Bir yıl içinde ödenmesi gereken dış borçlar 170.4 milyar dolar

İstanbul, 18 Ocak (DHA) - Türkiye'nin kısa vadeli dış borçları geçen yılın ilk 11 ayında yüzde 14 artışla 111.7 milyar dolara yükselirken, orijinal vadesine bakılmaksızın vadesine bir yıl veya daha az kalmış dış borç verisi kullanılarak hesaplanan kalan vadeye göre kısa vadeli dış borç stoku, 170.4 milyar dolar olarak belirlendi.
Merkez Bankası'nın verilerine göre, bu dönemde, bankalar kaynaklı kısa vadeli dış borç stoku yüzde 7.3 artarak 61.6 milyar dolara çıkarken, diğer sektörlerin kısa vadeli dış borç stoku yüzde 23.5 artarak 50.1 milyar dolara tırmandı.
Bu dönemde bankaların yurtdışından kullandıkları kısa vadeli krediler, yüzde 15.1 artarak 17 milyar dolara yükseldi.
Yurtdışı yerleşiklerin döviz tevdiat hesabı yüzde 17.4 artarak 15.5 milyar dolara, yurtdışı yerleşik bankaların mevduatı da yüzde 2.5 artarak 17.7 milyar dolara yükseldi.
Buna karşılık, bu dönemde yurtdışı yerleşiklerin TL cinsinden mevduatları yüzde 6.3 azalarak 11.4 milyar dolara geriledi.
Diğer sektörler altında yer alan ithalat borçları da yüzde 20.1 artışla 39.4 milyar dolara çıktı.
Büyük çoğunluğu kamu bankalarından oluşan kamu sektörünün kısa vadeli borcu yüzde 8.2 artarak 17.6 milyar dolara, özel sektörün kısa vadeli dış borcu da yüzde 15.2 artarak 94 milyar dolara çıktı.
Özel alacaklılar başlığı altındaki parasal kuruluşlara olan kısa vadeli borçlar yıl sonuna göre yüzde 6.8 artarak 50.6 milyar dolara, parasal olmayan kuruluşlara olan borçlar yüzde 18.1 artarak 59.4 milyar dolara yükseldi.
Bu dönemde kısa vadeli tahvil ihraçları yüzde 8.2 azalışla 171 milyon dolardan 157 milyon dolara indi.
Aynı dönemde resmi alacaklılara olan kısa vadeli borçlar 1.63 milyar dolar olarak hesaplandı.
Kasım sonu itibarıyla, kısa vadeli dış borç stokunun döviz kompozisyonu yüzde 53.3’ü dolar, yüzde 30’u euro, yüzde 13.7’si TL ve yüzde 3’ü diğer döviz cinslerinden oluştu.
Orijinal vadesine bakılmaksızın, bir yıl içinde ödenmesi gereken 170.4 milyar dolarlık borcun içinde, kamu sektörünün payı yüzde 15.1, Merkez Bankası’nın yüzde 0.4 ve özel sektörün yüzde 84.5 payı bulunuyor.