlar, beni, arkadaşlarımı sürekli tehdit ediyorlar. Bizim bunlarla korkumuz, vesaire falan böyle bir şey söz konusu değil. Biz bu yola farklı çıktık, dolayısıyla bu işin içerisinden de muzaffer olarak çıkacağız. Hepsinin nasıl süklüm püklüm mahkemelere çıktığını görüyorsunuz. Yargı da bunlarla ilgili kararları en adil şekilde inşallah verecek. Bu neticeyle de bugüne kadar mağdur, mazlum konumdaki bütün vatandaşlarımız haklarına ulaşmış olacak" cevabını verdi.

(FOTOĞRAF)

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!