geniş haber// Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye-Afrika ekonomi ve iş forumunda konuştu

Güncelleme Tarihi:

geniş haber// Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye-Afrika ekonomi ve iş forumunda konuştu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 10, 2018 13:44

geniş haber// Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye-Afrika ekonomi ve iş forumunda konuştu

Haberin Devamı

Gülseli KENARLI - İSTANBUL,(DHA)
CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan "Siyasi bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadeleyi, şimdi ekonomik bağımsızlığımız için veriyoruz" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'nda konuştu.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Türkiye-Afrika Ekonomi ve İş Forumu'na katıldı. Lütfi Kırdar Kongre Merkezi'nde düzenlenen programa, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yanı sıra, Etiyopya Cumhurbaşkanı Mulatu Teshome Wirtu, Ruanda Başbakanı Edouard Ngirente, Irak Temsilciler Meclisi Başkanı Muhammed Halbusi, Kuveyt Ulusal Meclis Başkanı Marzuk Ali El Ganimi, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan, Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak da katıldı. 

“AFRİKA BİRLİĞİ TAVRINI HEP DEMOKRASİDEN VE HUKUKTAN YANA KOYDU"
Cumhurbaşkanı Erdoğan programda yaptığı konuşmasında, “Bize her fırsatta demokrasi ve insan hakları karnesi düzenleyenler, bizi en ufak hadiselerden dolayı acımasızca eleştirenler, İsrail'in kameralar önünde işlediği cinayetlere sessiz kalırken, Afrika ülkeleri Filistin halkına ve Filistin davasına sahip çıktılar. Afrika Birliği gibi bölgesel platformlar özellikle kıta genelinde demokrasinin, istikrarın ve güvenliğin korunması hususunda ciddi çaba sarf ediyor. Pek çok ülke darbecileri bağrına basarken Afrika Birliği tavrını hep demokrasiden ve hukuktan yana koydu" dedi. 
Erdoğan, “Zengin batılı devletler kapılarına sığınan mültecileri ölüme, açlığa ve yokluğa mahkum ederken, imkanları yok denecek kadar kısıtlı pek çok Afrika ülkesinin milyonlarca mülteciye ev sahipliği yaptı. Sanılanın aksine dünyada savaşların, çatışmaların ve göçlerin yükünü gelişmiş batılı devletler değil, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler çekiyor. Sınırların, mesafelerin anlamını yitirdiği bir dönemden geçiyoruz. Bu süreç adeta bir girdap gibi tüm ülkeleri ve milletleri içine alıyor. Küreselleşme kültürel, sosyal ve bireysel olarak hayatın her alanında, menfi veya müspet ama bir şekilde hissediliyor. Beraberinde standartlaşmayı da getiriyor. Küreselleşme olgusunu kimi batı ülkeler ve küresel şirketler tek tipleşme olarak algılıyor. Tek bir reçetenin, gelişme ve kalkınma modelinin, tek bir yönetim sisteminin kimi zaman tek bir mutfağın, kıyafetin, güzellik anlayışının diğer ülkelere dayatıldığını görüyoruz" diye konuştu. 

“AFRİKA'NIN ALTINLARI NE OLDU? ELMASLARI NE OLDU?"
“Her toplumun kendine ait hassasiyetlerine, değerlerine, tarihi ve kültürel özelliklerine yeterince kıymet verilmiyor" diyen Erdoğan, "Hatta bu farklılıklar kimi zaman ortadan kaldırılması gereken bir tehdit, bir engel olarak görülüyor. Örneğin ekonominizi büyütmek istiyorsunuz, bu anlayışa göre tek çıkar yol egemenliğinizden taviz vererek alacağınız krediler ve onlara bağlı yönetim haritalarıdır. Milletinizi enflasyon yükünden kurtarmak istiyorsunuz, yine bu zihniyete göre uygulamanız gereken hazır reçeteler vardır. İstihdamı artırmak, sanayinizi güçlendirmek, tarımda, ticarette, turizmde, enerji ve madencilikte kendi imkanlarınızı harekete geçirmek isterseniz karşınıza hep belli kalıplar, belli sınırlar çıkar. Bu çevreler bilhassa savunma sanayi, ilaç, uzay teknolojisi ve bilişim gibi stratejik alanlarda tüketici konumundan üretici konuma geçmenizi asla istemezler. Ülkenizin yer altı kaynaklarını katma değer üretecek şekilde işleyerek satmanıza da kesinlikle iyi gözle bakmazlar. Karşımda Afrika var. Afrika'nın altınları ne oldu? Elmasları ne oldu? Platinler ne oldu? Kromları ne oldu? Acaba bunları batıdan kimler gelip bir yerlere taşıdı. Hep gelişlerinin sebebi bu zenginlikleri alıp ülkelerine taşımak değil miydi? Yıllar yılı bunu yaptılar. Hala bunun anlayışı içerisindeler. Bunlar hiç bir zaman biz kazanıyoruz, Afrikalı dostlarımız da kazansın, demediler. Enerji maliyetlerinizi düşürmek için nükleer güç santrali gibi kendilerinin yıllardır kullandığı bir teknolojiye sahip olmanızı hiç arzu etmediler, etmezler" şeklinde konuştu. 

“'BİZ NE DİYORSAK ÖYLE OLACAKSINIZ' DERLER"
Sosyal ve siyasal alanda tek tip bir insan hakları tanımına, özgürlük ve demokrasi anlayışına tabi olunmasının şart koşulduğunu belirten Erdoğan, "Biz ne diyorsak öyle olacaksınız' derler. Yine bunlara göre küresel sistemde yer almanın tek yolu, tüm dünyanın kaderinin beş ülkenin iki dudağı arasına hapsedildiği mevcut düzeni, kayıtsız şartsız kabul etmenizdir" ifadelerini kullandı. 
Erdoğan, bu baskılardan tek tipçi bu dayatmalardan bir çok devletin nasibini aldığını belirterek Afrika ülkelerinin asla hak etmedikleri bir muamele ile karşı karşıya bırakıldığını söyledi. 

“NEYİMİZ VAR, NEYİMİZ YOKSA BUNU BİRLİKTE ÜRETELİM, PAYLAŞALIM"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Neyimiz var, neyimiz yoksa bunu birlikte üretelim, paylaşalım. Çoğu ülkede, ekonomide sömürge döneminden kalan çarpıklıkların giderilmesine müsaade edilmemektedir. Açık söylüyorum bunun adı; neo-kolonyalizmdir. Bu klasik sömürgecilik düzeninin, modern dönemdeki uygulamasından başka bir şey değildir. Hem Türkiye'nin hem de bugün burada bulunan pek çok Afrika ülkesinin tarihi, işte bu zulüm ve istibdat düzenine karşı ortaya konulmuş, düzenlemelerle doludur. Türkler ve Afrikalılar, hürriyetlerini belli güçlerin lütfuyla değil, ecdatlarının ve evlatlarının canıyla, kanıyla kazanmışlardır. Biz bugünlere kirli pazarlıklarla değil, bedel ödeyerek geldik. Hürriyetimizi birileri bize altın tepside sunmadı. Bilakis biz dişimiz, tırnağımızla kazandık. Bilakis biz dişimizle tırnağımızla kazanırken, geleceğimizi de yine onunla inşa ettik. Yenilmez denilen güçleri yenerek, bükülmez denilen bilekleri bükerek, kazanılması imkansız görülen nice mücadeleyi zafere taşıyarak, özgürlüğümüze yürüdük. Siyasi bağımsızlığımız için verdiğimiz mücadeleyi, şimdi ekonomik bağımsızlığımız için veriyoruz" şeklinde konuştu. 

“BİZE VERDİKLERİ CEVAP 'KONGRE MÜSAADE ETMİYOR"
Silahsız hava aracı almak istediklerinde verilmediğini söyleyen Erdoğan, "Bize verdikleri cevap 'Kongre müsaade etmiyor' idi. Fakat kötü komşular bizi, ev sahibi yaptı. Şimdi biz bunu üretiyoruz. Enerjide aynı şekilde dışa bağımlılığımızı düşürmek için nükleer güç santralleri dahil, farklı kaynakları şimdi biz devreye alıyoruz. Pazar çeşitliliğimizi arttırarak, sadece üretip satmak yerine uzun vadeli ortaklıklara gitmeye çalışıyoruz" dedi. 

“ÜLKELERİMİZİ KUR BASKISINDAN, DÖVİZ BASKISINDAN KURTARALIM"
Erdoğan, "Artık tüm Afrikalı dostlarıma, kardeşlerime söylüyorum; yerli para, milli para ile gelin ortak iş yapalım diyorum. Ülkelerimizi kur baskısından, döviz baskısından kurtaralım diyorum. Bu adımı atmak durumundayız. Öncelikli sorun zihniyeti değiştirmek, meselenin alternatif yolların mümkün olduğuna inanmak. Afrikanın Madibası, Nelson Mandela'nın dediği gibi 'Çoğu zaman bizi korkutan ışık değil, içimizdeki karanlıktır', bunu bilelim" dedi.

ERDOĞAN ÖDÜL VERDİ
Konuşmaların ardından, Cumhurbaşkanı Erdoğan ise Teshome ve Ngirente'ye hediyeler verirken, açılış etkinliği Afrika'da en fazla yatırım yapan firmalara verildi. Afrika'da en çok destinasyona uçan THY'nin ödülünü ise THY Yönetim Kurulu ve İcra Komitesi Başkanı İlker Aycı, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın elinden aldı.

FOTOĞRAFLI

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!