Güncelleme Tarihi:
Özgür ALTUNCU-Taner YENER-Gülseli KENARLI/İSTANBUL,(DHA) 23. Dünya Enerji Kongresi açılış oturumu İstanbul Kongre Merkezi'nde başladı. Açılış oturumuna Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Venezuela Cumhuriyeti Devlet Başkanı Nicolas Maduro Moros, KKTC Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı ile bir çok ülkenin devlet başkanları ile enerji bakanları katıldı.
Açılış oturumunda bir konuşma yapan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "'Barış için paylaşalım' mesajını tüm dünyaya iletmeyi hedefliyoruz. Amacımız bu kongrenin hem enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir bir zemin haline dönüşmesini, hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamaktır" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji ve doğalgazın 3 tane boyutu olduğunu ifade ederek, "tedarik, taşıma, tüketim. Biz tedarikçi bir ülke değiliz. Biz tüketici ev taşıyıcı ülke konumundayız. Bu özelliğimizi teknoloji ile birleştirmek suretiyle, tedarikle bunu bir araya getiriyoruz. İşte Avrupa'nın doğalgaz arz güvenliğine de biz bununla katkı sağlıyoruz. Bu çerçevede, Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç'ten sonra Avrupa'ya 4. doğalgaz koridorunu birlikte oluşturmak amacındayız. TANAP projesinin hayata geçmesiyle Avrupa'nın enerji tedarikinde yeni bir alternatif ortay çıkmış olacaktır. Türkiye-Yunanistan doğalgaz interkonektörü ile ilk somut adımı atılan bu projenin Avrupa için de önemli olduğuna inanıyoruz" dedi.
"HEDEFİMİZ ELEKTRİK ÜRETİMİZİN YAKLAŞIK YÜZDE 10'NUN NÜKLEER ENERJİDEN SAĞLANMASIDIR"
Erdoğan, "Önem verdiğimiz bir diğer alanda nükleer enerjidir. 2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu nükleer enerji santrali projesinin gerçekleştirilmesine yönelik hükümetler arası anlaşmayı imzaladık" dedi. Erdoğan Japonya ile de Karadeniz'de bir nükleer enerji santrali için anlaşma yapıldığını belirterek şunları kaydetti:
"Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içerisindeyiz. Ziraileri teknoloji noktasına, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda elektrik üretimimizin yaklaşık yüzde 10'nun nükleer enerjiden karşılanmasıdır. Türkiye yenilenebilir enerji açısında önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Güneş, rüzgar ve hidrolik kaynakların enerji sepetimizdeki payının yüzde 30'a çıkarılması yönündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Türkiye'de enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli mevcuttur. Bunun için tüm enerji şirketlerini Türkiye'de yatırım yapmaya davet ediyoruz. Bu ülkeye yatırım yapan asla pişman olmamıştır. Bundan sonra da pişman olmayacaktır."
"DAHA YAKIN BİR KOORDİNASYON VE İŞ BİRLİĞİ İÇERİSİNDE ÇALIŞMAMIZ GEREKİYOR"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Son dönemde düşen petrol fiyatlarının, enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durmamız gerektiğini düşünüyorum. Doğalgaz fiyatlarının da bu eğilimi izlemesi muhtemeldir. Bugün ertelenen yatırım kararlarının gelecekte yatırımlar üzerinde olumsuz etkide bulunması kaçınılmazdır. Bunu önlemek için daha yakın bir koordinasyon ve iş birliği içerisinde çalışmamız gerekiyor" dedi.
"GELİN HEP BİRLİKTE GAYRET SARF EDELİM"
Erdoğan, "Dünyanın dört bir yanından gelen siz değerli devlet başkanlarına, siz değerli katılımcılara sesleniyorum; Suriye'ye, Irak'a Ortadoğu'ya, huzur ve barış getirmek için el ele verelim. Halep'teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı. Ancak bugün Halep'te ufka bakan çocuklar, uçakların ve helikopterlerin kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul'da ufka bakan bir çocuk özgürce gelecek hayalleri kurmalı. Ancak bugün Musul'da ufka bakan çocuklar sadece DEAŞ zulmüyle, DEAŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki; Suriye'de çatışmaların durması, ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim " dedi.
"MİLLETİMİZİN CESARETİ, DİRENİŞİ VE KAHRAMANLIĞI SAYESİNDE BU GİRŞİMİ AKAMETE UĞRATTIK"
Erdoğan, "Bizim dünyaya yaptığımız adalet, barış, istikrar, güvenlik çağrıları, içi boş retorikten, samimiyetsiz beyanlardan ibaret değildir. Tam tersine biz savunduğumuz her değeri, bedelini en ağır şekilde ödeyen, tecrübe eden bir ülkeyiz. Kimi zaman ekonomik krizlerde olduğu gibi maddi sınırlar içerisinde kalırken, kimi zamanda 15 Temmuz'da yaşadığımız gibi kanla ödenebiliyor. Yaklaşık 3 ay önce ordumuzun içine sızmış bulunan Fethullahçı terör örgütüne mensup bir grup terörist, milletimizi, demokrasimizi bağımsızlığımızı hedef alan bir darbe girişiminde bulundu. TBMM, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, polis teşkilatımızın binaları ve bir çok kurumumuz bombalandı. Sivil insanlarımızın üzerine helikopterlerle, tanklarla, ağır silahlarla ateş açıldı. Milletimizin cesareti, direnişi ve kahramanlığı sayesinde bu girişimi akamete uğrattık" dedi.
"ÜLKEMİZE, MİLLETİMİZE, DEMOKRASİMİZE DESTEK VERMİŞ OLDUNUZ"
Erdoğan, "Sizler de bu hain terör eyleminden 3 ay sonra bu kongre vesilesiyle İstanbul'a gelerek ülkemize, milletimize, demokrasimize destek vermiş oldunuz. Şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Umarım sizlerin bu asil duruşunuz hala Türkiye'ye açıkça destek vermekten imtina eden, hala darbeci teröristleri bahane ederek bize insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkan birilerine örnek olur" şeklinde konuştu.
"TERÖR ÖRGÜTÜNÜN SON SESİNİ DUYURMA ÇABALARIDIR"
Erdoğan, "Biz PKK ve DEAŞ terör örgütlerinin yoğun saldırısı altındayız. Türkiye'nin Suriye ve Irak'a olan ilgisinin, en önem sebeplerinde biri de bu ülkede bulunan, DEAŞ, PKK, YPG mensubu teröristlerin ülkemize yönelik saldırılarıdır. DEAŞ, Ankara, İstanbul, Diyarbakır ve Gaziantep illerimizde yüzlerce vatandaşımızın hayatına mal olan canlı bomba saldırıları gerçekleştirdi. PKK da hemen her gün vatandaşlarımıza ve güvenlik güçlerimize yönelik eylemler düzenliyor. Dün 18 asker ve sil kardeşimizi şehit ettiler. Bugün onlar defnediliyor. Önceki gün Ankara'da bombalı araçla eylem yapmak için hazırlık içinde olan iki PKK militanı güvenlik güçlerimizce yakalanmak üzereyken kendilerini havaya uçurdular. Şehitlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı diliyorum. Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, huzurunu hedef alan bu kalleş saldırıların başarıya ulaşma imkanı asla yoktur ve olmayacaktır. Bu saldırılar, güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları neticesinde, hareket alanları her geçen gün daralan terör örgütünün son sesini duyurma çabalarıdır. Türkiye, tüm bu terör örgütleriyle mücadele edecek imkana ve kararlılığa sahiptir" diye konuştu.
"TÜRKİYE'NİN, SURİYE VE IRAK'TAKİ MÜCADELESİ ALELADE BİR TERCİH DEĞİL, HAYATİ BİR ZORUNLULUKTUR"
Erdoğan, "Madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Bunun için kendi topraklarımızda nasıl yoğun ve başarılı bir mücadele yürütüyorsak, ülkemize yönelik terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irak'ta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum. Türkiye'nin, Suriye ve Irak'taki mücadelesi alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgelerin terör örgütlerinden ve teröristlerin faaliyetlerinden arındırılmasına bağlıdır. Dolayısıyla biz kendi milli güvenliğimizde, bütün bunlarla beraber dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz. Dünya Enerji Kongresi'nden sizler aracılığıyla bu doğrultuda verdiğimiz mesajların ilgili tüm muhataplara açık ve net şekilde ulaşacağına inanıyorum" dedi.
(FOTOĞRAF)