BİSAM: Mart enflasyonu en çok "ücretsiz aile işçileri"ni etkiledi

Güncelleme Tarihi:

BİSAM: Mart enflasyonu en çok ücretsiz aile işçilerini etkiledi
Oluşturulma Tarihi: Nisan 03, 2017 15:21

BİSAM: Mart enflasyonu en çok "ücretsiz aile işçileri"ni etkiledi

Haberin Devamı

İstanbul, 3 Nisan (DHA) - Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) yaptığı hesaplamalara göre, Mart enflasyonu en çok "ücretsiz aile işçileri"ni etkiledi.

BİSAM tarafından hazırlanan Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Mart 2017 Dönem Raporu’nda TÜİK tarafından yüzde 11.29 olarak açıklanan aylık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artışın her kesime farklı yansıdığı belirtildi.

Raporda, enflasyonun kendi hesabına çalışanlar için yüzde 12.0, düzenli ücretlilerde yüzde 11.5 olarak gerçekleştiği, aylık enflasyonun en çok etkilediği kesimin ise yüzde 1.21 ile ücretsiz aile işçileri olduğu vurgulandı.  

Herkesin enflasyonu farklı

Rapora göre, enflasyon toplumun her kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıyor. Örneğin gıda fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor.

Nitekim farklı gelir gruplarına ve statüye sahip olan kesimler, fiyat atışlarını farklı düzeylerde hissediyor. Tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanıyor. Bunun bir sonucu olarak yaşanan enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk gösteriyor.

TÜİK Mart 2017 TÜFE verilerine göre aylık yıllık enflasyon yüzde 11.29; buna karşın enflasyonu ücretli çalışanlar yüzde 11.5, kendi hesabına çalışan yüzde 12.0, çalışmayanlar yüzde 11.24 olarak hissediyor. Nitelikli tarım işlerinde çalışanlarda ise bu oran yüzde 11.9'u buluyor. 

Enflasyon hesaplaması nedeniyle herkes kayıp yaşadı

BİSAM, TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için enflasyon hesaplaması yapıyor. Bu hesaplamaya göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor.

Buna göre; Mart 2003-Mart 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 211 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 238, yevmiyeli çalışanlar için yüzde 245, emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 243, nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesimi için yüzde 249 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 234 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyon yoksulu daha fazla vurdu.

BİSAM tarafından Mart 2003-Mart 2017 dönemlerine göre gizli yoksullaşma oranları da hesaplandı. Gizli yoksullaşma genel enflasyon rakamları ile farklı grupların enflasyonlarının arasındaki farktan kaynaklanan ve kayıtlara yansımayan yoksullaşma düzeyini ortaya koyuyor.

Buna göre son 13 yıllık dönemde (Mart 2003-Mart 2017) gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar, işteki duruma göre yüzde 14.1 ile “Yevmiyeliler”, mesleğe göre yüzde 12.5 ile “Nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar”, temel gelir kaynağına göre yüzde 12.5 ile “Diğer Transferlerle Geçinenler” oldu.  

Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma en yoksul yüzde 20 için yüzde 12.1 seviyesinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 6.8 oldu. BİSAM’ın raporunda şu değerlmendirme yapıldı:

Enflasyon yoksulu daha fazla vurdu

“Enflasyondaki hareketler doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip.

"Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları (enflasyonu) ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasındaki fark istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden oluyor.

"Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden oluyor.

"Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları artırıyor.

" Bu nedenle;

- Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır

- Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır. 

- Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 5’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir. 

- İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.

- Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.

- Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir."

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!