"Burun estetiği ameliyatı hastayı psikolojik yönden tatmin etmeli"

İSTANBUL, (DHA)-ESTETİK operasyonlarda birincil şart, hastanın psikolojik olarak operasyona hazır olması ve ne istediğini bilmesi gerektiği  uzmanlarca özellikle vurgulanıyor. Kişinin fiziksel yapısına, yüz simetrisine uygun tasarlanan burun yapısının hastayı tatmin etmesi gerektiğine dikkat çeken Kulak Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, "Hastaların en büyük şansı burun estetiğinin (rinoplasti) ülkemizde ve dünya genelinde en sık yapılan estetik operasyonların başında gelmesidir" dedi. 

Burun estetiği ameliyatları tüm dünyada kadın ve erkeklerin en çok yaptığı operasyonlardan. Kulak Burun Boğaz ve Baş, Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, araştırma yaparken daha önce burun estetiği yapmış yüzlerce kişinin hikayesini öğrenebileceklerini, süreç hakkında fikir edinebileceklerini vurgulayarak , burun estetiğinin sık yapılan operasyonların başında gelmesi ve iletişim imkanlarının çeşitliliği nedeniyle bilgiye ulaşımınkolaylaştığını belirtti.

‘’BÜTÜN BAKIŞLARIN BURNUNDA TOPLANDIĞINI DÜŞÜNEN KİŞİNİN KENDİNİ İYİ HİSSETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR’’

Takıntı haline getirdiği burun yapısı nedeniyle özgüven kavramını içselleştiremeyen kişinin sosyal yaşamda başarısız, kendini ifade etmekte zorlanan, içine kapanık biri olduğunu dile getiren Uçal, tanışma anlarında kendine güvensiz olabileceğini ve topluluk içinde gergin davranabileceğini sözlerine ekledi.

‘’Fotoğraf çekimlerinde burnumu nasıl saklayabilirim ya da profilden poz vermeyeyim gibi tedirginlikler nedeniyle doğal davranamaz. Gerginliği her hareketine yansıdığından çevresinde de negatif bir etki yaratır’’şeklinde açıklamalarda bulunan Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, çaresi olan bir sorunun çözümünü ertelemenin, yalnızca zaman kaybı olduğunu vurguladı.

Uçal, burun estetiğinin bu denli yaygın olması nedeniyle herkesin kolayca ulaşabileceği klinik ve hekimleri de beraberinde getirdiğini, makul bütçelerle güvenilir ve başarılı sonuçlar elde etmenin mümkün olduğunu ifade etti.

‘’KİŞİYE ÖZEL BURUNLAR TASARLANIYOR’’

Gelişen teknoloji ve yöntemler ile artık estetik cerrahide harikalar yaratılmaktadır. Hekimler kişinin fiziksel yapısını, yüz simetrisini de dikkate alarak kişiye özel burun tasarlar.  Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, ‘’Toplum içinde kabul görme, onanma, beğenilme isteği estetik kaygıları tetikler. Burnunda şekil bozukluğu olduğunu düşünen kişi burnunu kamufle etmek için üstün çaba harcadığından huzursuz ve kaygılıdır. Burunda estetik haricinde fonksiyonel bozukluk da var ise nefes ve koku almada zorluk, ses tonunda problem ya da genizden konuşma, baş ağrısı ya da sık sık üst solunum yolu enfeksiyonları görülebildiğinden kişinin yaşam kalitesi düşer’’ dedi.

Hastaların ameliyat öncesi çevresinden çok kolay etkilendiğini, olumlu olumsuz her yoruma odaklanabileceklerini, karar verip vazgeçebileceklerini veya erteleyebileceklerini anlatan Uçal, ameliyatın gerekliliğinden emin olsa da sonuçta beklentisinin gerçekleşeceğinden emin olamadığını sözlerine ekledi.

‘’BİLGİ KİRLİLİĞİ NEDENİYLE HASTALARIN KAFASI KARIŞABİLİR’’

Burun estetiği yapan klinik ve doktor sayısının artmasının, önceki yıllara göre yapılan işin kalitesinin artmasını zorunlu kıldığını dile getiren Op. Dr. Uçal, ameliyat sonrasının artık daha rahat atlatıldığını delikli tamponlar sayesinde nefes almanın kolaylaştığını, yüzde ve göz çevresinde oluşan morlukların geçmiş zamanlarda yapılan ameliyatlara oranla azaldığını söyledi.  Uçal, bu durumun hasta için olumlu bir gelişme olduğuna, cerrahi operasyondan korkan hassas kişileri rahatlattığına dikkat çekti. ‘’Tamponlar alındıktan sonra ortalama 2-3 hafta dönemsel tıkanıklıklar ve kabuklanmalar yaşayan hastalar bir an önce sonucu görmeye odaklanır’’ diyen Op. Dr. Yusuf Orhan Uçal, atellerin alınmasının ardından aynaya bakıldığında yabancılık hissi yaşanabileceğinin altını çizdi. Burun estetiği yaptıranların psikolojilerindeki olumlu değişimin çevresindekiler tarafından kolayca gözlemlenebileceğini, kişinin kendine olan güveninin artacağını vurgulayan Uçal, artık bir takıntısı olmadığından çevresine ve işine kolayca motive olabileceğini, poz vermekten çekinmeyeceğini, yeni biriyle tanışırken kendini kasmayacağını ve topluluk içinde daha rahat konuşabileceğini belirtti.

(FOTOĞRAF)