Cumhurbaşkanı Erdoğan Pretorya Büyükelçiliği açılışına katıldı (2)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Temmuz 26, 2018 15:39

Cumhurbaşkanı Erdoğan Pretorya Büyükelçiliği açılışına katıldı (2)

Haberin Devamı

(Ayrıntılar eklendi)

Deniz Kılınç / İstanbul, 26 Temmuz (DHA) – Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Türkiye Pretorya Büyükelçiliği açılışına katıldı.
Büyükelçiliğin açılışında konuşan Erdoğan, şunları söyledi:
“Buradaki vatandaşlarımızın uzun süredir beklediği Türkiye Cumhuriyeti’ne layık konumuyla fiziki koşullarıyla daha iyi hizmet sunmamıza imkan verecek bu binayı resmen hizmete açıyoruz. Ülkemizin bu gününe gelip bizi onurlandıran herkese şükranlarımı sunuyorum. Bu bina ayrıca ülkemizin Güney Afrika Cumhuriyeti’yle ilişkilerine verdiği kıymetin bir nişanesi olarak bakıyorum.
“Türkiye’nin yurt dışındaki diplomatik temsilini güçlendirmete gayret sarf ediyoruz.Dünyanın en yaygın altıncı diplomatik ağına sahibiz. Bu benim Güney Afrika’ya üçüncü ziyaretim. Bölgesel işbirliğinin üstünde duracağız, terör konularına da değineceğiz.
“Afrika ülkelerindeki misyonlarımızın sayısının kapasitesinin temsil kabiliyetinin arttırılmasına gayret gösteriyoruz. Afrika ülkeleriyle ortak çabalarımız sayesinde 2005 yılından beri kıta ile olan ilişkilerimizde büyük ilerleme kaydettik. Dünyadaki en büyük diplomatik temsilciliğimiz yine bir Afrika ülkesi olan Somali’de inşa edilmişti.
“10 15 yıl önce sadece belirli bölgelerde görünür olan Türkiye bugün dünyanın en yaygın diplomatik ağına sahip ülkedir. Yurt içinde olduğu gibi yurtdışında da kapısı çalınmadık dost, yarası sarılmadık gönül işbirilği yapılmamış devlet bırakmadık. Vatandaşlarımızın menfaatlerini savunduğumuz kadar Afrikalı kardeşlerimizin, Asyalı dostlarımızın da hak ve hukukunu savunduk. Dünya beşten büyüktür sözümüzle küresel güvenlik ve yönetim sistemindeki çarpıklıklara karşı herkesin vicdanının sesi olduk.
“Bugün küresel meselelerde sözü, tavrı ve duruşu merak edilen bir Türkiye varsa şüphesiz bu son 16 yılda verilen gayretlerin eseridir. Bu süreçte devletimizin en büyük gücü dünyanın dört bir yanında temsil eden vatandaşlarımız ile diplomatlarımızdır. Türkiye Güney Afrika münasebetlerinin bu seviyelere ulaşmasının sizlerin, iş insanlarımızın ve sivil toplum kuruluşlarının etkisi asla inkar edilemez. Sizler çalışmalarınızla, bağlantılarınızla ticari faaliyetlerinizle hem ülkemizi layıkıyla burada tanıttınız, hem de uzakları bizlere yakın kıldınız. İki ülkenin birbirini daha iyi tanımasına, anlamasına, işbirliğin yapmasına sizler, bizler için önemli bir güç kaynağı oldunuz. Bundan sonraki dönemde bizler bu gayretlerimizi arttırarak devam ettireceğiz.
“Sadece diplomasiyle dünyada beşinci sırada olmak bizim için yeterli değil. Bunu bizim sözden uygulamaya geçirmemiz gerekiyor. Biraz daha fazla çalışacağız.
Diplomatlarımız, iş insanlarımız dayanışma içinde bulundukları ülkelerde her türlü yatırıma, ihaleye hiçbir çekinme olmadan girmeleri lazım. Bütün bu ticaretten yatırıma, güvenlikten eğitime, insani yardımlardan enerjiye ilişkilerimizi daha da güçlendireceğiz.
Şu anda dünyada en az gelişmiş ülkelere yardım noktasında 8.2 milyar dolarla Türkiye birinci sıradadır. Hep veren el olduk, alan el değil. Ve şu anda bu anlayışla yolculuğumuza devam ediyoruz.
“Daha önce Güney Afrika’ya 2005 ve 2011 yıllarında da gelmiştim. İkili işbirliğimizi geliştirmek istiyoruz ve bunun yanında Güney Afrikalı liderlerle gerek G20 toplantılarında, gerek Türkiye-Afrika ortaklık zirvelerinde, gerekse uluslararası toplantılarda bir araya geldik. BRICS Zirvesi ve burada yapacağımız temasların ülkemizin geleceği açısından önemli olduğuna inanıyorum. Burada özellikle BRICS beşlisi ve buraya katılan ülkelerle yoğun görüşmelerimiz olacak ve bu şekilde yarınlarımızı inşa edeceğiz.
“Bugün ve yarın gerçekleştireceğimiz görüşmelerde ekonomi başta olmak üzere birçok kritik konuyu ele alacağız. Dünya barışına nasıl hizmet verebiliriz, bunları ele alacağız. Bölgesel işbirliği arayışının güçlendiği ve yeni aktörlerin ortaya çıktığı bu süreçte işbirliğimizi geliştirmek suretiyle yeni formüller ortaya koyacağız, bunların üzerinde duracağız.
“İnanıyorum ki terör, Güney Afrika’nın da en önemli sorunlarından birisidir. Bizim nazarımızda terör örgütleri arasında hiçbir fark yoktur. Terör örgütlerinin tamamı insanlığın ortak düşmanıdır. Deaş neyse FETÖ odur. PKK neyse, Boko Haram aynıdır. Güney Afrika Cumhurbaşkanı ile yapacağımız görüşmede bu konuları ayrıntılarına varana kadar ele alacağız.
“Özellkle 15 Temmuz darbe girişiminin aktif düzenleyicisi konumunda olan FETÖ örgütüyle ilgili beklentilerimizi dile getireceğim, zira FETÖ terör örgütünün dünyada en çok faal olduğu ülkelerden birisi Güney Afrika’dır. Bunları beraber konuşacağız. 15 Temmuz’da bizim başımıza bela olan bu terör örgütü, yarın Güney Afrika’nın da başına bela olabilir, bunu ona hatırlatacağım. FETÖ’nün bu toprakları kirletmesine, burayı bir üs haline getirmesine izin vermeyeceğiz. Bu terör örgütünün, ülkemizde olduğu gbi bazı kripto unsurları üzerinden Güney Afrika’nın hukuk sistemini istismar etmesine rıza gösteremeyiz.
“Son dönemde yaşananlar FETÖ ile mücadelenin yalnızca Türkiye için değil, diğer ülkelerin güvenlikleri için de önemini ortaya koymuştur. Bu örgüt bulunduğu her yerde zehrini sisteme zerk eden, kirli ve kalleş bir yapıdır. Türkiye nasıl yurt içinde örgütün belini kırdıysa, yurtdışında da FETÖ’nün karanlık yüzünü ifşa etmiş, örgüte karşı adım atılmasını sağlamıştır. Güney Afrika’da da başarılı bir operasyon gerçekleştireceğimize inanıyorum. Son FETÖ’cü terörist de hukuk önünde hesap verene kadar mücadelemizin süreceğini belirtmek istiyorum.
“Özellikle Türkiye olarak bizim bu topraklardaki tarihimiz yeni değildir, Osmanlı’nın geniş vizyonuyla dünyanın dört bir ucuna ulaşıyor. Pekin’den Sudan, Nijerya’ya kadar pek çok bölgede ecdadımız eserleriyle, hizmetleriyle medreseleriyle varlık göstermiştir. Güney Afrika’da 1862 yılında Ebubekir Efendi ile başlayan, daha sonra son Osmanlı Başkonsolosu Mehmet Remiz Efendi ile devam eden süreç, iniş ve çıkışlara rağmen bugüne kadar asla kesintiye uğramamıştır.
“Bugün Türkiye sadece resmi kurum ve iş insanları ile değil, parmakla gösterilen bir birikimle de var oluyor. Biz Türkiye olarak hiçbir toplumun, hiçbir coğrafyanın doğal kaynağı üzerinden kendimize bir refah düzeni kurma peşinde olmadık. Ülkemizin kıtaya ve Güney Afrika’ya bakışı hep kazan-kazan esasına dayalıdır. Ebubekir Efendi başta olmak üzere ecdadımızın burada bıraktığı temiz mirasa sahip çıkmamız gerekiyor. FETÖ gibi fitne ocaklarının bu mirasın arkasına saklanarak şeytani emellerini gerçekleştirmesine göz yummayacağız.
Bu bakımdan hepimize belirli sorumluluklar düşüyor. Her Türk vatandaşı aynı zamanda ülkemizin gönüllü misyon şefleridir. Her bir kardeşimize Türkiye’nin doğru tanıtımı konusunda görevler düşüyor.
“Bu yeni hizmet binamızla Güney Afrika’da çalışmalarımızın daha da güçleneceğine inanıyorum. Ülkemizin temsili, ilişkilerimizin gelişmesi için gayret gösteren başta Dışişleri Bakanım olmak üzere Büyükelçilk ekibine başarılar diliyorum.”

Görüntü dökümü: 

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın konuşması 

Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüd Çavuşoğlu'nun konuşması

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!