Güncelleme Tarihi:
İstanbul, 3 Ağustos (DHA) - Birleşik Metal İş Sendikası Sınıf Araştırmaları Merkezi'nin (BİSAM) hesaplamalarına göre, yılbaşından bu yana ilk kez tek haneye düşen enflasyon, "ücretliler için iki haneli" düzeyini koruyor.
BİSAM'dan yapılan açıklamada, "Enflasyon ve Hayat Pahalılığı Temmuz 2017 Dönem Raporu’nun sonuçlarına göre Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yüzde 9.79 olarak açıklanan yıllık Tüketici Fiyat Endeksi’ndeki artış pek çok gelir grubu için iki haneli olmaya devam etti" denildi ve şu değerlendirme yapıldı:
"Gıda fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor"
"Yıllık TÜFE kendi hesabına çalışanlar için yüzde 10.3, ücretsiz aile işçilerinde yüzde 10.38 olarak gerçekleşti. Profesyonel meslek grupları yüzde 10.5 ile enflasyonu en fazla yaşayan grup oldu.
"Enflasyon toplumun her kesimini yaptıkları harcamalara göre farklı olarak yansıyor; örneğin, gıda fiyatlarındaki artış dar gelirliyi daha fazla etkiliyor.
"Nitekim farklı gelir gruplarına ve statüye sahip olan kesimler, fiyat atışlarını farklı düzeylerde hissediyor.
"Tüm gelir grupları için tek bir Tüketici Fiyat Endeksi açıklanıyor. Bunun bir sonucu olarak yaşadığımız enflasyon resmi enflasyon ile uyumsuzluk gösteriyor."
"Enflasyon hesaplaması yoksullaşmayı gizledi"
BİSAM'ın, TÜİK Tüketim Harcamaları İstatistikleri ve TÜİK Tüketici Fiyat Endeksi Harcama Gruplarına Göre Endeks Sonuçlarını kullanarak farklı gelir grupları için yaptığı enflasyon hesaplamasının sonuçlarına göre enflasyon çeşitli gelir ve tüketim grupları için farklı sonuçlar yaratıyor:
1) Temmuz 2003-Temmuz 2017 dönemleri arasında genel TÜFE yüzde 210 artış gösterirken bu oran düzenli ücretlilerde yüzde 232,
2) Yevmiyeli çalışanlar için yüzde 247,
3) Emekli aylığı ile geçinenlerde yüzde 238,
4) Nüfusun en yoksul yüzde 20’lik kesiminde yüzde 242 oldu. En zengin yüzde 20’lik dilim için ise enflasyon yüzde 228 olarak gerçekleşti. Buna göre enflasyon hesaplaması yoksulu daha da yoksullaştırdı.
BİSAM, Temmuz 2003-Temmuz 2017 dönemlerine göre, genel enflasyon rakamları ile farklı gelir gruplarının enflasyonlarının arasındaki farkı gösteren "gizli yoksullaşma" oranlarını da hesapladı:
Gizli yoksullaşmayı en yoğun olarak yaşayanlar;
- işteki duruma göre yüzde 10.5 ile "yevmiyeliler"
- mesleğe göre yüzde 9.4 ile 'nitelik gerektirmeyen işlerde çalışanlar'
- temel gelir kaynağına göre yüzde 10.1 ile "diğer transferlerle geçinenler" oldu.
Enflasyon nedeniyle yaşanan gizli yoksullaşma, en yoksul yüzde 20 için yüzde 9.3 düzeyinde gerçekleşti. Buna karşın en zengin yüzde 20 için gizli yoksullaşma yüzde 5.3 oldu.
Asgari ücretlinin alım gücü kaybı
Asgari ücret geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 7.9 artış göstererek AGİ (Asgari Geçim İndirimi) dâhil 1,404 lira, buna karşın enflasyon oranı resmi olarak yüzde 9.79 olarak gerçekleşti.
Asgari ücret enflasyon karşısına alım gücünü bir yılda yüzde 1.7 kaybetti. Aylık alım gücü kaybı ortalaması yılın ilk 7 ayı için yüzde 2.5 olarak gerçekleşti.
Merkez Bankası III. Dönem Enflasyon raporuna göre yıl sonu TÜFE tahmini yüzde 8.7, beklenti sonuçlarına göre ise yıl sonu TÜFE beklentisi yüzde 9.5 olarak gerçekleşti. Buna göre asgari ücret yıl sonunda resmi tahminlere göre yüzde 0.74 ila yüzde 1.5 kayıp yaşayacak.
Asgari ücretli bir yıl öncesinin aynı ayına göre alım gücünü;
- ette yüzde 8.6
- ilaçta yüzde 4.4
- ayakta tedavi hizmetlerinde yüzde 3.7
- gazete ve dergilerde yüzde 3.5
- sebzede yüzde 2.7
- temel hastane hizmetlerinde yüzde 2.7
- katı ve sıvı yağlarda yüzde 2.6
- gerçek kirada yüzde 1.0
- ekmek ve tahıllarda yüzde 0.8 kaybetti.
Kayıp enflasyon hesaplamasından kaynaklı olarak mevcuttan daha düşük çıktığına işaret edilen BİSAM açıklamasında, "Enflasyondaki hareketler doğrudan doğruya alım gücüne etki eden bir role sahip. Kişinin kendi yaptığı harcama kalemlerindeki fiyat artışları ile resmi Tüketici Fiyat Endeksi arasındaki fark istatistiklere yansımayan bir yoksulluğa neden oluyor" denildi ve eklendi:
"Aynı zamanda sepete her yıl müdahaleye olanak tanıyan yöntem, sonuçların güvenilirliği açısından soru işaretlerine neden olmaktadır.
"Dar gelirli için ağırlığı son derece önemli olan kira ve gıdanın, sepetteki ağırlığının sistematik olarak azalması enflasyon verileri üzerinden yaşanan tartışmaları artırmaktadır.
"Ayrıca yüksek enflasyonlu günlere geri dönüş yaşandığı bu dönemde ücret kayıpları derhal giderilmelidir."
BİSAM yüksek enflasyon karşısında "alınması gereken" önlemleri de şöyle sıraladı:
1) Ücret artışlarında dar gelirlileri dikkate alınacak ayrı bir endeks oluşturulmalıdır.
2) Toplum tarafından yaygın olarak kullanılmadığı halde, yüksek değer taşıdığı için enflasyonu önemi oranda etkileyen ürünlerin mal sepetindeki ağırlığı gözden geçirilmeli, teknolojik gelişmeye koşut olarak fiyatları sürekli olarak gerileyen ürünler, sepetten çıkartılmalıdır.
3) Her türlü sübjektif müdahaleye açık olan yıllık sepet değişiminden vaz geçilmeli. Sepetteki değişiklikler 3’er yıllık dönemler halinde gerçekleştirilmelidir.
4) İstatistik konseyinin kapsamı genişletilerek emek örgütlerinin katılımı ve denetimi sağlanmalıdır.
5) Hükümetin TÜİK’e müdahalesi anlamına gelecek yaklaşımlardan ve söylemlerden uzak durulmalıdır.
6) Enflasyon hesaplamasında araştırma kapsamında belirtilen unsurlardan kaynaklı olarak yaşanan gelir kayıpları giderilmelidir.
7) Asgari ücrete yapılan artışın enflasyon verilerinin gerisinde kaldığı görülmektedir. Yıl sonu tahminleri de bu durumun süreceğini göstermektedir. Bu nedenle yaşanan kayıplar derhal giderilmelidir. (Grafik - Tablo)