Cumhurbaşkanı Erdoğan " Bir gece ansızın gelebiliriz" (geniş haber)

Güncelleme Tarihi:

Oluşturulma Tarihi: Nisan 29, 2017 15:31

Cumhurbaşkanı Erdoğan " Bir gece ansızın gelebiliriz" (geniş haber)

Haberin Devamı

Gülseli KENARLI - İdris TİFTİKCİ/İSTANBUL,(DHA) -Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi'nde Tüm Sanayici ve İş Adamları Derneği (TÜMSİAD) Olağan Genel Kuruluna katıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan burada yaptığı konuşmasında, “Terör örgütlerine karşı tarihimizin en büyük başarılarını elde ediyoruz. FETÖ'nün devletten, iş dünyasından, sivil toplum hayatımızdan ve ülkemizin her köşesinden sökülüp atılması yolunda çok önemli uygulamalar gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz. Bu bitmedi. Bu vücudumuzdaki öyle bir virüs ki metastaz yaptı. Bunun tamamen temizlenmesi gerekiyor. Silahlı kuvvetlerimiz, polis teşkilatımız, devletin tüm kurumları… Her yerden temizlenmesi gerekiyor. 

Ne demiştim? 'İnlerine gireceğiz' demiştim. İnlerine girdik ama bitmedi, in çok. Aynı şekilde PKK'nın da inlerine girdik, giriyoruz. Bakın şu anda askerimiz, polisimiz dağlarda, Tendürek'te, Gabar'da, Cudi'de, Bestler Deresinde. İki yüz metre yerin dibine kuyu açmak suretiyle, şehrin altında yeni şehirler kurmak suretiyle, oralarda lojistik malzemelerini ve kendilerini barındıracak imkanları kurmuşlar ve şimdi bizim askerimiz, jandarmamız, polisimiz, güvenlik korucularımız hep birlikte, yerin altında da bunlarla adeta savaşıyorlar. Burada durmadık, sınırın ötesinde de PYD ile YPG... Görüyorsunuz kimlerin desteğinde onlar bize oralardan nasıl saldırıyorlar? Havan toplarıyla vesaire. Ama oraları da onlara mezar ediyoruz, yine durmak yok. Hatırlarsanız şunu söylüyordum, 'biz bundan sonra birilerinden gelecek destekle değil, kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz' demiştik ve kendimiz kesiyoruz" dedi.


 

“BİR GECE ANSIZIN GELEBİLİRİZ"

Erdoğan, "Şimdi hedef Münbiç. Amerika'nın başını çekiği koalisyon güçleriyle beraber biz Rakka operasyonunu yaparız. Ama Amerikalı dostlara da diyoruz ki gelin yanınıza terör örgütü almayın. Çünkü bir terör örgütünü bir başka terör örgütü ile temizlemek olmaz. Böyle bir yanlış saplantı içinde olmayın. Çünkü terör örgütlerinin iyisi kötüsü olmaz. Bunların hepsi kötüdür. Elimizde belgeler var. 16'sında Amerika'da Sayın Trump ile görüştüğümüzde hep belgeleri de önlerine koyacağım. Bakın durum bu. Koskoca Amerika, bu kadar koalisyon güçleri ve Türkiye elele verilim Rakka'yı, DEAŞ'a mezar ederiz. Bunlar kendilerine kaçacak delik ararlar. Aynı şekilde Musul. Aynı şekilde El Anbar. Buralarda da bu mücadeleyi sürdürelim. Eğer bunu Irak'ta, kendi hallerine bırakacak olursak sürekli kurban vermeye devam ederiz. İşte Telafer, işte Sincar. Ne oldu? Baktık ki olmuyor Sincar'a bir operasyon, öbür tarafa bir operasyon yaklaşık 210-220 tane teröristi orada hallettik. Ve en önemli merkezlerini oralarda vurduk. Niye? Bu milletle oyun oynanmaz. Herkes bunu görecek. Dolayısıyla vakti saati geldiğinde ne yapacağımızı biz gayet iyi biliriz. Bir gece ansızın gelebiliriz" şeklinde konuştu.


 

"BUGÜN BİZİ VURAN TERÖR UNUTMASINLAR YARIN DA ONLARI VURACAKTIR"

“Hepimizin malumu olan birtakım güçler, bölgeyi satranç tahtası, terör örgütlerini de gerektiğinde feda edilebilecek piyonlar gibi kullanarak kendilerine yeni hareket alanları açmaya çalışıyorlar" diyen Erdoğan, "Her zaman ifade ediyorum; burada da bir kez daha ifade etmekte fayda görüyorum. Terör örgütleriyle mücadelemiz, bizim için bir oyun değildir, bir beka meselesidir. Çünkü sınırlarımız içindeki ve hemen yanındaki terör örgütleri bomba patlattığı zaman Avrupa'nın, Amerika'nın, Rusya'nın değil bizim canımız yanıyor. Terör örgütleri roketle, havanla, silahla saldırı düzenlediklerinde hedefte Avrupa'sı Amerika'sı, Rusya'sı değil bizim Mehmetimiz var, bizim polisimiz var, bizim vatandaşlarımız var; şehit olanlar onlar oluyor, diğerleri değil. Bu örgütlerin yıkmaya çalıştıkları devlet bizim devletimiz, bölmeye çalıştıkları millet, bizim milletimizdir. Bir başka ifadeyle terör örgütleriyle mücadele bizim için bir seçenek değil bir mecburiyettir. Bunun böyle bilinmesi lazım. Onun için hiç kimse kusura bakmasın. Biz terör örgütlerine asla müsamaha göstermedik, göstermeyeceğiz ama tüm Batı'nın da bir şeyde bizimle beraber olması lazım, eğer samimiyseler, terörle mücadelede samimiyseler, buradan taviz veremeyiz. Çünkü bugün bizi vuran terör unutmasınlar yarın da onları vuracaktır" diye konuştu. 


 

“SİZİN BAŞKA İŞİNİZ GÜCÜNÜZ YOK MU?"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçimlerde yaşadık, şu referandumda yaşadık; Avrupa'nın birçok ülkesinde bu teröristleri, bizi içimizden bölmek için kullanmadılar mı? Hepsini uluslararası televizyonlarda da gösterdik. Ülkemizde aynı şekilde gösterdik, gösteriyoruz. Hadi verin bu teröristleri bize; vermezler. Çünkü onları bize karşı kullanmanın gayreti içindeler. Onların piyonları bunlar. Dosyalarıyla her şeyiyle verdiğimiz halde ama gelip bizden, sıkılmadan, utanmadan bir tane ajan provokatörü isterler ve bunu da Alman rezidansında, Tarabya'da bir ay saklarlar, Boğaz'a nazır. Şimdi tabii tutuklandı, içeride. Hala onu istiyorlar. Sizin başka işiniz gücünüz yok mu? Kendi yargılarına gelince bağımsız, kendi yargıları tarafsız ama bizim yargımıza gelince bizim yargı taraflı, öyle mi? Bizim yargımız da kararı verdi, tutukladı. Olay bu kadar basit. Önce siz o istediğimiz teröristleri verin. Elini kolunu sallayarak dolaşıyorlar ve kampanyalar yapıyorlar. Kendi milletvekilleri dahi Almanya'da, Hollanda'da, Avusturya'da bu tür kampanyalara katılıyorlar. İsviçre, gördünüz bütün gazetelerde falan... Parlamentonun önünde dev bir pankart, fakirin resmi, şakağına da silahı dayamışlar 'Erdoğan'ı öldürün'... Gücün yeterse öldürürsün ayrı mesele ama biz bir şeye inanmışız, o da nedir? 'La tahzen innallahe meana'... Biz buna inanmışız ve biz Rabbimizin bizimle beraber olduğuna inandığımız için korkmadan yürüyoruz" dedi. 


 

“54 YILDIR KALKIP DA ŞU AVRUPA BİRLİĞİ KAPISINDA TÜRKİYE'YLE DALGANI GEÇME"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Biz de şu anda Batı'dan ne istiyoruz? Yapacaksan yap, varsa sende bir adalet anlayışı, adaletini göster, ortaya bunu koy. Türkiye işte taa sene 64, sene 2017. 54 yıldır kalkıp da şu Avrupa Birliği kapısında Türkiye'yle dalganı geçme. Çözecekseniz bu işi çözün. Bu milletin de bir sabrı var. Bir yere kadar. Ondan sonra da Erdoğan böyle konuşunca, 'Niye Erdoğan böyle konuşuyor?' Diktatör dersiniz sabır, her türlü hakareti yaparsınız sabır. Nereye kadar sabır? Bir yere kadar" şeklinde konuştu.


 

“BAŞARIYI MAHKEME KAPILARINI AŞINDIRARAK DEĞİL ANCAK MİLLETİN GÖNLÜNE GİREREK ELDE EDEBİLİRSİNİZ'"

Erdoğan, “Türkiye'nin uzun zamandır arayışı içinde olduğu, 15 Temmuz'un artık kaçınılmazlığını gösterdiği bir büyük reformu, 16 Nisan'da sizlerin onayıyla hayata geçirdik. Şimdi bu da onları rahatsız ediyor. Niye rahatsız ediyor? Milletin verdiği karar her şeyin üstünde değil mi? Şu katılıma bak ya. Avrupa'da böyle bir katılım var mı? Yüzde 85,5'luk bir katılım oranıyla halk oylamasında bir demokratik tercih ortaya kondu. Yaklaşık 50 milyon vatandaşımın her birine ben teşekkür ediyorum. 49 milyon geçerli oy içindeki 25 milyon 157 bin evet oyuyla, bu büyük reformu yüzde 51,4 oranla hayata geçmesi yönünde irade beyan eden vatandaşlarıma ayrıca teşekkür ediyorum. Seçim meydanları er meydanlarıdır. Demokrasi için er meydanı seçim meydanıdır. Pehlivan için de Kırkpınar'dır. Mesajınız varsa orada söylemeniz, ne marifetiniz varsa orada sergilemeniz gerekir. Seçim bittikten sonra ortaya çıkan sonucun üzerini gölgelemek için gösterilen gayretleri ben bir cumhurbaşkanı olarak üzüntüyle takip ediyorum. Sandıktan elde edilemeyen sonucu, çünkü Yüksek Seçim Kurulu (YSK) bizim hukukumuzda nihai kararı veren mercidir. YSK'nın dışında seçimle ilgili başka bir merci yoktur. Şimdi bunlar ne yaptı? YSK kesin kararını da açıklamasına rağmen Danıştay'a müracaat ettiler. Danıştay da verdi kararını. Oradan da zaten olumsuz geleceği belliydi. Onla da yetinmediler. Anayasa Mahkemesi'nde böyle bir arayışa girdiler. Anayasa Mahkemesi zaten daha önce de açıklamasını yapmıştı. Şimdi Avrupa İnsan Hakları Mahkeme'sinde kendisine çözüm arayanlara sözüm şudur: 'Başarıyı yanlış yerde arıyorsunuz. Başarıyı mahkeme kapılarını aşındırarak değil ancak milletin gönlüne girerek elde edebilirsiniz'" diye konuştu.


 

"BOŞUNA UĞRAŞIYORSUNUZ. 16 NİSAN ARTIK GERİDE KALDI"

Erdoğan, “Egemenlik kayıtsız şartsız milletin değil mi? Niye millete saygı duymuyorsun? Millet karanını verdi bu işi bitirdi. Boşuna uğraşıyorsunuz. 16 Nisan artık geride kaldı. Bir kez daha milli irade hür bir şekilde sandıkta tecelli etmiştir. Artık bu halk oylamasını da sonuçlarını da tartışmanın bir kıymeti harbiyesi yoktur. Bitti bu iş. Bundan sonra yapılması gereken önümüzdeki diğer seçimlere hazırlanmaktır" şeklinde konuştu.


 

“KURUCUSU OLDUĞUM PARTİYE TEKRAR ÜYE OLACAĞIM"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “2019 yılı Kasım ayında, 2019 yılı Mart ayında yeni sisteme göre adımlar atılacak. İlk yerel seçimler bundan sonra yapılacak. Aynı şekilde Cumhurbaşkanlığı seçimi, milletvekilliği seçimi Kasım'da yapılacak. Artık heyecanınızı oraya saklayın. Orada atın bu adımları. Avrupa Birliği ülkemize yönelik haksız ve adaletsiz tavrında değişiklik yapmazsa belki bu konuda da bir halk oylaması ihtiyacı olacak. Olur mu olur. İngiltere BREXIT yapıyor oluyor da Türkiye'yi kapısına yakıştırmayanlar, kapıdan içeri sokmayanlar Türkiye'nin bir halk oylaması kararından niye rahatsız oluyorlar? Hem almıyorsun, hem içeri sokmuyorsun hem de halk oylaması yapılacak dendiği zaman rahatsız oluyorsun. Niye rahatsız oluyorsun? Gerçekten bunlar bizi çok mu seviyor? Yeni bir şey daha duydum. Avrupa'da halk oylamasıyla ilgili sandık kurdurmazlarmış. O sandıklar da size kalsın. Bize Türkiye yeter. Yıllarca zaten bu işi burada yürüttük. Onlar da sizin yine ayrıca bir yüz karalığınız olacak. O da tarihe kayıttır. Kendilerinde güç vehmedenlere mahkeme kapılarını boş verip bu seçimlere hazırlanmalarını tavsiye ediyorum. Biz şimdiden hazırlıklara başladık. Önümüzdeki Salı günü Anayasa'mızın 16 Nisan'da değişen hükmüyle elde ettiğimiz bir imkanını kullanacak kurucusu olduğum partiye tekrar üye olacağım. Ardından da 21 Mayıs'ta yapılacak olağanüstü kongremizde partimizin yeni yönetim şekli belirlenecek. Buradan alacağımız enerjiyle bir yandan teşkilatlarımızı güçlendirerek seçimlere hazırlayacak, bir yandan da icraatlarımızla milletimizin gönlünde daha yükseklere çıkmanın yollarını arayacağız. Bu işler öyle hani bir söz var ya '10 dönüm bostan yan gel yat Osman' bu anlayışla olmaz. Eğer bir hedefiniz varsa bunun için çalışmanız, gayret etmeniz, sürekli kendinizi yenilemeniz şart. Yenilemeden olmaz" dedi. 


 

“ENİNDE SONUNDA HER ŞEY ASLINA RÜCU EDER"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bizim muhalefetin yaptığı gibi hiçbir şey yapmadan sadece başkalarını suçlayarak başarı elde etmeye çalışırsanız her seferinde işte böyle hüsrana uğrarsınız. Muhalefetin şirazesi öylesine bozulmuş durumdaki millete hakaretlerinin dozunu artırmaya başarısızlıklarının sebebini doğrudan millete yüklemeye başladılar. Lafa gelince ağızlarından demokrasiyi düşürmeyenlerin yüzlerindeki makyaj dökülmeye, halkçılık kılıfının altına gizledikleri o faşist damar kendini belli etmeye başladı. Bu işler böyledir. Eninde sonunda her şey aslına rücu eder. Mazisine baktığınız zaman, şöyle çıkarın, o 80-90 yılı hep bunu görürsünüz. Çünkü tek parti döneminde onlar için zaten mağlubiyet söz konusu değil. Ama çok partili döneme girdikten sonra alabildikleri tek galibiyet yok. Avrupa'daki Nazi artıklarıyla aynı safta buluşanların durumu bu işte. Şu an onlarla buluştular, onlarla beraber hareket ettiler" şeklinde konuştu.


 

“DEMEK Kİ BİRBİRİMİZE İHTİYACIMIZ VAR, BUNU GÖRECEKSİN"

Erdoğan Mart ayı ihracat rakamlarının iyi geldiğini belirterek “Tabi geçen ay ki rakamlarda, ihracatta da ithalatta da ilk sırayı Almanya'nın alıyor olması, her iki ülkenin de üzerinde düşünmesi gereken bir tablodur. Demek ki birbirimize ihtiyacımız var, bunu göreceksin. Rakamlar son dönemde Avrupa'daki Türkiye karşıtı kavganın ön saflarında yer almaya hevesli gözüken Almanya'nın bu tutumunu gözden geçirmesi gerektiğine işaret ediyor" dedi.


 

“ARTIK BİZ EN KÖTÜYÜ İNŞALLAH GERİDE BIRAKTIK"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Uluslararası yatırımlar konusunda çok önemli sinyaller alıyoruz. Yarın Hindistan, Çarşamba günü Rusya, bir sonraki hafta Kuveyt, Çin ve ardından Amerika'ya gideceğiz. Ardından Belçika'da NATO liderler zirvesine katılacağız. Ne içeride ne dışarıda kimsenin bekleyeceği bir milat kalmadı. Koşacağız, koşturacağız. Artık biz en kötüyü inşallah geride bıraktık. Bundan sonra hep daha iyiye, güzele yol alacağız" diye konuştu. 


 

“SİZİN RESMİ ÖZ SERMAYENİZ DIŞINDA DA ÖZ SERMAYENİZ VAR"

Erdoğan,  “Bir başka rahatsız olduğum konuda faiz. Faiz konusunda da ekonomideki güven ve istikrarın güçlenmesine paralel olarak önümüzde dönemde olumlu adımlar atılacağına inanıyorum. Buradan halk oylaması sonuçları bekleyen herkesi harekete geçmeye davet ediyorum. Biliyorsunuz yatırımda ve istihdamla ilgili çok ciddi teşvikler getirdik. Tüm firmalarımızdan tüm girişimcilerimizden bu teşviklerden yararlanarak işlerini büyütmelerini konusunda cesur adımlar atmalarını bekliyoruz. Bu ülkenin kullanılmayan her potansiyeli hem bizim hem işadamlarımızın açısından büyük kayıptır. İşadamlarınıza sesleniyorum, yastığınızın altındaki değerleri çıkarın. Sürün bunları sermayenize. Sizin resmi öz sermayeniz dışında da öz sermayeniz var. Sürün. Büyüt yatırımı. Ve yatırımı büyüttükçe gel teşvik kapsamına gir bundan da ciddi imkanlar elde et" dedi. 


 

MUHLİS AKARSU'NUN TÜRKÜSÜ

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Sivas Katliamı'nda hayatını kaybeden halk ozanı Muhlis Akarsu'ya ait “Duydum Dost Yarelenmiş Yine Gönlüm Hoş Değil" türküsünün sözlerini okudu.  Erdoğan, “Yüreği bu ülke için çarpmayanlarla sevinci de tasası da bu ülke için olmayanlarla hedeflerimize ulaşamayız. Bakınız halk ozanımız ne diyor 'Duydum dost yarelenmiş, yine gönlüm hoş değil. Her yanı parelenmiş, yine gönlüm hoş değil. Dost hasreti zor imiş, her dem ahu-zar imiş. Dert adamı yer imiş, yine gönlüm hoş değil'  Bize ülke olarak, millet olarak işte böyle dostlar lazım" dedi.


 

KUT'ÜL AMERA MÜFREDATA GİRİYOR

Kut'ül Amera'nin yıldörümüne değinen Erdoğan,  "Bugün 101. yıl dönümünü yad ettiğimiz önemli bir zaferin kahramanlarını yad etmek istiyorum. Bundan bir asır önce 29 nisan 1916 tarihinde herkesin artık ayağa kalkamaz diye baktığı ecdadımız, Kut'ül Amare'de yakın tarihimizin en önemli zaferlerinden birini kazanmıştır. Bu vesileyle Selman-ı Pak ve Kut çarpışmaları başta olmak üzere, birinci dünya savaşının tüm cephelerinde kahramanca mücadele ederek şehit olan gazi olan tüm askerlerimizi rahmetle, minnetle, tazimle yad ediyorum. Maalesef ülkemizde yakın tarihimizin Kut'ül Amare gibi iftihar verici zaferlerinin üzeri örtülmeye adeta özellikle de unutturulmaya çalışılmıştır. Halbuki İngilizler bu zaferden iki yıl sonra İstanbul'u işgal ettiklerinde kullandıkları bütün ofislere 'Kut'u unutma' levhaları asmıştır. İnşallah bundan sonra çocuklarımıza tarihimizin diğer levhaları gibi, Kut'ül Amare zaferini hakkıyla öğretecek yeni bir müfredatı eğitim sistemimize kazandırmakta kararlıyız" şeklinde konuştu.

(FOTOĞRAF)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!