Güncelleme Tarihi:
Mehmet İlkay ÖZER / İstanbul,(DHA) CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul Müftülüğü tarafından düzenlenen 2017 Kutlu Doğum programına katıldı. Hz. Muhammed (SAV) 'in dünyaya geldiği tarih olarak kabul edilen hafta dolayısı ile İstanbul Kongre Merkezi'nde bir program düzenlendi. "Hz. Peygamber ve Güven Toplumu" adıyla düzenlenen geceye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan eşi Emine Erdoğan ile birlikte katıldı. Geceye ayrıca Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş ve İstanbul Valisi Vasip Şahin'in de aralarında bulunduğu çok sayıda isim de katıldı.
Program Kuran-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Temiz Kalpler Korosu ile Gençlik Korosu ilahiler okudu. Okunan ilahilerin ardından protokol konuşmalarına geçildi. Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez ve Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş'un konuşmasının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan programa katılanlara hitaben bir konuşma yaptı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bunlara (zalimler) karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilirmiyiz?" dedi.
Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Resulullahın hayatı, sadece ümmeti için değil, kendisinden sonra gelen tüminsanlık için de en güzel rehberdir. Resul-i Ekrem'in ahlakı, tavsiyeleri vesünnet-i seniyyesi, Müslümanlar için dünya ve ahiret saadetinin pusulasıdır. Enesbin Malik, Resulullah Aleyhissalatu Vesselam için 'İnsanların en güzelhuylusuydu' dedikten sonra onu nasıl tarif ediyor. 'Allah'a yemin olsun kiResulullah'a 10 sene hizmet ettim. Bu süre zarfında yaptığım veya yapmadığım birişten dolayı beni ne azarladı ne tahkir etti ne de bir defacık bana surat astı. 'O, insanların en müşfiki, en merhametlisi, en naziği idi. Affetmeyi sever, kimseyi incitmez, düşmanlarının dahi iyiliğini isterdi. Herkese karşı güleryüzlü, güzel yüzlü olan Peygamberimiz, hayatta karşılaştığımız sıkıntılar karşısında sabretmeyi, kanaatkar olmayı tavsiye ederdi. O, paylaşmayı severdi,bir öğünlük yemeğini bile olmayana verdiği için hem kendisinin hem de ailesininaç sabahladığı çok geceler olurdu.Cenk meydanlarına yiğit bir komutan, torunlarına merhametli bir dede,eşlerine ideal bir koca olan Peygamberimiz, şahsının tabulaştırılmasına asla rızagöstermezdi. O, bir denge misaliydi, timsaliydi. Yalnızlığa, inzivaya önemverirdi ama aynı zamanda hastaları, dostlarını, komşularını ziyaret eder, herfırsatta halkın arasına katılırdı. Allah'ın emirleri çiğnendiğinde kesinlikletepkisiz kalmaz, bilhassa zulme ve adaletsizliğe asla rıza göstermezdi. İsrafı sevmediği için cimriliği de sevmezdi. Zengin fakir, genç yaşlı ayırt etmez,yardıma ihtiyacı olan herkesin yardımına koşardı. Çocukları bilhassa 'dünyadakiiki reyhanım' dediği torunlarını çok severdi. Çocukların mescitte namaz kılınırken daha yaptıkları yaramazlıklara kızmaz, aksine onların gönüllerini alırdı"
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, önceki gün Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde 23 Nisan dolayısıyla dünyanın çeşitli ülkelerinden gelen çocuklara,"Büyüklerin yol açtığı savaşların faturası, çocuklara kesilmemeli, onların vurdumduymazlıklarının bedelini, minik bedenler ödememelidir" dediğine değinerek sözlerine şöyle devam etti:
"BİRİLERİ NEDİYOR? 'DİKTATÖR' DİYOR. VARSIN DESİNLER, BİZ SESİMİZİ YÜKSELTMEYE BUNLARA KARŞI DEVAM EDECEĞİZ"
"Suriye'de katledilen, önemli bir bölümü de çocuk olan 1 milyona yakın masumun sesine kulak vermeyen bir Müslüman, kendisini Peygamber Efendimizin bu tavsiyelerinden hangisine uymuş olarak kabul edebilir? Hepiniz ekranlarda izlemişsinizdir, kimyasal silahlarla şehit olmuş ikizlerin babasının kucağındaki halini. Türkiye'ye aldırdık ve Hatay'da babası, amcası ve akrabalarıyla görüştüm. Aynı aileden 100 kişi kimyasal silahlarla ne yazık ki ölmüş, şehit olmuştu. Şimdi o babanın halini düşünün, eşi de şehit olmuş, iki yavru da gitmiş. 'Ben onları Allah'ımın evine gönderiyorum.' diyordu. Kendi elleriyle yavrularını orada mezara defnediyor. Bu dünyada bu zalimler, acaba karşılığını ne kadar bulmayacak da bu zulmü devam ettirecek. Bunlara karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri nediyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?"
Erdoğan, Hazreti Muhammed'in "Bir kötülük gördüğünüz zamanelinizle düzeltin, gücünüz yetmezse dilinizle ihtar edin, ona da gücünüz yetmezsekalben buğzedin" hadisini hatırlatarak, Müslümanlar bu kesin emre rağmen prensipte dahi bir araya gelemediğini dile getirdi. Erdoğan, "Eğer biz, insanlar içerisinden çıkarılmış birhayırlı ümmet olduğumuza inanıyorsak, o zaman bunun gereğini yerine getirmemizlazım. Atmamız gereken adımları buna göre atmamız lazım, daha neyi, nasılseyredeceğiz? Acaba biz, bir tas çorbamızı onlarla beraber paylaşabiliyor, onlarabunu uzatabiliyor muyuz? Bunu artık ihmale hakkımız yok, gereğini yapmamız şart"dedi. Program gül takdimi ile sona erdi.
(FOTOĞRAFLI)