Borsa İstanbul Endeksi 101 bin 309 puan ile yeni rekor düzeye tırmandı

İstanbul, 6 Temmuz (DHA) -  Borsa İstanbul Endeksi (BİST 100) 101 bin 300 puanı da aşarak, 101 bin 309 puan ile yeni rekor düzeye tırmandı.
BİST 100 Endeksi, 4 Temmuz Salı günü 101 bin 220 puan ile gün içi rekoru ve 101 bin 208 puan ile kapanış rekoru kırmıştı.
Küresel gelişmeler ve jeopolitik risklerdeki artışa bağlı olarak dolar 3.6363 liraya kadar çıkarken, euro 4.1345 lira ile 26 Ocak'taki 4.1368 liralık tüm zamanların rekor düzeyine yaklaştı.
ABD Merkez Bankası'nın (Fed) 13-14 Haziran tarihlerinde gerçekleştirilen Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) toplantısının dün akşam açıklanan tutanakları sonrası küresel piyasalarda yaşanan gelişmelerle dolar ve euro yükseliyor.
Lirayı, küresel piyasalardaki gelişmelerin yanında, bölgesel jeopolitik risklerin de etkilediğine dikkat çeken piyasa analistleri, özellikle Suriye ve Katar'a ilişkin gelişmelerin Türkiye'nin bölgeye yakınlığı nedeniyle lira üzerinde satış baskısını ağırlaştırdığına dikkat çekiyor.
FOMC tutanakları sonrası piyasalar…
İş Yatırım'ın "FOMC tutanakları sonrası piyasalar…" başlıklı günlük piyasa raporunda, Aralık ayında faiz artırım ihtimali yükselirken, bilanço küçültmeye Eylül ayında başlanacağını düşünen oyuncuların sayısının artmakta olduğuna işaret edilerek, "Ancak gelişmiş ülke varlık fiyatlamalarında kayda değer bir sıkılaşma görmüyoruz" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
"Fed’in varlık alımlarına son vermeyi planladığını açıkladığı 2013 Mayıs ayındaki piyasa tepkisine göre ABD tahvil faizlerindeki yükseliş çok sınırlı... 2013 Mayısına benzer bir riskten kaçınma eğiliminin en açık görüldüğü yer gelişmekte olan döviz piyasaları. Türk lirası, zar ve rublede yüzde 1.0'in üzerinde değer kaybı ile en kötü performans gösteren gelişmekte olan para birimleri. Ancak Türkiye varlıklarındaki kayıplar döviz piyasası ile sınırlı değil. Hisse senedinde ve tahvilde de en kötü piyasalar arasında yer alıyoruz. Yüksek betalı Türkiye piyasalarındaki satış baskısının geçici mi yoksa kalıcı mı olacağını Türkiye dinamiklerinden çok küresel risk iştahının seyri belirleyecek."