Güncelleme Tarihi:
İSTANBUL (DHA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu, hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program (OVP) ve TBMM'ye getirmeyi planladığı torba kanun ile ilgili, "Bu düzenlemelerle hükümet halka ekonomik darbe yapma hazırlığı içindedir" dedi.
CHP Ekonomiden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Erdoğdu, dün açıklanan OVP ve getirilen yeni vergilere ilişkin yaptığı açıklamada, yaşanan cari açık ve bütçe açığının nedeninin, ne çalışana verilen maaş zamları ne de çiftçi ve esnafa verilen destekler olmadığına işaret ederek, "Açığın kaynağı saray saltanatının şatafatı, silinen yandaş vergileri, yolsuzluk ve hırsızlıklar, yandaşlara verilen garanti ve kefaletler, Suriyeli göçmenlere yapılan harcamalar ve kavgacı dış politikanın maliyetidir" görüşünü dile getirdi. Erdoğdu'nun açıklaması şöyle: "Hükümet açıkladığı Orta Vadeli Program (OVP) ve TBMM'ye getirmeyi planladığı torba kanun ile vatandaşın üstünde ki vergi yükünü daha da ağırlaştırmayı planlamaktadır. Türkiye ekonomisi yüksek enflasyon, yüksek işsizlik, yüksek faiz, yüksek cari açık ve yüksek bütçe açığı pençesinde kıvranmaktadır. Hükümet ekonomide yaşanan durgunluğu KGF gibi finansal sistemin riskini vergi mükelleflerinin üzerine yıkmakla sonuçlanacak finansal cambazlıklarla ekonominin yapısal sorunlarını ötelemeye ve geçiştirmeye çalışmaktadır.
HÜKÜMET TBMM'NİN VERDİĞİ 52 MİLYAR TL BORÇLANMA LİMİTİNİ 37 MİLYAR TL DAHA ARTIRMAYI PLANLAMAKTA
Çalıntı referandumu finanse etmek için kamu bütçesinden yapılan harcamalar bütçe açığını patlatmıştır. Hükümet TBMM'nin verdiği 52 Milyar TL borçlanma limitini 37 Milyar TL daha artırmayı planlamakta ancak bu ek borcun nereye kullanılacağını açıklamaktan kaçmaktadır. Ek bütçe yapmak yerine torba kanunla bu işi geçiştirmeye çalışmaktadır. Hükümetin yaptığı TBMM'nin anayasal bütçe yetkisini gasp etmektir. Yaşadığımız çifte açığın (cari açık ve bütçe açığı) sebebi ne çalışana verilen maaş zamları ne de çiftçi ve esnafa verilen desteklerdir. Açığın kaynağı saray saltanatının şatafatı, silinen yandaş vergileri, yolsuzluk ve hırsızlıklar, yandaşlara verilen garanti ve kefaletler, Suriyeli göçmenlere yapılan harcamalar ve kavgacı dış politikanın maliyetidir.
BU DÜZENLEMELERLE HÜKÜMET HALKA EKONOMİK DARBE YAPMA HAZIRLIĞI İÇİNDEDİR
Hükümet kurduğu çürümüş düzenin faturasını, geçim sıkıntısı çeken yurttaşlarımızın omzuna enflasyon, işsizlik, borç ve vergi olarak yüklemeye çalışmaktadır. Bu adaletsiz düzenlemeler derhal geri çekilmeli ve Türkiye ekonomisinin gerçek ihtiyacı olan yapısal reformlara biran önce başlanılmalıdır. Hükümet kaynak arıyorsa saltanatın israfını kısmalı ve Milletimizin rızkını yedirdiği yandaşlardan ve havuzculardan vergi almalıdır. Bu düzenlemelerle Hükümet Halka ekonomik darbe yapma hazırlığı içindedir. Bu adaletsiz düzenlemeler derhal geri çekilmelidir. CHP olarak bu haksız, hukuksuz ve adaletsiz uygulamaya karşı bütün gücümüzle mücadele edeceğiz."
"AKP ÇALAKALEM EKONOMİK HEDEFLERLE ÜRETİCİYİ, SANAYİCİYİ VE YATIRIMCIYI OYALAYACAĞINI SANIYOR"
CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin de "Orta Vadeli Programa" ilişkin yaptığı açıklamada şu eleştirilerde bulundu: "Ne büyüme oranı hedefi, ne enflasyon hedefi, ne ihracat hedefi, ne de kur tahminleri gerçekçi değil ve üzerinde ciddiyetle çalışılmış tutarlı bir ekonomik program izlenimi vermiyor. Tam tersine masa başında çalakalem hazırlanmış, ne üreticide, ne sanayicide, ne de yatırımcıda karşılık bulmayan bir 'sözde' ekonomik program."
"AKP HÜKÜMETİ 2023 HEDEFLERİNİN İFLASINI AÇIKÇA İTİRAF ETMELİ"
OVP'de yer alan ihracat hedeflerini de değerlendiren Didem Engin, "AKP bir taraftan '2023 Hedefleri' kapsamında 500 milyar dolarlık ihracat hedefliyor, diğer taraftan da OVP'de 2018 yılı için ihracat hedefini 170 milyar dolardan 169 milyar dolara düşürüyor. 2015 ve 2016'da 143 ve 142 milyar dolar olan ihracatımızın 2018'de nasıl 169 milyar dolara, 2023'te ise nasıl 500 milyar dolara ulaşacağı konusunu ise tam bir muamma. AKP somut bir plan hazırlamadığına göre bir mucize bekliyor olmalı. Dış politikada hata üstüne hata yapılıyor ve dış politikadaki hataların dış ekonomik ilişkilerimize olumsuz yansımasını sadece ihracatçılarımız değil tüm vatandaşlarımız çekiyor" dedi.
"AKP YERLİ VE YABANCI YATIRIMCIYI İKNA EDEMİYOR"
Engin, "Artık iş dünyası ve yatırımcılar için AKP'nin içi boşaltılmış, gerçekçilikten uzak, istatistiksel olarak oynanmış verilerinin ve programlarının hiçbir inandırıcılığı kalmamış durumda. Hukukun üstünlüğünün yok sayıldığı, adaletin yara aldığı, yargının bağımsızlığını yitirdiği, OHAL'in ısrarla devam ettirildiği bir ortamda istihdam yaratacak yatırımcıları ikna edemezsiniz. Son açıklanan net doğrudan uluslararası yatırım girişi verilerine göre ülkemize bu yılın Ocak-Temmuz döneminde geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 9.7 daha az uluslararası yatırım girişi oldu. Bu veri dahi AKP'nin vaatlerinin ve programlarının inandırıcılığını yitirdiğinin açık bir göstergesidir" dedi.
"OVP'YE GÖRE BU YIL İŞSİZLİK DAHA DA ARTACAK"
Açıklanan programa göre işsizlik oranının bu yıl için yüzde 10.8 olarak öngörüldüğünü belirten Engin, "Bir önceki OVP'de 2017 yılı için yüzde 10.2 işsizlik öngörülüyordu. Şimdi yüzde 10.8 işsizlik olacak deniyor. TÜİK tarafından son açıklanan istihdam verilerinde dahi işsizlik oranı yüzde 10.2 seviyelerinde iken OVP'de bu yıl için öngörülen işsizlik oranının mevcut işsizlikten ve bir önceki OVP'den daha yüksek olması AKP'nin başarısız ekonomi yönetiminin açık bir itirafıdır" dedi. AKP Hükümetleri'nin yıllardır inşaata, betona ve ranta dayalı bir ekonomik modeli topluma dayattığını söyleyen Engin, "AKP istihdamı uzun vadeli, sürdürülebilir ve kalıcı olarak artırmayı hedefleyen plan ve projeler ortaya koyamadığı müddetçe işsizlik en önemli sorunlarımızdan biri olmaya devam edecek. Özellikle genç işsizliğinde bir an evvel gerçekçi çözümler ortaya konmazsa OVP öngörüsü olan yüzde 10.8'in dahi çok üzerinde bir işsizlik oranı ile karşı karşıya kalabiliriz" diye konuştu.
"VERGİ ARTIŞLARI AKP'NİN FÜTURSUZ HARCAMALARININ BİR SONUCU"
Dün kamuoyu ile paylaşılan vergi artışlarına da değinen Engin, "AKP Hükümeti motorlu taşıtlar vergisini yüzde 40 artırmayı, bankalar için kurumlar vergisini yüzde 20'den yüzde 22'ye çıkartmayı istiyor. AKP'den yatırımı, sanayiyi, üretimi, istihdamı artıracak önlem ve tedbirler beklenirken, AKP dış politikada aldığı yanlış kararların maliyetini, referandumda Evet çıkması için yaptığı tüm fütursuzca harcamaların mali yükünü ve örtülü ödenek harcamalarını vergi artışı ile vatandaşa yüklemenin peşinde" dedi.
"DÜNYA VERGİ İNDİRİYOR, AKP VATANDAŞLARIMIZIN VERGİ YÜKÜNÜ ARTIRIYOR"
Engin, "Amerika gibi gelişmiş ülkeler vergi indirimi üzerine konuşurken, AKP böyle bir küresel ortamda vergileri artırarak ekonomik büyüme sağlayabileceğini sanıyor. AKP yönetiminde Türkiye, ne yazık ki diğer gelişmekte olan ülkelerden de negatif olarak ayrışıyor. Olan vatandaşlarımıza oluyor ve AKP hatalarını vatandaşlarımıza vergi yükleyerek kapatmaya çalışıyor " diye konuştu.